Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
* Televizyonu, cep telefonuyla kumanda etmeye kalkýþýyorsanýz. Kanal deðiþmeyince de, ``Yine mi kilitlendi bu mereeeeeet!`` diye bas bas baðýrýyorsanýz. * Cep telefonunuz çaldýðýnda, tv kumandasýný kulaðýnýza götürüp ses alamayýnca, ``Tüh! Kapandý.`` diye üzülüyorsanýz. * Gözlüðünüzün gözünüzde olduðunu unutup, fellik fellik gözlük arýyorsanýz Ayrýca bu arada, burnunuzdan kayan gözlüðünüzü, þöyle bir el hareketiyle düzeltiyorsanýz. * Konuþmalarýnýza ikide bir ``bizim zamanýmýzda`` diyerek baþlýyorsanýz. * Alýþ veriþ yaparken beþ lira yerine elli lira veriyorsanýz. * Gençlerin konuþma biçimlerinden, giyim tarzlarýndan rahatsýz oluyorsanýz. Bazý kýzlara oðlum, erkeklere ise kýzým diye hitabediyorsanýz. * Bakkaldan alýþ veriþ yaptýðýnýzda; paranýzýn üstünü alýrken, bakkala verdiðiniz parayý da almaya kalkýþýyorsanýz. * Çay kaþýklarýný çöp kutusuna, buruþturduðunuz kâðýtlarý da bulaþýk makinesine atýyorsanýz.Yani, çöp kutusunun yanýnda duran koca bulaþýk makinesini çöp kutusu sanýyorsanýz. * Ütü yaparken elektrikler kesildiðinde; ``Eh! N`apalým!...Ben de toz süpürürüm.`` deyip, süpürgeyi prize takýyorsanýz. Hatta ve hatta süpürge çalýþmayýnca ,``Yine ne mi bozuldu bu meret!`` diye söyleniyorsanýz. * Herhangi bir þey almak için yerinizden kalktýðýnýzda, ne amaçla kalktýðýnýzý unutup; amaçsýz amaçsýz dönüp duruyorsanýz. * Telefonun sesini kapý ziliyle karýþtýrýyorsanýz. * Ýkide bir cüzdanýnýzý, cep telefonunuzu veya ne bileyim evinizin anahtarýný kaybediyorsanýz.Ve onlarý; bazen buzdolabýnda, bazen de kaþýk çekmecesinde buluyorsanýz. * Geceliðinizin, nasýl olup da ayakkabýlýktan çýktýðýna bir türlü anlam veremiyorsanýz. * Telefon ettiðiniz kiþi size karþýdan ``alo`` dediði anda , kimi aradýðýnýzý unutuyorsanýz. ``Ay ben kimi aramýþtým?`` diye telaþlanýp, daha sonra ve Allah`a þükürler olsun ki sesinden tanýyýp rahatlýyorsanýz. * Sýk sýk tv`de ismini duyduðunuz hortumcularla, milletvekillerinin - bakanlarýn isimlerini karýþtýrýyorsanýz. * Ýzlediðiniz filmde yaðmur yaðdýðýný görüp; ``Tüh!Çamaþýrlar ýslandý.`` diye balkona koþuyorsanýz. * Bir gün önce pazardan aldýðýnýz dolma biberlerini doldurmak için sabahýn köründe kalkýp, dolma içi hazýrlýyor ve biberleri buzdolabýnda bir türlü bulamýyorsanýz...Daha da ötesi; aradýðýnýz biberleri dün deðil, taaa bir önceki hafta aldýðýnýzý ve onlardan leziz dolma yaptýðýnýzý, üstelik dolmanýn tadýnýn günlerce damaðýnýzda kaldýðýný çok geç hatýrlýyorsanýz. * Ayný konuþmayý belli aralýklarla tekrar edip, çevrenizdekileri sinir ediyorsanýz. * Vücudunuzdaki ve özellikle yüzünüzdeki yaþlýlýk belirtilerini fark etmediðiniz halde, akranlarýnýzýn artýk yaþlanmaya baþladýðýný fark edip, onlar için salakça( Lütfen af buyurunuz.) üzülüyorsanýz. * Pazarda, birçok satýcýnýn size ``teyzecim, annecim`` demesinden artýk hiç rahatsýz olmuyorsanýz. * Çocuklarýn sevinç çýðlýklarýndan, neþesinden, þamatasýndan rahatsýz oluyorsanýz. * Yemeðe, tuz yerine þeker koyuyorsanýz. Kabartma tozu koymayý unuttuðunuz kekiniz kabarmadýðýnda; ``Yine bana eksik tarif verdi,`` deyip, arkadaþýnýzý suçluyorsanýz. * Çayýnýza yanlýþlýkla iki-üç kez þeker atýyor, az þekerli diye habire þekersiz kahve piþiriyorsanýz. * Evden çýkan komþunuzun nereye gittiðini merak ediyor, gözden kayboluncaya kadar arkasýndan bakýyorsanýz. * Son zamanlarda sýk sýk yemek yakýyor; yanýk kokusu burnunuza geldiðinde, ``Bizim komþulardan biri yine yemek yakýyor,`` diyebiliyorsanýz. Mutfaðýnýzý þöyle bir kontrol etmeyi, hiç ama hiç akýl edemiyorsanýz. * Yemeði ocakta unutup, þehir dýþýna çýkýyorsanýz. Ancak üç - beþ saat sonra hatýrlayýp; itfaiye yerine, yanan ocaðý kapatmasý için en yakýn komþunuza telefon ediyorsanýz. * Saate bakmak yerine, takvime bakýyorsanýz. * Sokak kapýsýný açmayý unutup, kapalý kapýdan dýþarý çýkmak için uðraþýyor ve baþýnýzý yaralýyorsanýz. * Baþkasýnýn evinde gördüðünüz bir eþyayý, kendi evinizde arýyorsanýz. Bununla kalmayýp; ``Allahallah! Nerde bu meret, az önce buradaydý.`` diye söyleniyorsanýz. * Taze fasülye piþirdiðiniz bir günde, fasülye piþirdiðinizi unutup ayrýca bir de barbunya piþiriyorsanýz. * Konuklar için piþirdiðiniz yemeklerin bir kýsmýný, onlara ikram etmeyi unutuyorsanýz. Ve sonra,`` Bu kadarcýk yemek yapmak mý beni bu kadar yordu?`` diye þaþýrýyorsanýz. * Oðlunuza kýzýnýzýn, kýzýnýza oðlunuzun adýyla hitap ediyorsanýz. * Klozetin kapaðýný kaldýrmadan .iþinizi yapmaya çalýþýyorsanýz. Eðer bunlarýn hiçbirini yapmýyorsanýz, hiç sevinmeyin. Bir gün gelecek, siz de yapacaksýnýz. Üzgünüm!...Peki ya erkekler mi?Dünya bir günlük deðil ya, gün gelir onu da yazarýz. 05 / 06 / 2006 - Mudurnu Kâmuran ESEN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |