En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Unutmamalý ki, kibir ateþten bir gömlektir, onu giyeni yakar. Zenginliðin getirdiði þatafatlý yaþamla kibrin sarhoþluðunda yaþayan Nemrud, kendini bir tanrý gibi görmeye baþlamýþ, kendi toplumunu da arkasýna alarak, ilahi emirleri kendilerine iletmekle görevli olan Ýbrahim Peygamberi mancýnýkla ateþe attýrmýþtýr. Ýbrahim Peygamberin ateþe atýlmasý, sýrf diðerlerinden farklý düþünmesinden dolayýdýr. Musa Peygamberin, halkýný kendine secde ettiren zalim Firavun’dan kaçýþýnýn nedeni de budur. Dönemin süper gücü olan putperest Roma Ýmparatorluðu, ilahi mesajla kendilerine gönderilen Ýsa Peygamberi çarmýha germek istemiþlerdir. Son peygamber Hazreti Muhammed, ilahi mesajýný kendi putperest toplumuna yayabilmek, onlarý doðru yola davet edebilmek için, kendine inananlarla birlikte uzun bir zaman türlü zorluklara göðüs germek zorunda kalmýþtýr. Çoðunluktan farklý düþündükleri için birçoðu öldürülmüþ, birçoðu hicret etmek zorunda kalmýþtýr. Geçmiþten dönüp, günümüze baktýðýmýz zaman hangi tarafýn haklý çýkmýþ olduðunu görüyoruz? Zalimlerin mi, yoksa onlara karþý baþkaldýranlarýn mý? Kendini bir tanrý gibi gören Nemrud’a ölüm, küçücük bir sinekten gelmiþtir. Firavun Musa Peygamberi yok etmek için peþine düþtüðünde Kýzýldeniz’in dibini boylamýþtýr. Ýsa Peygambere eziyet eden Roma Ýmparatorluðu parçalanýp yok olmuþtur. Ve Hazreti Muhammed’i küçümseyen putperestler, kendilerinin bile idrak edemediði bir þekilde, kýsa sürede Mekke’nin anahtarýný ona sunup, onun dinine iman etmiþlerdir. Allah’ýn insanlarý çeþit çeþit yaratmasýnda da bir kudretin izlerini görmek mümkündür. Ýsteseydi herkesi, beyaz tenli veya zenci yaratýrdý, herkes ayný dili konuþur, ayný þeyleri düþünür, ayný þekilde yaratýcýsýna yönelirdi. Lakin, farklýlýklarýn yarattýðý zenginlikten insanlýðý mahrum býrakmamýþtýr Yaratan. Bu çeþitliliðin getireceði güzellikleri hizmetimize sunmuþtur. Eðer, bizden farklý düþünenleri, farklý görünenleri, farklý takýmý tutanlarý, farklý bir dine iman edenleri parmakla gösterir, onlarýn konuþmasýna izin vermez, susturur ezersek, yahut dýþlarsak, tarihin o tozlu sayfalarýnda lanetlenmiþ Zalimlerle aramýzda ne fark kalýr? Bu güne kadar birçok zaman birbirimizi farklý nedenlerle yaftalayýp, yaraladýðýmýz yetmiyormuþ gibi, son senelerde giderek artan futbol fanatizmiyle birlikte apayrý bir ayrýmcýlýðýn rüzgârýnda savruluyoruz. Futbol bir zamanlar krallarýn, diktatörlerin halklarýný uyutmak için kullandýklarý bir araçtý. Bugün krallar ve diktatörler olmasa da, futbolla uyutulan halklar hâlâ var. Futbolla yatýp, futbolla kalkan, takýmý için adam öldüren insanlarýn varlýðý düþündürücüdür. Oysa futbol sadece sevgi oyunudur, ciddiye alýnmaz bile, alýnmamasý gerekir. Futbolun mucidi Ýngilizler, maç boyunca kollarý baðlý oturup oyunu seyrederler, televizyonlardan izleyenler bilir. Maç bitince de takýmý yensin, yenilsin alkýþlayarak, gülümseyerek tribünleri terk ederler. Ve takýmlarýnýn sahasýndaki maçýný aksatmadan tribünde izlemeye çalýþýrlar. Takýmlarý geçen hafta yenildi diye gelip ana avrat küfretmezler. Ya da yüz kýzartýcý pankartlar asmazlar! (En azýndan biz görmüyoruz!) Kulüp baþkanýna küfretmekten çok, sahadaki futbolun kalitesiyle kendilerinden geçerler. Aðabeylerinin maç kavgalarýný, maç sonrasý býçaklanmalarý televizyonlardan izleyen küçükler, tribünde akýllarýnýn almayacaðý küfürleri öðrenen çocuklar nasýl bir taraftar olabilirler sizce? Futbolun bir sevgi oyunu olduðunu anlayabilirler mi? Oysa, onlarýn birbirlerini sevmeyi, kavga yerine anlayýp dinlemeyi öðrenmeleri lazým, ki geçmiþte farklý þekillerde yaþanan kavgalar bir daha yaþanmasýn, yüreklere sevgi tohumlarý ekilsin… Bunu kendilerine bir görev edinmesi gereken kulüpler yaptýklarý çýkýþlarla ortamý gerdikçe geriyorlar. Ayrým git gide büyüyor. Taraftarlar birbirlerinden nefret etmeye baþlýyor. Özellikle bir futbol takýmýný tarihte okuduðum güçlü imparatorluklara benzetmeden edemiyorum. Güçlerinin en üst seviyesindeler. En ihtiþamlý dönemlerini yaþýyorlar þimdi. Herkesi karþýlarýna alabiliyor ve istedikleri gibi meydan okuyabiliyorlar. Bütün takýmlar bir yana biz bir yanayýz, diyebiliyorlar. Kibirle cilalanmýþ bu yükseliþ, bir sonun baþlangýcýymýþ gibi geliyor bana. Ýnanmýyorsanýz tarih kitaplarýna bakýn! [ bb>
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aziz DENiZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |