Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
Ahenk aðacýn örtüsü olan yapraðýn, dalla örtüþen bütünlüðündedir. Ahenk aðacýn dalýnda bulunan bir kuþun, âlem senfonisindeki ritmik vurgusunun tezahürüdür. Böylesi bir oluþumdaki derinliði ve yumuþaklýlýðý, içtenlik ve zarafeti yadýrgamayýz keyif alýrýz. Yapraðýn rengi, sesi, hafifliði ve yelpazesi kuþlarýn vazgeçilmezleri durumundadýr. Sessizliðin derinliðinde yol alýrken, umuda kucak açarak geleceðe doðru kulaç atýyorlar. Hilkatleri üzerine hareket ettiklerinden ruhumuza kapý aralýyor ve içimizden þefkatin gelmesine sebep oluyorlar. Bazen efkâr daðýtmak adýna bizlere yaren oluyor ve sýrlarýmýzý yudumluyorlar. Her zaman yararlý ve katiyen zararý sinesinde barýndýrmayan dostlarýmýz olmuþlardýr. Kuþun hassasiyeti, yapraðýn sahaveti, rüzgârýn hareketi, suyun sesi, insanýn sinesi, mýsralarýn dizilmesi ve ney sesinin naðmelerde süzülmesi âlem hoþnutluðunun delilleridir. Yapraðýn oluþumundaki zarafet dirilik ve güzelliði, yok oluþundaki naifliði, hazan mevsimini haber veren hafifliði, sevinç ve hüznün ati ve mazi denkliðinde ahenk bulmasý manalý olacaktýr. Yoksa temel sebeplerin unutulmasý, ihmal edilmesi düþünenler ve ibret alanlar için nasýl mümkün olacaktýr? Düþünmesi için mükemmel imkânlarý bulunan bir insanýn, tercihlerinde tereddüde, karamsarlýða kapý aralamasý, temel koþullarý ihmal etmesi anlamýna gelir. Oysaki kuþun ve yapraðýn öyle bir imkânýn olmadýðýný, verilen görevin bilincinde olduðunu, kaygýya kapýlmadan, tereddüde meydan vermeden, emin adýmlarla ilerlediklerini biliyoruz. Kuþun öldürülmesini, yapraðýn kopartýlmasýný ve suyun kirletilmesini becerebilenlerin hislerinde deformasyon olduðunu üzülerek anlarýz. Maksadý dýþýnda kullanýlan bu hislerin sahibine tabi olmalarýný yadýrgamamalýyýz! Hislerin ve uzuvlarýn teklifi kabul eden, yaratýlmýþlar içinde bulunan ve bir irade sahibi olan insana emanet verildiðini bilgi açlýðýmýzdan anlayamýyoruz ama idrak, yapýlan fiilin kötülük olduðunu biliyor. Gayri mantýki eylemlerin arka planýnda kiþinin akýl, bilgi, mantýk ve vicdan muvazenesinin yetersizliðine þahit oluruz. Her gün yaþadýðýmýz ve asla tasvip etmediðimiz bu eylem sahiplerini suçlamakta hiçbir iþe yaramaz. Çünkü eðitilmemiþ bir iradenin bir gün zararýnýn dokunacaðýný bilmeliyiz, bu bakýmdan neslimizi hiçbir þartta ihmal etmeden bir mürebbinin refakatinde manevi eðitimden geçirmeliyiz. Ýnsanýn doðruyu bulmasý adýna yararýna sunulan bütün varlýklarýn, yine insanýn faydasýna olmak üzere diyerek azmedip öyle kullanmalýyýz, bunun haricinde baþka bir keyfiyette bulunamayýz. Madde ve mana, canlý ve ölü insanlýk ölçeðinde anlam kazanýr. Kâinat ve insan vazgeçilemez bir bütündür. Bu bütünlüðü tahrip etmek ve yozlaþtýrmak hassasiyet sahiplerinin asla görevi olamaz, kimlerin görevi olduðunu anlamak bakýmýndan biraz düþünmemiz kâfi olacaktýr. Bir yaratýlmýþ iken baþ kaldýran, itaat etmeyen, tekebbürü seçen ve bir insanüstü varlýkken, aþaðýlanan ve derhal kovulan, yaratan tarafýndan gideceði yer belirlenen nankör varlýk! Ýnsan vicdan ve nefis denkliðinde bir kýymet ifade eder, aksi takdirde tereddütler yerini alýr. Bu bakýmdan kaybeden hüsrana uðrayan olmamak için þu üç koþulu hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. Ýnsan olduðun için açziyet, tevazu, þecaat, sabýr ve dirayet temel azýklarýn olmalýdýr. Bu azýklarý þükrederek bilgi ve tecrübe denkliðinde kullanýrsan asla dengen bozulmaz ve âlemde kaybolmazsýn. Bu vasýflar senin duygularýný kontrol eden asliyet olduðunu unutur ve enaniyete kapýlýrsan, iþte o zaman omuzlarýna yüklenen ilahi vuslata katiyen ulaþamazsýn! Ýnsan haricinde kâinatta her yaratýlan, dünyaya gelme sebeplerine göre yaþýyorlar. Bizim fýtratýmýza uygun biçimde yaþayarak, bizlere vesvese veren, yanlýþa ve yalana sevk eden, haysiyet ve þerefi hiçe sayan varlýða neden paye verelim! Mükâfat ve ceza dünyada yaþayanlar için anlamlýdýr, imtihan mühletini idrak etmeden yaþamak ise asliyenin ahiret’ te olduðuna itibar etmemekle anlam kazanýr. Böylesi bir tercihten yaratana sýðýnmak, ona el açýp yakarmak, piþmanlýktan bitap düþene kadar secdeye kapanarak tövbe etmek bir çözüm olabilir. Ýdrak ve inkiþaf mürebbilerini unutmadan yolun selametini ve nasýl gidileceðinin eðitimini almak vasviyet kazanýmý için bir adýmdýr. Bülbülün, sümbülün, çiçeðin, gülün, yapraðýn, topraðýn ve suyun güneþe nasýl ihtiyacý varsa, insanýn da güneþi yaratana o nispette ihtiyacý vardýr. Kuþ ve aðaç, gül ve diken, su ve balýk dünyada, gezegenler kozmik âlemde yol alýrken, insan denen varlýk her ikisinde de yol alýyor düþünenler için. Mustafa CÝLASUN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |