..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir þey yaþam kadar tatlý deðildir. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Popüler Kültür > Mehmet Sinan Gür




28 Nisan 2002
Rüya Gibi - Kafkas Halk Danslarý Gösterisi  
Mehmet Sinan Gür
Halk Oyunlarýný Lise çaðlarýndan beri izlerim. Resimler için bakýnýz: http://kadikoykafkas.tripod.com/resimler.html


:GAHH:
27 Nisan.2002 de, Ýstanbul, Maltepe, Yayla Sanat Merkezi’nde tümüyle amatör fakat bir profesyonel titizliðiyle çalýþan insanlardan oluþmuþ bir grubun sunduðu harika bir gösteri izledim. Ben onlarý uzun süredir izliyorum. Hemen hiçbir gösterilerini kaçýrmýyorum. Ona Yaþam ve Özgürlük adýný taktým. Ýki yýl önce izlediðim gösteriden sonra onlar için bir eleþtiri yazmýþtým. Her gösteri diðerinden farklý oluyor. Bazý þeyler ekleniyor, bazý þeyler çýkarýlýyor. Bunda iki sebep rol oynuyor. Grup amatör olduðu için ayrýlanlarýn yeri bazen doldurulamýyor. Diðer neden de daha iyiyi bulma çabasý yüzünden. Her izleyiþimde onlarý biraz daha geliþmiþ buluyorum. Önce iki yýl önce onlar için yazdýðým yazý.

YAÞAM VE ÖZGÜRLÜK
(Jizn i Svaboda)

Kafkaslar, Türkleri ilk aðýzda Þeyh Þamil, daha sonra da Çeçenler açýsýndan ilgilendiriyor. Nitekim gösteride en büyük ilgilerden birini o bilinen müzik eþliðinde oynanan oyun alýyor. Ancak zamanýnda Osmanlýlar Þeyh Þamile, Ruslara karþý yardým etmemiþler, o da savaþa savaþa gücünü yitirmiþ ve direnci kýrýlmýþ. Ben Þeyh Þamil’i bir özgürlük savaþçýsý olduðu için seviyorum. O asýl gücünü buradan alýyor. Bu açýdan bakýnca dünyadaki bütün özgürlük isteyen kiþilere, ister istemez ön plana çýkmýþ liderlere sempati duymak ve doðru tarafta yer almak kaçýnýlmaz olur.

Kafkaslarda yalnýz Çeçenler yaþamýyor. Gürcüler, Çerkezler, Abhazlar, Ahýska türkleri, Ermeniler, Azeriler ve Ruslar da yaþýyor. Ancak oradaki uluslar bazýlarý tarafýndan (bir zamanlar orada hakim olduðu için) yalnýzca Türk, bazýlarý tarafýndan da (þu anda orada hakim olduðu için) yalnýzca Rus olarak ve yanlýþ olarak deðerlendiriliyor. Her iki sebepten de bazý kiþiler oyunlara sempati ile bakmýyor olabilirler. Arada Kafkasya’nýn gerçek sahipleri kaynayýp gidiyor. Oyunlar da iki þekilde suçlanýyor. Türkiye sýnýrlarýnda olmamakla ve çok fazla Türk(!) olmakla. Ýkisini de doðru bulmadýðýmý anlamýþsýnýzdýr sanýrým.

Kafkas danslarýný izlediðim zaman bende uyanan ve yerleþen duygu yaþam ve özgürlüktür. Bu oyunlara böyle bir ismin yakýþacaðýný düþündüm. Gerçekten de baþka bir bölgenin oyunlarýný izlerken bu tadý almýyorum. Onlarý yalnýzca güzel bir oyun olarak izliyorum. Belki de diðerlerinin bir ölçüde dirliklerini kurmuþ olmalarýndan kaynaklanýyor. Halbuki Kafkaslarda hala baðýmsýzlýk mücadelesi var, birçoklarý dünyada saða sola daðýlmýþ durumda.

Oyunlarýn adý Yaþam, çünkü oyunlarda çobanlar, gençler, yaþlýlar, dans, müzik, duygu var. Kýzlarla erkeklerin ortak olarak oluþturduklarý toplum var. Genç olduklarýnda gelecekten ve yaþamdan bekledikleri þeyler var. Yaþlý olduklarýnda geçmiþe özlem var. Özgürlük, çünkü oyunlarda karþýlýklý saygý, sevgi var; eþitlik var. Bireysel becerilerin serbestçe, coþkuyla sergilenmesi ve bunun diðer oyuncular tarafýndan takdir edilmesi var. Yani herkes birey olmuþ; koyun deðil. En önemli þey de eþitlik. Eþit olmadan özgür olunmaz.

Uzun boylu, kollarý da neredeyse boyu kadar uzun olan arkadaþ göðsünü yumruklarken “Ben iyi biriyim, ben özgürlüðü severim. Beni kabul et... Al beni... al beni...” Der gibiydi. Özgürlük dansla nasýl daha iyi anlatýlabilir?

Dünyada ‘Riverdance’ ismiyle bilinen Ýrlanda step danslarýnýn sergilendiði bir oyun var. Onlar çok güzel bir þey yapmýþlar. Onlarý da büyük bir zevkle izlerim. Bence Kafkas danslarýnýn ondan aþaðý kalýr yaný yok, üstelik fazlasý var. Bir kere kaynak olarak daha zengin, daha çeþitli. Bu çeþitlilik oynadýkça ve zamanla ortaya daha çok çýkýyor. Oyuncular, hem siz hem bu danslar dünyada gerçek yerinizi almalýsýnýz. Ticaret ise ticaret. Ticaret yapmak, ayýp bir þey deðil ki. Ama ticaret özgürlüðü kýsýtlar mý acaba? Sizi onlarla karþýlaþtýrýyorum. Onlar profesyonel. Sizin bütün amatörlüðünüze raðmen ortaya bu çýkýyorsa onlarýn olanaklarý ile neler yapabilirsiniz kim bilir.

Bir numara olmak kolay deðil. Bazý özveriler ister. Bir numara olmak gibi bir niyetiniz varsa, herkesin hoþuna gitmeyecek kararlar almanýz gerekebilir. Eleþtirileri de dinlemelisiniz. Ben izleyiciyim. Sizi üç kez izledim. Sonuncu ile ikincisi arasýnda büyük denebilecek bir süre var. Ancak böylece aradaki farklýlýklarý da görmüþ oldum. Kýsaca bazý olumsuzluklara raðmen oyunlarýn daha iyiye gittiðini söyleyebilirim.

Düþündüklerimi aktarmaya baþlýyorum. Her þeyden önce oyunlarda ajite edici konuþmalarýn azaltýlmýþ olmasý iyi bir seçim olmuþ. Bu oyunlar bir kiþinin veya bir kesimin deðil, herkesin ortak ürünü ve tek ulusa da ait deðil. Birbirine yakýn kültürleri olan çok sayýda ulusun oyunlarý bunlar. Gidip onlara sorsanýz hiçbiri diðerinin egemenliðini kabul etmez. Ama eþitlikse, yardýmlaþmaysa, özgürce birlikte dans edip eðlenmekse bu kez kimse itiraz etmez.

Oyunlarda önceleri kýzlarýn büyük baskýsý vardý. Doðrusu erkekler kýzlarýn yanýnda oyun becerisi olarak biraz eziliyorlardý. Ancak þimdi görüyorum ki erkekler de neredeyse kýzlar kadar iyi olmuþlar. Burada önemli olan yalnýz bireysel oyunlar deðil, (onlara diyecek yok) birlikte yapýlan oyunlarýn baþarýsýdýr. Önceden erkeklerdeki bireysel hareketler oyun genelinde çok fazla idi. Þimdi daha az; onun yerine toplu oyunlar gelmiþ ve bu olumlu katký saðlamýþ.

Ýki kiþinin yaptýðý davul gösterisi (þuna þov demeyin) son oyunda yoktu. Ama onsuz olmaz. Gösteri için çok önemli bir renk. Kesinlikle ayrýlan arkadaþlarýnýzýn yerine birilerinin bunu öðrenip yapmasý gerekir. Önceden erkeklerin davullarla çýktýðý bir gösteri daha vardý. Onun þimdi o þekliyle oynanmamasý iyi olmuþ. Çünkü seyirci davullarý görünce gerçek bir gümbürtü bekliyordu. Fakat o olmayýnca hayal kýrýklýðý oluyordu. Davullarý seyirciye gösterirseniz çalmalýsýnýz.

Kýzlar kendi þanslarýný böyle bir derneðe girerek kendileri yaratmýþ birer balerindir benim gözümde. Bütün balerinler esas kuðuyu oynamak ister. Ancak yalnýzca bir kiþi oynar. O kiþi en iyi olmak durumundadýr. Kýzlarda bir eksilme var. Baþ balerinden söz ediyorum. Diðer arkadaþlar da iyi oynuyorlar, onun yerini doldurmaya çalýþýyorlar; onlarý üzmek istemem ancak herkesin bildiði gibi o çok iyi bir dansçý idi. Onun yerinin bir þekilde -belki o kiþiyi yeniden kazanarak- doldurulmasý gerekir. Erkeklerde bu durum gözlenmiyor. Yani bir kiþi sýyrýlýp ön plana çýkmýyor ve bence bu iyi bir þey. Oyunun özüne de uygun. Arada eþitlik var.

Þimdi önünüzde iki seçenek var. Ya bir erkek ön plana çýkacak, ya da bir kýz arkadaþýn ön plana çýktýðý oyunlarda deðiþiklik olacak ve biraz azaltmaya gidilecek. Böyle devam edebilir mi? Bence oyunlarýn geneline bakýnca bir tarafý eksik kalýyor. Ben oyunun özüne uygun olduðu þekilde kýzlarýn arasýnda da eþitliðin saðlanmasýný tercih ederim.

Kýzlarýn oyunlarýnda hiç sert hareketler izlemedim. Kýzlardan havada takla atmalarýný beklemiyorum :) ama en azýndan bir oyunda biraz daha hýzlý bir hareket denenemez mi? Bu hareket kýzlarýn birbirlerini takdir ettikleri, alkýþladýklarý oyun içinde olabilir. Daðlý kýzlarýn oyunu diyorsunuz galiba. O oyunda zaten kýsa süreli bir yaklaþým var.

Genel olarak hareketlerin özgürlüðü, rahatlýðý, bireysel hareketlerde bile yanlarda duran kiþilerin oyuncu önlerinden geçerken onu takdir ederek orada tepkisiz bir kukla gibi durmadýklarýný belirtmeleri küçük fakat çok önemli bir ayrýntý.

Sizinle birlikte çýkan diðer grup için de söylenecek ve onlardan öðrenilecek þeyler var. Ahþap çerçeveden yapýlmýþ vurmalý müzik çalgýsý çok hoþuma gitti. Yalnýz vurdukça çivileri yerinden çýkmasaydý daha iyi olacaktý :). Ancak çalgýcý arkadaþ durumu fark edip, çalgýsýný çalarken birkaç tane de çivilere denkleþtirip onlarý tekrar yerine çaktý.

O arkadaþlar çok amatörce davrandýlar. Geldiklerinde de giderken de seyircileri selamlamadýlar. Halbuki biz de bir gülümsemeyi, selamý hak etmiþtik. Oyunlarý, çalgýlarý çok güzeldi. Sanki bir taraftan içlerinde bir burukluk vardý. Hepsinin Çerkez olduðunu biliyorum. Ama söyleyin seyircilere daha iyi davransýnlar. Siz de o arkadaþlarla baðýnýzý kaybetmeyin. Hem siz hem onlar kazanýrsýnýz. Yetiþmiþ yetenekli insanlara her zaman gereksinme vardýr. Belki günün birinde AKM de birlikte soylularýn oyunundaki büyük dairesel dönüþü yaparsýnýz. Belki bir gün Kafkas halk dans dernekleri federasyonu kurulur, her derneðin en baþarýlý olanlarý (milli takým gibi) gösterilerin gösterisini yapar.

O ahþap çalgý daha sonra sahnede kaldý, kýrýldý, elektronik çalgýyý çalan arkadaþýn üstüne yýkýlýp rahatsýz etti. Ayrýca oyun sýrasýnda kaçýnýlmaz olarak bazý aksesuarlar düþtü, çevreye saçýldý. Demek ki sahnede durumun nasýl gittiðini takip edecek bir sahne denetçisi gerekiyor.

Üç yaþlý ile bir genç kýzýn gösterisi çok hoþ olmuþ. Ancak kýz arkadaþ yaþlýlar tarafýndan rahatsýz edilmeyi çok ciddiye almayýp biraz gülümser veya þaþkýnlýk belirtirse daha da hoþ olacak. Bunun için örnek olarak ‘Hair’ müzikalinde Berger’in sosyete toplantýsýný daðýtýp masanýn üzerine çýkardýðý pembe giysili kadýný gösterebilirim. Bir de bu arkadaþýn o sýrada modern dans yapmasý çok fazla gerekli deðil. Çünkü oradaki seyircinin öyle bir beklentisi yok. Tamamen sürpriz oluyor bu oyun.

Oyunlarýn birbirine baðlanýþý çok güzel. Bir oyun bitmeden takip eden oyundan en önce hazýrlanmýþ kiþinin sahneye çýkýþý çok iyi bir etki býrakýyor. Seyirciyi biraz serseme (kötü anlamda kullanmýyorum) döndürüyor. Ancak gene de bize biten oyunu alkýþlamak için biraz þans tanýyýn.

Herkes oyundan kendine göre bir anlam çýkarabilir. Bana göre oyunlarýn verdiði en önemli mesaj, birlik olun, birbirinizi sevin, bütün zorluklarýn üstesinden gelirsiniz. Bunun için bir lidere gereksinmeniz yoktur. Yaþamý paylaþýn, baþkalarýna da yaþama hakký tanýyýn. Bunun oyunda en belirgin yeri, bir kýz ve bir erkeðin pabuçlarýný çýkarýp yalýnayak dans etmeleriydi. Bütün dans edenlerin ve yaþamý paylaþanlarýn birer makine olmadýklarýný, etten, kemikten olduklarýný simgeliyordu. Ben böyle algýladým.


Biraz da Müzik Üzerine

Ýnsanlar oynayanlarý izlemekteler ama bir yandan kulaklar müziktedir. Görüntü göze, müzik kulaða. O yüzden müzik de görüntü kadar önemli. Nasýl görüntü otantik ise müzik de öyle olmalý. Son oyunda elektronik klavyeli çalgýyý görünce biraz yadýrgadým doðrusu. Bunu küçük bir müzik desteði olarak görmemeli. Çok önemli bir deðiþiklik. Çünkü her þey ‘unplug’ giderken karþýmýza birdenbire geçmiþ kültürlerde olmayan elektronik bir çalgý çýkýyor.

Yenilik ve ilerleme istenen bir þeydir. Ancak bunu yaparken güzel ve özgün olanýn bozulup bozulmadýðýna dikkat etmek gerekir. MTV’nin ‘unplug’ programlarýný izliyor musunuz bilmiyorum. Günümüzdeki bu kadar yüksek teknolojiye raðmen insanlar fiþe takýlý olmayan çalgýlarla müzik dinleme gereksinmesini duyuyorlar. Elinizde kendiliðinden var olan bir þeyi neden harcayasýnýz ki? Müziði bir orkestra ile çalmak gibi bazý fikirleriniz olduðunu duydum. Bu bence büyük bir yanlýþ olur. Müziðin özgünlüðü, ayný zamanda oyunlarýn da büyüsü bozulur. Ne kadar iyi oynarsanýz oynayýn yani görüntü ne kadar iyi olursa olsun müzik seyircilerin kulaklarýný rahatsýz edecektir. Böyle yaparsanýz teknolojiye teslim olur, sonuçta kaybolur gidersiniz. Bu çok büyük bir tehlike. Ben geçmiþte örneklerini gördüm.

Þimdilik küçük sahnelerde oynuyorsunuz. Ýleride belki daha büyük sahnelerde ve salonlarda oynama þansý olacak. O zaman belki iki davul bir akordion yetersiz kalacak. Çözümü gene otantik müzik içinde aramak gerekir. Aklýma gelen þeyleri sýralýyorum. Tar bir Kafkas çalgýsý mýdýr? Kafkaslarýn özgün yaylý telli çalgýlarý var mý? Ya da adý saný duyulmamýþ baþka çalgýlar var mý? Bunlar araþtýrýlmalý. Bütün oyuncularýn davul çaldýðý bir oyun olabilir. Bir oyunu o gümbürtü götürür. Bazý oyunlarda birden çok akordion, 5-6 davul kullanýlabilir. Bazý oyunlarda konuk grubun kullandýðý ahþap çerçeveli vurmalý çalgý -belki çok sayýda- kullanýlabilir. Kaval benzeri çalgýlar da kullanýlýyor Bunlarýn da sayýsý artýrýlýp çok sesli duruma getirilebilir. Ancak bunlarý yaparken abartýya gitmemek, özü gözden kaçýrmamak gerekir.

Bu durumda müzisyenlerin sayýsýnýn artmasý gerekecek. Onlar belki birden fazla çalgý çalmak zorunda kalacaklar. Oyuncular müziðe katýlacak. Sahneye, ýþýklarýn altýna müzik aletleri ve müzisyenler çýkacak. Aslýnda bence þu anda çalýnan müzik oldukça zengin. Güney Anadolu’nun davul zurnalý oyunlarýnda davulu çalan bir baþýna ortaya çýkar, döner, takla atar, yerlere yatar :). Gene bunu beklemiyorum ama sizinkiler bir selam vermeden gelip gidiyorlar. Halbuki biraz ýþýk düzenlemesi ile zaman zaman dikkatler onlarýn üzerlerine çekilebilir. Onlar da kiþisel becerilerini ortaya çýkarma þansý bulurlar. Ýki türkü söyleyip giden Azeri türkücü onlardan daha fazla ilgi görüyor ve bence biraz haksýzlýk oluyor.

...

Ýki yýl önceki yazý bu kadar. Bu gösteride sevinçle gördüm ki yaptýðým eleþtirilerin bir kýsmý iþe yaramýþ. Evet, oyun aralarýnda kibar, zarif bir baþ hareketiyle selam veriyorlar. Alkýþlamaktan ellerim patladý. Daðlý kýzlarýn coþkusu hiç de erkeklerden aþaðý durmuyordu. Müzisyenler karanlýkta kalmamýþlar. Teker teker izleyicilere sunuldular. Onlarý doya doya dinledim, izledim. Oyun müziklerinden baþka, Yavuz Bingöl’ün ve Ermenilerin Salkým Hanýmýn tanelerinde söylediði ‘Sarý Gelin’i ve Zara’nýn söylediði ‘Sen Gelmez Oldun’u çaldýlar. Hele üç ihtiyar oyununda kýz ayný tanýmladýðým gibi çok sempatik oynadý. Ýhtiyarlar zaten komiktiler. Cep telefonu esprisi, bellerinin tutulmasý, eski müzikle yeniden canlanma vs. çok hoþ idi. Önce olduðu gibi gereksiz bir elektriklenme olmadý.

Müthiþ bir sahne trafiði vardý. Diyebilirim ki hiçbir aksaklýk olmadý. Giysiler çok güzel ve özenli idi. Ancak iki þeyi eleþtirmeden yapamayacaðým. Birinde daðlý kýzlar oyununda kýzlarýn üçü dýþýnda hepsi kýsa topuklu, yaldýzlý ayakkabýlar giyiyorlardý. Bu iyi olmamýþ. Halbuki geçen seferinde çarýk benzeri bir pabuç vardý ayaklarýnda. Bence hýzlý oyunda ve daðlý olmalarý nedeniyle o pabuçlar daha doðru olurdu. Ýkinci eleþtirim, baþka bir oyunda uzun boylu olan kýz arkadaþýn eteði diðerlerine göre kýsa kalýyordu. Diðerlerinin ayaklarý görünmezken, etekler yeri süpürürken onun ayaklarý görünüyordu ve eteði havada kalýyordu. Tabi giysiler hazýrlanýrken bizim bilmediðimiz kim bilir ne zorluklarla karþýlaþýlýyor. Kim bilir ne paralar harcanýyor. Ama madem ki bu kadar uðraþýyorsunuz, ona da dikkat etseniz? Dört parmak be kardeþim. Olasý yanýt þöyle olabilir: “Evet, dört parmak ama bir kiþilik kostüm!”

Hem erkeklerden hem kýzlardan yeni katýlanlar olmuþ. Kýzlar anlaþýlan biraz perhiz yapmýþlar :). Erkek arkadaþlarýn bazýlarý ufak tefek hatalar yaptýlar ama koca oyunda olur artýk o kadar. Bilmiyorsanýz söyleyeyim. Erkek dansçýlarýn ters ayak hareketi yaparak oynamalarý nedeniyle ayak baþ parmak týrnaðý düþüyormuþ. Oyunlar sanki oynandýkça kývama geliyor.

Tek kýzýn oynadýðý tefli oyun ve kýzlarýn çiçek hareketi o kadar güzel ki, tek kýz yalnýz o oyunu ayrý bir yerde oynasa hem ünlü olur hem de köþeyi döner.

Ýki saat süren bu yýlki oyunda eksikler vardý. Çýplak ayaklý dans yoktu, davul gösterisi yine yoktu, geçen defa misafir grup olarak katýlan Çerkezler yoktu ama buna raðmen oyunlar çok zengindi. Bitmesin daha sürsün istedim. Ne yazýk ki gece yatýp uyumamýz ve evlerimize gitmemiz gerekiyordu.

Çok teþekkürler... Binlerce kez....

Ýlgili yazý: Barýþ Danslarý

28.Nisan.2002



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn popüler kültür kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Barýþ Danslarý
Müzik - Abba Efsanesi

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yemen Türküsü
Kitap - Sevdalinka - Ayþe Kulin
Erbil (Kuzey Irak) 1
Kitap - Karl Marx 32inci Dereceden Masonmuþ
Empati Kelimesinin Anlamýný Hrant Dink'ten Öðrendim
Sezen Aksu Konserinin Düþündürdükleri
Film Kitap - Turyetski Gambit ve Plevne Savaþý
Boykot Bütün Dünyada Yayýlýyor
Ýngilizce Eðitim I, ODTÜ ve Oktay Sinanoðlu
Cola Turka Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.