Yani þimdi mutluluðu arayacaðýz öylemi; Baþka baþka kollarda..Ben duygusallýðýmý mektup mektup uçuracaðým.. Ve sen hiç yaþamamýþ mý olacaksýn..?

Yani..! Yani þimdi sevgili; Buram buram biriken özlemleri; Küf kokulu salaþ berduþ barýnaklarýn da arayacaðýz ayrý ayrý öylemi. Dipsiz meyhane köþelerindeki kirli masa örtülerine konmuþ markasýz mezeler de avutacaðýz kendimizi ha…!

Soluk sahafçý raflarýn daki ezber edilmiþ kitaplar aramalýyýz öylemi..? Ama onlar ucuzdur; Bilmiyorsun... Bilmiyorsun; elini attýðýn sayfanýn kopup kanatacaðýný yüreðini.

Oysa þimdi haziran akþamlarý kadar coþkulu esintiler göndermek isterdim sana. Beyaza boyanmýþ bahçe kapýsý bekçilerin den sardunya kokularý bir demet. Yada izbe çalýlar arasýndan çalýp koparacaðým; bir yaban gülü gibi el deðmemiþ yalanlar sýralamayý da isterdim. Kapatýp gözlerimi ýslanmaya namzet gözlerin den, Bir elim de elin, Bir elim diz kapaðýn da; Sana þiirler de okumak isterdim.

Oysa ne fayda...

Bu gün göðe isim yazdým kýrlangýç kuþlarýn dan. El yazýsý gibi birbirine baðlanmýþ kelimeler geçti aklým dan. Kilitlenmiþ dudaklarým dan söyleyemediðim yeminler sýraladým bir bir yalanlar üzerine.

Ama ne fayda...

Dönmeyeceðini bile bile boþa kalem oynatýyorum kâðýdýn bir yaný'na. Boþa not düþüyorum gelirsen okutacaðým resimlerimi. Giderken unuttuðun yeni çekilmiþ resmini koydum cüzdanýma. Baktýkça içim acýyor sevgili; Ýçim acýyor ama... Aldýrma.. Alýþacaðým buna

Yokluðuna...

Olmadýðýna...

Hiç

Olmadýðýna...