..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Hardal Biber




12 Eylül 2006
Geç Kalmýþ Bir Bayram Ýlaný   
Haydi! 12 Eylül 2006 kutlamalarý Ýçin Meydanlara.

Hardal Biber


“Biz yönetime el koyduk ineklerin verimi arttý. Boðalarýn beline su yürüdü. Neden derseniz bizden önce buralarda terör vardý. Her gece çatýþmalar çýkýyordu. Zavallý hayvanlar silah sesinden korkuyor; verimleri; azalýyordu. Ýsterseniz yanýmýzda o dönemde de sýkýyönetim komutanlýðý yapan bir arkadaþým var ona soralým. Hakký Albayým, buralarda geceleri az mermi yakmýyordunuz öðle deðil mi?”


:BEBB:
Bizde bayram çok… Ulusal bayramlar, Dini bayramlar. Mayýs aylarýnda eskilerde kutladýðýmýz bir bayramýmýz daha vardý. 27 Mayýs Hürriyet ve Anayasa Bayramý.
Bu bayramýmýz artýk yok.
Darbeci generallerimiz, 12 Mart döneminde dulda bir mekânda köþeye sýkýþtýrýp birkaç makas almakla yetindikleri 1960 Anayasasýný, 12 Eylül darbesinin ardýndan tümüyle ortadan kaldýrmýþlardý.
Mevcut Anayasayý silah zoruyla deðiþtiren bir güruhun, gençleri anayasayý deðiþtirmeye teþebbüs etmekten idam cezasýyla yargýlamalarý ne kadar yersizse; halkýmýza bol geldiði savýyla yok ettikleri anayasanýn ve rafa kaldýrdýklarý hürriyetlerin ardýndan bu adlarla anýlan bir bayramý, ortadan kaldýrmalarý da o denli yerinde bir karardý.     
“Bayramlar, toplumun tüm kesimleri tarafýndan ayný derecede sahip çýkýlan günler olmalýydý. Kiminin yas tuttuðu günü, kimi kutlamamalýydý.”
Paþalarýmýz her konuda olduðu gibi bu konuda da son derece isabetli kararlar almýþlardý. Örneðin toplumun her kesimi tarafýndan ayný coþkuyla karþýlanmayan bayramlardan biri de 1Mayýs “Bahar” Bayramýydý.
1 Mayýslarda toplumun kimi kesimi:Hani kuþlar, aðaçlar, bin bir renkli çiçekler nidasýyla kendini daðlara bayýrlara vuruyor; piknik yerlerinde düþüp kolunu bacaðýný kýrýyor...Kimi kendini bilmezler de baþka ülkelerin liderlerinin resimlerini sýrtlayýp; Taksim meydanýna çýkýyor, onlarý vurmak zorunda kalan kolluk kuvvetlerinin “Bahar Bayramýný” rezil ediyordu. “Böyle bayram mý? Olurdu.”
Bu arada bir bayramý daha tatil günü olmaktan çýkarmýþlardý.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramýnda sadece öðrenim çaðýndaki çocuklar tatil yapacak; çalýþanlar çalýþmaya devam edecekti. Çocuk bayramýysa çocuklar kutlamalýydý. Büyüklerin, olmayan Ulusal Egemenliðin bayramýný kutlamalarýna ne gerek vardý. Sonra gelen sivil iktidarlar bu uygulamayý ortadan kaldýrdýlar.
Paþalarýmýzýn nasýl olmuþsa dikkatinden kaçmýþ; Þeker Bayramý paçayý kurtarmýþtý! Gün geçtikçe diyabetli nüfusu artan ülkemizde, þeker gördükçe içi giden; dayanamayýp da yediðinde kendinden geçen kiþilerin üç gün boyunca yaralarýný deþen bir bayramdan haz duymalarý elbette beklenemezdi. Her derde deva bulmak niyetiyle koþturan paþalarýmýz, bu gerçeði zamanýnda görememiþlerdi!
Paþalarýmýz, o günlerde, yaptýklarý darbenin halktan bu denli yüksek reyting alacaðýný da ön görememiþlerdi. Görseler, 12 Eylüllerin Bayram olarak kutlanmasýný kesin yasalaþtýrýrlardý.
Hoþ görmek lazým. Belki de bu durum reyting kavramýnýn henüz bu denli tanýnmamasýndan kaynaklanýyordu.
Geç kalmýþ sayýlmasýz. Toru topu üzerinden 26 yýl geçti. Olayýn failleri de henüz hayattalar.
12 Eylül günlerini bayram ilan edelim. Olsun bitsin.
Görün bakýn ne bayram olur. Kopkoyu Kemalist’inden, Þeriatçýsýna; Apocusundan, Ülkücüsüne dek; yüzde birin altýnda oy alan solcu partilerin yandaþlarý dýþýnda toplumun en geniþ kesiminin ortak coþku içinde kutlayacaðý tek bayramýmýz, bu bayram olur.
“Buçukluklarý” da ikna etmeyi siz bana býrakýn.
12 Eylül dönemi sonrasýnda palazlanan siyasi kesimler bu bayramý caný gönülden kutlayacaklardýr.

Þeriatçý akýmlar, 12 Eylül öncesi genel adýyla “Akýncýlar” diye anýlan; “Nur” ve “Iþýk” gibi þirin kollara ayrýlan; nur yüzlü delikanlýlar, utangaç halli baþörtülü üç beþ genç kýzdan, birkaç cami dolusu cemaatten ibaretken... Malum dönem sonrasý iktidardan pay alan; giderek iktidarý parselleyen, hatta kendi içerisinde iktidar savaþlarý yapan dev bir topluluk haline geldiler.

P.K.K, “Apocular” diye anýlan; dönem öncesi düðünlerde havaya silah sýkan;
“Biji Keko, Cici Apo,” diye slogan atan Kürt aydýnlarýnýn gülüp geçtiði ufak mý ufak bir topluluktu.

Memleketi þeriatýn þerrinden korumak bahanesiyle gelen askeri darbenin ardýndan türeyen, kapkara suratlý “yeni þeriatçýlarýn” yanýnda, Necmettin Hocacýlar, Aðlayan-Gülen Hoca efendi taraftarlarý nur yüzlü, eli öpülesi faniler gibi görünmeye baþladý halkýn gözüne. Bakanlýk koridorlarý siz kimlerdensiniz diye biri birine menþeini soran þeriatçýlardan geçilmez oldu.

Bir zamanlar Biji Keko, Cici Apo diye baðýran sübyanlar, kendini eyalet sorumlusu ilan ettiler. Müttefikimiz A.B.D tarafýndan muhatap alýnýr oldular.
Bu dönem, bu tohumlar üzerine nasýl verimli bir gübre attýysa, her iki ayrýk otu da aldý baþýný gitti.
“Ya devlet baþa; ya kuzgun leþe,” deyip “Biz devlet yanlýsýyýz,” diye kasýlýp duran ülkücüler dekoltesi yarýlýp kör baðýrsaklarýna dek görülen ‘Derin Devlettin’ verdiði elektrikle “titreyip, kendine geldi.” Devletin yanlýsý olmaktansa “yaðcýsý olup” ihale peþinde koþmanýn çok daha hayýrlý bir yol olduðunun farkýna vardýlar. Ýhale , çek senet mafyasý oluþturup devletin yasal boþluklarýný doldurur oldular.
Dönem öncesi her ayýn ilk cumasý nasýl peydahlandýðý bilinmeyen “Sözde Marksist- Leninist özellikle ve ille de Maoist örgütlerin liderleri ithalat ve ihracat iþi yapan saygýn iþ adamlarý topluluklarý oluþturdular. “Emeðin hakkýný, kýymetini” bilen kiþiler olduklarý için: Derin devlete olan þükran borçlarýný derin devlet temsilciliklerine çuvallar dolusu dövizle ödediler.
Sadece marjinal siyasi akýmlar 12 Eylülcülere medyunu þükran deðil. Yeni yetme siyasiler ve yandaþlarý da darbeci paþalarýmýzý hayýrlarla anmakta onlardan geri kalmayacaktýr. Öðle ya eski siyasilere yasak konmasa onlarý da onlarýn aða babasý Rahmetli Korkut Özal’ lý da siyaset sahnesinde “Yalova Kaymakamý” kadar bile takan olmazdý.
Askeri yönetim tarafýndan kýçlarýnda test edildi onaylandý mührü vurulan siyasiler ve onlarýn takipçileri de bu bayramý büyük bir coþku içinde kutlayacaktýr.

Bu arada olan klasik siyaset anlayýþýmýz olan Kemalizm’e olmuþtu.
“Kemalistlik” malumunuz olduðu üzere bu dönemden sonra en revaçta olan siyasi eðilim olarak toplumun geleceðine damgasýný vurmuþ... Bu nedenle her siyasi çevrenin kendine göre bir Kemalizm anlayýþý oluþmaya baþlamýþtý. Kemalizm, kendi içinde Kep Kemalistler, Hep Kemalistler, Tek Kemalistler gibi kollara ayrýlmýþ; kollar arasýnda derin ve felsefi ayrýmlar olmasýna karþýn bu kollardan hiç birinin bu bayramý caný gönülden kutlamayacaðýný sanmýyorum.

Üstelik bu son derece eðlenceli bir bayram olacaktýr. Düþünsenize gazeteler darbeci generallerinin fotoðraflarýný ilave olarak verecek, o günlerin anýsýný tazelemek için Kenan Evren’in konuþmalarý televizyonlardan yeniden yayýnlanacak. Kendine özgü emsalsiz akýl yürütmeyle paþamýz alanda toplanan halka soracaktýr.

“At etinden yapýlma sucuklarý yemek mi daha günahtýr; yoksa doðmamýþ çocuklarý aldýrmak mý?”
Marmaris sahillerinde dinlendiði yýllar boyunca halka anlatacak ne kadar çok þey biriktirmiþ olmalý.

“Sayýn Feþmekan Hemþerilerim, size hemþerim diyorum çünkü yýllar önce doðuda alay komutanlýðýný yaparken emir subayým sizin memlekettendi. Acayip çay demlerdi kerata. Üstelik o yýllarda memleketinizin üstünden birkaç kez de uçakla geçmiþliðim vardýr.”

“Biz yönetime el koyduk ineklerin verimi arttý. Boðalarýn beline su yürüdü. Neden derseniz bizden önce buralarda terör vardý. Her gece çatýþmalar çýkýyordu. Zavallý hayvanlar silah sesinden korkuyor; verimleri; azalýyordu. Ýsterseniz yanýmýzda o dönemde de sýkýyönetim komutanlýðý yapan bir arkadaþým var ona soralým. Hakký Albayým, buralarda geceleri az mermi yakmýyordunuz öðle deðil mi?”
Yýllardýr özlemini çektiðimiz böyle veciz konuþmalar yeniden ortaya dökülecektir.
Bu denli sýkýcý TV programý arasýnda bu konuþmalar müthiþ reyting toplayacaktýr.
Biraz fantezi yaparsak bayram özel programý olarak jürisi: Kuþum Aydýn, Bülent Ersoy, Doðu Perinçek ve Cüppeli Mahmut Hocadan oluþan; sunuculuðunu Fitne, Fücur, Bücür Mankenimizin yaptýðý; hayatta kalan darbeci generallerimizin ve Kaynana Semra’nýn yarýþmacý olarak katýldýðý “Biri Bizi Kýþkýrtýyor” adlý bir yarýþma programý bile hazýrlana bilir.
Her seçimde yüzde birin altýnda oy alan gerçek solcular size-bize sesleniyorum.
Gelin 12 Eylülün bayram olarak kutlanmasýný bizler de destekleyelim.
Belki bu sayede 11 Eylülün gölgesinde unutulup giden o kara gün halkýmýz tarafýndan hatýrlanýr da darbeci generaller kaçacak delik arar.
Emekçi halkýmýzýn bu günü bayram olarak kutlamasý için gerekçe mi arýyorsunuz:
12 Eylülcüler sayesinde:
Halkýmýz yitirdiði can güvenliðini yeniden kazandý. Yitirdiði eþeðini yeniden bulan Hoca Nasrettin gibi, sevindi; durdu.
Ýþçilerimiz, “Zincirsizler ordusunun” haline bakýp; “Zincirleri” için þükretmesini öðrendi.
Köylülerimizin kooperatifleri daðýtýldý. Bu sayede köylümüz, almayla, satmayla uðraþan basit sermayedar olmaktan kurtulup “milletin efendisi” olarak kalma konumunu pekiþtirdi.
Esnaf, toptan aldýðý fiyattan daha ucuza perakende satýþ yapan zincir maðazalar sayesinde raflarýný ucuza doldurup; karþýsýna geçip izlemeyi; siftahsýz dükkan kapatmayý bu dönemden sonra öðrendi.
Zanaatkâr, müzelik oldu. Turistik otel lobilerinde kahveci güzeli gibi arzý endam etmeye baþladý.
Aydýnlarýmýz, o dönemde sermaye tarafýndan vaftiz edilip doðru yolu buldu.
Üniversite öðrencilerimiz turban denilen örtüyle o dönemde tanýþtý. 26 yýldýr neresini örteceðini bilmeden bu bez parçasýyla uðraþýp duruyor.
Ýþte bu nedenlerledir ki,
Tüm Emekçi Halkýmýzý henüz ilan edilmemiþ.
12 Eylül Ulusal Enayilik, Anayasayý Ýðfal ve Baharat Bayramýný kutlamaya çaðýrýyorum.     
Haydi! 12 Eylül 2006 kutlamalarý Ýçin Meydanlara.


Hardal Biber.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevme Organý
Savaþýn Gerçek Tadý
Köþeli Karpuz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Karþýlýksýz Aþk [Öykü]
Þehir, Dað ve Çocuk… [Öykü]
Bankamý Boynuzladýlar [Öykü]
Bu Þehir [Öykü]
Obur Öküzler [Öykü]
Güldemdekiler 2 [Öykü]
Türk Nikahlý Kuvvetleri Yönetime Elkoydu. [Öykü]
80'ler Okan Bayülgen Hakký Devrim ve Ötekiler [Eleþtiri]
Güldemdekiler 1 [Eleþtiri]
28 Yýl Önce 28 Yýl Sonra [Eleþtiri]


Hardal Biber kimdir?

Ferrari'si Olmadan Bilge Olmaya Soyunan Taksi Þöförü.

Etkilendiði Yazarlar:
Voltaire, V.Hugo, K.Marks, Netekim Kenan


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hardal Biber, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.