Ýnsan melek olsaydý dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret |
|
||||||||||
|
Tatlý bir melankoli içinde sürüyordu hayatý. O bunu istiyordu…veya kendini kandýrýyordu çünkü olaný engelleyemiyordu bu yüzden de olan sanki kendi isteðiymiþ gibi ikna ediyordu kendini ve herkesi. Çevresi çok kalabalýktý. Kimileri büyük aþk yeminleri ediyor, kimileri ‘dostumsun’ diyordu ona. Oysa o bunlarýn hiçbirini duymak istemiyordu. Herkesten kaçýyordu bu yüzden mümkün olduðunca. Tek derdi yanýnda ihtiyaç anýnda sessizce oturabilecek bir insandý. Çevresindekilerin hiçbiri öyle deðildi iþte. Kadýn, adam, çocuk, eþcinsel…..Her þeyi olabilecek tek bir kiþiydi tek istediði. Ama artýk ‘o’ kiþiye olan inancýný da kaybediyordu yavaþ yavaþ. Yalnýzlýðý seviyordu…veya yine kendini kandýrýyordu. Evet görünürde yalnýz deðildi ama çevresindeki insanlarýn hiçbiriyle anlaþabilecek gibi deðildi. Kimse anlamýyordu veya o anlatamýyordu. O konuþmak istemiyordu, o aþk istemiyordu, o sadece….sadece gerektiðinde sessizce yanýnda oturabileceði birini istiyordu, arkasýna geçip kitabýný okuyabileceði biri, ona ‘neden konuþmuyorsun?’ diye sormayacak, onun yalnýzlýðýný ve melankolisini çalmayacak biri. Sorumluluktan kaçýyordu….veya þimdiye kadar sorumluluklarý az olduðu için sorumluluk altýnda kalýnca afallayacaðýndan korkuyordu. Tüm sevenleri dev bir koruma duvarý örmüþlerdi sanki ona. Çok narin görünüyordu herhalde. Yakýnýndaki herkes zarar görmesinden kýrýlmasýndan ölesiye korkuyordu. Oysa o hep düz duvarlarý týrmanýp kaçýyordu sevenlerinin yarattýðý büyük ‘koruma kuyusundan’ Seviyordu belayý, serserililiði, avareliði. Kimse duymadan geri giriyordu sonra kuyusuna…Onu gün be gün eriten, yok eden kuyusuna. Bir gün hiçbir koruma yokken girdi bir yýlan sinsice kuyuya. Saf kýzýmýz sevdi yýlaný. Yaklaþtý ona…iþte tam o sýrada girdi sevenleri araya. Uzaklaþtýrdýlar yýlaný hemen kuyudan. Attýlar onu dýþarý, tembihleyerek kýzý; ‘Sen hiçbir þey bilmiyorsun dýþ dünyayla, yýlanlarla ilgili. Bunlara güven asla olmaz, mahvederler seni.’ Genç kýzýn bir kulaðýndan girip öbür kulaðýndan çýkýyordu tabii hepsi. Öyle ya bir o tanýyordu yýlaný…o farklýydý…o aradýðý ‘o’ydu. Görüþmeye devam etti yýlanla. Yýlanýn üzmek dýþýnda bir zararý yoktu zaten. Sevenleri fark ediyorlardý tüm görüþmeleri…biliyorlardý hatta ama engel olamýyorlardý çünkü kaçýp gideceðini biliyorlardý. Genç kýz inandý yýlana…hiç kimseye, hiçbir þeye inanmadýðý kadar inandý ona ve en mutlu günlerini yaþadý onunla. Öyle ki, yýlan onu sokup öldürdüðünde bile diyordu hala; ‘Ben ona inanýyorum. Elbet bir nedeni vardýr.'
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Esin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |