Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France |
|
||||||||||
|
Ýþte ne olduysa o anda oldu, herkes de benimle sustu. Iþýklar, gürültülü bütün evler, sokaðýmdaki o hazin çýðlýklar bile. Kendini renklere gizlemiþ bütün insanlar rüyalarýma düþtü sanki. Karanlýk ve bomboþtu içim, sadece susmuþtum. Geceleri sabahý bekleyen yanýmý hep unuturdum. Gece hep ayný istasyondu, terk ediliþlerimin sokaðýnda. Ben de hep ayný treni kaçýrýrdým, bu garip yolculuklarýmda. Deli gibi kitap okurdum, deli gibi, bilinçsizce, bomboþ... Hep bir þeylerden kaçmaya çalýþýrmýþým gibi, peþimdeki gölgelerle yeniden tanýþýrmýþým gibi. Sözcüklerden korkardým, o alýp ta geri getirmeyen cümlelerden. Anlamlarýný düþünmekten korkardým, yüklerini kaldýramayýp düþmekten. Sancýlarýmý paragraflara dökmekten. En çok ta kendimden korkardým, geçmiþimden. Kimseye anlatamadýðým çocukluðumdan… Anlatamazdým bütün çýplaklýðýyla, sona benzerdi çocukluðum. Bende kalmasý, beni acýtmasý gerekirdi aynaya her baktýðýmda. Oysa aynada çözülmüyor yüzüm. Karanlýðýn ardýndan görünmüyor yüzüm… Sustum... Ýþte ne olduysa o anda oldu, kendime bastým. Bir kez daha ezdim ayakta kalma savaþlarýnda kazandýðým zaferleri, gençliðimi. Bir kez daha aðladým ardýmda býraktýklarýma, sevgilerime. Hiçbir þey olmamýþ gibi maviye boyadým yüzümü, yaðmurdan oldum. Aslýnda hiç dayanamazdým susuz kalmaya. Gençtim, ayaklarým hýzlý hareket ediyordu. Kendini boþluklara sürüklüyordu, durduramadým. Sustum… Ýþte ne olduysa o anda oldu, sabaha karþý kendimi kovalarken uyandým kâbuslarýmdan. Þehirden ürkerdim, o garip masumiyetinden. Kendimi yenince insanlarý kovalardým, sokak köpeklerini. Sonrada gün bitmeden atýlan bütün çöpleri, hani o rüzgârýn kaçýrdýðý çöpleri… Rüzgârý kovalardým, belki de hayat dedikleri o gerçeði. Sokak lambalarýnýn yanýndan geçen hep o ayný gölgeyi. Kendimi kovalardým, ya da gerçeði yalnýzca gerçeði. Oysa geçmiþten gelen koþuþturmalara benzetirdim ben her þeyi. Karanlýk bir sokakta ayrý yönlere koþardýk. Kavuþma arzusuyla daha hýzlý koþardým, ben senin peþinden uzaklaþýrdým sen de benim. Sonra birden bire kendi peþimde dolaþtýðýmý anlardým. Dönüp sana yetiþmeyi düþünürdüm saatlerce ve uzaklýðýmýzý fark ederdim, dönemezdim geriye. Yarým kalýrdým. Sustum… Ýþte ne olduysa o anda oldu, sabaha karþý kendimi kovalarken uyandým kâbuslarýmdan. Garip tekrarlara dönüþtü ömrüm… Gün biterdi kendimi yakalayamazdým, yorgun düþerdim. Hýzlý kaçýyordum sanki kendimden, beni anýmsatan her þeyden. Þehrin o garip masumiyet maskesinin ardýndaki kirlilikten. Ýnsanlarýn koþulsuzca kabullendikleri her þeyden delicesine kaçýyordum, ama koþtukça kendime düþüyordum… Korkularýmýn saklambacýnda aradým sesimi. Çocuk kalmayý istediðimden bile emin deðildim. Koþtukça kendime düþtüðümden, düþündükçe sana düþmekten delirdim… Öyle bir çocuk yaným vardý ki; kuþlarýn nasýl uçtuðunu bir türlü anlamasam da, hep uçmayý hayal ederdim. Kendim gibi deðil, onlar gibi uçmak isterdim. Öyle bir çocuk yaným vardý ki; seni oyuncaklarýmdan bile çok severdim. Sözler biriktirirdim, sesler biriktirirdim sonra büyüdüm birden bire, iþte ben gazoz kapaklarýný o zaman terk ettim. Bütün renkli misketlerimi o çocuk yanýma yuvarladým artýk dönemem geriye, çocukluðumun dönme dolaplarýnda kayboldum. Sustum… Ýþte ne olduysa o anda oldu, çok yarým kaldým. Eve yorgun döndüm, heyecanla kendimi öldürdüm. Yüzümü gizledim, bir tek yüzümü. Aynalarý kýrdým garip bir telaþla. Taþýndým þehrinden, taþýndým hayatýndan. Aynalarda yüzümü öldürdüm. Karanlýðýný susturmaya çalýþtýðým her gece baþkalarýný aradým, baþkalarýyla doldurmaya çalýþtým seni. Acýmadan öldürüp içime gömdüðüm her bir umut için, yýllar sonra mumlar yakýp sabahýn ilk ýþýklarýna dek baþýnda bekledim. Defalarca özür diledim, hatalarýma bastým affetmedim kendimi… Her sabah; iþte bu sabah ayrýlýðý yendim diye kendime yalan söyledim. Yine yalandan gemilerle, yalan adalarýmý aradým durdum. Kendimi terk etmelerim yani ayrýlýklarým, seni baþkalarýyla doldurmak kadar saçmaydý. Süresiz saçmalamalara eðildim, sustum… Ýþte ne olduysa o anda oldu. Alican Doðar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Alican Doðar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |