..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Mert




11 Haziran 2007
Duymadýklarý  
Mert
Bir yaþanmamýþlýðýn sancýlarý...


:BJDE:
Senin ardýndan sana kendimi anlatmak tuhaf doðrusu ama ben hep kendini anlatan deðil miydim,coþkun bir nehir gibi anlatýyordum sana kendimi . Açtý tok karnýn,sen bihaberdin bu durumdan,yalpalýyordun saða sola ve ben : sana uzattýðým ekmeklerin arasýnda gerçeðin sancýlarýnýn yansýmalarý vardý ve sen aç midene indiriveriyordun ekmeklerimin içindeki saçma yaþamýmýn yansýmalarýný. Saçmalýðýn sihri sarmýþtý. Ben hiç olduðumdan farklý görünmedim sana son yaklaþana kadar. kendinin ötesinden kendine seslendim ama sana kendi dýþýndan seslenmedi billur sesli sevgili. Sesinin kýrýlmasýný yaþadým dün ve sana ne kadar sarýlmak istedim bir bilsen fakat ölülerin sarýlamayacaklarý aklýma geldi ve sustum kendimi þehrin üstüne inen, inmeye teslim ettim . Delice yaðýyordu yaðmur ve ben delice yürümeye baþladým , sonra delice koþmaya sonra delice aðlamaya sonra delice bir istek belirdi içimde ölme isteði , sonra, sonra bana ölümü yakýþtýrdýðýný düþündüm insan kaç kez ölür? yaþamýnda kaç kez baþkasýna çektirirdi silahý. Oturdum ýslanmýþtý her bir yaným, saçlarým önüme düþüyordu onlarý arkaya attým sol elimle sonra ellerime baktým . biçimsiz ellerin oldu ellerim yüzümün her yanýný silmeye durdular, Gözlerin parladý siyahýn içinde birden ellerin uzaklaþtý benden gözlerin gözlerimde, ellerin uzaklarda ellerin siyahýn biçimsizliðinde sesin susuþun acizliðinde , gözlerin gözlerimin en orta yerinde. Rüzgarýn sesini dinlemeye koyuldu kulaklarým, ellerini arýyordum gözlerin gözlerimin en orta yerindeyken.
Eve geldim üþümüþtüm iyice, ufalmýþtým ölümüm karþýsýnda, bir cenaze merasimi düzenlemeliyim kendi cenazem için lakin ortada bir ceset olmalýydý, týrnaklarým dedim ne kadar da uzamýþ kötü örnek oluyorum öðrencilerime birden aklýma geldi cesetleri bulmuþtum týrnaklarým uzadýkça kiri içinde barýndýran týrnaklarým . Kesmeye koyuldum onlarý ve her öldüðüm an için bir týrnak kestim ve azýcýktan kan olsun istedim týrnaklarýmda . Týrnak etlerime biçimsiz kesikler attým kýrmýzý beyazý gölgeledi, kucaðýna aldý Chopin’in müziði dalgalanmalar yaratýyordu evin sessiz varlýklarýnda . Oturduðum kanape: kalk,dedi. Kapý: Ben oyum dedi . Bilgisayar: ben çýplaðým , Buzdolabý: Boþalt beni boþalt!!,Musluklar: Küçük kýz küçük kýz ellerin nerede ? kalorifer petekleri : ellerim yok ellerim yok. Susun!! diye haykýrdým. susun lanet olasýcalar, cenazeme saygýsýzlýk yapmayýn. Kulaklarýmý kapadým, avuçlarýmýn içinde birkaç damla gözyaþý birikmiþti ben aðlamýyordum oysa ve tanýdýk gözyaþlarýydý bunlar ve defalarca birikmiþlerdi öncesinde avuçlarýmýn içinde annem annem , anneliðim...
     Cesetlerimi yýkamadýðým aklýma geldi fakat yýkanmalarýna gerek yoktu . Çöp poþetlerini koyduðumuz yerin önünde,evin içinde, dua etmeli miyim, bildiðim tüm dualarý unutmuþ muydum yoksa bilmezliðime geliyordum özümü, bana aktarýlanlarý: bir hacý çocuðuydum, ne olursam olayým... Elhamdürillahi rabil alemin errahmanirahim...
Kendimi kendisizliðe mahkum ettim. Sonsuzluðun içinde bir o yana bir bu yana dolanmaya...
                                        04.01.2003

     Bugün seni hiç düþünmedim demek isterdim ama her yanda sen vardýn sanki ve ben senden kaçýp meleðime, senden kaçýp lanet olsun hiç kaçamýyorum. O Üsküdar Sabah’ýndaki sen her yanýmda dolanýyorsun . Aþktan öte ne var ? Dudaklarýndaki yabancýlýðý daha bir iyi anladým ve seni gerçeðinden koparýp yaþamam gerektiðini öðrendim. Sana sunduðum sahte parýltýnýn gölgesinde büyüdüm sanýrým ve sen durmadan besledin beni. Bilmem hatýrlar mýsýn sen bu dünyada iyi ki varsýn demiþtim sana ve sonra eklemiþtim ýþýk sen misin yoksa ben miyim ?
Ne olursa olsun artýk sendeki varlýðýmýn sona ermiþ olmasýnýn verdiði bir dinginlik hakim yüreðime ve zihnime, bunun getirisi de senin varlýðýnýn bende ölümsüzleþmesi. Inanamayacaksýn belki de yine kendini kandýrýyor Çocuk diyeceksin, kim bilir belki de gerçekten kendimi kandýrýyorum ama an, þeytanýn emrinde bu kimin umurundaki. Benim deðil, benim deðil.Kimsenin dünyama girmesini istemiyorum, kimsenin buna sen de dahilsin.
     Hayatýmýn geri kalaný için büyük planlarým ve hedeflerim yok ve bilirsin ki çoðu zaman planlarým ve hedeflerim olmadý sadece istediklerim vardý. Ýstek tükendi o da tükenmek için vardý ve artýk yok. Ne yapacaðýmý kestiremiyorum sadece bir robot gibi gidip geliyorum iþime ve buna alýþýyorum her geçen gün. Sýnýrlarým çiziliyor ve ben seyrediyorum onlarý. Fýrtýnalarýn ardýndaki sükun bu. Ýþten eve,evden iþe. Teslim olmak bu. Ben gittim, yittim tamamen yittim gittim.
Mesleðimi sana ilk müjdelediðimde tepki þu olmuþtu “ama sen, sen o iþi yapamazsýn ki” ne eksik ne fazla. Haklýydýn sanýrým evet ben sýnýf öðretmeni olmayý daha çok istiyordum ve sýnýf öðretmenliðine hazýrdým ( hala da istiyorum) fakat yaþamýn sunuþlarýna karþý çýkýlamýyor çoðu kez. Þimdi ardýma dönüp bakmýyorum bile , tütün dudaklarýmý yaktý, boktan bir tat. Karþýdaki küçük liseli kýz iki de bir mutfaða girip ýþýðý yakýyor ve ben de selamlýyorum onu her defasýnda. Kardeþim çayýmý masama kadar getiriyor. Otursa ders çalýþsa ben ona hizmet etsem fena mý olur. Biliyor musun kardeþimin rahatý için onun ayrý bir evde oturmasý lazým gelecek yýl onu daha da mutlu edeceðim, ve ona ayrý bir ev tutacaðým. Gelecek yýl askerde olacaðým bu zamanlar ya da asker öðretmen ne farkederki.
Bugünlük bu kadar yeter sanýrým. Uykum geldi.     
                                                  06.01.2003


     Sana yazacaklarýmý düþündüm, kaçtýðým zamanlarda ve sana “siz” diye hitap ettim, o zamanlarda.Saygýlý olmalýyým kaçkýn zamanlarýma ve siz demeliyim benden bana daha yakýn olan size. Kapýyý boþuna çalmayýn demiþsiniz bana, benim kapýyý çaldýðýmý tasavvur ederek. Size sorarým beni neden elinizdeki çerçevelere sokmaya çalýþtýnýz, bilmez misiniz elinizdeki çerçevelere sýðmam ; bazen büyük gelirim çerçevelerinize bazen küçük.
     Bayan ben sizi önemsedim, sevdim , tiksindim, özledim, aþýk oldum fakat sizden kendimle ilgili hiçbir þey istemedim. Büyük zihninizde bu soru hiç dolaþmadý. Bir þey istemiþtim o on beþ milyon evet sadece o. Þimdi siz sanýyorsunuz ki ben evinizi önünde bekleyen sadýk bir köpek gibiyim. Siz beni cezalandýrdýnýz ve beni çaðýrdýðýnýz anda tekrar içeri gireceðim. Bana bunlarla gelmeyin ,lütfen. Hallerinizin deðiþkenliði beni size çekti sanýrým; fakat böyle bir yaklaþýmýnýz varsa yanýldýðýnýzý ispatlarým. Hýrçýnlýðýmýn sihri sizi üzer ve bu dünyada en son yapacaðým davranýþ bundan sonra sizi üzmektir; çünkü sizi yeterince incittim fakat sizin deyiminizle”sizi yakmadým” (ilginç bir söz doðrusu ateþin içinde her gün yanan bir insana söyleniyorsa eðer ilginçliðine ilginçlik katýyor istemeden, söz sahibi).
     Bakýn bu genç adam istemeden çok ileri gitmiþ bazý konularda ve bazý konularda geri kalmýþ olabilir lakin bu durumlarda ülkesine o kadar çok benziyor ki. Susmanýn zamanýdýr diyor hep ve çoðu kez susuyor. Bildiklerine þaþýrýyor, az bilenlerin çok konuþmalarýndan dolayý ve mesafeler artýyor, susku sürekli yiyip bitiriyor onu ve o, çaresizlik içinde bir saða bir sola yalpalýyor. Bugünlük bu kadar yeter evdeki insan sayýsý çoðaldý ve benim kelimelerim tükendi þimdilik.
                                                  13.01.2003


     Gidiþini anlamaya çalýþtým, seni özledim hem de tahmin edemeyeceðin kadar çok. Anlarýmý senin tatlý hayalinle geçirmek büyük bir keyif ve bunu sana anlatmamak daha büyük bir keyif ya da ýzdýrap. Sende kalan Ziya’ya sarýlýyorum diðer insanlara giderken agresifliðine, öfkesine... sendeki Ziya ile özdeþleþmek istiyorum ama beceremiyorum sanýrým beceremiyorum. Durcan bugün otobüste dönerken Ankara’ya gözlerimi kapadým ve senin tatlý sýcaklýðýna býraktým kendimi otobüsün soðuðu bir anda kesiliverdi. Her yan aydýnlandý gri bulutlar kendiliklerinden çekildiler göðümüzden ve sen koþmaya baþladýn güneþe doðru ve ben ardýnsýra. Seni yakalayamadým hiç o kadar hýzlý koþuyordun ki yetiþemiyordum sana, sürekli aðrýyan ciðerlerim sancýlar içinde kývranýyordu ben koþtukça, durdum bir ara ve seni izlemeye baþladým uzun bacaklarýný, biçimsiz ellerini. Sen de durdun yüzünü çevirdin sol omzunun üstünden sýcacýk güldün “erken yoruldun çocuk,erken yoruldun” ,dedin ve kayboldun mavinin içinde.
     Yazmak istiyorum ama çok yorgunum ve üstüne üstlük hastayým. Bir aydýr içki içemiyorum aðýz tadýyla. Yasakladýlar “yaþamak istiyorsan içmemelisin” dediler. Sadýk kalýyorum anneme verdiðim söze. Söz vermeyi sevmiyorum ; çünkü verdiðim sözlere sýrt çeviremiyorum. Þimdi sana da verdiðim söz vesilesi ile yazýyorum ya da sana yazacak yüzü verdiðim sözde buluyorum. Anlatacak o kadar çok konu ve o kadar çok ayrýntý var ki bazen karýþtýrýyorum ve sadedilleþiyorum bu sebepten.
     Seni etkilemeye çalýþmamamý söylemiþtin Ah! Kadýn, ben seni neden etkilemeye çalýþayým, neden sana anlatýrken yaþadýklarýmý, “beni etkilemeye çalýþma “,dedin. ne saçmaydý o sözün. Yaþadýklarýmý anlatmak hoþuma gidiyor ve bu sana özel bir durum deðil ama inan sana anlatýrken daha farklýydý hiçbir sýnýr kalmýyordu ve yeminler olsun ki seni etkilemek için anlatmýyordum sana yaþadýklarýmý sadece açýk ve anlaþýlýr olmaya çalýþýyordum. Sen açýk ve anlaþýlýr insanlardan o kadar uzak kalmýþtýn ki beni diðerleriyle hep ayný kefeye koydun ve bunu diðerlerinin varlýðýný binlerce kez anlamama raðmen bunu kabullendim; çünkü senin anlayamadýðýn Ziya’yý ben anlýyordum ve onu anlamak yoruyordu beni. Senin anlatmadýklarýn seni varediyordu .
     Boðazým acýyor ve bu acýdan nefret ediyorum. Kadýn, sen neden hala burdasýn? Neden defolup gitmiyorsun? Ne kadar uzak yaþamlarýmýz var birbirine bilmiyor musun bunu? Senin yaþamýnda bir eþ ve iki çocuk var. Ben hiç olmadýðým bir yaþamýn, neresindeydim diye diyelemekten ne zaman vazgeçeceðim? Gittiðin barlarda oturup sohbet ettiðin insanlara anlattýðýn basit bir aný, anlatýrken narsizimin uç noktalarýna teðet geçtiðin bir hikaye? Sen anlatýrken senin uzun ve sahte bacaklarýný seyreden adama acýmýyor musun? Senin yansýmalarýn onlara... aman ! sen onlarý beni tanýdýðýndan daha iyi tanýyorsun.
     Kusmak istiyorum yine, kusmak. Bana atfedilen kirlerden arýnmak için.
                                                       14.01.2003

     Günlerden ne olduðunun ne önemi var. Senin yokluðuna alýþmaya baþlamam lazým lakin gel gör ki senle o kadar çok varolmuþum , o kadar çok kifayetlere sokmuþum ki seni korkuyorum seni býrakmaktan, içimdeki sen ise uçuverme isteði ile dolup taþýyor ve beni eziyor. Hikayeyi düþünüyorum ve çýkamýyorum iþin içinden ne garip. Sendeki beni buldum bugün telefonda bana söylediðin sözde. Parçalanmýþtý vazo oysa hem de paramparça olmuþtu ne alemi var onu toplamanýn bana mý düþtü. Vazoyu parçalayan zevk-i sefada gününü gün ederken...
     Sonrasýzlýk bu olsa gerek, iliþkisizliðin iliþkisi, yalanýn bize gülümsediði yerleri geçtik, yalan yerini alaya býrakýyor sanýrým ve dairesel dönüþler yaþanýyor,iþte tam burda çaðsýyoruz ve düþüyoruz o postun içine ya da düþüyorum kendimle birlikte seni. Herþeylere raðmen ölmüyorum, inadýnda oysa görüntüsü yok kimliðimin sende ve ben hiçten öte bir þey deðilim senin için. Fýrtýnadan kaçtýðýn ve sýðýndýðýn yerdim ve sen minnetarlýðýný ödemeliydin Üsküdar Sabahýnda . Ben anlarý býrakalý kaç zaman olmuþtu. Anýn esaretini yaþamayalý, zamaný býrakmýþtým, saatsizdim. Þimdi ise sýhhatsizim ve karþýmda dans edecek bir bayan daha da kötüsü bir müzik hatta ritm olmadan çabalýyorum, karþýlýk beklemeden. Dairesel hareketler.
     Ne kadar kötü binerdim eþeðe , her bindiðimde düþerdim ya da düþmeye çabalardým, kalýn meþe deðneklerin iç tarafýna çiviler çakardý köylü çocuklar ve batýrýrlardý durmadan eþþeðin boynuna kuvvetli çitme atsýn diye ve onlar hiç düþmezlerdi ama hiç benim ki de olacak iþ deðildi ama köydeki en hýrçýn eþeði beklerdim. mallarla yayýlmaya gönderdiklerinde ve onu yakalamaya çalýþýrdým. Haftalar boyunca uðraþtým aramýzda garip bir ilikþi kurulmuþtu güzel gözlerini gördüðümde sevinçten deliye dönerdim ve ona doðru usulca yaklaþýrdým, o beni görünce birden dururdu sanki beni bekliyordu, tam elimi atardým eþek gitmiþ týrýsa kalkardý, köydeki eþeklerin en hýzlýsýydý Kýr Mahmut’un eþeði. Ben her gün and içerdim bugün onu yakalayacaðým ve bineceðim diye ona ya da ona binip en güzel eþekten en estetik biçimde düþen eþek olacaðým diye bir türlü beceremiyordum her tarafým toz içinde kalýyordu annem her gün azarlýyordu beni oðlu bu ne hal” ve ben her gün dünyanýn en insan duygusuyla çýkýyordum sefere ve her geçen gün ona daha çok baðlanýyordum bozdu tüylerinin rengi rüyalarýmda okþuyordum sýrtýný ve arap atlarýna layýk bir eðer alýyordum ve binip üstüne dolaþýyordum Erciyes’in eteðini çerçi olan büyük dedem gibi ya da düþüyordum onun üstünden onla yüz yüz elli metre birlikte olduktan sonra ve elleri çopurlu çocuklar basýyorlardý kahkayý ve sarýyorlardý etrafýmý salaka salak Adana’Lý götü kýnalý Adanalý götü kýnalý ben de tekrarlýyordum sonra adanalý götü kýnalý. O sabah uyandýðýmda sütün kokusu evimizin içini sarmýþtý ve bozkýrýn ýlýk sabahýnýn güneþi dolmuþtu odanýn içine, bütün gece rüyamda görmüþtüm eþeði evet bugün o gündür dedim ve kalktým onu bu kez ikametgahýnda doðanýn içinde yakalayacaktým nasýl mý çok kolay çoban Mehmet’in torunu Alpaslan beni en çok seveniydi köy çocuklarý arasýnda ve dedesi yerine o duracaktý bugün mallarýn baþýnda. Telaþ içinde sütümü içip çýktýðýmda annem oðul dur kadasýný aldýðým yumurtayý yemedin daha... Kahretsin! Ben neden bunlarý anlatýyorum sana cancaðýzým acýnacak halimi daha iyi anlayasýn diye mi? Ya da anlamayasýn diye , okuduðun anda los palavros diyesin diye mi, salak, saf, ahmak çocuk diyesin diye mi, ben bunlarý anlatýðýmda ne anlýyorsun ki anlatmak istediðimi mi anlamak istediðini mi ben hepinizin, salaklýk ya ah dünya Veysel derki topraktan geldim. Beðenmediklerimizde biz o kadar çok varýz ki ve Ziya bir derya uçsuz bucaksýz bir derya. Düþüþümüzü belgeliyorum yaþamýmla, kendime kýzýyorum kendime sana deðil, tanrýsallýðýma tanrý olmadýðýmý bile bile tanrý olmaya çalýþmama ve bunu anladýðýmda zýrt, zort ve güm diye bir ses çýkýyor karmaþa bile deðil bu, sen boktansýn.
     Dostluk nedir ya da Ziya’nýn dostluðu, baðlýlýðý bilir misin körü körüne baðlýlýðý , zýtta gitmeyi ve zýtlardan seçmeyi dostu ve yanýlmamayý. Ben dostlarýmý býraktým üniversiteye girdiðimde bizimkilere sýrtýmý döndüm, yoldaþlarýma dünyada en huzur içinde bulunduðum yere, kavgaya sýrtýmý döndüm, zengin burjuva çocuklarýnýn melemesini yaþardým ve meletirdim onlarý ve hep sýyýrýrdým yakayý, bazý arakadaþlarým enselenirdi, suçumuz eðer bu bir suçsa gasp veya darp deðildi sadece meydan okumaydý ve onlarda karþýlýk verirdi ve gazamýz mübarek olsun derdim, beni hep korurlardý neden bilinmez ve korkarlardý en çok benden arkadaþlarým ve en çok beni dinlerlerdi, sayarlardý belki de, bazýlarý Ziya senin burda iþin yok derdi ve hep ardým sýra düþerleri kavganýn kucaðýna bütün solcular zengindi o zaman bilmezdim kemalizmi,bilmezdim das kapitali ve bütün ülkücüler fakir çocuklardý gitmezdim ocaklarýna ama onlarla iyi anlaþýrdým Zülfi livaneli konserlerinde vardýnýz ve rahattýnýz hala varsýnýz ve rahatsýnýz. Ben bilmezdim ki oligarþi denen þeyi ama hissederdim bizi kanýmýn son damlasýna dek , ve kendi varoluþumu yakalardým bizin içinde ne bilirdim ki o zaman Adler’ýn aidiyet duygusunu, savaþ diye bir þey yoktu sadece dövüþmek. Güzel kýzlara hiçlemelerde bulunurdum ve Adana sokaklarýný adlarýyla doldururdum sprey boyalarla ve imzamý çakardým altýna, kabus. Ben kabustum o zamanda onlar için sadece yastýklarýnda rahatlarýnda görünen bir hiç. Arkadaþlarýmý yitirdim onlara, sokaða, sýrtýmý dönüp sizinin yanýnýzda sizden biri olamayacaðýmý bile bile yollara düþtüm ve her zaman nefret ettim godoþlardan , þimdi godoþluðu merak ediyorum sayende. Üstad derdi ki : Balo verilen salonlarda dans edemezsin evlat . Evet edemiyorum önemliyse bu bilmediðimden deðil sallamadýðýmdan.
     Yazarken yaþadýklarýmý ne kadar gerçeðe yakýn anlatýyorum bilmiyorum ama þöyle düþün Durcan ben bir düþ bohçacýsýyým ve bohçamýn içinde binlerin, on binlerin düþü var ve dünya insanlarý bir gün düþlerini birleþtirecekler ve rotalarýna doðru yola çýkacaklar ve o zaman düþ bohçacýlarýnýn iþi rahatlayacak. Düþlerin sonu yoktur ve kimse elleyemez onlarý siz düþsüz düþmüþlersiniz.
     Anlaþamadým kimseyle ve anlaþýlamadým nasýl anlaþýrým ki size saatlerce anlatýyordum düþleri ve siz olup konuþuyordum sizin yerinize, ben veriyordum cevaplarý sorduðum sorulara. Sana soru sormamýn sebepsizliðinin sebebi soru sormam için hiçbir gerekçe yok gerçeðini kestirebiliyorum ve H0 red H1 kabul diyecek kadar en azýndan. varsayýmlar, istatiksel veriler, sayýlar ve bilimin kuralcýlýðý iþte böyle bir þey.
     Uykum geldi yine , babamýn gözleri lacivert olur bazen bazen de mavi ve kumraldýr babam, fiziksel olarak hiç benzemem ona yakýþýklýdýr lakin o da bir düþcüydü. sanýrým ona çok benziyorum ve kýzamýyorum ona. babam ötemi, berimi toplayýp þehrimi bana sürgün edenlerden oysa ama babam düþüyor gecenin en siyah yerine beyazýyla. Babam düþüyor ve düþerken öksürükleriyle can veriyor geceye ve matem babam þimdi bekçilik yapýyor godoþlarýn kapýsýnda mükafatýný alýyor hayattan yitik bir oðlun hayalini kuruyor beklerken arabalarýný düþ hýrsýzlarýnýn, altmýþ beþindeki adam çöküyor doðumundan beri altmýþ beþinde köpeklik acýtýyor canýný ve yitik oðlu serkeþliðine seviniyor sanýyor . Altmýþ beþinde kelepçelerini çýkarýyor ellerinden ölümü bekliyor ve yitik oðluna sarýlýyor beklerken “ yitmiþ gitmiþ oðul dön desem döner misin ?” Gece siyah ve gidici. altmýþ beþindeki bekleme beni.
                                                  16/17-01.03
     
Günler, birbirini kovalamadan teðet geçiyor kendilerine ,bugünlerde ve sen teðetliðin içinde eriyorsun; küçük bir buz parçasýnýn ,ortam deðiþikliðine uðradýðýnda geçirdiði deðiþim gibi ve ardýndan, damlalar kaplýyor her bir yaný, sana ait olan ama sen olmayan suya dönüþüyorsun ve ben seyrediyorum gerçeðin kucaðýndan seni ve ardýnda býraktýklarýnla yunuyorum.
Anlatacaklarýmýn kýymeti kalmadý artýk ama anlatacak kimse yok yanýbaþýmýza düþen bombalardan habersiz geçiriyorum günlerimi ve her gece oturup sana yazýyorum bu saçmalýklarý belki de sadece yazmak nasýl olursa olsun saçmalýk, küçülmek yazarken ve bir o kadar da büyümek belki de. Önemlilik arz eden “þey” ne ise sikimden aþaðý düþsün. Ben düþüm sen düþ ama küçük çocuk düþmesin onlar düþmesin.
Paragraf baþý yapýp duruyorum çünkü yazmak istediðim o kadar çok birikmiþ konu var ki fakat zihnimin kuvveti yetmiyor. Kelimeler yabancý bana ben de onlar kadar bana düþüp duruyorum doðdum doðalý vücudumdaki yaralar arþa kadar .
Seni dün kovmak için çabaladým lanet olsun ne boktan bir iþ sen yalýnsýn ve gerçeðin çýrýlçýplak anlatmadýklarýn aslýnda öðrenmek istemediklerim, týpký Üsküdar’ da ki evde yaptýðýnýz kaçamak gibi ve sonra o eve yapýlan polis baskýný gibi. Seni bir lazýmlýk gibi kullanýyorum ve sen kendine reva gördün bunu þuna bak yazýldýðým insana bak evli iki çocuklu kadýn ve o yaþasýn diye çevresindeki insanlar onun her türlü çýlgýnlýðýný sineye çekiyorlar. Sana anlatým mý bilmiyorum benim ailem de seninkiler kadar olmasa da benim bir sürü sorumsuz ve sorunlu davranýþýmýn altýnda manevi ve maddi olarak ezildiler ve anladým ki onlar suçun sahibi deðiller. Varmak istediðiðim yeri unuttum var mýydý öyle bir yer Ziya allah aþkýna neden kandýrýyorsun kendini, varmak istediðin bir yer göster bana. Sýkýldým ve uykum geldi. gecenin biri olmuþ . bir kitaba baþlamam gerekiyor ne gereði varsa, o kitabý da okumamam gerekiyor (muþ) .
Gece örtmeseydi siyah bir çarþaf gibi
Seni
Ve
Sen giymeseydin siyah çarþafýn altýna
Beyaz, sütten beyaz don.
                                                       18.01.03

     Kentin sokaklarýnýn bir kýsmýný arþýnladým ve birden sinemaya gitme isteði belirdi içimde ve ben isteðe uydum uygun bir film bulmalýydým ve taraf tutmak adlý bir filme girmeye karar verdim ve filmi izlemeye koyulduk filmin hikayesi tanýdýk bir hikaye en azýndan benim için ve senin beni koyduðun yer için ötekinin suçsuzluðu ya da suçu neyse bunlarý anlatabilecek zihinsel kapasiteye sahip deðilim. Sadece þu ben tatsýzlaþmaya baþlamýþtým ve sen içinde bulunduðun jargonun kurallarýna riayet etmeye baþladýn ve ben öldüm(anlatamadým belki de).
     Sokaklarda dolanýrken yalnýzlýðýmý düþündüm ve yalnýzlýk hiç bu kadar sevimli olmamýþtý, yabancýydým herkese baþta da kendime varýn gidin bre ben kendimle uðraþýyorum dedim ve kendi içimdeki ýþýðýn kaynaðýný bulmadan bana yanaþmayýn. Þöyle bir durum var buna deðinmeden de geçemiyeceðim ben kendi içimdeki ýþýðýn kaynaðýna seyrü sefer ederken çevrendeki bir çok insan bu yolculuðun çýkarýmlarýndan yararlanýyorlar ve hayatlarý daha çekilir hale geliyor ya da tam tersi bunu söylemek bana düþmez ama etrafýmda kendimi açtýðým insanlar bir þekilde davranýþlarýmdan etkileniyorlar ve bendeki paradoksun onlar sade yanlarýný yaþamlarýna uygulamaya baþlýyorlar. Onlar çevrelerini iki kiþi görüyorlar ve birden ikiye ulaþmanýn mutluluðunu yaþýyorlar. Varsýn bu mutlu etsin onlarý daha fazlasýný istemiyorlar ben bana düþenden fazlasýný istiyorum insanlýk için ve gün geçtikçe daha iyi anlýyorum bir kadýn elini tutmaktansa bir kitabýn sayfasýný tutmak daha mahidar ve bunun getirilerini de gittikçe farkýna varýyorum ver artýk korkmuyorum kadýnsýzlýktan. Bu söylediklerimden þunu çýkarmaný istemem hayatýmda bir gün birileri olacak olmalý da fakat bunun için üstün gayretler göstermeyeceðim zaten hayatýmýn içinde gerçekten olan insanlar için uzun ve sancýlý yürüyüþler yapmadým hiç sadece beklerken birilerini onlar gördü ve kendilerini beklediðimi sandýlar. Her neyse seni düþünüyorum bazen daha doðrusunu sözlerini ve benim sana olan ilgime bir tüketici gibi yaklaþýyor sözlerin. Küçük burjuva yaþamý içine sýkýþmýþ serkeþ bir kadýnýn dünyasýna giren bilinmezlerden biri ve bilinmezi bilinen haline getirene kadar kullandýðýn ben ve bana anlattýrdýklarýn ve senin de içinde boðulduðun bazen kaybolduðun bir süreç. Sürecin sonunda benim için bir bok yok senin için olduðu gibi. Þu sözün çok aðrýma gitti “Beni kötü günlerinde dinledin.” Sanki duyanda çok zor bir iþ yaptýðýmý sanýr. Ben sana seslenirken bile seni dinliyordum aslýnda bunun hiç farkýna varmadýn sanýrým. Karþýlýksýz, içten bir davranýþa sen hesap ödemek istedin ne yazýk ki ben buna ses çýkaramadým, anlayamadým. Kýzýlayda yürürken seni aradým ve sen kapat hadi ben arayayým demiþtin ve ben þaþýrmaya ilk o zaman baþladým ah kahretsin köleleþmekti bu, köpeklikti. Ýnsanlýðýn dýþýna çýkmaktý ve insancýl davranýþýnýn altýnda yatan beni hapsetme isteði ( bunlarý anlayamayacaksýn yok caným bu saçmalýyor yine diyeceksin fakat sözlerin anlamlarý bir çok farkýna varmasak da) ve kapýndaki sadýk köpeði besleme saatinin ne zaman olacaðýna karar verme süreci ama yanýldýðýn daha doðrusu unuttuðun bir kiþi vardý Ziya Özdemir bilmem hatýrlar mýsýn ilk maillerinden birinde sendeki öngörüyü ve zekayý çevremdeki bir çok insanda göremedim bugüne kadar Çocuk diye hitap etmiþ ve çevrendeki insanlarýn ünvanlarýný ve toplumdaki statülerini yazarak devam etmiþtin yazýya. Þimdi sana sorarým içtenliðime neden kustun? Bunu yaparken hiç hesaba katmadýn mý bu çocuk dekora tekme atar her þeyi alt üst eder.
     Sesimle biçim verdiðim kimliðimi parçalara bölüyorum
     Sesimsiz kalýyorum, seçimsizliklerin içinde.
     Adýmý yitiriyorum bir annenin kucaðýnda
     Susuþumdan korkuyor içredeki Ben
     Sen eriyorsun
damla damla akýyorsun gecenin koynuna
     Þehir alengirleþiyor
     Annem daha bir güzelleþiyor
Ben çirkinleþtikçe.
Adýna þiir yazmak utandýrýyor
Artýk pýnarýn gözünü kapatmalý biri
düþmeliyim anne kucaðýndan
adýmýn içine

     
Çaresizlik bu, sevdiðim,çaresizlik bu, hiçbir þey yapamamak bu. Ellerim baðlý deðil oysa zihnim ak pak. Bu, aþkýn acýsý ya da gidiþinin çýkardýðý toz dumanýn içinde yaptýðým dans deðil. Bu insan olan yanýmý hatýrlayýþým ve lanetin kucakladýðý dünyada, insanca yaptýðým dans. Seni sevmiyorum ...
                                                  19.01.03

Caným yanýyor, yakýyorlar durmadan oramý buramý. Ölümü düþlüyorum bile bile öldüremeyeceðimi kendimi, lanetler yaðdýrýyorum yalnýz zamanlarda hayata ve düþüyorum yalnýzlýðýn kollarýna ne güzel de sarýyor beni, rahatlatýyor sarýþlarýyla, boþaltýyor içimdeki kiri öpüþleriyle, Yalnýzlýk aðlýyorum eðer merak ediyorsan þimdi sessizce, aðzým on santim açýk ses çýksýn istiyorum ama çýkmýyor þimdi gözleirmin bugusundan göremiyorum bile hiçbirþey baþým dönüyor ve aðrýyor kaç zamandýr hasta olduðumu unuttum ve inat ediyorum baþaðrýlarýna, vücudumun her yanýnda sivilceler . Neden sesi bana bu kadar yabancý neden her kadýnda seni görüyorum ve bu lanet müzik çalarken neden senle dans etminin hayali kaplýyor zihnimin tamamýný. Ölümü yakýþtýrdýn oysa sen bana bir iyilik yaparsýn dedin kendini sen kadar ölmeyi isteyen biri tanýmadým dedin evet ben öldüm Durcan kaç kez hem de lanet olsun korkmaya baþladým ve üþüyorum þimdi sarýlsana bana sýmsýký sýmsýký sýksana beni ah!
Þimdi ne iyiyim ne de kötüyüm Durcan,sana hep saçmalýklarýmý anlatýyorum. Senden kurtulmalýyým, bunu nasýl yapacaðýmý bilmiyorum ama sendeki beni atmalýyým bir yerlere. Bilirim ki ben sen de kalmadým hiç. Bu yazdýklarýmý sana göndercem az sonra bir internet cafeden seni sevdim sanýrým hem de haddinden fazla artýk senle konuþmayý býrakmalýyým. Ben sana hiçbir þey anlatmadým sanýrken her þeyi anlatmýþým. Ben yorgunum bilemeyeceðin kadar ama az kirliyim en azýndan hala bakirim :) belki cennetde beni huri kýzlar bekliyor. Bana ölümü yakýþtýrdýn, verdiðin paye hiç. hoþ geldin , hoþ gittin.
                                             20.01.03

Sen nesin bilmiyorum ama sesin beni uçurdu havalara. Benle konuþurken bilseydein eðer ruh halimi þaþýrabilirdin bundan yaklaþýk bir saat önce sana yukarýdakileri yazan ziya telefonda senle konuþurken mutluydu sanki olgun bir herifti lan Ziya Ulan ziya ama garip adamsýn. Telefon açmamýn nedeni farklýydý hatta nedensizdi üf ne bileyim ben bir garibim. Beni sevmiyorsun hatta nefret bile etmiyorsun ve nefret önemli bir duygudur diyorsun. Yanýnda hep birileri var seni korumak istiyorlar bir þeylerden belki de senden ne bileyim bu biraz þaþýrtýcý doðrusu. Ben of! Neyi anlatmýyorsun sen bana ya da ben neyi sormayý beceremiyorum? Söylesene, yanýnda biri olmasaydý benle daha mý deðiþik konuþacaktýn baðýrýp çaðýracaktýn demek ve öfkeni benden çýkaracaktýn ne mutlu sana , yüce insan hatta üst insan ya ben seni seviyorum desem yalan olmaz ama doðru da olmaz nefret ediyorum desem gerçeðe biraz daha yaklaþýrýz aman belki de hiçbiri ben neyim ki bir salaðým sanýrým ve salaklýk yapmak salaklýk iþte üf . Bu arada disketi evde unuttuðum için yazdýklarýmý gönderemedin neticede önemsiz þeyler sizin için efendim. Efendilere gelin gidenler neden hep aðlar?

                                              20.01.03

Kafamda yazýlacak o kadar çok konu vardý ama þimdi hiçbir þey yok zihnim bomboþ sanki, ne bileyim boktan iþler. Ýþte yine buradayým sen her zaman olduðu gibi suskunsun ya da yoksun, gerçi ne zaman vardýn ki? Türküyü haybeye okuduk diyeceðim dilim varmýyor. Geçmeyen hastalýktan nefret ediyorum. Yazacak bir bok ya vardý ama lanet olsun rüzgar aldý götürdü, zihnim boþladý sanki. Bir iþedi sanýrým zihnime ya da birileri. Þu tatilin gelmesini çok istiyorum ; çünkü her gün iþe gitmekten sýkýldým(hoþ önümde bir otuz sene daha var ama). Böyle bir yaþamýn hiçbir anlamlý yaný yok benim için allahtan sýnýfýmda çoðu zaman kimse karýþmýyor bana . memuriyet ciddiyet istiyor ve o da ben de yok ben çoðu zaman ciddileþemiyorum ve memuriyette þiir gibi yaþamaya yer yok ya þiirini uyduracaksýn ona ya da býrakýp þiiri sen uyacaksýn ona ötesi yok, en azýndan benim þiirim ona uygun deðil ve ben ona uygun þiir yazmayý düþünmüyorum. Þiiri býrakýp memuriyete sarýlmalý en iyisi bu. Þiir diyorum da yazdýklarýmý kastetmiyorum ben, yaþadýðým þiiri ne bileyim. Gözlük takmalýyým gözlerim yanýyor sürekli ama önce bir doktora gitmeli.Gözlükte bana ne yakýþýr ama, ne tatlý çocuk olurum :) . Gidip televizyon izleyeceðim sanýrým seni uzun bir zaman sesimden mahrum býrakacaðým ve sen de buna sevineceksin. Yaptýðýn böreði yemek isterdim ve yaparken böreði seni izlemek, seni sevmek güzel, ötesizliði güzel, yaþam gibisin ama hayatým gibi deðil.
                                                  23.01.03

Bizde zorlama yok az önce arkadaþýma böyle seslendim mi neden mi? Þey bir kahve suyu koy dedim ama bunu misafir olduðun için yapmak istemezsen yapma ama þunu idrak etmeni isterim ki evimize gelen artýk bizden biridir. Bizde zorlama yok., böyle bir þey iþte týpýþ týpýþ gitti ve suyu ocaða koydu :) neyse! Uzun etmeyelim. Dün telefonda ne ipe sapa gelmez sözlerin vardý, ben senin yüzüne kapatmayý sevmiyorum telefonu, bu canýmý yakýyor çükü seni üf! Boþver , en iyisimi sen herþeyi boþver. En baþta da beni tanýdýk sözler sahibi kimdi acaba? Durcan ne farkýnda mýsýn bilmiyorum ama sana hissettiklerim de gözle görülür elle tutulur derecede bir azalma var . Sebebini bilmiyorum , bildiðim tek þey böyle olmasý gerektiði, sevinçlerimiz, hüzünlerimiz farklý. Boktan bir adam olma yolunda ilerliyorum, televizyon izlemeyi sever hale geldim önceleri hiç sevmezdim bu aleti ama þimdi seviyorum en azýndan ne bileyim ben. Bir bok bilmiyorum ve yakýnýmdaki birkaç insan hariç anlaþtýðým ya da konuþtuðum kimse yok bu þehirde ve olmasýný da istemiyorum; çünkü gerek yok. Adana’da durum çok farklýydý istediðim anda insanlarýn... sýkýldým. Sýradanlaþýyorum, sade bir yaþam iþte bir öðretmen yaþamý. Seni unutuyorum gitme vaktin geldi. Neden hala geziniyorsun burda ? git, artýk.
                                                  25.01.03
               
     Sonradan ekleme bugünden. Ben çok cahilim ve bilmediklerimden dolayý caným yanýyor ve öðrenmekte istemiyorum hepsi bu ve sen hakkýnda öðrenmek istediklerimi öðrenmek istemezdim ne bileyim bilmiyorum ve benden iyi bir þair ya da romancý olmayacak iþte böyle.
                                                       26.01.03     
AÐLAYABÝLSEM

Keþke
aðlayabilsem yüküm hafifler.
Sen hafiflerisn
Aðýrlýðýnýn altýnda ezilmem
Kafam daha çok dönmez
Gözlerim açýk kalmak içim
Israr etmez
Ah!
Bir aðlayabilsem
Dünya ak pak olur
Çocuklarýn aðlayan gözleri kurur
Yerine bir gülücük kalýr
Bir aðlayabilsem annemin ak saçlarý
Siyah olur
Hem de kuzguni siyah
Aðlamak zor iþ
Ve
Aðlamak:
Bir orospu olmaya benzer
Ya da Iraklý bir çocuk olmaya...








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Mert kimdir?

Öðretmencilik oynayan biri


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mert, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.