Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Sabah 5.30 ‘u gösteriyordu, saatin alarm zili çaldýðýnda. Bitap bir ahvalle saate yeniden baktým ve yine 5.30’u gösteriyordu. Israrla saatte bir yanýlma arýyordum kalkacak takati kendimde bulamýyordum. Deniyordum, dönüyordum, dalýyordum ve bir daha saate bakýyordum, çok fark eden bir þey olmamýþtý þimdide 5.35’i gösteriyordu. Kalkmalýydým, zorundaydým, zamaný durduramazdým, oyalanazdým, duyarsýz kalamazdým, bir baþkasýna havale edemezdim, mazeret ileri süremezdim, çaresizlik içinde ve isteksiz olarak sabahladýðým sýcak yataðýmdan kalkarak, biraz daha saate yaklaþarak, yeniden baktým ve yine rakamlarýn içinde, görmek istemediðim, dizayn ve estetikken uzak çizilmiþ bir tabloyu süzmek zorunda býrakýldým. Ýradem kalkmalýsýn diyor fakat keyfiyet es geç buyuruyordu, lakin yalpalayarak abdest hane istikametine doðru ilerliyordum. Nihayet abdestimi alarak, bir radyo istasyonu aradým ve çok kýsa bir sürede üzerimdeki ataleti atarak, tefekkür iklimine doðru yol almaya baþlamýþtým. Hareket ve kuvvetin asýl sahibine karþý asla duyarsýz kalamazdým, kalmamalýydým. Hayatýmý idame ederken, her þeyimin sahibine nasýl bigane kalýrdým. Peki, rikkatten uzak, takatten ýrak, hissiyatýmý tarumar eden bu periþan hale nasýl gelmiþtim? Huþu itminanýnda eda edemediðim ve fevkalade önemseyerek dikkat ettiðim sabah namazým beni tatmin etmemiþti. Tesbihatýma devam ederken, bir gün önce yaþamak zorunda kaldýðýmýz kar fýrtýnasý aklýma geldi. Akrabalarýmdan yakýným olan birinin, çocuðunun hayýrlý bir iþi sebebiyle niþan davetine icabet ediyorduk. Kayseri merkezden 120 km uzaklýkta bulunan, develinin fýraktýn köyüne gidiyorduk. Normal þartlarda 45 dakikada kat etmemiz gereken bu yolu 150 dakika da kat etmeyi baþardýk. Mütevazý bir atmosferde program devam ederken, çok yoðun bir þekilde yaðan kar dikkatimizi çekti. Rakým olarak 2250 yüksekliðinde bulunan ve bir o kadarda bakir kalan, develi merkeze 25 km uzaklýkta olmasýna raðmen, pek hizmet alamayan, mahsur kalýndýðýnda çaresiz býrakan, insanýn nedametini çaðrýþtýran, bir köy kimliði dikkatten kaçmýyordu. Bizler durumun vahametine müdrik olarak acele edilmesinin gereðini anlatýyorduk ve nihayet baþarýlý olduk ve hemen hazýrlanarak araçlarýn arka tekerlerine zincirlerini takmayý baþardýk. Her zaman pratiðini yaptýðýmýz bir iþ olmadýðýndan ve aþýrý yaðan kar nedeniyle bayaðý zorlandýk. Nihayet vedalaþarak yola koyulduk ve birbirinden farklý 6 araçla yol takibene baþladýk. Aman Allahým böyle mi kar yaðarmýþ, yolu takip etmek meðer ne kadar zormuþ. Bizim araçta sevgili eþim, gelinim ve üç oðlum bulunmaktaydý. Ýlk kýzým Betül torunum Enesin, rahatsýzlýðýndan dolayý gelememiþlerdi. Ýkinci çocuðum Abdullah çalýþtýðýndan aramýza katýlamadý, fakat niþanlýsý olan ve ilk gelinim bizlerleydi. Üçüncü kýzým Þeyma develiye gelin gittiðinden 6 aydýr oradaydý. Niþan merasiminden gelirken onlara uðrayacaðýmýzý telefonla bildirmiþtik. Ýkiz oðullarým Ýsmail ve Ýbrahim’in katkýlarýný hiç unutmuyorum. Nihayet 10 yaþýna yeni basan Mükremin oðlum, gönül çiçeðimde, neþe kaynaðýmýz olmaya gayret ediyor. Rampada önümde seyreden araç durunca bende durmak zorunda kaldým. Önümdeki araç sürücüsü uðraþ veriyor fakat yol buz ve kar olduðundan çýkamýyor, baktým olacak gibi deðil el frenini çekerek araçtan aþaðýya indim ve sürücüye uygulamasý gereken pratikleri söyleyerek aracý itmeye baþladýk ve nihayet kurtardýk. Ben yeniden ilerlemek için araca binerek, el frenini indirdim ve ikinci vitesle rampayý çýkmaya çalýþýyorum. Daha modelli ve önden çekiçli araçlar yola devam etmeleri sebebiyle, benim gibi aracýmda yaþlý ve bakýma ihtiyaç duyulduðundan, dinç ve kývrak deðildi. Telefonlar bazý yerlerde çekmediðinden baðlantý kurulamýyordu. Fýrtýna þiddetini artýrdý ve göz gözü göremez oldu. Kayserimizin meþhur mevlithanlarýndan ve hacý kýlýç camii imam hatibi kayýn biraderim, yolu göremiyorum diyerek durmak zorunda kaldý. Ben rampayý kurtaracak kadar kendilerinden yardým alarak, düzlüðe çýkmayý baþardým. Düzlük dediðim yer, daðýn baþý ve mahrumiyet bölgesi. Sevgili eþim, oðlum Ýbrahim’le birlikte, aðabeyime yardýmcý olayým diye, kayýn biraderin aracýnýn yanýnda ve kar fýrtýnasýnýn ortasýnda kalarak diðer mahsur kalan araçlara yardýmcý oluyorlardý. Ben böyle bir fýrtýnada oðlum Ýsmail’e tembihte bulunarak, aracýn el frenini çektim ve çalýþýr vaziyette býrakarak, aracý terk ettim. Kar fýrtýnasýnýn, saçlarýmý tamamen kapladýðýný biliyordum fakat elimi baþýma sürdüðümde rastladýðým sertlik sebebiyle, baþýmdaki karlarýn donduðuna þahit oldum, fakat bu duruma asla aldýrmýyordum. Takriben bir km kadar koþarak, sevgili eþim ve oðluma kavuþtum. Niçin bunlarý vurguluyorum, çünkü aracýn dýþýnda ve kar fýrtýnasýnda takatsiz kalmalarýna raðmen, hala ne yapabilirim gayretindeydiler. Kaynýmýn hanýmýný affetmiyorum, çünkü hiç araçtan inmedi ve bir gayret dahi göstermedi, sevgili eþim aracý iterken ayaðý kaydý ve yerde yuvarlandý, buna raðmen gelin hanýmýn kýlý bile kýpýrdamadý. Acaba bir acýma hissi var mý, diye sormadan edemdim. Ellerimiz uyuþtu, göz gözü görmüyor, her tarafýmýz ýslandý ve buna raðmen mücadeleye devam etmeye çalýþýyoruz. Nihayet karayollarýnýn araçlarý, yollarý biraz olsun açarak rahatlamamýzý saðladý. Araçlara yeniden bindik ve görüþ mesafesi çok az olduðundan, yavaþ olmak kaydýyla önümüzde, seyreden greyderin turuncu rengini görerek yol almaya gayret ediyorduk. Nihayet, develi þehir içi istikametini gösteren tabelayý fark edince, þükürler olsun demeyi, hissiyatýn tüm nüanslarýyla yaþayarak eda ettik. Tesbihatýmýn son aþamalarýna geldiðimde hayatýmýn “Nakþeden izler” inden olmak üzere yeni bir sayfa kayýtlara girmiþ bulunuyordu. Sabahýn 5.30 unda yaþadýðým ahvalimin çaresizliðini sizlerle paylaþmayý arzuladým. Takatten yoksun bir beden, tefekkürden yoksun bir zihin, hareket ve kuvvetin asýl sahibine yönelirse, yardým beklemeseniz de sizi buluyor ve mahrumiyet bu durumda, aciz kalýyor. Cenabý Hak yar ve yardýmcýnýz olsun. Baki selamlar. Mustafa Cilasun
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |