Girdik Giriyoruz

Ülkemizin neredeyse yarým asýrdýr girmeye çalýþtýðý bir topluluk var, bu topluluðun ismi (AB) Avrupa Birliði..Nedir Avrupa Birliði? Avrupa kýtasýnda bulunan ülkeler topluluðu mu? Ýsme bakýlýrsa öyle. Peki biz Avrupa kýtasýnda mý yaþýyoruz? Hayýr. O zaman niye bu topluluða girmek istiyoruz? Bu topluluða girmenin bize avantajlarý ne olacak ya da avantajlarý olacak mý? Bu sorular toplumumuzun baþlýca sorularý. Eskiden bu sorulara iþ imkaný, rahat seyahat vb. gibi cevaplar veriliyordu, þimdi ise sorulduðunda insanlar tam olarak ne istediklerini bilmiyorlar.Yani artýk neden girmek istediðimizi bile tam olarak hatýrlayamýyoruz. Bir de girmeye çalýþtýðýmýz Avrupa Topluluðuna bakalým, kendi içlerinde bölünmeye baþlamýþ, eski avantajlarý artýk birbirleri için dezavantaj olmuþ bir topluluk. Herkes yavaþ yavaþ kabuðuna çekiliyor aslýnda tam olarak bir birlik olduklarý söylenemez sadece katýlmak isteyen ülkeler baþvurduðunda toplanýp reddetmekten baþka ortak bir yönleri yok galiba. En azýndan buradan öyle görünüyor. Birlikteki ülkelere bakarsak hala oturmamýþ bir kültürleri olduðu için sorun yaþadýklarýný görüyoruz, bu onlarýn en önemli problemi bu kabuðuna çekiliþin nedeni de o zaten.
Bizim toplumumuzun kültürüne baktýðýmýzda hiç araþtýrma yapmadan 700-800 yýllýk bir kültürümüzün var olduðunu görürüz. Eðer tam olarak araþtýrmaya kalkarsak bildiðimiz geçmiþin ne kadar yakýn bir tarihi gösterdiðini görmüþ oluruz. Yani oturmuþ bir kültürümüz var tek sorunumuz ülkemizde ki hýrsýzlar evet bankalarý boþaltanlar, devletin kurumlarýný zarara uðratanlar, aslýnda bunlar olmasa ekonomimizde de problem yaþayacaðýmýzý düþünmüyorum. Dört mevsimin yaþandýðý, insanlýk tarihinin kurulduðu bu topraklar bize yeter ama dediðimiz gibi önce bu hýrsýzlardan kurtulmamýz gerekiyor. o zaman önümüze gelen her topluluða girme ihtiyacý duymayýz. Tabi bu topluluklardan kastýmýz evrensel barýþýn saðlanmasý için oluþturulmuþ topluluklar deðil o topluluklara ülkemizin kuruluþ tarihinden beri üyeyiz.
Avrupa birliðindeki bir iki ülkeye bakarsak, mesela Almanya; bugün Almanya’nýn en küçük þehirlerinde bile iþsizlik 40.000’leri bulmuþ durumda, ülkenin genç nüfusuna baktýðýmýzda nereye gideceðini bilmeyen, mutluluðu elbise markalarýnda arayan boþluk da bir gençlik görüyoruz. yani pek örnek alýnacak bir topluluk deðil. Bir diðer ülke de Fransa. Türklerin yoðun olarak yaþadýðý ülkelerden biriSÝ, bu ülkenin durumu da ayný. Ülkenin gettolarýn da tam bir iç savaþ yaþanýyor tabi bu gençlerden gelen bir þey. Fransa’nýn yakýn tarihine bakarsak Cezayir katliamýný görebiliriz. Evet bu toplulukta bu ülkelere benzeyen bir çok ülke var. E o zaman biz niye bu topluluða girip kötü geçmiþlerine ortak oluyoruz. Bugün ülkemizde cinayetin, sefaletin ve toplumsal bunalýmýn arttýðý þu günlerde bu birlik dalgasý birilerinin ayak oyunu mu yoksa?

Engin ÖZTÜRK
Eskiþehir Anad.Üniv.Ýþlt.Fakül.1.sýnýf