Her gün yeniden doðmalý. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Cennetlik Dul Okuduklarýmýzýn bizdeki izi, yaþamýmýz ve yaþamýmýzýn beynimizdeki birikimiyle doðru orantýlýdýr. Bir anlamda kalýcýlýðýn da ifadesidir bu karþýlýklý alýþ veriþ. An’larýn bütün oluþturmasý sanatçý ve aydýnlarca yeteri derecede gözlenip, algýlanmazsa önermeler noksan ve sakat olacaktýr. Sanatýn estetik deðerleri zorunlu olarak siyasi giysinin altýna girdiðinde, alt yapýsýný oluþturan unsurlarýn yaþamla baðý ve de bu noktadan soyutlanýþý sorgulanýr. Ne kadar yadsýnýrsa yadsýnsýn, estetiðin oturduðu yani soyutlanarak oluþtuðu maddi koþullarý, çözümlemenin aslýný oluþturur. Taki Akkuþ’un “ Cennetlik Dul ”unu yýllar sonra yeniden okurken; alt yapýnýn, feodalizmden kapitalizme akan üretim iliþkilerinin, sanatsal kimliðe dönüþmesini öykü biçiminde görmek sevindirdi beni. Çünkü ilk baskýdan sonra öyküler üzerinden yeniden çalýþýlmýþ, yerellik öyküye girerken sanatýn evrensel deðerlerine taþýnmýþtý. Olay örgüsü an’larý atlamadan bütünleþmiþ boþluk býrakýlmamýþtý. Kimi geniþ anlatýmlar kurgunun saðlamlýðýyla, þiirsel bir seçimle kýsa baðlanmýþ tümcelerle, sonlandýrýlmýþ, bulut, rüzgâr, gökyüzü ve yeryüzü betimlenirken yüzünüze düþen damlalarla yaðmurda sonlanýyordu. An’lar detay gibi deðil, denize giden nehrin besleyicisi derecikler gibi yerini alýyordu öykülerde. “ Cennetlik Dul” aðýrlýklý olarak feodalizmin aynalýðýný yaparken, salt yansýtýcý deðil,yanlýþlarýn kalýn çizgilerle belirlendiði doðru bilinci yönlendiren bir görevi de yerine getiriyor. Feodalizmin çözülüþü, kapitalist iliþkiler, kimi yerdeki birliktelik çok iyi gözlemlerle aktarýlýyor, kimi kendi gerçeði içinde sonlandýrýlýrken, kimi de yazarýn müdahalesiyle asýl istenen, olmasý gereken gerçeðe yönlendiriliyor. Burada sanatçý kimdir? in sorgulanmasý sorgulanýyor denebilir. Taki Akkuþ’un “ Cennetlik Dul” öyküde yeni bir arayýþýn adlarý olabilir. Yaþamý masaya yatýrmak önemli deðil ama, masaya yatýrýlan yaþamýn sanatsal ameliyatý önemli. Taki Akkuþ, kurgusu, dili ve gözlemlerindeki derinlikle bu ameliyatý baþarýyla sonlandýrýyor. Kullandýðý yerel sözcükler ayrý bir zenginlik kazandýrmýþ öykülerine. Bu noktada bir önerim var: bir çok yapýtta rastladýðým bu yerel sözcük kullanýmýnýn dilimize kazandýrýlmasý için, kitabýn sonuna bir sözcüklük konulmasý yararlý olur diyorum. “Cennetlik Dul “ve Taki Akkuþ öykücülüðümüzün solunum yollarýný geniþletecektir düþüncesindeyim. H.Hüseyin Yalvaç (Halkalý 13.03,2005)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Taki Akkuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |