"Bazen bir mýsra yaþamý deðiþtirir." -Kafka |
|
||||||||||
|
Mevsimlerden sonbahardayýz. Elveda ile geçti yaz ve biz bir mevsimi daha bitiyoruz. Her saat, her dakika ve her saniye ömrümüzden çalýp gidiyor. Hem de ona ne kadar ihtiyacýmýz olduðunu umursamadan tükenip gidiyor zaman. Farkýnda deðilsin belki ama iyisiyle kötüsüyle birbirimizde yaþamayý öðreniyoruz. Baharda topraðý delen tohumlar gibi önce yüreðimize girmek için yaraladýk birbirimizi… Acýdý, acýttýk yüreðimizi. Ama sevdalarýn tutmasý kolay olmuyor, hele ki kök salmasý. Bunu da öðreniyor, bunu da beceriyoruz yavaþ yavaþ. Bir sabah sol yanýnda bir sýzý ile uyanýyorsun güne. Anlamý olmayan tarifsiz bir sýzýdýr baþlangýçta. Sonra adýn her dilime geldiðinde, sevdan fikrime düþtüðünde de ayný sýzýyý hissetmeye baþlýyorum. Ne zaman o masum yüzün deðse gözüme, ne zaman sesin gelse kulaðýma sýzým daha da artýyor. Kimyamý deðiþtiriyor aþkýn. Belki de seni yüreðime sýðdýrmanýn savaþý veriliyor derinliklerinde. Sana her yazdýðýmda bu tarifsiz sýzýda beraberinde artýyor. Seni ne kadar sevdiðimi, içimde taþýdýðým bu sýzýyý anlatamamanýn mahcubiyetini yaþýyorum. Utangaçlýk deðil bu baþka bir þey, tuhaf adý üzerinde tarifsiz ve kifayetsiz kalýyor sözcükler. Anlatýlmasý inan yaþamaktan daha da zor. Ben bütün bu hislerle çepeçevre yoðururken düþlerimi. Sen ise hala yüreðini açýp, içindekilere bakamadýn deðil mi? Hala hatamý yapýyorum diye tedirgin. Hala sorulular sorarak tüketiyorsun zamaný. Farkýnda deðil misin? Zaman ikimize birden gülüyor ve geçiyor… Ne yapmalýyým, Seni sana döndürmek için ne yapmalýyým? Ne kadar kalýn zincirlerle baðladýn kendini, ne kadar yüksek duvarlarýn ardýna gizledin? Her þey inançta gizli ama galiba inandýramýyorum sana kendimi, ýnandýramýyorum aþkýma... Ne deðiþecek deðil mi? Üç beþ sayfa yazý, üç beþ güzel sözcük hepsi bu, bundan baþka senin için ne ifade ettiðim oda meçhul. Belki de gülüp geçiyorsundur bana. Sesime kulak vermeyiþin ondandýr. Yada beni kaðýttaki sözden sayýyorsun kim bilir? Söylesene yasaklý mýyýz ? Aþk hangi dinde, hangi kitapta yasaklanmýþ? Peki sen neden sürekli yasaklýyorsun kendini? Sana sözcüklerle ulaþmak ne kadar anlamlý olur bilmiyorum. Yazdýklarýmýn senin için ne ifade ettiðini de bilmiyorum, ama içimden geçenleri senden baþka paylaþacak kimsem yok. Aþýk, maþuk ile gezer mi küskün. Kardeþim, dostum Yusuf Kenan Çetinkaya’ nýn dizeleri geliyor aklýma. Seni yad ederken o gece, sazýnýn tellerinden dökülen naðmeler ancak bir yaðmur yürekliye söylenebilirdi. “ Þimdi sevdan buluta deðdi gülüm. Yaðar birazdan yaðmur. Hadi pencereni açta. Beni avuçlarýna doldur.” Ruhuna talibim ama hala bunu anlamýyorsun deðil mi ? Ýnsanlarý düþün doðarken kaç kiþi vardýr yanlarýnda, yalnýzlardýr deðil mi? Ama ölümler, cenazeler kalabalýk olurlar öyle deðil mi ? Yeni bir doðum yaþadýðýmýz, ondan bu yalnýzlýðýmýz. Birbirimizden baþka kimsemiz yok bizim. Hayatýma oturmaný istiyorum. Soframa oturmaný ama sen böyle sessiz kaldýkça da ben kendimi suçluyorum. Ne kadar erteleyebiliriz aþký, hiç bu sorunun cevabýný bulabildin mi ? Hadi anlat bana… Þimdi ne yapmaktasýn? Yarýn ne yapacaksýn? Ya sonra… Dile gelmeyen suskunluðunda boðuluyorum. Susarak bitirdiðin her sohbeti, sevdamýzdan bahsedebilmek için sürekli virgüllerle uzatýyorum. Sen sürekli sustuðunda, tek taraflý yaþamak kalýyordu bana bu aþký. Kendi kendine konuþan, hayalleriyle dolaþan biri gibi olmaktan kýrýlýyordum. Ama kýzmýyorum sana, býrakmýyordu sevdan... Bakma söylediklerime sadece bir aþýðýn, sevdiðine yapabileceði kadar sitem. Hepsi bu. Bir güzel sözün yeterdi belki. Susarak çoðalttýðýn kýrgýnlýklarýmý sarabilirdim. Tutunmaya devam ederken güzel yüreðine, sadece henüz kim olduðumu bilmemenin cevabýný arýyorum. Belki de böyle aþkla geldiðim için ben suçluyum. Ama birazda kendi ellerinde deðil midir insanlarýn kaderi? Kendine ait bir yaþamýn olduðunu umarým acý tecrübeleri ile anlamak zorunda kalmazsýn. Özür dilerim, küstahlýk yapýyorum belki. Ama kendini dinlemelisin, iç dünyanda yolculuklar yapmalýsýn. En doðru cevap insanýn iç dünyasýnda yankýlanýr. O sesleri duyabilirsen bir çok konuda aydýnlanýr düþlerin. Tesir altýnda kalmadan, objektif bir yankýlanýþtýr. Benim tabirimle, yýldýzlar ülkesine yapýlan gece yolculuklarýdýr. Yorgun düþlerin þekil bulduðu, kalbimizin kuytularýnda gizlenen ve bir baþkasý ile paylaþamadýðýmýz özlemlerimiz dillenmeye baþlar. Ýþte o zaman kendinden, bu hesaplaþmalardan kaçamazsýn. Ýçinde yaþadýðýmýz gri beton bloklar bizi saklamaya yetmiyor. Ýnsan kendinden kaçabilir mi ? Mesafeler ise eðer düþündüðün, hiç engel deðildir sevgilerin yeþermesine. Çiçekleri düþün nasýl yeþeriyor, nasýl büyüyorlar. Tutulduklarý güneþ kendilerinden ne kadarda uzak ama o sýcaklýðý hissediyorlar hücrelerinde. Güneþe uzanýyorlar. Bütün mesafeleri yok edebiliyorlar. Bizde aþarýz, bizde kat ederiz bütün yollarý. Yeter ki yüreðinde bir mesafe koyma bana. Günden güne özümsüyorum seni, daha bir sindiriyorum hücrelerimde. Sende bir güneþ gibi kimsesizliðime düþtün. Ve bir su halkasý gibi büyüdün, büyüdün içimde ve gün geçtikce daha da büyüyorsun içimde. Kaderle kesiþen yollar bizimkisi. Daha düne kadar birbirinden habersiz ama sanki sürekli birbirini arayan iki ruh eþinin buluþmasý bu. Bu kaderin yazgýsý, karanlýðýn içinde parlayan bir ýþýk gibi çýktýn önüme. Çocuklarýn bir masala kandýðý gibi bir anda kabullenmesi kolay deðil biliyorum. Ama bu kadar sorularla boðuþmayý býrak. Bu kadar anlamlar yükleme. Bana merhamet etmiyorsan bari kendine merhamet et. Kýþ gelmeden kar yaðýyor yüreðime, amansýz bir tipi baþlýyor, ah edip çýrpýnan bülbüle dönüyorum. Üþüyorum yokluðunda. üþüyorum suskunluðunda. Seni düþünmediðim gün, gece olmuyor. Solgun bir beniz, ruhu yasta bir adam. Sen kimbilir gecenin sýcak koynunda rüyalara dalarken, ben ise her gece bu aþkýn nöbetini tutuyorum. Bütün gece bana geleceðin aný bekliyorum. Bir çift güzel sözün bana neler vereceðini, bilmiyorsun da gelmiyorsun. Her gece beni bekleyen yataðýmla, yorganýmla artýk yabancýlaþtýk. Uykusuz yaþanabilse onu da deneceðim ama senin için yaþamam gerektiðini bildiðim için zoraki uykulara teslim ediyorum yüreðimi. Sonra doðrulup yataðýmdan kendimi kandýrmanýn anlamý yok. Biran önce sana ulaþmalýyým diyerek, sabaha kadar caddelerde, sokaklarda olabileceðin, gelebileceðin bütün yerleri geziyorum. Aþkýmý anlatýyorum sokak lambalarýna. Doðan ORMANKIRAN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Doðan ORMANKIRAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |