etimi yemek istiyorum artýk,
kendimin dýþýnda bakacak baþka birþeyin tadý kalmadý.

hiçbirþeyin tadý kalmadý.

yeraltý,
karanlýk,
þopen ,
gece-dem,

hepbiz birbirimizi izleriz bu sýkýlgan kuytularda.

ayýp flütler ,
çok eþli þarkýlar ve ,
insanlýktan yavaþ yavaþ sýyrýlan boynuzlarýmýz.

haþim , enis, boris,
dördüncü harfleri "i" leþmiþ bu karanlýk perde piçleri... takma adlarýn kahramanlarý.

beni nerede bulacaðýný bilenlerin pek uðradýðý biryer deðil yine de yataðýmýn kültablasý .

imla ,
yanýk kokusu ,
vicdan muhasebesi ve ,
gevþemeyen ayný alýþkanlýklar ,
damardan körleþerek alýnan cin darbeleri ,
aydýnlýðý elinin terslemesiyle soðuran parmaktaki yaramýn izi ....

can yakar...

yanýk kokusu ,

dolaba iteklenmiþ ýzgara,

ne zaman doymamýþ bir güvercine fýsýldasam kanatlarýmýn ne kadar uçmaz olduðunu ;

muhakkak beni nerede unuttuðunu hatýrlayacak biri vardýr gibi geliyor ,

yine de beni nerede bulacaðýný bilenlerin pek uðradýðý bir yer deðil burasý ,

tecavüz öðretmenimin diþlerinin arasýnda kalan,
insanlýðýný hatýrlatan,

öðleyemeði kuþbaþý kelaynak,

tülperdeden sýralanan sünnetlik kabuklu baþlar ,

denize beyaz elbiseyle gece dalanlar , yol ortasýnda yolun yolluðuna çýldýranlar ,

vajinasý ýsýrýlanlar ve ,

okaliptus cennetinin gizli kolombiyasýnda gerdan kýran embriyolar,

sesleniyorum aslýnda ama herkesin buna yetecek aklý yok ,
kanatlarý yolup aþaðýya býrakýlmanýn zamaný ,

beni nerde bulacaðýný bilenlerin pek uðradýðý bir yere dönüyor yavaþ yavaþ burasý.