Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Haberi okuyunca þöyle bir düþündüm , acaba benim hayatým da kitap olur mu diye. Þeytan dürttü iþte. Gazetede, kitaptan alýnmýþ bazý cümleler vardý. Emine Haným, 29 yýl önce giydiði gelinliði kimsesizlere vermiþ. Yani o kadar yardým severmiþ. ( Bu da bir þey mi? Ben, evlendikten sadece bir yýl sonra gelinliðimi bir akrabamýza verdim. Üstelik, daha hatýrasý çok taze iken. Neredeyse, gelinliðimin ütüsü bozulmamýþken. Hem de eþimden habersiz. Ola ki, vermemi engeller belki diye. Düðünde, eþim gelinliðimi tanýyacak diye ödüm patladý.) Emine Erdoðan, annesine çok iyi bakmýþ. ( Ben de anneme – babama çok iyi bakýyorum. Çünkü görevim. Üstelik zevkle yapýyorum bunu. Hatta kayýnvalideme de çok iyi bakýyorum. Üstelik kayýnvalidemi ölümsüzleþtirdim yazdýklarýmla. ” Çok Þeker Bir Kayýnvalidem Var ” baþlýðý altýnda, seri yazýlarým var. Daha da yazacaðým. Edebiyat sitelerinde beðeniyle okunuyor yazdýklarým. Anneme- babama, kayýnvalideme uðramadýðým bir tek gün yok . Her iþlerine koþuyorum. Oldukça yaþlýlar çünkü; sevgiye ve ilgiye ihtiyaçlarý var. Ha ! Bu arada toruna da bakýyorum. Kendisiyle körebe oyna bakalým, saklambaç oyna bakalým, yakalamaca oyna bakalým derken caným çýkýyor. Hatta bazen güreþ bile tutuyoruz. N’aparsýnýz! Eþeðin sýpaya uyduðu devirdeyiz.) Emine Haným çok fedakârmýþ. ( Öðünmek gibi olmasýn ama, ben de çok fedakârým. Hatta aþýrý derecede. Çoðu zaman beni sýkýntýya düþürecek kadar hem de.) Asla emrivaki yapmazmýþ. (Aynen ben de. Hiç sevmem, insanlarý kendi isteðim doðrultuda kullanmayý. Onbeþ günde bir evime gelen temizlikçi hanýma bile iþ buyurmam. O, kendi bildiðine yapar ne yapacaksa . Bugüne kadar, “ Þunu þöyle yap, bunu böyle yap” demedim hiç.) Çok duygusalmýþ. ( Ya ben? Yüreðim her an titrer, kavak yapraðý gibi. Baþkalarýnýn en ufak bir derdi, benim de derdim olur. Gözümün yaþý hazýrdýr her an akmaya.) Çok üretkenmiþ. (Siz gelin, beni görün. Evde öyle bomboþ otururken kimse göremez beni. Kahvemi piþirirken bile boþ durmam. Piþinceye kadar mutfakta bir þeyler yaparým. Çoðu zaman da kahveyi taþýrýrým bu yüzden. Kahvemi içerken bile birþeyler yapmalýyým. Yapacak hiçbir iþ bulamasam, gazete okurum ya da bulmaca çözerim….Diþlerimi bir elimle fýrçalarken, diðer elimle lavabonun aynasýný silerim, banyonun uzanabildiðim raflarýný düzeltirim. Televizyonda film izlerken eliþi yaparým. Bir güzel lavanta keseleri örüyorum ki, görmeye deðer. Renk renk , þýkýr þýkýr boncuklu keseler. Çok yakýnýmda oturan annemlere gidip gelirken de, sokaðýn çöplerini toplarým. Pazar yerinde, tezgâhlardan yere düþen sebze ve meyveleri alýp yerine koyma alýþkanlýðýmý býrakamadým bir türlü. Kimbilir, görenler gülüyorlardýr bana.Üretkenlik deyince bir þey daha geldi aklýma. Akþamdan sonralarý, bir kursa gitsem diyorum. Hadi gündüz toruna bakýyorum da, akþamdan sonralarým boþ.Örneðin, þöyle tiyatro çalýþmasý falan…Kasabamýzýn yöresel aðzýyla parodiler yazýyorum. Seneye kitap haline getireceðim. Birkaç yýl önce birincisini yazmýþtým. Ýkincisi, geç bile kaldý aslýnda.) Kafasý hep meþgulmüþ. (Benim de öyle. Ýki gündür, altýn yumurtlayan telekomu neden sattýlar diye düþünmekten bir hal oldum. Çok uzun zamandýr düþünüyordum zaten de; þehir içi konuþmalara zam yapýlýnca, hele hele telefon konuþmalarýmýzýn yüzde sekseninin þehir içi olduðunu öðrenince, hiç aklýmdan çýkmaz oldu þu Telekom. Sadece Telekom mu kafa yorduðum? Daha onlarca konu var.Televizyonda kadýnlara yönelik saçma sapan sabah programlarý var ya; hani hemen hemen tüm kadýnlarýn izlediði…Kadýnlarýmýzý bu programlarý izlemekten alýkoymanýn yollarýný düþünüyorum uzun zamandýr. Ama hâlâ bulamadým.) Hastaya oturur, üzülürmüþ Sayýn Emine Erdoðan. (Herkesin derdini kendime dert edinmekten, herkesin hastasý için kendimi periþan etmekten helâk oldum yýllardýr. Bundan dört yýl kadar önce annemi götürdüðüm hastanede, kansere yakalanmýþ bir genç kýz görmüþtüm. Durup durup o kýz aklýma geliyor. Yoksa diyorum, yenildi mi o iðrenç hastalýða?Ya da saðlýðýna kavuþup evlendi mi, çoluk çocuða karýþtý mý? Bu aralar da, sürekli bir arkadaþýmý düþünüyorum.Yakalandýðý hastalýðý atlatmýþ görünüyor ama, belli mi olur!...Yýllar önceydi. Bir öðrencim baþka bir okula nakil gitmiþti . Akþam yemekte, öðrencim geldi gözlerimin önüne. Çantasý elinde, sýnýfýn kapýsýndan aðlayarak çýkmýþtý .Sonra geri dönüp boynuma sarýlmýþtý. Birden bire baþladým aðlamaya. Eþim – haklý olarak – kýzdý bana. ” Eeeee?Çocuk, okuldan mezun olunca ne yapacaktýn?” dedi. Ben de yemekten sonra , duþ alacaðým diye banyoya gittim. Duþun altýnda dakikalarca aðladým.) Kafasýna birþey koyarsa mutlaka yaparmýþ. ( Kafama koyduðum þeyi yapamazsam, hasta olurum.Ve eminim, birçoðumuz için geçerlidir ayný durum. Aslýnda önemli olan, kafaya ne taktýðýmýz. Herkesin kafasýnda birçok þey vardýr da, kimlerin kafaya taktýðý þeyler ne kadar kayda deðerdir. Önemli olan bu.) Araba kullanmayý çok severmiþ. Gençken ben de çok severdim. Ama, eþimin arabasý varken ikinci bir araba alacak kadar maddi durumumuz iyi olmadý gençlik yýllarýmda . Aldýðýmýz vereceðimize ancak yetiyordu, hatta yetmiyordu. Kaçmaktan kovalamaya zamanýmýz olmadý sizin anlayacaðýnýz.Araba alabilecek duruma geldiðimizde de, benim hevesim geçti…” Bayramda olmayan kýnayý ……..na yak,” hesabý.) Velhasýl, Sayýn Baþbakanýmýzýn eþinin hayatý kitap olunca, ayraným kabardý. Birisi çýksa da, benim hayatýmý yazsa. Dolu dolu geçmiþ 52 sene. Aslýnda yazýlacak öyle çok þey var ki! Ýlkokul yýllarýný küçük bir köyde geçiren ürkek köylü kýzý. Susuz, elektriksiz, yolsuz bir köyde geçen yýllar. Annemin rahatsýzlýðý, neredeyse býçak sýrtýndan yaþama dönüþü. Kasabaya göç ve þehir yaþamýnda bocalama devresi. Baþarýyla, zevkle, özveriyle geçen 28 yýl öðretmenlik. Birçok sosyal etkinlik. Kýsa bir dönem radyo programcýlýðý. Kýsa dönemlerle, yerel gazetelerde köþe yazarlýðý. Küçük bir kasabada, bir kadýn olarak belediye baþkanlýðýna aday olma cesareti gösterme. Yayýmlanmýþ dört kitap ve hemen hemen basýma hazýr iki kitap dosyasý. Ve sonra büyük bir acý. Otuz bir yýl ekmeðini bölüþtüðün diðer yarýmýný yitiriþ. Ardýndan hayata küsme. Kitaplara, kaleme- kâðýda küsme.Ve barýþmanýn yolunu bir türlü bulamama. Daha neler neler. Tüm bunlar yazýlsa, mutlaka kitap olur.Ve eminim ki; herkesin hayatýnda yazýlmaya ve okunmaya deðer birçok þey vardýr. Herkesin hayatý bir kitap olur bana kalýrsa . Dolayýsýyla, beni hayatým da kitap olur. Keþke biri çýksa da benim hayatýmý yazsa. Açýkçasý , Emine Haným’a özendim. Þimdi bana “ Sen kim, Sayýn Emine Erdoðan kim?” diyeceksiniz. Haklýsýnýz. Benimki neye benziyor, size söyleyeyim. Bir atasözü der ki: ”At’ a nal çakýldýðýný görmüþ de, kurbaða da ayaðýný uzatmýþ.”…Ýþte o kurbaða gibiyim ben. Üstelik, “ Altým hasýrda, gözüm Mýsýr’da.” Bu yazýyý okuyunca, sakýn ola ki; “ Bacaðýnda donu yok, baþýna fesleðen takar,” demeyin. Gönül bu ! Caný çekti iþte. Padiþahýn kýzýna aþýk olan zavallý çoban gibi. Hacc’a gitmeye kalkýþan karýnca gibi. Hoþçakalýn sevgili okurlar.Yine de düþünün bir ara. Hayatýmý yazmak isterseniz, ben buradayým. Ýnciðini cinciðini anlatmazsam sayfalar dolusu, adým namert olsun! Ancak; satar mý, satmaz mý, orasýný Allah bilir. Kâmuran ESEN esenbel@superonline.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |