..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > Mustafa Cilasun




12 Nisan 2007
Yargýçlar Duyarlý Olsalar!  
Öðrenci olaylarý sebebiyle, saldýrýya uðramýþtým.

Mustafa Cilasun


Öðrenci olaylarý sebebiyle, saldýrýya uðramýþtým. Olay büyüdü ve polisler geldi. Üç kiþi benden davacý olunca, polisler de karakola götürdüler. Sorgulama ve


:AHIA:

Öðrenci olaylarý sebebiyle, saldýrýya uðramýþtým.
Olay büyüdü ve polisler geldi.
Üç kiþi benden davacý olunca, polisler de karakola götürdüler.
Sorgulama ve ifade derken, nezarette sabahlattýlar…
Sabah 10.30 civarýnda mahkemeye çýkardýlar…
Hâkim kilolu ve çok yaþlýydý.
Gözleri donuktu, sanki manasýz bakýyordu.
Her nedense bana hiçbir þey sormadan, polislere bir iþaret yaptý.
Bu iþretin ne anlam içerdiðini bilen polisler, haydi gidiyoruz dediler.
Ve cezaevine götürdüler…
Kapýdaki görevliler, þöyle bir baktýlar, saðcý mýsýn, solcu musun diye soru sordular, saðcýyým dedim.
Ýyi o zaman senin saçlarýný, týraþ etmeyelim diyerek kendilerince lütufta bulundular ve gardiyanlarýn refakati ile doðruca koðuþa yolladýlar.
Kapýlar açýldý, içerdekiler haber almýþlar bekliyorlardý, geçmiþ olsun diyerek bana sarýlýp, kucaklaþýyorlardý.
Basýk, sýkýcý, gün ýþýðýndan uzak bir mekân, odalar dar, sýkýþtýrýlmýþ ikili ranzalar, herkesin gözünde muðlâk bakýþlar, çok deðiþik ve çarpýk inanýþlar, sanki her þey iç içe girmiþ bir vaziyeti gözlemledim.
Efkârým daðýnýk, keyfim kaçýk, sýkýntýlarým, asabiyetim hadsiz ve açýk, durumun ciddiyetini anlayanlar, hemen etrafýmý boþalttýlar, ihtiyacýmý sordular.
Vakit daraldý ikindi namazýmý kýlamadým, þu duvarlardaki sembol resimleri uygun bir yere kaldýrýn da, kýbleye yönelip namaza duralým.
Saf, katkýsýz, berrak, olsun ki kýble gahýmýz, durunca namaza, dünya ve dertlerinden arýnmýþ olarak, öyle bir namaz kýlalým ki, kendimize gelip, sabýr ve metaneti kuþanalým dedim.
Tam otuz dört gün tutuklu kaldým, Allah’ýn izni ile Kur’aný Kerim öðrettim, otuz üç kiþinin namaza, baþlamasýna vesile oldum.
Çoðu zaman cemaatle kýlýyorduk, kendim sürekli kitap okuyordum, din, devlet, halk bütünlüðünün, maksatlý olarak tahrip edildiðini, basit bir þekilde yozlaþtýrýldýðýný hazmedemiyordum.
Entrika ve desiselerin odaðýnda bulunan, çýkar çevrelerinin, milleti ve devleti iþbirlikçileri ile nasýl periþan ve tarumar ettiklerini, düþünüyor, analizler yapmaya çalýþýyordum.
Tutuklu kaldýðým günlerde, idamlýk, müebbetlik mahkûmlarýn, yalakalarý tarafýndan ezilmek, emir uþaðý edilmek istendim.
Reddettim; güreþmek bahanesi ile alt etmek istediler, becerip yenemediler, deðiþik oyunlar sergilediler, imtihan edip sorguladýlar, ama tüm koðuþun önünde rezil oldular.
Davalarýna ulaþmak için her þeyi göze alan ve meþru sayan, akýl ve izaný, çoðu zaman nefsi ve enaniyetiyle karýþtýran, bu ahmak gruplarý;
Sonunda bölüp, parçalamak, güçsüz býrakmak için çýkar yol buldular, bana, sen Kur’an la çok ilgilisin, bizlerde Müslüman’ýz ama senin gibi düþünmüyoruz diyerek, þu andan itibaren seni, yeþil komünist olarak tanýyacaðýz ve öyle bileceðiz dediler.
Bu kanaate nasýl varmýþlar biliyor musunuz?
Takriben beþ ay önce, fuarda bulunan çay bahçesinde buluþmak üzere, fatih dernek baþkaný ve yönetiminde bulunan üç arkadaþý beni ve arkadaþým Mustafa’yý davet etmiþlerdi.
Hakkýmýzda neler duymuþlarsa!
Konuþalým, tanýþalým diyorlarmýþ.
Bize bu teklifi, bizim sýnýfýmýzda bulunan Mustafa Saccýoðlu getirmiþti, bizde tereddüt etmeden kabul ettik.
Maksat konuþmak ve tanýþmak deðil miydi, bizim için hiçbir sakýncasý bulunmuyordu.
Bizler düþünce olarak sorunlarý konuþarak, karþý tarafý dinlemeyi bilerek, þiddet ve adavetten uzak kalarak, meselelerin çözüleceðine inanýyorduk.
Nihayet buluþmuþtuk, baþkan olan arkadaþ, yüz hatlarýnda yorgunluðu, bakýþlarýnda ön yargýyý barýndýrýyordu ve varlýklý bir aileye mensup olduðu fark ediliyordu ismi de Fatihti.
Diðer arkadaþlarý da maddi açýdan ayný düzeyde sayýlabilecek, kolejde okumuþ, çokbilmiþ, aþaðýlayýcý tavýrlarý ön plana çýkan, oldukça þýmarýk kiþilerden oluþuyordu.
Dördü de Kayseriliymiþ, fakat ben hem þehirlileri olarak, onlarýn serkeþ, kývýran, birbirlerine aþýrý sulu davranan, üslup ve tavýrlarýna þahit olunca!
Zengin bir ailenin çocuðu olmadýðýma þükrettim ve Kayserili olmaktan haylice utandým.
Bizim fikir ve kanaatlerimizi biliyorlarmýþ, o nedenlerle kurgulu gelmiþler.
Hal hatýr sorduktan sonra, hemen mevzuu, milliyetçiliðe getirdiler ve hararetli bir þekilde, hiç fýrsat vermeden, peþ peþe sorduklarý sorularla, paniklememizi temin ederek, tesir altýnda kalmamýzý istiyorlardý.
Hoþ görü, nezaket ve muhabbet maalesef, ahmaklýðýn ve adavetin olduðu mekânlarda bulunmazlar, fakat bu deðerler onlarý hiç baðlamýyordu.
Sorduklarý sorulardan bir tanesi bile seviyelerinin, þartlanmýþ olmalarýnýn, akýl ve idraklerinin askýya alýndýðýnýn, ipuçlarýný veriyordu.
Ne diyorlar; iki kiþi denize düþmüþler ‘e’, bunlardan ikisi de Müslüman’mýþ ‘e’, bunlardan birisi Türk boksör Mustafa Sandalmýþ ‘e’, bir diðeri de Muhammet Ali Kýlaymýþ ‘e’, ve biz bunlardan hangisini kurtarýrmýþýz.
Böyle absürd bir soruya, aklý baþýnda bir insan nasýl cevap verirse, bizde ayný þekilde cevaplandýrdýk.
Fakat çok büyük bir hata yapmýþýz ki, cevabýmýz arkadaþlarýn hoþlarýna gitmemiþ. Siz nasýl Muhammet Ali ile ilgilenirsiniz, býrakýn onu, zenciler kurtarsýn dediler, masaya yumruk vurarak þiddet gösterisi yaptýlar.
Tabiî bu duruma canýmýz sýkýldý, moralimiz sýfýrlandý.
Ben böyle tavýrlara tahammül ederek, sessiz kalmayý içine sindirecek, müsait bir yapýya sahip deðilim.
Ayaða kalktým, bakýn arkadaþlar, biz buraya sýnýf arkadaþýmýz Saccý oðlunun hatýrýný kýramadýk geldik.
Þu anda ortaya koyduðunuz tavýr, sizin aczinizi gösteriyor, sakýn ola ki bir daha bizim bulunduðumuz mekânlar da, böyle bir kepazeliðe yeltenmeyin.
Yoksa saygýyý, hoþ görüyü sizler gibi rafa kaldýrýr, gereðini fazlasýyla size iade ederiz dedim.
Garsonu çaðýrarak hesabý istedim, çok fahiþ bir rakam söylemiþti garson, ama hamdolsun ki, üzerimde para mevcuttu.
Bir aylýk harçlýðýmý tereddüt göstermeden garsona ödedim.
Onlar da bir anda boþta bulunduk, kusura kalmayýn diyerek yanýmýzdan ayrýldýlar, bizde Mustafa’yla onlara, arkalarýndan bakýyorduk, lakin acýyor ve üzülüyorduk.
Enteresandýr fakat vatan ve bayrak adýna slogan atan bu insanlarda, görerek þahit olduðumuz, yumuþak ve yavþaklara haiz tavýrlarý, bizleri daha da çok þaþýrtmýþtý. Bu tavýrlarý kalabalýktan çekinmeden, fütursuzca sergilemeleri bizi çok düþündürüyordu, zira bu insanlar, lise gençliðine dava diyerek vatan millet Sakarya nakaratýný atýyorlardý.
Benim muhatap olduðum ve zaman ayýrarak adam sandýðým ve tartýþtýðým bu arkadaþlardan kaynaklandýðýný bir kez daha öðrenmiþ oldum.
Ýþte suçumuz, bunlar taraflarýndan þeriatçý olarak algýlanmamýz ve dolayýsýyla yeþil komünist hükmüyle, yargýlanmamýzýn nedeni buymuþ.
O tartýþmada babasý halý toptancýsý olan, babasýnýn sermayesine güvenerek, koleji terk eden ve oldukça þýmarýk meziyetli tanýdýðýmýz, Metin ismindeki sulu insan, diðer koðuþta iki aydýr yatýyormuþ, bazen görüþüyorduk fakat nereden tanýdýðýmý hatýrlayamýyordum, sað olsun o daha genç olduðu için beni tanýmýþ. Ve üç gün sonra koðuþta düzeni bozmaktan, disiplin kurulu kararý ile falakaya yatmama karar verildi.
“Falakaya yatmam, dayak yemem, benim için sorun deðil”, diyerek konuþmaya baþladým ve devem ettim, sorun olan, bu kadar yanlýþ ve haksýz uygulamalarý bulunan!
Vicdanlarýnýzýn kabul etmediðini bildiðim halde, zulmü dava diyerek insanlara yutturmaya kalkmanýz ve kendinizi bilerek aldatmanýzdýr diyerek, konuþmama devam ettim.
Koðuþta bulunan arkadaþlarýmýzýn hepsi, yaptýðýnýz zulmü görüyorlar ve gözyaþý döküyorlar, ama þerrinizden korktuklarý için, haksýzlýðýnýzý istemeyerek acý içinde yudumluyor ve söyleyemiyorlar.
Fakat ben, bu zulüm ve haksýzlýðýn, hiçbir anlam ifade etmediðini, gözlerinizin içine bakarak, ses çýkartmadan, karþýlýk vermeden, tavrýmla ve imanýmdan aldýðým kuvvetimle, hafýzanýza nakþedeceðim.
Hayatýnýzda utanacaðýnýz kalýcý bir iz olarak býrakacaðým, bunu her zaman hissedeceksiniz… Sakýn bunu unutmayýn diyerek ekledim.
Þamanizm’i savunan, idamlýk mahkûm olan, babasý üç gün önce kurþunlanarak öldürülen, birkaç kez tartýþtýðým, iriyarý, yüz on kilo bulunan Mahmut isminde bir arkadaþ.
Koðuþta bulunanlarýn pek sevmediði, fakat idamlýk olduðu için ses çýkartamadýðý, itici bir tip olan bu adam, karþýma dikildi, gözlerini yere eðdi, hasmýný görmüþ ve eline fýrsat geçmiþ bir keyifle baþlayarak!
Kum torbasýna çalýþýr gibi, nefes nefese kalarak, ter boþalýrcasýna, takatsiz kalana kadar, üzerimde yumruklarýyla çalýþma yaptý ve nihayet dili dýþarý çýktý ve yere yýðýldý kaldý.
Ne oldu yoksa yoruldun mu, sizlere hiçbir zaman, gücünüzün yetmeyeceðini söylemiþtim, neden þimdi yüzüme bakamýyorsunuz, niye nefesiniz kesildi ve soludunuz, þimdi tüm koðuþa rezil, kepaze oldunuz.
Ýþte sizin davanýz bu, hakkaniyet yok, insaniyet yok, maneviyat yok, ne olduðu belirsiz, ilkesiz ve mesnetsiz, gözü kapalý bir þekilde ve puta taparcasýna!
Çýkar ve cürümlere koþarcasýna, en yakýn dostlarýnýzý dahi, menfaatiniz uðruna harcayarak ve kandýrarak aldatýyorsunuz.
Evet, ben Ýslam ve prensiplerini dava, Hz. Muhammedi önder, Kuran’ý rehber olarak kabul ettim, var mý itirazýnýz diyerek içimden geldiði gibi haykýrdým.
Son söz olarak, bizler ölmeye veya öldürmeye deðil, haksýz yere kan döküp inletmeye deðil, zulme götüren gayeye deðil, parçalayýp yok etmeye asla talip deðiliz ve olamayýz da.
Yaþamaya anlam katarak, düþünmek varken, sükûnetle tartýþýp, konuþmak dururken, severek, sevilmek mümkün iken!
Yok, etmek yerine, yetiþtirmek için çalýþmak, daha güzele koþmak, kâinatýn en þereflisi olmak, varlýk âleminde mükemmeli yakalamak, daha iyi ve manalý deðil mi?
Yaratana kul olmak bilinciyle koþarak, samimiyetle el açmak, yakarmak ve aczimizi idrak ederek, vuslatta olsak, hiç olmazsa dahi bu uðurda þehit olsak, daha güzel ve manalý deðil mi?
Ýþte benim davam diyerek gönül verdiðim ve manada mücadele ettiðim yöntemim budur.
Ýlkelerim sevgi ve saygýdan beslenir, doðrularým evrensel mesajýn bir simgesidir, dedim ve sustum.
Tek suçum, dayak yememek adýna verdiðim mücadelede, yaþamak zorunda kaldýklarýmdýr.
Hâkim olan, yargýçlýk görevinde bulunanlar bilmeliler ki, zalim ve masumun bir farký vardýr.
Adaleti ve hakký, Hak adýna kullanmayý önemsemez ve böyle telakki etmezlerse, baþka yerlerde zalim aramaya gerek kalmamaktadýr. Hakký, haklýya teslim etmemekte, bir bakýma zülüm yapmaktýr.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn baþkaldýrý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Haksýzlýða Sabretmek!
Bir Feryadýn Yansýmasý…
Silinemeyen Bir Hicrandý!
Mecburdum!
Nezarette Geçen Bir Gün!

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çaresiz Kaldýðým An!
Sokak Arasýnda Gezerken…
Ýntihar Eden Kadýn!
O Kýz!
Erenler ve Hanýmlar!
Ýsimsiz Mektup!
Beyan Uygulamayla Orantýlý Olursa Makbuldür!
Yaþlý Teyze!
Þaha Kalkan Motor!
Garip Bir Zaman Diliminde Çalan Telefon…

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Buselerimi, Sessizliðin Pervazlarýnda Gizlerim! [Þiir]
Her Lahzada Bir Fark Var, Sýrrýný Ýçinde Saklar! [Þiir]
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi! [Þiir]
Yürekte Düðümlenir Sukut Ettiren An! [Þiir]
Ruhumun Suskun Hicraný ve Ah U Zarý! [Þiir]
Ey Hicran Aldanan Ben Olayým! [Þiir]
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriþtirmez! [Þiir]
Söyleyemedim, Kalbimin Figanýyla Yetindim! [Þiir]
Kýrdýn Ümidimi, Yýktýn Þu Gönül Lânesini! [Þiir]
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim! [Þiir]


Mustafa Cilasun kimdir?

Düþünmeye hassaten zaman ayýran, naifliði önceleyen, estetiði seven, güzelliklerden þevk alan, gönüllerin deþifresiyle uðraþan, halin dilinden haz alan, aþk için meþkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliðinde yazmaya çalýþan bir can.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazýl Kýsakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.