..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Deðiþim dýþýnda hiçbir þey sürekli deðildir. -Heraklitos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > TuðrulPekel




1 Ocak 2007
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 15  
Piknik

TuðrulPekel


Hasan Cevat Kartal: Aþkýna ulaþabilmenin bir tek yolu vardý. Hayatýný feda etmek O da gerekeni yaparak ölümü seçti. Efsane oldu. Veda Arasýl Kartal: Bir efsane varsa arkasýnda o efsaneyi yaratan bir kadýn vardýr. Selma Taþkan: Efsane onunla ayakta kaldý ve yaþatýldý


:ADID:
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 15

ON BEÞÝNCÝ BÖLÜM

PÝKNÝK

Temmuz ayý aðýr, aðýr geçip gidiyordu. Bu arada Selma ile yollarýmýz devamlý kesiþiyordu. Aramýzda yavaþ, yavaþ bir arkadaþlýk doðuyordu. Bu arada ayýn sonlarýna doðru hava birden bozdu. Mevsimi olmama-sýna raðmen bir hafta aralýksýz yaðmur yaðdý. Mecbur kalmadýkça dýþarý çýkmýyorduk. Himmet dayýyla iddialý üç taþ maçlarý yapýyorduk. Çocuklar gibi, bir o bir ben mýzýkçýlýk yapýyorduk. En sonunda Selma’yý hakem tayin ettik. O da iþi fazla ciddiye alýp sýk, sýk ikimizi de oyundan atýyordu. Tabi bu arada çay ve kekler eksik ol-muyordu.
Nihayet hafta sonunda güneþ yaðmur bulutlarýnýn arasýndan yüzünü gösterdi. Yaðmur uykusuna yatmýþ olan kasaba silkelendi, ve kendine geldi. Tatlý bir koþuþturma baþladý.
Bende güneþli havayý fýrsat bilip ýrmaða doðru yürüyüþe çýktým. Yaz mevsimi yaklaþýnca kurumaya yüz tutan derecik, yaðmur suyuyla beslenince kabarmýþ, coþmuþ deli, deli akýyordu. Yürüyüþümü biraz daha uzatarak, dere boyunca ilerlemeye baþladým. Aklýmýn bir ucu Veda’daydý. Acaba þimdi ne yapýyordu. Daha evvel olsa beni unuttuðuna inanýrdým. Ama son beraberliðimizden sonra, biraz umutlandým. Daha doðrusu neye inanacaðýma karar veremiyorum.
Öte yandan Selma’da beni bir þekilde meþgul etmeye baþladý veya ben öyle hissediyorum. Gerçek olan bir þey var ki kýz bana uzak deðil. Önemli olan ben ya-kýn mýydým? Ruhen hayýr Veda’nýn yerini kimse alamaz. Ya bedenen onu düþünmek bile istemiyorum. Ka-sabaya dönerken kendimi yormadan, aðýr, aðýr yürüme-ye baþladým.
Küçük bakkal dükkanýn iç kýsmýnda tezgahýn arkasýnda, Selma ile babasý Ýhsan efendi karþýlýklý oturmuþ konuþuyorlar. Ara sýra girip çýkan müþteriler sohbeti bölseler de babasý ile konuþmak keyif veriyordu. Ama bu sefer biraz daha ciddi idiler. Konu bir anlamda Selma’nýn amaçsýz olan yaþamýna önemli ölçüde yön verecekti.
Ýhsan efendi
... Bu kasabaya týkýlýp kaldýn kýzým senin durumuna üzülüyorum. Senin þimdi, þöyle daha güney e inip güzel bir tatil yapman gerekirken yaþlý babanýn karþý-sýnda oturuyorsun. Bu durum senelerdir deðiþmiyor.
Selma
... Benim caným babam. Hem anam hem babam. Senin karþýnda oturmak, seninle konuþmak bana gurur verir. Babacýðým bu sefer yanýlýyorsun, kýzýn bu kasabada kýsýlýp kalmadý.Kendi isteðimle buradayým. Sakýn üzülme hatta sevin.
Ýhsan efendi:
... Seni burada tutan önemli þeyi bana da anlatmak ister misin kýzým? Yoksa ben mi tahmin edeyim?
Selma:
... Hayýr tahminde bulunma baba. Kocamýn ölümünden bu güne kadar tam tamýna beþ uzun yýl geçti. O gün otuz beþ yaþýndaydým, bu gün kýrk yaþýndayým. Beþ sene telaffuzu ne kadar kolay, bir kadýnýn tek baþýna geleceði için, mücadele etmesini anlayamazsýn baba. Kaçmayý buraya kucaðýna sýðýnmayý çok düþündüm ama yapamadým. Ben, bakkal Ýhsan efendinin kýzý Ýstanbul’la baþ edemedi, korktu dedirtmem, dedirtemez-dim. Bilirsin baba, çocukluðumdan beri geceleri yalnýz yatmaktan korkardým. On beþ yaþýnda koskoca kýzken bile yatak odamýn kapýsýný açýk býrakýrdým. Sende yataðýný kapýnýn hemen dýþýna sererdin. O korkak kýzýn bütün çabasý, beþ yýlýný gece korkularýný yenmek için, uðraþ vermekle geçti.Bu yaz yanýna gelinceye kadar, kocamýn anýsýný yaþatmaya namusuma bir söz getirmemeye çalýþtým. Allah’ýma þükürler olsun ki baþardým da baba. Burada karþýma Hasan Cevat adýnda bir erkek çýktý. Daha ilk gördüðüm anda yüreðimin daha deðiþik çarpmaya baþladýðýný hissettim. Ben bu duyguyu daha evvel kocamla ilk karþýlaþtýðým gün yaþamýþtým baba. Hasan Cevat’ý gördüðüm anda, Ýþte kýzým kýrkýndan sonra seni mutlu edecek erkeði ayaðýnýn dibinde buldun, onu sakýn elinden kaçýrma dedim kendi kendime.
Ýhsan efendi
... Aklý baþýnda bir kadýnsýn kýzým. Ben baban ola-rak seni mutlu görmek istemem mi? Biliyorum çok çektin, ama bu o kadar kolay deðil. Sonunda hayal kýrýklýðý yaþamak ta var. Hiç iþin bu yanýný düþündün mü? Tabiri caizse görünmeyen bir varlýkla savaþacaksýn.
Selma
... Her þeyi düþündüm baba, bu benim için ele geçmez bir fýrsat. Allah’ýn beni sevdiði bir kulu olarak kabul etmesi, ve bir þans daha vermesi demektir. O gö-rünmeyen varlýk dediðin Veda uzaklarda Ýstanbul’un bir köþesinde. Ben ise Buradayým, Hasan Cevat’ýn yanýnda. Bir de þunu unutma baba kolay elde edilmiþ zaferin tadýný keçi boynuzunda dahi bulamazsýn. Onu yarýn piknik yapmaya davet edeceðim.
Ýhsan efendi
... Ben seni düþünüyorum kýzým. Ýnþallah bahtýn açýk olur. Allah kolaylýk versin.
Kasabanýn giriþinde Selma öðretmenle karþýlaþtým
Selma
... Neredesin Hasan Cevat? Bir saattir seni arýyorum. Himmet dayýya sordum. Eczaneye uðradým Yok-tun, neredeyse kasabanýn giriþine kayýp ilaný asacaktým. Hasan Cevat kaybolmuþtur, bulanlarýn Selma öðretmene getirmeleri falan, filan.
Hasan Cevat
... Bakýyorum keyfin yerinde, Yaðmur neþeni kaçýrmamýþ. Dere boyunca biraz yürüdüm.
Selma
... Bana niye haber vermedin. Beraber yürürdük.
Hasan Cevat
... Kusura bakma biraz yalnýz kalmak istedim.
Selma
... Onu mu düþünüyorsun Hasan Cevat? Ben isterdim ki artýk yer yüzüne dön ve etrafýna bak. Göreceðin o kadar çok güzel þeyler var ki. Neyse beni iyi dinle. Hava pazartesi gününe kadar bozmayacakmýþ. Ben bu akþam hazýrlýk yapacaðým, yarýn ikimiz pikniðe çýkacaðýz. Tamam mý?
Hasan Cevat
... Bana çýkma teklif ediyorsun. Çok ayýp doðrusu, ya baban ne der kasabalýlar ne düþünür.
Selma
... Hasan Cevat ben on sekiz yaþýnda genç kýz deðilim.Yaþým kýrk ve kendi baþýma karar verecek yaþta-yým. Sen þimdi karar ver geliyor musun? Yoksa gelmiyor musun?
Hasan Cevat:
... Bilmem ki, geleyim mi? Gelmeyeyim mi? En iyisi Himmet dayýya sorayým doðrusunu o bilir.
Selma:
... Sen domuzun tekisin Hasan Cevat kabahat sana soranda. Dayan sabahleyin kapýya, kaldýr götür. Ondan sonra Hasan Cevat kasabaya rezil olsun. Selma Hasan Cevat’ý daða kaldýrdý diye. Sabah saat dokuzda kapýda hazýr bekle.
Hasan Cevat:
...Tamam Selma senden korkulur. Tam dokuzda kapýda hazýr bekleyeceðim.
Selma’nýn yanýndan ayrýldýktan sonra eve doðru yürümeye baþladým. Bahçeden içeri girince, Himmet dayýyý bahçe ile uðraþýrken buldum. Beni görünce:
... Neredesin be adam. Deli kýz seni arayýp duruyor. Eþeðini kaybetmiþ oduncu gibi.
Hasan Cevat:
... Estaðfurullah Himmet dayý sayende kasabanýn karakaçaný olduk.
Himmet dayý:
... Yok be evlat o iþin esprisiydi, o deli seni neden yana yakýla arýyordu.
Hasan Cevat:
... Bende o konuya geleceðim Himmet dayý, Selma beni yarýn piknik yapmaya çaðýrýyor. Benim de bir an boþ yanýma geldi kabul ettim.Ama þimdi hata mý ettim diye düþünüyorum.
Himmet dayý:
... Neden hata yaptýðýný düþünüyorsun?
Hasan Cevat:
... Burasý küçük bir kasabadan daha ufak bir yer. Bu hareketimiz, buranýn insanlarýný yanlýþ düþüncelere sevk edebilir. Ýleride gerek Ýhsan efendinin gerekse Selma-nýn benim yüzümden üzülmesini istemem. Bu yüzden sana tanýþmak ve fikrini almak istedim. Yanlýþ bir adým atmak bu kasabada benim geleceðimi de etkiler.
Himmet dayý:
... Senin böyle düþünceyle bana tanýþmak istemene sevindim. Bak oðlum Selma’ya deli kýz derim. Doðru deli doludur. Ama o çoðumuzdan daha çok akýllýdýr. Babasýnýn üzerine titrer. Selma beþ yaþýndayken annesi’ni kaybetti. Annesi’nin ölümü bile baþlý baþýna bir olay, konuyu daðýtmayalým. Baþka zaman anlatýrým. Diyeceðim o ki Ýhsan efendi kimse ile evlenmedi. Selma’yý tek baþýna yetiþtirdi. Selma evlenip Ýstanbul’a yerleþince bir kere daha yalnýz kaldý. Bu ayrýlýk, belli etmese de Ýhsan efendiyi çok sarstý aylarca kendine gelemedi. Selma’nýn yuvadan uçmasýný çok zor kabullendi. Selma Babasýný üzecek hiçbir þey yapmaz ve eðer seni pikniðe davet ettiyse, babasýnýn olurunu almýþtýr.
Hasan Cevat:
... Peki Himmet dayý, sence teklifini kabul etmeli miyim?
Himmet dayý:
... Kabul etmiþsin bile. Bundan sonra ne olur bilin-mez. Olacaklar için ne sen nede Selma sorumlu olur. Tek sorumlu zamandýr. Zira hiçbir þekilde ateþle barut yan yana gelmemeli. Ama bir diðer gerçekte þu, biriniz ateþse diðeriniz baruttur. Hadi þimdi beni yalnýz býrak iþimi yapayým.
Hasan Cevat:
... Annesinin ölümünü bana müsait bir zamanýnda detaylý olarak anlatacaksýn deðil mi Himmet dayý. Biraz çörek var, çayla beraber yeriz ister misin. Himmet dayý?
Himmet dayý:
... Hazýr et çaðýr. Ben arka tarafa geçip biberlere su vereyim.


TUTKUYU YAÞAMAK

Sabah dokuzda bahçe kapýsýnýn önünde hazýr bekliyordum. Hava gerçekten, bugün çok güzel olacaða benziyor. Yaðmur bulutlarý gitmiþ, gök yüzü masmavi güneþ insanýn içini ýlýk, ýlýk ýsýtýyordu. Tabi bu hava benim tedbir almamý engelleyemezdi. Birkaç adet havluyu bir poþete koyarak yanýma aldým. Yaðmur yaðacaðý tutarsa ýslak, ýslak dolaþmak iþime gelmiyor. /acaba bu kýz beni nereye götürecek./ Ben bu düþüncelerin içinde yüzerken, Selma karþýdan göründü. Hemen yanýna koþtum. Ýki bisikletin arasýnda boðuþup duruyordu. Bisik-letin sepetleri týka basa doluydu.
Hasan Cevat:
..Bunlardan hiç bahsetmemiþtin?
Selma:
... Yolumuz epey uzak, buralarda piknik yapmayý düþünmüyorsun deðil mi?
Hasan Cevat:
... Artýk düþünmüyorum. Ne tarafa gideceðiz.
Selma:
... Derenin çýkýþ yönüne doðru gideceðiz. O tarafta çok az kimsenin bildiði güzel bir yer var. Bakir ve keþfedilmemiþ. Ara sýra bizim kasabanýn hayvanlarýný güden çobanlar uðrar. Onlarda ben kasabada yokken. buradaysam hiç uðramazlar.
Selma önde ben bir tekerlek boyu gerisinde yola çýktýk. Uzun zamandýr bisiklet kullanmamýþtým. Selma-ya ayak uydurmakta zorluk çekiyordum. Ýlerledikçe yavaþ, yavaþ alýþmaya baþladým.
Selma:
... Daha evvel bisiklet kullandýn mý?
Hasan Cevat:
... Evet, bir zamanlar henüz düzenim bozulmamýþtý. Mutlu sayýlabilecek bir evlilik hayatým vardý. Trakya nýn, Marmara denizine bakan kýyýlarýný dolaþmayý çok arzu ediyordum. Daha sonralarý zorda olsa bu isteðimi gerçekleþtirdim. Sýra Anadolu’yu dolaþmaya gelmiþti. Ama karþýma o melek çýkýnca dünyam alt üst oldu. Rüzgar beni öyle savurdu ki, saðýma dönüp baktýðýmda,kendimi Selma isimli bir kadýnla pikniðe gitmek için pedal çevirirken gördüm. Yavaþ, yavaþ formumu buluyordum.Ön tekerleklerimiz ayný hizadaydý. Yolu orta-lamýþtýk her iki tarafýmýzda yüksek aðaçlarla kaplýydý. Selma bütün dikkatini yola vermiþ olmasýna raðmen beni dinlediðini biliyordum.
Hasan Cevat:
..Ya sen aradýðýný bulabildin mi?
Selma:
... Bulduðumu sanmýþtým ama olmadý. Yarý yolda beni býraktý gitti. Bu günlere gelebilmek için çok uðraþtým.Þimdi ise, o zaman bana verilmiþ olan þansý ikinci defa hak ettiðimi düþünüyorum.
Hasan Cevat:
... Yolumuz daha çok mu?
Selma:
... Yaklaþýk on, on beþ dakikalýk yolumuz daha var.
Yolu terk edip saða döndük.Karþýmýza çýkan daracýk patikadan aþaðýya inmeye baþladýk. Nihayet bir aðacýn altýnda durduk. Güneþ ýþýnlarý aðaç dallarýnýn arasýndan zorlukla sýzýp ancak öyle ulaþabiliyorlardý. Sessiz sakin ve dünyadan kopuk bir yerdeydik Ara sýra yukarýlarda bir yerden kuþ sesleri duyuluyordu. Bisikletin arkasýndaki yükleri boþalttýk..
Selma:
... Bisikletleri burada býrakýp, yüklerimizi alalým yola devam edeceðiz.
Poþetleri paylaþtýk.Selma önde ben arkada yola koyulduk.Patika iyice daraldý, aðaçlar sýklaþtý. Bisikletleri býrakmakta haklýymýþ. Etraf iyice sessizleþti.
Hasan Cevat:
... Buraya yalnýz gelmekten korkmuyor musun?
Selma:
... Korkmam için bir sebep yok. Bütün kasaba beni tanýr, hatta biraz korkar. Adýmýz deliye çýkmýþ bir kere.
Hasan Cevat:
...Desene þimdi iki deli bir arada.
Yaklaþýk olarak on dakika daha yürüdük. Sola dönünce, dere bütün güzelliðiyle ortaya çýktý. Sakin sakin akýyordu. Suyu tertemiz ve pýrýl pýrýldý. Selma’nýn anlattýðý kadar güzel ve göz alýcý.
Selma:
... Ýþte benim cennetim burasý. Fýrsat buldukça buralara saklanýyorum. Saatlerce hiç bir þey yapmadan miskin, miskin otururum. Galiba ilk defa aramýzda hüznün yeri olmayacak.
Geniþ gövdeli bir aðacýn altýna kilim sererken,Selma’da sofra örtüsünü serdi. Ve yiyecek paketlerini, açmaya baþladýk. Hakkýný vermek lazým kýz çok iyi hazýrlanmýþ. Ekstradan iki þiþe de þarap vardý. karþýlýklý oturduk ve atýþtýrmaya baþladýk. Uzun yol bizi bayaðý yormuþ.
Selma:
... Ondan bahsetsene bana nasýl biri?
Hasan Cevat:
...Sen hiç yeryüzünde kanatsýz bir melekle yaþama þansý elde ettin mi? Hiç sanmýyorum. Ýþte o nadir insanlardan biriyim. Tam tamýna bir sene beraber oldum. Yani üç yüz altmýþ beþ gün. Bir insan bu kadar uyumlu olur mu?
Selma:
... Abartýyorsun hiç kimse melek olamaz.
Hasan Cevat:
... Þöyle diyelim. Karþýma þiþeden bir cin çýksa ve dese ki bana Hasan Cevat sana bir þans daha tanýyacaðým. Veda ile ilk baþtan yeniden baþlayacaksýn, kabul eder misin? Diye sorsa, sonra da ilave etse, bir þartla, sonu yine böyle bitecek.Sen ayný acýlarý tekrar yaþayacaksýn. Hiç tereddütsüz kabul ederim. O benim hiç durmadan atan yüreðim. Yeryüzündeki cennetim, daha ne anlatabilirim ki. O benim Veda’m
Selma:
Hiç belli olmuyor, bu kadar çok sevgiyi nerene sýðdýrýyorsun?
Hasan Cevat:
... Bu sorunun cevabýný bende veremem.
Yanýma geldi yaslandýðým aðaca sýrtýný dayadý þiþeden bir fýrt çekerek aramýza koydu. Sanýrým, biraz þaraptan birazda utançtan yüzü kýzarmýþtý. Bana baktý ve sordu
... Hiç mi Þansým yok?
Hasan Cevat:
... Ben bu soruya cevap verecek gücü kendimde bulamam.Bizler sadece yönlendiriliriz. Cevaplarý tanrý verir. Hiçbir þeyden umut kesmemelisin. Sana þöyle bir örnek vereyim. Bir caddede yürüyorsun biraz ilerde yol ikiye ayrýlýyor Saða saparsan hiçbir sorun yok yoluna devam ediyorsun. Sola saptýðýný düþünelim,yürümeye devam ederken, çok yukarýlarda hayat aðacýndan bir yaprak kopuyor. Ve salýna, salýna aþaðýlara doðru inmeye baþlýyor. Bu kopan yaprak ayný zamanda senin fela-ketin oluyor. Bir yerlerde bir þeyler infilak ediyor. Yanardað’lar patlýyor. Bu olaylar zinciri bize, ya kaza, yada hastalýk, veya daha deðiþik bir þekilde aksediyor. Demek istediðim, senin beklediðin cevabý vermek ben-im elimde deðil. Her þey Allah’ýn yönlendirmesi ile olur. Ýlk þiþenin dibini bulduk,ikincisini açtýk.
Selma:
... Anlýyorum. Demek ki yine de bir þansým var. Mücadeleye devam. Peki Veda çok mu güzel bir kýzdý ki senin aklýný baþýndan aldý?
Hasan Cevat:
.. Bana göre tapýlacak kadar güzel.
Selma:
...Hasan Cevat sana bir sýr vereyim mi? Ben buraya her geliþimde yüzecek kadar su buluyorum.
Hasan Cevat:
...Bunun neresi sýr ki?
Selma:
...Sen bilmiyorsun, burasý benim tek kiþilik çýplaklar kampým.
Hasan Cevat:
...Nasýl yani?
Selma:
...Burada soyunuyor ve çýplak olarak yüzüyorum. Yaa!
Þaþýrmýþtým ama gözlerine bakýnca doðruyu söylediðini anladým. Daha da önemlisi gözlerinde bu itirafý yaparken içtiðimiz içkinin arkasýna sýðýnma-dýðýný da gördüm. Tüm köprüleri yýkýyordu geri dönmemek için. Biraz takýlmaya karar verdim.
...Sýrrýný benimle paylaþtýðýna göre, artýk bana bir gösteri yaparsýn deðil mi?
Selma:
...Utanýrým Vallahi olmaz.
Hasan Cevat:
...Sen sarhoþ oldun saçmalýyorsun. Al bir fýrt daha çek.
Selma:
...Çok ayýp beni sarhoþ etmeye mi çalýþýyorsun? Sende sarhoþ oldun.
Havanýn kapadýðýný hiç fark etmedik Güneþ yine bulutlarýn arkasýna çekilmiþti, ilk yaðmur damlalarý düþerken, bizde etrafý toplamaya baþladýk. Yaðmur birden hýzlandý, baktýk olacak gibi deðil her þeyi olduðu gibi býraktýk.
Selma:
... Aman boþ ver be Hasan cevat nasýl olsa ýslandýk bunlar böylece burada kalsýn. Daha sonra gelip alýrýz. Beni takip et.
Hasan Cevat:
... Yolculuk þimdi nereye.
Selma:
... Karþý kýyýya geçeceðiz. Ýlerde çobanlarýn kullandýðý bir kulübe var. Þimdi boþtur, yürü oraya gidelim.
Hemen poþetimi býraktýðým yerden alýp, Selma’nýn peþine takýldým dereye doðru yürüdük. Yaðmur hýzýný daha da arttýrarak devam ediyordu. Allah’tan hava sýcak yoksa donardýk. Suya girdik ve karþý kýyýya doðru yürümeye baþladýk. Kayýp düþmemek için birbirimizin elini sýký, sýkýya tutuyorduk. Nihayet karþý kýyýya çýkabildik.
Selma:
... Harika bir gün geçiriyoruz. Hiç bu kadar eðlenmemiþtim. Ya sen eðleniyor musun?
Hasan Cevat:
... Bize boþuna deli dememiþler.
Ýleri doðru yürümeye devam ettik. Beþ altý dakika sonra çoban kulübesi birden ortaya çýktý. Kapýsýný açýp içeri girdik. Selma elimdeki poþeti yeni fark etti
Selma:
... O poþette ne var?
Hasan Cevat:
... Poþette hazine taþýyorum. Ocakta odun var Eðer kibritte bulursak Ocaðý yakarýz ve elbiselerimizi kuruturuz. Þimdi sýra kurulanmaya geldi.
Selma:
... Sen þaþýrdýn mý ne ile kurulanacaðýz?
Hasan Cevat:
... Þimdi beni dinle ve soyun, hani deliydin çýlgýndýn. Þimdi o fýrsatý sana tanýyorum. Eðer kurulanmaz-san hasta olursun.
Selma:
... Poþetin içindekiler havlumu? Beni sen soy.
Olur dedim. Önce üzerindeki tiþörtü çýkarttým. Dolgun göðüsleri iç çamaþýrýndan taþýyordu. Daha sonra sýrayla eteðini ve diðer çamaþýrlarýný çýkardým. kendisini benim elime býrakmýþ savunmasýz bir kuþ gibiydi. Ýçime giren kuþku ve vesveseleri bir kenara býrakýp poþetten aldýðým havluyla Selma’yý kurulamaya baþladým. Vücudunun her yerini dikkatle kuruladýktan sonra, Boy hav-lusuyla sarýnmasýna yardým ettim.
Selma:
... Teþekkür ederim sað ol
Hasan Cevat:
... Benim için zevkti her zaman emrinize amadeyim.
Nihayet bir köþede kibrit ve gaz buldum çabucak odunlarý ocaða yerleþtirip üzerine gazý döktüm. Kibriti yakýp ocaða attým. Tutuþan odunlarýn karþýsýna Selma-yý oturttum., bende soyunup kurulandým ve yanýna otur-dum.
Selma:
.. Þu kaderin cilvesini görüyor musun? Bizi bir þekilde bir araya getirip yan yana oturttu.
Hasan Cevat:
... Seni daha ilk gördüðüm anda yollarýmýzýn kesiþeceðini hissetmiþtim.
Selma:
... Sana bunu içtiðimiz þarap mý söyletiyor. Yoksa içinden geldiði gibimi konuþuyorsun.
Elimi Selma’nýn beline attým ve kendime çektim. Hemen vücudunu vücuduma iyice yanaþtýrdý baþýný omzu ma yasladý.
Hasan Cevat:
... Ýlk karþýlaþtýðýmýzda hani göz göze gelmiþtik.
O zaman gözlerindeki o muzip ifadeyi yakalamadýðýmý sanma. Daha o an beni aklýnýn bir köþesine not etmiþtin yanýlýyor muyum?
Selma:
... Yanýlmýyorsun. Biliyorum ne yaparsam yapayým seni elde edemeyeceðim. Onu senin yüreðinden söküp atmak benim gücümün dýþýnda bir þey. Beni teselli eden hiç olmazsa burada, senin yanýnda oturan baþýný senin omuz una yaslayan o deðil benim, buda benim tesellim. Elimi sarýnmýþ olduðu havlunun düðümüne uzattým ve çözdüm. Havlu üzerinden kaydý ve kadýnlýðýnýn tüm güzelliðini bana sunuyordu. Himmet dayýnýn dediði gibi, ateþle barut yan yanaydý ve ateþ almýþtý. Kimin ateþ kimin barut olduðu önemli deðildi.Parmak uçlarýmý dudaklarýnda gezdirdim. Benim havlumu çözdü. Kendi-me çektim sarýldýk. Dudaklarýmýz buluþtu. Yumuþak ve kesik, kesik öpüþüyorduk. Gücümüzü, irademizi kilim diye yere serdik. Uzandý kollarýma aldým,yýllarca baský altýna alýnmýþ arzularýmýzý bir kenara býraktýk göðüs-lerini avuçladým. Üzerinde beþ uzun yýlýn açlýðý vardý. Dokunduðum her yeri almýþ olduðu hazdan titriyordu. Yalnýz öyle olan o muydu? Benimde ondan farkým yoktu. Bende açtým. Burada duygusallýk yoktu. Aþkta yoktu. Burada sadece iki kiþinin cinsel açlýðýnýn alýþ veriþiydi. Vücudunun en hücra ve en gizemli noktalarý-ný dolaþtým. Birbirimizin üzerinde keþif yapan seyyahlardan farkýmýz yoktu. Keþfettiðimizden daha fazlasýný istiyorduk.Sabrýnýn sonuna geldiðini hissettiðim anda üzerine uzandým hoyratça içine girdim. Tek vücut olduk. Ben onu fethettim o beni hapsetti. Ayný anda doruklarda dolaþmaya baþladýk.Orgazmýn en uç noktalarýnda dolaþtýðýný sürekli kasýlarak bana hissettirdi. Sahtekarlýktan ve riyadan uzak olarak gözlerinde denizin fýrtýnadan sonraki sakinliðini ve mutluluðun en güzelini gördüðüm. Çapkýn, çapkýn gülümsedi. Yanýna uzandým.
Selma:
... Evet halimden belli olmuyor mu? Sabretmenin mükafatýný bu gün gördüm. Üzerime çýktý caný oyna-mak istiyordu. Sarýldým caný yanýncaya kadar göðüslerini ezdim. Kalçalarýný okþadým.
Selma:
... Sana yüz vermeye de gelmiyor.Ama istersem ben senden de yüzsüz olurum.

Ayaða kalktýk içerisi ýsýnmýþtý.Pencerenin yanýna gittik. Yaðan yaðmuru seyretmeye baþladýk. Sanki kýrk yýldýr beraber yaþýyorduk. Çýplaklýk gayet doðal geliyordu.Kolumu beline sardým ve kendime çektim.
Selma:
... Hasan Cevat ben seviþmek istiyorum.
Kucakladým ve yavaþça yere yatýrdým.Bende hazýrdým, yavaþ,yavaþ tadýný çýkararak seviþtik.Ben uysalca canýný yakmadan içine girerken Selma’nýn aðladýðýný gördüm. Gözyaþlarýný öpücüklerimle kuruladým. Sanýrým aðlamasýnýn bir çok nedeni olmalýydý. Elbiselerimizi kuruttuk. Akþamýn geç vaktinde kulübeden çýktýk. Yaðmur dinmiþti.
Selma:
... Teþekkür ederim Hasan Cevat bana hayatýmýn, son yýllarýnda en mutlu günümü yaþattýn.
Cevap olarak burnunun ucunu öptüm. Yola koyulduk. Sadece o mutlu olmamýþtý.

Tuðrul PEKEL / devamý var



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 22
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 17
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 18
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 20
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 23
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 19
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 21
Kitap Hakkýnda Son Söz
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 16
Dilinde Aþk Vardý Yüreðinde Ýhanet Bölüm - 6

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yaðmura Aðýt [Þiir]
Ne Güzel Seninle Yaþamak [Þiir]
Seni Sen Yapan O Kadýnsý Kokun [Þiir]
Kýrmýzý Defterden [Þiir]
Bir Genç Kýzýn Masalý [Þiir]
Allaha Ismarladýk Kýrþehir [Þiir]
Arsýz Bulut [Þiir]
Ayrý Kalpler (Akrostiþ) [Þiir]
Borçlu Deðilim Sana [Þiir]
Bir Yudum Aþk [Þiir]


TuðrulPekel kimdir?

1949 Susurluk doðumlu yazý yazmasýný ve okumasýný seven bir kiþiliðe sahibim.

Etkilendiði Yazarlar:
Faruk Nafiz Çamlýbel ve Orhan Veli favori þairlerim arasýnda


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © TuðrulPekel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.