Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Birileri, þikâyette bulunduklarýndan, apar topar karakola gelmiþtik. Tanýmadýðým öðrenciler þikâyetlerini dile getirip, polise yazdýrdýlar, üçü birden rapor almak için hasta haneye koþtular. Bana polisler, bir þeyler sordular, bildiklerimi söyledim dinlediler, bir daktiloyla yazdýlar. Fakat ben ne yazdýklarýný bilmiyorum, okuma fýrsatýný dahi vermeden, hemen imzalamamý söylediler, bende zorunlu olarak imzaladým. Mahkeme saatine kadar, nezarete kalacaðýmý söyleyerek, bu gün kendilerinin misafiri olacaðýmý ve burada kalacaðým mekân olan nezareti gösterdiler. Demir kapýdan içeriye girerek, üzerime kapýyý killediler. Nezaret denen yerde, acayip bir koku, her taraf pislik içinde, camlarý kýrýk, ayaz, rüzgâr, kar savruluyor, soðuk mu hat safhada. Benden önce misafir olarak, üç tane çocuk yaþta hýrsýz yakalamýþlar. Yüzleri donuk, yere uzanmýþ yatýyorlar, sanki orada devamlý konuk, yer yok ki oturacak, alalým bir soluk, saatlerce dikildik durduk, tabii bu arada da haylice solduk. Saat 23.45 i gösteriyordu, gelen giden çok, ama göstermiyorlar ki bilelim, soran hangi konuk. Karným acýkmýþtý, polisler hýþýmla yiyorlardý, ikramda bulunmak ne demek, bir sokum azýk, saatler geçmiyor, göz kapaklarým kapanýyor, aç ve susuz beklemekten olduk adeta bir kazýk. Saat 03.35 i gösteriyordu sesler geldi, göründü mýrýldanan, göbeðinden gömleðinin çýktýðýný fark etmeyen, profili bozuk orta yaþ bir polis. Kapýyý açtý baktý, aniden copunu çýkartýp, hasret kalmýþ gibi, hýrsýzlara saldýrdý. Çocuk yaþlarda, çelimsiz periþan halleri vardý, on üç, on beþ yaþlarýnda görünüyorlardý. Hýzýný alamamýþ olmalý ki polis, yetmedi tekme, tokat neresine gelirse hiç acýmadan vuruyor ve birde soluyordu. Uykulu gözlerim, bir anda fal taþý gibi açýldý, hislerim donup kaldý, bir insan böyle mi dövülürmüþ meðer þaþýrdým, sarsýldým, donup kalakaldým ve sadece baktým. Polis ihtiyacý olan sporu her halde yaptý ki, hýncýný içesiye aldý, çocuklar kan revan içinde kaldý, polis yere düþen copunu eðildi aldý ve baþýný kaldýrarak bana manalý bir þekilde baktý. Adýmlayarak yaklaþtý, copunu havaya kaldýrýp, iki eliyle kývýrdý, baktým ki niyeti bozuk üzerime indirmeden copu, kolumu kaldýrýp haykýrdým, sakýn ha dedim. Þaþýrdý kaldý, gözlerime bakýyordu, devam ettim, benim hiç suçum olmadýðý halde, bura da bulunuyor ve mahkemeyi bekliyorum dedim. Suçlu olmadýðým kesin, eðer vuracak olursan, sakýn unutma, seni mutlaka bulurum. Þayet seni bulamazsam bile, karýný, çocuðunu bulurum, periþan ederim bunu hiç unutma dedim. Polis gözlerime baktý ve deli misin, dangalak mýsýn baþýma bela olma diyerek, arkasýný dönüp kafasýný salladý, nezaretten ayrýldý, kapýyý kilitleyip gözden kayboldu. Sabah saat 10.30 olmuþtu, kapý açýldý, dýþarýya çýktýk, dünya varmýþ diye içimden geçirdim, bir yudum su içtim. “Dünya varmýþ yar, yokmuþ bana ne” diye asla diyemezdim. Bizleri, buradan sonra kim bilir, daha neler bekliyor kesinlikle bilemezdim. Hayrýn ve þerrin Allahtan olduðunu, çocukluðumuzdan itibaren söyleriz. Fakat idrakimize nüfus etmediðinden, asla bir tefekküre dalmayýz. Her zerrenin ve kâinatýn sahibinin kim olduðunu lisanen devamlý söyleriz, Hatta bunu, çocuklarýmýza ezberletiriz. Ama bunun ne anlama geldiðini asla merak etmeyiz ve önemsemeyiz. Önemli not: Yazýlan bu makale öncelikle bir ütopi deðildir, tamamen birebir yaþanmýþtýr… Bu yaþanan olay, asla tüm emniyet mensuplarý için genelleþtirilemez… Asker nasýl ki millet olarak bizim efradýmýz, Genel zabýta olan polislerimiz de elbette farksýzdýr. Bireyin hatasý, kurumun yanlýþý olmamalýdýr. Okurlarýmýn sitemi, inanýn zatýmý üzmüþtür. Asla onlarýn o pak yüreklerini sýzlatmak maksadýyla yazýlmamýþtýr. Ama bir hakikattir. Bu müessif olay 1978 yýllarýn da yaþanmýþtýr. Lütfen, konuyu sosyal bir vakýa olarak deðerlendirin. Elbette ki her birimizin yakýný, asker veya polistir. Ama realite unutulmamalýdýr… Saygýlarýmla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |