..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Melika




23 Mayýs 2007
Benim Öykülerim - 1 -  
Silik hatýralar

Melika


Damaðýmýzda tadý kalanlar


:BFBJ:
Geçmiþle ilgili fotoðraflar vardýr, aklýmda. Hiç olmadýk zamanda ya da bir bir þarkýda onlar gözüm önüne gelir. Onlar benim iç dünyamýn odalarýnda hep asýlýdýrlar. Her zaman olmasa da zaman zaman onlarýn önünde geçmiþe yolculuk yapar. Hem iç dünyamý okþarlar hem yaþadýðým anlara eþlik ederler. Çocukluðumun geçtiði kasabanýn ne kadar özel ve güzel olduðunu ve çoðu þeyin kaybolduðunu düþündükçe insanýn içinin sýzlamamasý mümkün deðil.
Güzel eski evleri, insanlarý, küçük sokaklarý… Hepsini anlatmak mümkün deðil. Ve bir gün benim de eskiden di, diye baþlayacaðým cümleler bu kadar yakýn mýydý? Zaman görevini yapýyor hiç durmadan yoluna devam ediyor. Ve arkaný dönüp baktýðýnda çoðu hatýralarýn silikleþmiþ, olduðunu görüyorsun.

O da benim ilk öðretmenim olmasý ve de benim gözümde hayran olduðum ilk genç kýz olmasý nedeniyle çok önemliydi. Çocuklukta ilk hayranlýk duyduðumuz büyüklerimiz vardýr. Benim de ilk hayran olduðum ve imrendiðim kiþiler öðretmenlerim oldu.
Þimdi Nisan ayýnýn güzel günlerini yaþýyorum. Kapýmýzýn önündeki ayva aðacýnýn baktým ki çiçekleri solmuþ. Hâlbuki ne güzeldi onlar. Pembenin en güzel tonlarý ile yapraklarýn o kendine has yeþili ile baharýn en güzel habercisiydi. Ve ben o ayva aðacýný her görüþümde eski bir türkü baþlar içimde.”ayva çiçek açmýþ, yaz mý gelecek” Bilmeyenler varsa geriside “gönül bu sevdadan vaz mý, geçecek.” Ayva aðacýný, her görüþümde ve bu türkü dilime düþünce iþte yüzüme bir tebessüm geliverir.

Köyümüze ilk öðretmen olarak geliþinde yanýnda babaannesiyle birlikte gelir. Hatýrladýðým kadarý ile babaannesi beyaz yüzlü sert görünüþlü ve çok sigara içen bir insandý. Bir gece babaannesini uyku tutmaz bu türkünün baþýný hatýrlar gerisini hatýrlamaz. Bir türlü uyumaz. Sabah ezanýyla birlikte dikilir baþýna “Ülkü çabuk uyan, “ayva çiçek açmýþ” gerisi neydi. Kýzcaðýz” ne oldu, babaanne” . “Çabuk bu gece uyuyamadým, sabah kadar bir paket sigara içtim.” Ülkü abla türkünün devamýný söyler. Babaanne “ oh, be”. “Gidip þimdi uyuyayým” der. Uzun yýllar her bir araya geliþlerinden bunu anlatýr gülerlerdi.

Daha sonralarý o kasabaya geldi, bizde. Yaz günleri, Akþamüstleri bütün kasaba beklide ileri geleleri giyinip kuþanýp çay bahçelerine giderdi. Yazlýk sinemalar ve herkesin yürüdüðü bir kaldýrým vardý.Oraya yol boyu derlerdi, akþam vakti çoðunlukla oradaydý..Özenle giyinmiþ herkes orada olurdu zaten yürüyüþ yaparlardý.Tabii bu yola çýkýp yürümek özen isterdi.Ýþte benim ilk öðretmenim ve sonrasýnýn, Ülkü ablasý kendine ayrý bir özen gösterirdi.Küçük bir masa hatýrlýyorum, küçük bir ayna.Aynanýn hemen arkasýnda o zamanlar çok kýymetli olan kartpostal vardý.Bu bir Japon kýzýydý.Hafif bir hareketle göz kýrpardý.Ýlk inci kolyeyi de onda görmüþtüm.Saçlarý kýsa ve hafifçe alnýna düþerdi.O zamanýn modasý kulaklarýn önünden ay þeklinde hafifçe þekil verilirdi.Onunda saçlarý öyleydi.Deri kayýþlý bir saati, papatyalý bir kumaþtan dikmiþ güzel bir takýmý vardý.Her þeyi çok yakýþýrdý.

O gece aynanýn karþýsýnda hiç de mutlu deðildi .Bütün kolyeleri deniyor.”olmuyor, olmuyor iþte” diye baðýrýyordu.Bende aynanýn hemen arkasýndan hayran hayran bir ona bir Japon kýzýna göz atýp duruyordum.Çenesinde bir beni vardý, dudaklarý dolgunca iri ela gözleri güzel bir kýzdý.Zorluklarla okumuþtu.Öðretmendi herkes yolda yürürken onu gösterirdi.Okuluna gitmek için kasabanýn ortasýndan geçerdi ve onu görenler birbirine seslenirdi “ülkü öðretmen geçiyor.”
Yýllar geçti o hiç evlenmedi. Mahallesinden avukat çýkan bir komþu oðlunda gönlünün olduðu söylenirdi. O da uzun zaman evlenmedi sonrasýný bilmem. Engelleri neydi az çok tahmin ediyorum. Çok uzun hikâye. “Kim demiþ ki kader senin elinde.”
Þimdilerde, Ülkü abla çok hasta en son üç sene evvelsi gördüm. Ayný hanýmefendiliðiyle tatlý tatlý iki laf ettik. Geçirdiði hastalýða raðmen hala güzeldi. Ben her bahar ayvalar çiçek açtýðýnda onu hatýrlayacaðým. Ve aynanýn karþýsýnda güzel bir kýz.

Kasabaya geldikten sonra, erkek bir öðretmenim oldu. Ýkinci sýnýftayým onunsa gözümün önünden gitmeyen fotoðrafý, bize keman çalardý.Ve kemaný çenesinin altýna özenle yerleþtirirdi.Tekrar tekrar ayný hareketi yapardý.Rugan ayakkabýlarýný hatýrlýyorum, her zaman parlak kahverengi takýmlarý ve hep masasýnýn üzerine getirip kemanýn çantasýný açýp çene altýna yerleþtirmesi.Oda, kasabanýn belli ailelerinden birinin oðluydu ve eþini hatýrlýyorum.Kýsa küt saçlý yuvarlak yüzlü.Öðretmenim beni çok sevdiði için fotoðrafýmý istemiþti .O zamanlar daha da kýymetli olmasýna raðmen en güzel fotoðrafýmý seçip evine götürmüþtüm.Kapýyý eþi açmýþtý tam yüzünü hatýrlamasam da pembe bir sabahlýkla kapýyý açmýþtý.Bir daha onu hep karþýdan görmüþtüm.

Bizim mahallenin biraz yukarýsýnda kayýnpederine gelirlerdi. Hafif taþlý sokaktan el ele tutuþmuþ inerken görürdüm onlarý. Hafif gülümseyerek ve muhabbet ederek inerlerdi. Hafif yokuþlu yolu.
Parmakla gösterilirlerdi. O bahsettiðim yol boyuna çýkýnca. O zaman birkaç genç çift vardý. Ve dillere destan bir evlilikleri vardý. Benim çocuk dünyama da aklýmda kalan buydu. Üçüncü sýnýfta ben kasabadan ayrýldým. Yýllar çabuk geçti. Benim öðretmenimi arayýp sorma imkâným olmadý. Ama bir gün muhakkak göreceðim onu derdim. Müziði çok sevmemin sebebini bile ondan dinlediðim kemana baðlardým.

Birkaç sene önce büyük annemi kýsa ziyaretlerimin birinde. Büyük annem (onlarýn deyim ile) kasabadan havadisleri verdi. Bir de ballandýrarak anlatýr ki. Yazýk olmuþ bir yetenektir bu konuda. Ýçime sýkýntý verdi bu sefer havadisi. O anlatýr çoðu zaman bende pek kulak vermem. Ama bu seferki havadis canýmý sýkmýþtý.” Odabaþýlardan, Nedim Öðretmen intihar etmiþ” dedi Çok þaþýrmýþtým. Bu benim öðretmenimdi. Nasýl olur, diye düþündüm.

Hemen gözümün önüne geldi. Keman çalýþý. Masa baþýnda gencecik bir öðretmen. “Nasýl, yani” diyebildim. Büyükannem devam etti haberlerine.”Karýsý ile ayrýlýyorlarmýþtý, eþya yüzünden kavga etmiþler.Oda sinirlenip býçaðý almýþ….” Dona kaldým. Yani bu anlatýlan benim hayran olduklarým hep onlarý el ele hatýrladýklarým mýydý. Hani onlar birbirini çok severdi, dillere destandý, onlar pýrýl pýrýl insanlardý. Hayat nereye getirmiþti onlarý. Onu bu ölüme sürükleyen eþyamýydý? Yoksa asýl kaybettiðine mi tahammül edememiþti. Ýþte hayatta her þey yalanmýþ dedirten bir þey. Hiç bu, yakýþmamýþtý benim güzel hatýralarýma. Ve silik zor hatýrlanan hatýralar biraz daha kararýyordu.
Kasabamýzdaki çoðu þey deðiþmiþ tabii. Benim içimde yýkýlan evleri hep yaþýyor. O özel insanlarý tanýmanýn bana hayatta neler kattýðýný ve çok þanslý olduðumu biliyorum. Mahallemiz vardý. Ve mahallemizde yaþayan yaþlýsýnýn ve gencinin üzerimizde hep etkisi vardý. Zenginliðimizdi, o insanlar. Paylaþmayý ve hatýr sormayý buralarda öðrendik. Ýyi ki benimde eskidendi, diye baþlayan hatýralarým var.
Ben yine, Nedim öðretmenimi hatýrlayacaðým. Küçücük bir siyah fotoðrafta hatýra kalan bayram hatýrasýnda onu hatýrlamamak mümkün mü..23 Nisan da bana beyaz bir gelinlik giydirmiþti. Üzerine siyah pelerin. Ve beyaz güvercinleri vermiþti, elime. Güvercinler örtünün altýnda ben bayram kutlamalarýnýn yapýldýðý meydana yürüyorum. O da Ýstiklal Marþýný okuyordu. “Hangi çýlgýn bana zincir vuracakmýþ, þaþarým” dediðinde ben siyah pelerini atýp güvercinleri de salmýþtým, havaya. Belki özgürlüðün ne olduðunu o gün ilk orada hissetmiþtim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benim Öyküleri - 2 -

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hastane Koridorlarý
Bir Sabah Yürüyüþü
Yaþlý Adam
Sorma
Martýlar Yeþil Bugün
Karasýz Bir Gün

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yeni Caminin Güvercinleri [Þiir]
Uyut Beni [Þiir]
Sen Giderken [Þiir]
Dostlar Uðurladýk [Þiir]
Ýnsan Yaþarken Hissetmeli [Þiir]
Sessizlik [Þiir]
Bir Akþamdý [Þiir]
Yamaç [Þiir]
Martýlar... [Þiir]
Soðuk Havalar [Þiir]


Melika kimdir?

Ýnsan ve doða sevgisini içimde hissetmem beni sanata ve edebiyata yöneltiyor; bunlarla bütünleþtiriyor. Bunlarý insanlarla paylaþmak ise en mutlu anlarým.

Etkilendiði Yazarlar:
Ümit Yaþar Oðuzcan


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Melika, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.