Paranýz varsa toprak alýn. Artýk üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Karanlýk çöküyor aðýr, ve kara bulutlar; birazdan kasýrga kopacak yeniden. Bir kasýrga bu evet, isli puslu bir gecenin tam orta yerinde. Haritadan silinen ýssýz bir adaya gidiyor gibiyim þimdi; o gözlerden uzak okyanuslar ortasýndaki. Pusulasýný yitiren bir bedenim kendi sandalýmda, titreyerek ilerliyorum, tekmeleyerek saðýmdan solumdan geçen buz kütlelerini, açarak önümü öylece, ilerliyorum. … Bir kapý açýlýyor sessizliðin ortasýndan. Upusul uzanýyor bir el; upusul, bembeyaz, yumyumuþak. Bir el uzanýyor sessizliðin ortasýndan. Bir el, bir an, sadece bir an. Duruyor her þey öncesine ihanet ederek. Her þey sessizliðin ortasýndan uzanan elin parmaklarýnýn ucunu takip ediyor. Sonsuz bir dinginliðe kavuþma anýnýn huzuru ile eðiliyorlar. Zaman seyrediyor sessizliðin ortasýndan uzanan eli. Eþya seyrediyor. Renkler seyrediyor. Bilinenler seyrediyor ve bilinmeyenler. Her þey, orada yeryüzüyle birlikte evrende yerini alan; öncesi ve sonrasýyla eli, bembeyaz, yumyumuþak eli seyrediyorlar her þeyi unutarak…. Milyarlarca göz, milyarlarca gözbebek, yüz. Sadece seyrediyor sessizliðin gücünün önünde eðilerek; izliyor. Ýzliyor varlýk o eli. ... Ve.., “Dur” diyor heyula. “Gecelerce kaç” diyor, “ben, kovalayayým seni.” “Olur” diyorum ve dolduruyorum firarý. Firarýmýn miladý oluyor o an. O zamandandýr iþte firarým benim. Korkularým perçemlerinden akar aþüfte gecelerin. Simsiyah olurum kimi zaman, kimi zaman bembeyaz. Bambaþka renklere büründüðüm de olur. Mosmor da olurum delilikten bazen, zannederler tutkudan. Bilmezler ki tutkuya rengini veren de benim. Bilmezler ki renkler rengini benden alýrlar. Heyula yoruluyor sonra. “Dur” diyor. Duruyorum. Zavallý bir budalalýk onunki. Caný sýkýlýnca koþturduðu ve sonra yakalayýp kölesi yaptýðý kurþun insanlardan olmadýðýmý kavrayamama budalalýðý. Acý çek deyince acý çekecek, aðla deyince aðlayacak. Gül deyince gülecek ya da bombala deyince bombalayacak kölesi deðildim. Ben onun kendini özgür zanneden barbi insaný da deðildim, kurþun emir eri de. Yakalayamamýþtý bu kez. Heyula haykýrdý sonra öfkelenerek; “Kimsin sen?” “Benim” dedim, “ben insan. Sahnedeki oyuncu.” “Senin yönetmenin de benim” dedi, baðýrdý tam bir fýrsatçý gibi. “Seni ben yönetirim.Sen de prangalý bir kölemsin” “Hayýr” dedim önemsemeden çok da. “Kim öyleyse?” diye baðýrdý tekrar. Alýþýk deðildi önemsizliðe. “Benim” dedim yine. “Sen misin?” diye þaþarak baktý önce. Sonra kuralý hatýrladý, varlýk kuralýný ve devam etti; “Kimse kendini yönetemez. Ýnsanlýk ne zamandan beridir kendini yönetmeyi öðrendi?” “Ben insan deðilim ki” dedim… Öylece baktý yüzüme. Baktý.., baktý. “Ben” dedim, bir an önce merakýný gidermek için; iþkence bana göre deðildi; “ben de senin heyulaným, senin kabusun. Ben de senin yönetmeninim.” Yer kýrýldý o zaman ve gök yarýldý, heyula kayýplara karýþtý…Yönetilmeyi kabul etmemiþ ve uzaklaþmayý tercih etmiþti. Ýþte yalnýzlýðýmýn miladý da bu andýr tam da. O zamandandýr iþte derin yalnýzlýðým... Ve o zamandan beridir bombalarým insanlýðý, üzerine sevgiler yazarak çeliklerin… … Bir yüz sessizliðin ortasýnda izliyor kendisine doðru uzanan parmaklarý. Korkarak an’dan, an’lardan. Zamanýn sessizlikle baþ baþa býraktýðý varlýðýyla, korkarak ve çekinerek. Kendisini terk eden hislerinin geride býraktýðý hissizliðiyle. Uzanýyor bembeyaz el, izliyor bir yüz ve terk ediyor korku da onu. Çýrýlçýplak kalýyor sýyrýlarak tüm libaslarýndan. Ve sonunda bedeni de terk ediyor. Bir damla düþüyor sessizliðin ortasýndan uzanan bembeyaz, yumyumuþak elden sessizce ve düþtüðü sonsuz huzurda yayýlýyor hareleri, kaplayarak uçsuzluðu giderek. Bir el ruhun içine fýsýldýyor. Bir el sessizliðin ortasýnda, bir ruh libassýz. Ýç içe geçiyorlar varlýklarýndan düþen küçük bir damlanýn hareleri yayýlýrken evrene. Ve kaplarken insaný gelecek, bir el sessizlikte. Bir evren, bir damla. Bir bütün oluyorlar çekilirken sessizliðe o yumuþak elle. Ve düþerken sessizlikten bir damla yeryüzüne. Düþerken ateþe. Yeryüzünü sessizliðe davet ediyorum bir an. Küçük bir an. Küçük bir damlanýn hareleri yayýlmaya baþlayýncaya kadar sadece. Sýyrýlmaya tüm libaslardan ve eðilmeye sessizliðin önünde; dinlemeye. Duruyorlar izliyorlar ve aðlýyorlar o sessizlikteki eller. Ve siz görmeseniz de sessizliklerinden size uzanýyorlar; yeryüzüne düþerken damlalarý ölülerin; o yeryüzünü seyreden. … “Acýya tutkun bir insansýn sen. Senin acýlardan aldýðýn hazzý ben, seviþmelerden almýyorum.”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Arda Edip, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |