Yorgun deðildir. Hatta uzun zamandýr kendini hiç böyle hissetmemiþtir; somut kavramlardan sýyrýlmýþ gibi, kendini tüy kadar hafif hissetmektedir. Önünde durduðu eski ahþap kapýnýn kilitleri aðýr aðýr açýlýr. Ýçerideki karanlýk, dýþarýdaki güneþli hava ile yüz yüze gelince, bir perde gibi geri çekilir. Ýçeriye doðru birkaç adým atýlýr… ve sonrasýnda, soldaki küçük salondan çocuk sesleri yükselir. Bordo renkli oturma takýmýnýn ahþap kenarlarý parýldamaktadýr. Üçlü koltuðun hemen yanýnda bir sehpa ve üzerinde yanan bir mum vardýr. Kimseye aldýrmaksýzýn oyun oynayan çocuklarýn yüzlerindeki yaramaz maskenin altýnda, hayatýn tüm sorumluluklarýndan habersiz, kaygýsýz bir gülümseme ve arkadaþlarla oyuncaklarýn paylaþýmýndan ortaya çýkan pürüzsüz bir keyif yatmaktadýr. Ýlerlemeye devam eder, kendini adeta havada sürüklenen bir beden gibi hissetmektedir. Ne tarafa gitmek istediðini kendi deðil, kendi içinde ama hiç ulaþamadýðý bir ‘öðe’ tayin etmektedir. Odadan çýkýp üst kata gitmek için, kýsa ve geniþ bir koridordan geçer. Saðda mutfak ve kiler, solda ise büyük salonun giriþi vardýr. En dipteki beyaz merdivenlerden yukarý çýkar. Ancak hâlâ nereye gittiðine anlam verememektedir. Üst kata çýkýldýðýnda, uzun, beyaz bir koridorla karþýlaþýr. Koridorun sonunda bir kapý vardýr. Kendini birden ayaklarýnýn üzerine yürümesi için býrakýlmýþ, küçük bir çocuk gibi hisseder. Zira artýk, yere doðru baktýðýnda çýplak ayaklarýný görebilmektedir. Hatta elleri, saçlarý ve tüm bedeni tekrar ona verilmiþ gibi, somut bir hâle gelmiþtir. Karþýdaki kapýya doðru koþmaya çalýþýr, gördükleri bembeyaz bir koridor ve duvarlardaki tablolardan ibarettir. Yaklaþtýðýnda tablolarýn, fotoðraf olduklarýný anlar. Sýrayla, saðdaki ve soldaki fotoðraflara bakarak kapýya doðru yaklaþýr. Gördükleri çok tanýdýktýr. Çocuklar görür karelerde. Onlar arkadaþlarýdýr. Özlediði arkadaþlarý! Kendi de vardýr orada. Ancak arkadadýr. Oyuncaklarýný paylaþtýðý arkadaþlarýna bakmaktadýr. Yüzündeki gülümseme, o andan alýnan keyif dýþýnda, çocukluðun tüm saflýðýný da öne çýkarmýþtýr. Birkaç resim sonra okul yýllarýný görür. Bir teneffüste çekilmiþtir fotoðraf. Herkes boy sýrasýyla sýnýfýn kara tahtasýnýn önünde poz vermiþtir. O en baþlardadýr. Ardýndan diðer resimlere doðru hareket eder ve artýk coþkuyla koþmaya baþlamýþtýr. Önünde durduðu resim evliliðidir. Çevresinde duran arkadaþlarý, onun bu mutlu gününe þahitlik etmektedir. Merak içinde biraz daha ilerler, artýk orta yaþlarýný çoktan geçmiþtir. Fotoðrafa baktýðýnda, eþi ve üç çocuðuyla poz vermiþ olduðunu görür. Her resim yeni bir anýsýný canlandýrýr. Artýk beyaz koridorun sonundaki kapýya az kalmýþtýr. Hemen yanýndaki resme göz atar. Eþi resimde yoktur. Sadece asker olan çocuklarý, kýrýþýk bir surat ve kýrlaþmýþ saçlarý karþýlar onu. Hýzla kalan birkaç resme bakar. Mezar taþlarý görür. Hem de 3 tane. Kendisi fotoðrafýn köþesinde, aðlýyordur… Ýçini bir korku kaplar. Resme iyice yaklaþýr. Mezar taþlarýnýn üzerinde çocuklarýnýn isimleri yazýyordur, hem de þehit ibaresinin altýnda. Aðlamak ister ama aðlayamaz, gözlerini kapatýr. Suratýný beyaz kapýya doðru çevirir ve kapýnýn yanýna koþmaya çalýþýr. Yararsýzdýr çünkü artýk koþamaz. Yorgundur ve bitkin gibidir. Ancak bu durumun tam adýný koyamaz. Yavaþ yavaþ kapýya yaklaþýr. Kenarý aralýk olan kapýyý açmak için belli ki itmesi yeterlidir. Öyle yapar ve içeri girer. Yine çok büyük olmayan, beyaz bir oda ile karþýlaþýr. Tam karþýda bir fotoðraf daha vardýr. Yaklaþýr. Bu fotoðraf yalnýzlýðýn resmidir. Ardýndan ýþýðý görür ve uyanýr.
Ertesi sabah, Þiþlideki beyaz köþkte, kimsesiz yaþlý bir bayan ölü bulunur. Giriþin hemen solundaki küçük oturma odasýnda, ahþap kenarlý, eski, bordo renkli koltukta uyuya kalmýþ ve 96 yaþýnda, uykusunda eceliyle ölmüþtür. Yaþlý bayanýn yanýnda erimiþ bir mum durmaktadýr ve tam karþýsýnda bir ayna. Muhtemelen son gördüðü görüntü, yaþlanmýþ kendi suretidir…