Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Çinçin baðlarýnýn dar sokaklarýndan, yokuþ týrmanýyorduk… Sokaklar mezbelelik, her tarafta pis kokular, burnumuzu kuþatýyordu… Evler tamamen gecekondu, kapýlar rast gele ve farklý merdivenler bulunmaktaydý. Sokakta oynayan çocuklarýn, bulunduklarý hal, ailelerinin geçim notlarý durumundaydý… Kimisinin yanaklarý kýzarmýþ, kimisinin burnu akmýþ, kimilerinde ise kahkaha katlýydý… Arkadaþým Fevzi ile konuþarak ilerliyorduk. Ankara’nýn Altýndað ilçesinin dýþ kapý semtinde, bulunan Dr. Sami Ulus çocuk hastanesinin, hemen yanýndan saða dönerek ilerliyorduk. Birkaç yýldýr göremediðim ablama, ziyarete gidiyorduk. Bir müddet sonra gelmiþtik… Merdivenler ahþaptan yaðýlmýþtý, her bir sesi fazlasýyla yansýtýyordu… Caným ablam içerde misafiriyle oturuyordu, pencereden görüyordum. Misafir yabancý deðildi, Dr. Aynur teyzemdi. Bizleri görünce çok sevindiler ve sizi, hangi rüzgâr attý demiþlerdi. Sarýldýk, soluklandýk, hatýr sual ettik… Ablam bir müddet sonra, müsaade isteyerek mutfaða geçti. Bir hazýrlýk yapacaðý belliydi. Ablamlarýn kiracý olarak oturduðu ev, diðer evler gibi ahþap ve gecekonduydu. Bir aralýk, yatak odasý ve birde misafir odasý bulunuyordu. Biz sohbeti koyulaþtýrmýþtýk. Mevsimlerden sonbahardý, nispeten biraz rüzgâr vardý. Bir tuhaf kokular geliyordu fakat Bizler, mahallenin genel durumu böyle olmasýndan dolayý belki birileri bir ocak falan yakmýþtýr, onun kokusu diyorduk. Bir müddet sonra ablam çýðlýk aymaya baþladý ve sürekli dizlerine vuruyordu. Biz biraz mesafe olduðundan, hemen koþtum ve hayrola abla deyince, Onun gözlerinin kaydýðý yere doðru baktým. Birde ne göreyim yatak odasýndan alev fýþkýrmýyor mu? Hemen odaya girmek istiyorum, fakat ablam arkandan sarýlýyor ve býrakmýyor. Ancak durum çok vahim ve tamamen gecekondu, ahþap, sokaklar dar ve rampa… Ýtfaiyenin gelmesi saatleri bulur ve tüm mahalle mahvolurdu. Ablamýn kollarýný sert bir þekilde sýyýrarak, odaya daldým ve kapýyý örttüm. Yatak odasýnýn penceresini de kapattým. Çünkü oradan rüzgâr geliyordu. Bir battaniye bularak, alevleri bunalttým. Kapý ve arkasýnda asýlý her bir þey polyester olduðundan yapýþýyordu. Gar dolap formika olmasýna raðmen yanmýþtý. Ýçerden ablamýn aðlayan sesi duyuluyordu. Fakat ben asla aldýrmýyordum çünkü durum gerçekten çok vahimdi. Ellerimi açarak o jarse ve her neyse avuçlayarak, kapýný dýþýndaki betona býrakýyordum. Birkaç sefer yapmýþtým. Nihayet þükürler olsun ki Allah’a, Yangýný söndürmeyi baþarmýþtýk. Komþular akýn etmiþlerdi, fakat yapacaklarý pek bir þey yoktu, fevkalade tebrik ettiler. Evlerimizi, yanmaktan sen kurtardýn diyerek, dua etmiþlerdi. Ellerimin içi tamamen yanmýþ ve birçok yerimde su toplamýþtý. Yýl ise 1972 idi. Meðer küçük yeðenim kibritle yatak odasýnýn kapýsýnýn arkasýnda ki, Kýyafetleri bilmeyerek tutuþturmuþ ve korktuðu için seslenmeden dýþarýya gitmiþ.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |