Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Eðer diþhekimi olmasaydým, bir kitap eleþtirmeni olabilirdim...Tam bir kitap kurduyum çünkü...Bir kitabýn giriþi hoþuma gittiyse ve konusu da beni sarmýþsa, hiç abartmýyorum bir gecede bitiririm onu...Þimdi sizlerle bir gecede soluk soluða okuduðum ve bitirdiðim bir kitabý tanýtacaðým...Adý “Yürek Seferi”..Yazarý yüzü aþkýn kitap yazmýþ, araþtýrmacý, konuþmacý Yavuz Bahadýroðlu...Önce giriþinden bir alýntý yapmak istiyorum, benim çok hoþuma gitti çünkü... “Zaman aslýnda bir sürekliliktir...Ceram’ýn dediði gibi binlerce yýl tek bir gün gibidir... Zamaný dilimleyip parça parça eden biziz...”Asýr”mýþ, “yýl”mýþ, “ay” mýþ; hafta, gün, saat, dakika, saniye, salise, vesaire, vesaire...Zamaný dilim dilim, parça parça etmenin ne anlamý var? Zaman sürekliliði olan bir olgudur...”Geçmiþ” dediðimiz þeyler de, aslýnda bu sürekliliðin parçalarýdýr...Yani “geçmiþ” gerçekte geçmiþ deðildir. Gerçekte “geçmiþ”in geçmiþ olmasý için unutulmasý lazým; hatta unutulmasý bile yetmez, geleceði hiç etkilememiþ olmasý gerekir...Oysa geçmiþimiz, yani dünümüz, hem günümüzü etkiliyor, hem de geleceðimizi...Etkilemekle de kalmýyor, çoðu kez yönlendiriyor.Geleceði etkilemeyen geçmiþ yoktur...O zaman geçmiþ de yoktur: Geçmiþ sandýðýmýz, bugündür aslýnda, gelecek de öyle...” Kitapta müthiþ bir çeþitlilik var...Rüyadan hayale, hayalden gerçeðe geçiþler o kadar berrak anlatýlmýþ ki, pek çok olay anlatýlmasýna raðmen karýþtýrmýyor, birkaç sayfa okuduktan sonra bile baðlantýyý kurabiliyorsunuz...Aslýnda Türkiye’nin eski tarihini de yakýn tarihini de ayný anda yaþatýyor yazar...Ýnce dokundurmalar direkt olarak kimsenin canýný acýtmýyor ama yaþanan acý gerçekler, zaman zaman güldüren, zaman zaman gözleri nemlendiren bir anlatýmla okuyucuya aktarýlýyor... Kitabý okuyup bitirdiðinizde þöyle diyorsunuz: Dedelerimiz torunlarýndan hiç hoþnut deðil...Bir de tekrarlanan sorular var ki, uykudan uyandýrmaya çalýþýyor...Mesela diyor ki,” bir yerlerde bir telefon çalýyor...Bir yerlerde telefonlar çalýyor, çalýyor, çalýyor...Hiç kimse açmýyor...” Mazlumlara açýlmayan telefonlar, mafyaya, banka boþaltanlara açýlýyor...Tarihle içiçe geçmiþ bir Türkiye panaromasý...Mutlaka okuyun... Ben buradan tüm yazarlarýmýza özellikle Yavuz Bahadýroðlu’na teþekkür ediyorum...Gerçekten de Türkiye tarihini kaynak alan kitap çok az...Bu þekilde harmanlamasý daha da güzel...Yeni yetiþen nesli de eðitiyor bence... Sevgi ve saygýlarýmla esen kalýn...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © yeþim kale, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |