Þiir, seçmek ve gizlemek sanatýdýr. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
Ya hiç umudunun kalmadýðý anlar. Kördüðüm olduðun anlar. Zamana yenik düþersin Ne sözün hükmü kalýr Ne senin” dedi içinden. Umut olmak, umutlarýný bir þeylere baðlamak… Umutlarýn suya düþtüðünde sonucuna katlanmak... “Bazen zor þeyler ummadýðýn kadar kolay mý, acaba” diye mýrýldandý kendi kendine. Aslýnda kendini en yorgun hissettiði anlardan biriydi belki de. En kýzgýn olduðu ve hatta yeni kararlar almak üzereyken bu telefondaki ses, onu bir anda sakinleþtirmiþti. Söz vermek istemiyordu ama nasýl, þimdi hayýr diyebilir di. “Ölüme kadar nokta koyamýyorsun çoðu þeye. Koyamýyorsun iþte,” dedi kendi kendine. Elinden geldiðince anlatmaya çalýþmýþtý. Yapmak istediðimiz çoðu þeyi kendimiz baþarýrsak daha güçlü olabiliriz. Bazen çektiðimiz sýkýntýlarýn sonunda, daha kuvvetli ve özgür hissedebiliriz kendimizi. Hatta bazen, bu uzun bir süre alabilir. Ýçinde duyduðun bütün sýkýntýlara raðmen içinde hissedersin özgürlüðünü.” Özgürlük içinde hissetmek önce.” Ýçinde yaþatabilirsen onu, edindiðin bütün haklarýný o zaman doðru kullanabilirsin. Yoksa elinde bulundurduðun çoðu þeyin kýymetini bilemeden ziyan eder gidersin. Bazen konuþabildiðin kadar ya da gönlünce gülüp aðlayabildiðin kadar bazen yürüdüðün kadar ve sevgini içine sýðdýrabildiðin kadar. Bazý þeyleri yaþamanýn anlatýmý çok uzun ve dolambaçlý olmasý gerekmez ki. Bazý duygular çok sakin ve de sade yaþanabilir. Onlarýn etrafýný doldurmadan, boðmadan belki. Sevdiðin kadar.. Sevdiðin kadar..deyip durdu içinden.Sevdiðin ve paylaþabildiðin kadar özgürsün Kendini güçlü hissedebilmek için, içinden geçen bütün olumsuz mazeretleri bastýracak sebepler buldu kendine. Kendini çoðu zaman hayalperest olarak tanýmlardý. Zaten hayaller olmasa, düþler gerçekleþir miydi? Ama bazen çok uzaðýnda bulunan hayallerin birden çok yakýnýnda bulmak da insaný ürkütebiliyordu. Düþünceler kafasýnýn içinde dolanýp duruyordu. Bir biri ardýna gelen kelimeler onu derin bir kuyuya çeker gibiydi. Kendini koltuða esir düþmüþ gibi hissetti. Kendini zorlayarak kalktý yerinden. Önce aynada bir kendine baktý. Saçlarý uzamaya baþlamýþtý. Yüzü çok asýktý. Banyoya doðru yürüdü. Yüzünü yýkayýp kendine gelmeye çalýþtý. Aynada uzun uzun kendine baktý. Hiç kendine yakýþtýramadý, görünüþünü. Bu sýrada telefonu çaldý. Caný hiç telefona bakmak istemedi. Balkona çýktý. Gözlerini güneþ ýþýklarý doldurmuþtu. Gözlerini kýrpýþtýrarak bakýndý etrafa. Güneþ içini ýsýtmýþtý adeta. Halbuki, hava iyi de soðuktu..Daha sakin olmalýyým, dedi.Yenilmek yok.Ýçi yine daralýr gibi olmuþtu.Telefon bu arada ýsrarla çalmaya devam ediyordu.Kendini hemen dýþarý atmak istedi.Ve çabucak evden çýktý.Hýzlý adýmlarla evin civarýndan uzaklaþtý.Kimseyle karþýlaþmak istemedi.Güneþe raðmen havanýn serinliðini hissetti.Alnýna vuran buz gibi rüzgar, onu kendine getiren bir tokat etkisi yapmýþtý.Hafifçe titredi. Etraf çok güzel gelmiþti bir an. Çiçek açan aðaçlar, yeþillenen toprak hatta bilmiþ bilmiþ yerde yemek arayan kargalar gülümsetmiþti bile. Kimsecikler yoktu etrafta, bu çok hoþuna gitmiþti. Bu arada sahile de varmýþtý. Rüzgârýn þiddeti, artýk yüzünü kamçýlar hale gelmiþti. Canýnýn acýdýðýný hissetmiþti. Kaldýrýmdan yürümektense, sahile inmeyi tercih etti. Yürümeye çalýþtýkça daha da yoruldu. Rüzgâra karþý koymak yormuþtu onu. Bu arada dalgalarýn kýyýya koþar gibi geliþlerini seyretti. Geçen gemilere daldý gözleri. Artýk dayalýnýr, gibi deðildi hava. Pes etti.. Soðuktan burnu akmaya baþlamýþtý. Derin bir nefes aldý. Canýný sýkan her þeyi kafasýndan atmaya çalýþýyordu. Ama unutmaya çalýþtýðý her þey üzerine yapýþmýþ gibiydi bir türlü yakasýný býrakmýyordu. Siz küçüksünüz..siz küçüksünüz diyordu içenden..Kendini büyümüþ, devleþmiþ hissetti.Ýçini sýkan her þeyi ayaklarýnýn altýna almýþ ve üzerlerinde büyüyordu.Öyle olmasa bile öyle hissetmek istiyordu.hiç bir þeyin ona ait zamaný çalmasýný istemiyordu.Tükenmiþliði kabul etmeyecekti.Ve bu yüzden sadece kendisinin duyabileceði ama yinede en yüksek sesiyle “siz küçüksünüz..siz küçüksünüz “ diye baðýrdý.Ve beni yenemeyeceksiniz. . Bütün baþ kaldýrýþýna ve kuvvetli olmaya çalýþmasýna raðmen “yeniliyor muyum acaba” diye düþündü..Ýçinde en çok acý veren duyguyu keþfetmeye çalýþtý.Özlemlerini ve beklentilerini.Ýçinde bir þeylerin ezildiðini hissetti.Caný fena halde acýyordu.Duygularý çok yoðunlaþmýþtý, bütün isyanlarý gözlerine hücum etmiþti.Ve artýk gözyaþlarý yaðmur gibi boþalýyordu. Dizlerinin üzerine çöktü. Yer ýslak ve soðuktu. Baþýnýn üzerinden uçup giden martýyý izledi uzun uzun. Ýçindeki çocuksu duygularýn kýpýrdadýðýný hissetti. Bulutlarý seyretti, her yeni gün de baþka renklerde ve þekillerde gördüðü bulutlara uzansa eriþecekmiþ gibi geldi. Aðaçlarý seyretti ve denizi, her þey ayný yerinde halinden memnun gibiydi.”Bak” dedi kendi kendine sen bir insansýn ve bu dünya senin için dönüyor. Güneþ senin için doðuyor mevsimler senin için. Etrafýmýz da fark etmeden yaþadýðýmýz ne kadar çok þey var, diye düþündü. Martýya baktý yine. Gökyüzünde süzülüþüne. Gemiler uzaktan oyuncak gibi geldi. “Kendine faydan yoksa baþkasýna olsun” dedi, kendi kendine. Kendisiyle kavga eder olmuþtu. Seni üzen her þeyi unut dedi. Belki de içinden ilk defa nefret duyar gibi olmuþtu. Ama hiç bilememiþti,.nefreti. Sonra yine kendini teskin etti.”Uyma onlara, uyma onlara ”inanmalýsýn ve güvenmelisin, kendine, insanca duygularýna. “Sen varsýn ve bunu inkâr edemezsin” Sanki göðüs kafesinde kendinden daha büyük bir boþluk vardý. Bir þeylerin yýkýldýðýný ya da hýzla kendisinden uzaklaþtýðýný hissetti. Kum saatindeki akan kum tanelerini düþündü, sahildeki kumlara bakarak, ellerine aldý. Parmaklarýndan kayýp giden kum taneleriyle içinden de bir þeylerin aktýðýný hissetti. Ýçindeki acýlarýný bu gün burada býrakacaktý. Gülümsedi. Ýçini titreten soðuya raðmen gülümseyen güneþe güvendi. Bir süre kaldý sahilde. Gelen telefonu hatýrladý. Yavaþ yavaþ kaktý yerinden. Fakat kaldýðý noktadan bir türlü kopamýyordu. Etrafý seyretmeye devam etti. Karabataklarýn denize dalýp çýkýþýna baktý, bir süre. Birilerinin baðýrdýðýný duydu, dönüp baktýðýnda. Tanýdýk birisinin ýsrarlý gel iþaretiyle karþýlaþtý. Önce hayýr iþareti yapsa da ýsrar üzerine o tarafa doðru yürüdü. Biraz yakalaþýnca “ne yapýyorsun deli misin bu soðukta” diye kýzan komþusunun zoruyla arabaya bindi. Sýcacýk arabaya binince ne kadar üþüdüðünü anladý.”Deli miyim” yine gülümsedi.”Belki” Radyodaki þarkýya eþlik ettiler beraber “ne çok sevmiþtim seni / ne çok hatýrlar mýsýn?” Her þey yolunda mý diye soran komþusuna.”Evet” yanýtýný verdi.”Bak, dünya dönüyor. Durdurup inme imkânýmýz yoksa her þeyin yolunda olmasý için elimizden gelini yapmalýyýz.” Gülümsedi yine, içinde ki kum saati zamanýný doldurmuþtu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Melika, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |