Þiir, seçmek ve gizlemek sanatýdýr. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
En basitinden günlük olaylarla ilgili iki cümle kurmak örneðin… Hani bazýlarý hiç susmuyor ya, aslýnda bu da bir marifetmiþ. Bazen beyni hiç konuþmuyor insanýn. Öyle bir zaman geliyor ki týpký düðmesine basýlmýþ bir makine gibi sadece yapýlmasý gereken iþlerin komutunu veriyor kaslara. Yorumlar yapan, konuþan diðer kýsmýn arýzalý gibi davranmasý da bu olayýn gerekçesi iþte. Bir insanýn içinin sesini yalnýzca beyninin yorum yapan, konuþan köþesi oluþturuyorsa, yürek hepten suskunsa uzun zamandýr, basit bir cümle kurmak bile meþakkatli geliyor. Ýsteyip de konuþamamak zor gerçekten. Biriyle konuþmaktan bahsetmiyorum. Bu çok kolay; beynin düðmesine basýlmýþ bir makine misali çalýþan kýsmý ne güne duruyor? Dýþarýdan aldýðý uyartýlara cevap vermek için el pençe divan bekliyor ya iþte… Zor olan kendine bir þeyler söylemek, anlatmak, içinin sesiyle uzun bir sohbete dalmak... Bazýlarý fena halde susuyor bazen. Yüklemler yerini beðenmiyor, özne zaten eksik. Madem öyle tümleçleri de boþa harcamayalým. Tümleçlerle anlaþamadýðý zamanlarý oluyor insanýn. Sorulmayan þeyleri söylüyor bazen tümleçler. “Þimdi onu sorduk mu?” demek geliyor insanýn içinden. Sorulmayan þeyleri duymak tahammül edilmesi gereken bir durum oluyor bazen. Beynin artýk bir süredir yorumlar yapamayan, konuþamayan geçici arýzalý kýsmý, karþý taraftan gelen gereksiz verilere yalnýzca “Sorduk mu þimdi?” diyebiliyor. “Zorlama beni, susmam lazým. Arýzalýyým. Söylediðin yoruma açýk þeylerle ilgili tek kelime edecek gücüm yok” mesajýný veriyor. Karþý taraf da bunu kendine göre yorumluyor, kuruyor. Herkes istediðini kurmakta özgür… Bazýlarý fena halde susuyor bazen. Cümle kurmak öyle aðýr ki, kelimelere yüklenmekten baþka çare kalmýyor. Tek baþýna bir kelime, o kelimeyi yazan/söyleyen dýþýndakiler için pek bir þey ifade etmiyor aslýnda. Ancak bir kelime sarf etmek, o kelimenin birçok kiþi için bir þeyler ifade etmesini gerektirmez. Bazýlarý fena halde susuyor bazen. Ayný “bazýlarý”nda açýklama yapmak duygusal baðýmlýlýk haline geldiyse; alýþmalý bazen fena halde susmaya… Yine ayný “bazýlarý” vazgeçmeli hayatý bir denklem gibi görmekten…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hatice Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |