Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Bu aklýma uçuþan gölgeler… Düþünce dehlizlerinde kaybolmak deðil amacým, lakin kaybolmuþluk, eylemin ilk halinde var. Süründürerek taþýdýðým bir beden, fikir yoksulluðunda sürüklediðim aklým, aklýma yabancý, bedenimi sýkýþtýran ruh. Bir bütün gibi gözükmeli þayet doðru hayatýn doðru noktasýnda isem. Bütün bir yana, sanki her parçam evrenin ayrý köþesine sürülmüþ gibi. Ruhumu anlatmalý kendime… Ne olduðum sorusu takýlmýyor hiç aklýma, ama nereye gittiðimi bilmiyorum. Yolun zorluðundan korkum yok, ancak sonunu düþünmek cazip gelmiyor bunca yorgunluðun üzerine. Oysa sonu düþünmedim bugüne dek. Zamanýn kendinden zevk almalý insan, ölümü düþünmek deðil maharet. Bilmek yeterli, bir sonun olduðunu ve doðru hazýrlýðý yapmaktan geçiyor kusursuz sonun yaratýlmasý. Öyleyse niye sürekli ölüm var aklýmýzda? ve buna baðlý olarak ölümcül nedenler. Nasýl bir ilkellik ki hala ölümün nedenlerini bizler yaratýyoruz. Oysa Araf’da denmemiþ miydi, ‘Biz onlara bahaneler veririz, sen sadece iþini yaparsýn!’. Tuhaf doðrusu… Nasýl bir kaybýn içinde olduðumu bilmiyorum. Neleri hak ettiðim konusunu da tartýþacak durumda deðilim. Bir böcek olsaydým, acaba ‘hiç kimse’ olamaya bu kadar gayret eder miydim?. Hiç sanmýyorum! Anne kalbinden baþlayan arzularýn bir ürünü olarak varým. Biri istedi ki var olmamý, oldum. Buna bir bahane aramaya lüzum yok. Sorgulamýyorum varlýðýmý da. Baktýðým karanlýk sularda yazanlarýn rengi siyah. Doðru taraftan bakmayýnca okunamýyor. Birde ýþýk temel ihtiyaç. Çünkü bu sularda yazanlarý ancak yazýlmamýþ bölümlerin yansýmalarýndan okuyabilirsiniz. Aslýnda okumaya ihtiyacým yok. Çünkü zaten biliyorum. Ah þu bilmek. Bu nasýl bir nefretliktir anlatýlmaz. Bilmek, bilmek her þeyi bildiðini sanmak. Nasýl bir kibir verir insana. Çok lezzetli görünür dýþarýdan. Gelin görün ki, bilmek her yanýnýzý sardýðýnýzda yalan size ancak soytarýlýk görünür. Yalansýz bir dünya ne güzel deðil mi ? DEÐÝL. Siz gözlerinizin içine bakýlarak söylenen yalanlarýn gerçek yüzlerini bilmek nasýldýr bilir misiniz?... bakýn anlatayým… Elinize bir harita geçmiþtir ve bu harita sizi evrende olabilecek en güzel þeye; artýk orasýný siz doldurun, bir manzaraya, bir sanat eserine belki bir sevgiliye, belki tanrýya, belki de kendi aynanýza, götürecektir. Haritayý bulmanýn heyecanýyla yola çýktýnýz. Uzun bir yol var önünüzde. Heyecanlýsýnýz çünkü ‘O’na gidiyorsunuz. Sizin için ‘O’, ne ifade ediyorsa. Haritayý takip ettiniz ve sonunda bir kuyuya geldiniz. Bu sizde bir hayret uyandýracaktýr. Sizi ‘O’na ulaþtýracak olan bir kuyu mu olmalýydý, sorusu gelecek aklýnýza. Sonra kuyuya baðlý demir merdivenleri göreceksiniz. Yavaþça ineceksiniz o merdivenlerden ve ýslak bir zemine basacaksýnýz. Suyu hissettiðiniz anda, kokuyu da duyumsayacaksýnýz. Keskin bir laðým kokusu. Evet bir çukur bu, bir logar, kanalizasyon. Her ismiyle tiksinti uyandýrýcý. Aðzýnýzda tükürük birikecek ve o iðrenç kokunun tükürüðünüze sindiðini düþüneceksiniz ve derhal tüküreceksiniz. Ýþte her þeyi bilmek, o tükürüðün aðzýnýzdan çýkýp zemindeki ýslak laðýma temas edene kadarki sürede hissettiðiniz tiksinti gibidir. Belki de o kadar kötü deðildir. Ama neye yarar ki, hazýrlýklýda olsam, yine baþýna gelecek olan bellidir. Bunu bilmek ancak durumun acýsýný arttýrýr. Çünkü bilirsen bilmiyormuþ gibi davranmak zorundasýndýr. Bildiðini belli edersen dýþarýda býrakýlýrsýn. Artýk üþümek istemiyorum ben. Býktým, ayaz zamanlarda insan iliþkilerinden koparýlýp kapý eþiklerinde zangýrdamaktan. Bu deðil artýk istediðim. Kim olduðumu bilmiyorum. Evet ne istediðimi de. Fakat ne istemediðimi biliyorum. Sana sesleniyorum ey ben! Çýk artýk! girdiðin þu zifir delikten. Taný kim olduðunu… Çok acý biliyorum. Kus öyleyse kötünün üzerine içindeki kötüyü. Dalgalarýnda yaþama sessiz sensizliðin, sen ki ben, ben ve ben.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bünyamin Bayansal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |