Þiir,
Kucaktan kucaða dolaþýrken bir kenar mahalle orospusunun tedirginliðini, bahtsýzlýðýný yaþýyor. Pervasýz ve liyakatsiz efendilerin kaleminden bezgin ve periþan bir ucube gibi düþüyor ortalýða. Çýt yok zaman çatlamýyor orta yerinden, zevksizliðin küstahlýðý, aymazlýðý kaplamýþ her yeri. Kimseye yer yok orada, kalpler iðfali kalemler gaspý beyinler iþgali yaþýyor. Bu hengâmede zavallý, hükmedecek, sarsacak ve kollayacak sahibini arýyor. Yetim, virane ...
Þair,
Piyasadan bihaber tedavülden çekiliþini, hoyrat ve ruhsuz alemden tecridini yaþýyor. Ne garip, çekildiði inzivagâhtan yenilginin hazzýný, çaresizliðin ataletini yaþýyor. Baþýnýn dik, göðsünün kabarýk, kaleminin kýrbaç olmasý gerekeceði yerde intiharý yakýþtýrýyor, sessiz ve sakin çekiliyor. Yitirmiþ gibi kimliðini emanet tezgâhlarda iþportacýlýk yapýyor, Münzevi,sürgün...
Okur,
Zevksizliðin; küstah, pespaye ve rezil nefislerin talimgâhý. Yavan ve yalnýz, korunaksýz. Zývanadan çýkmýþ, mazisini ve istikbâlini yitirmiþ, cömert bir dilber gibi en mahrem yerlerini sunmakta mahzur görmeyen âcize. Bütün estetik kaygýlardan yoksun, iðfal ve iðdiþ tezgâhlarýnýn müdavimi, metruk harabe...

Yorumcu – Tahlilci;
Dýþarýda kalma korkusuyla zangýr zangýr titreyen, aidiyet telaþýyla kalemini sloganlara, cilalý isimlere zincirleyen çoðunlukla loþ ýþýklý entel barlarýndan ahkâm kesen nesli tükenmiþ ya da tükenmekte olan arsýz fukara ... kendisine yabancý hissettiði herþeyi bir boyacý maharetiyle karalara çeviren, þapkasýndan tavþan yerine onlarca þair çýkaran sinsi sihirbaz. Eskiyen kalemini artýk hatýr–gönül kýrmama kabilinden eþ–dost þiirlerine kiralayan rantiyeci... þiirin bu aciz durumunun tornadan çýkmýþ gibi farksýz benzer görüntüsünün tek sanýðý, zanlýsý ...
Gruplar;
Bir kaç megolamanýn hükümranlýðýný ilan ettiði bereketsiz kraliyet topraklarý. Kral, naib ve tebaa ilþkisinin edebi sahada tezahürü . Keyfiyetten çok kemiyet budalalýðý. Piyasa þartlarýndan doðmuþ, ayýrýcý hiç bir vasfý, rengi, sesi, tadý olmayan bir üflemelik kalabalýk... Sütü yaramayan anneler; cýlýz, çelimsiz benzi soluk çocuklar... Minaresiz camiler, yalnýz çocuklara oyuncakçý dükkâný ...
Hulâsa;
Durum, Cemil Meriç' in "Bir Facianýn Hikayesi" adlý kitabýnýn giriþ kýsmýna baþladýðý cümlelerin anlattýðý gibi: "zavallý þair... Bülbül hamûþ, havz tehî, gülistan harab diye inliyordu. ne bülbül kaldý ne havz."