Sevginin bulunmadýðý yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Karma Þehrin kaderinde bugün ne olduðunu kimse bilemez fakat Juneau’nun kaderi onun hiç de istemediði þekilde ilerliyordu.Dün gece yaþadýðý olaylarýn bir kabus olmasýný umarak uyandý yataðýnda ama kabus deðildi, hepsi de gerçekti yaþadýklarýnýn.O yaþadýðý tabloyu istemeyerek gözünün önüne getirdiðinde, gözlerinde yaþlar biriktiðini hissederek dikkatini baþka yöne vermeye çalýþtý. Juneau birden okulun artýk tatile girmiþ olduðunu ve önümüzdeki günler boyunca istediði gibi vakit geçirebileceðini, aklýna gelen her þekilde deðerlendirebileceðini farketti. Fakat bir taraftan da yaþadýðý olaylar nedeniyle keyfinin yerinde olmadýðýný, canýnýn sýkkýn olduðunu da biliyordu.Takvime baktý.Bugün ayýn kaçý olduðunu merak etmiþti ki birden bugünün ona bir þeyler hatýrlatýðýný farketti.Biraz düþündü ve evet bugün...En yakýn arkadaþý Adrey buraya-Karma Þehre- geliyordu. June bir anda o kadar mutlu olmuþtu ki bir süreliðine de olsa Adrey’le çok güzel bir hafta geçireceklerine ve keyfinin bir nebze olsun yerine geleceðine çok sevindi.Hemen telefonu kaptý ve Adrey’i aradý.Adrey June’a þu anda yolda olduðunu 1 saat içinde varacaðýný bildirdi.June direk mutfaða gidip bir þeyler atýþtýrdýktan sonra üzerini giyinip evden çýktý. Yirmi dakika sonra gardaydý June.Adrey’in binmiþ olduðu otobüsün gelmek üzere olduðunu düþünerek on dakika kadar bekledikten sonra iþte Adrey gelmiþti.Koþarak birbirlerine sýký sýký sarýldýlar.Ýþte o esnada June çok uzun süredir ne kadar da yalnýz olduðu duygusunu hissetti ve gözlerine yaþlar dolmuþtu.Bunu Adrey’e farkettirmemek için hemen gözlerini silip gülümsemeye baþladý. -Hoþgeldin caným.Nasýl yolculuðun iyi geçti mi? diye sordu June. -Evet.Oldukça rahattý hiçbir sorun çýkmadý. diye cevapladý Adrey. -O hâlde ne duruyoruz.Hemen bir otobüse atlayýp eve gidelim. -Peki. dedi Ad.Eve gider gitmez Adrey bavullarýný boþalttý ve June da birer nescafe yaptý.Daha sonra birlikte oturup uzun uzun sohbet ettiler.Adrey okulunu, yaþadýðý þehri, yeni erkek arkadaþýný herþeyi þöylece bir özetlemiþti.Daha sonra aklýna birden June’un geçen gün telefonda anlattýðý çocuk geldi ve dayanamayýp sordu: -June..Sen geçen gün telefonda bana hani bir çocuktan bahsediyordun.Neydi adý? -Trei. dedi June isteksizce. -Heh, evet.Hemen anlat bakalým neler olduðunu?O günden beri meraktan çatlýyorum.Kimdir, nedir, nerde tanýþtýn?Hepsini bilmek istiyorum... June bir süre kafasýný eðip sessizce bekledi.Trei’yi aklýna getirmek istemiyordu aslýnda fakat kendi bahsetmiþti Adrey’e Trei’den.O hâlde Adrey’in merak etmesi gayet normaldi.Ad de June’un canýnýn birþeylere sýkkýn olduðunu anlayarak: -Ne oldu caným?Bir problem mi var yoksa? diye sordu.June derin bir nefes aldý ve: -Tamam.Sana her þeyi ta en baþýndan anlatacaðým.Þimdi beni bitirene kadar dinle. dedi ve Trei ile ilgili yaþadýðý her þeyi en baþýndan baþlayarak uzun uzun anlattý.Bitirdikten sonra Adrey: -Tamam caným.Seni çok iyi anlýyorum ama canýný bu kadar sýkma.Belki de olaylar gerçekten O’nun istemediði bir þekilde geliþmiþtir. dedi.June bilmiyorum der gibi kaþlarýný kaldýrdý. -Herneyse.Þu anda bunlarý düþünmek istemiyorum.Bu akþam seninle Shiro bara gidip istediðimiz kadar içip eðlenelim.Ne dersin? -Tabi ki.Süper olur.Sen de biraz kafaný daðýtmýþ olursun.Hem belki yeni yeni yakýþýklýlarla tanýþýrýz..! dedi Adrey ve birlikte gülüþtüler.June: -Peki o zaman, akþam için hazýrlanmaya baþlayalým. Saat sekiz olduðunda ikisi de bara gitmeye hazýrdýlar.Üzerlerine giydikleriyle birlikte harika görünüyorlardý ve barda bu kýyafetlerle erkeklerin dikkatini çekeceklerine emin bir edayla evden çýktýlar. Shiro Bar Karma Þehir’de Juneau’nun belki de en çok sevdiði mekanlardan biriydi.Kendine özgü bir atmosferi vardý.Gerek dekorasyonuyla olsun gerekse müþterileriyle olsun diðer yerlerden daha farklý belli standartlarý olan gayet rahat bir bardý.Adrey ve June kendilerine güzel bir masa seçtiler ve üzerlerini çýkarýp oturdular.Garsondan iki adet viþne-vodka istediler ve sohbete baþladýlar. -Burasý biraz gürültülü ama oldukça güzel bir mekan, sevdim... dedi Adrey. -Evet.Gürültü her yerde var ama burasý diðerlerine oranla biraz daha rahat edebileceðimiz bir yerdir. dedi June da. Ýçerisi oldukça kalabalýktý.Ýnsanlar bir yandan müziðin etkisiyle oturduklarý yerde sallanýyor, bir yandan da önlerindeki içkilerini yudumluyorlardý.Bazý masalarda oldukça kalabalýk kýzlý erkekli gruplar, bazýlarýnda da sadece kýzlardan ya da sadece erkeklerden oluþan gruplar vardý.June birden: -Ee..Anlat bakalým Shaan’la nasýl tanýþtýnýz? diye sordu.Adrey gülümsedi ve: -Açýkçasý Shaan’la ben barda tanýþtýk.Bir akþam kýzlarla beraber bara Doggy’i dinlemeye gittiðimizde çok hoþ bir çocuk dikkatimi çekti.Kendi kendime bu çocukla mutlaka tanýþmalýyým dedim.Bir süre sonra oturduðumuz yerden konuþmaya baþladýk ve gecenin sonunda birbirimize telefon numaralarýmýzý vermiþtik. dedi Adrey ve gülüþtüler. -Sonrasýnda birkaç gün görüþtük, takýldýk, gezdik ve þimdi çýkýyoruz.Ondan gerçekten çok hoþlanýyorum.Ýlk defa birine karþý bu derece güçlü duygular besliyorum. -Senin adýna çok sevindim.Umarým bu beraberliðinizi ve mutluluðunuzu hiçbir þey bozamaz. -Umarým caným.Ýnþallah sende benim bu sýralar olduðum kadar mutlu olursun ki olacaksýn buna inanýyorum. dedi Adrey ve bir süre konuþmadan etraflarýný izlemeye baþladýlar.O sýrada Juneau karþýdan iki çocuðun sýrýtarak yanlarýna gelmekte olduðunu görünce: -Oh, Tanrým.Hayýr!! dedi ve kafasýný çevirdi.Adrey de durumu anlamýþtý.Birkaç saniye sonra: -Selam kýzlar.Oturabilir miyiz? diye sormalarýyla birlikte Juneau hemen: -Aslýna bakarsanýz biz de tam kalkýyordukÖyle deðil mi Ad? -Evet kesinlikle. diye onayladý Adrey de.Çocuklarýn yüzü bu durumdan hiç hoþnut olmayarak asýldý ve masadan uzaklaþtýlar.June ve Ad de hemen toparlanýp bardan çýktýlar.Sokaða çýkar çýkmaz ikiside kahkahalar içinde çocuklarýn yüz ifadelerine gülüyorlardý.Yol boyunca durmadan gülen June ve Adrey evin önüne geldiklerinde merdivenlerde bir çocuðun oturmuþ birini beklemekte olduðunu gördüler.Aman Tanrým, bu Trei’di, June’u görünce yavaþça ayaða kalktý ve June’un yüzüne baka kaldý.Juneau da bir süre öylece Trei’ye baktý sonra kendine gelerek: -Senin burada ne iþin var? diye sordu kýzgýn bir ifadeyle.Trei: -Yukarý çýkýp kapýyý çaldým, kimse açmayýnca da seni burada beklemeye karar verdim. -Beni niye bekliyorsun ki?Konuþacak hiçbir þeyimiz yok. -Juneau...Lütfen, dün gece bana çok kýzdýðýnýn farkýndayým ama düþündüðün gibi deðil.Betchi’yle ben uzun süredir tartýþýyoruz ve... -Bana açýklama yapmak zorunda deðilsin Trei.Zaten bunlar beni ilgilendirmez.Ama bilmek istiyorsan söyleyeyim.Sana kýzgýn deðilim sadece çok kýrýldým.Þimdi izin verirsen eve çýkmak istiyoruz. dedi June.Adrey tüm bu olup biteni uzaktan seyrediyor ve gerçekten ikisininde durumuna üzülüyordu.Ve görünüþe göre de Trei June’a gerçekten deðer veriyordu.Eðer böyle olmasaydý gecenin bir vakti neden saatlerce June’u bekleyecekti ki.Trei birden: -Lütfen sana açýklamama izin ver June.Bunu gerçekten istiyorum, seni görmek istiyorum.Lütfen bana kýsa bir vakit ayýr ve beni biraz olsun dinle. -Ýyi geceler Trei. dedi June oldukça soðukkanlý bir ifadeyle ve Adrey’le birlikte apartmana girdiler.Eve girdiði gibi gözyaþlarýný tutamayarak aðlamaya baþlayan June’u teselli eden yine en yakýn dostu Adrey’di tabiki. Adrey pencereden dýþarý baktý, Trei kafasýný kaldýrmýþ cama bakýyordu.Kimbilir belkide June’un cama çýkmasýný umuyordu.Bir süre daha bekledi ve sonunda pes etmiþ bir halde binanýn önünden uzaklaþtý.Adrey June’a Trei’ye bir þans daha vermesi gerektiðini,Trei’yin kendisinden hoþlanmasa ve onu önemsemese bunca saat burada beklemeyeceðini söyledi.Fakat June çok kýrýlmýþtý ve henüz-en azýndan bu gece-Trei ile konuþmaya hazýr deðildi. Ýkisi de yorgunluktan-ki June ayný zamanda üzüntüden-adeta yerlerinde uyukluyorlardý.Hemen olduklarý gibi yataklarýna uzanýp uyumaya koyuldular.Fakat June’un aklýndan Trei’n görüntüsü bir türlü gitmiyordu çünkü anlamýþtý ki June Trei’e aþýk olmuþtu...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nihan Köse, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |