aþk; sevenin gerildiði bir çarmýhtýr...
ve yok öyle bir masal ülkesi
yok öyle bulutlara kanat takýp yükselmek kuþlar gibi
düþüþün, yaralanmanýn ön hazýrlýðý, alt yapýsý
zemine çakýlmak, betonun soðukluðu, asfaltýn pasaklýðý sadece
omurgasý sökülmüþ birinin
gövdesini sürükleyerek taþýmasý birde
yeraltýnda yýlanlarla birlikte
toprak,böcek,sinek sindirerek..

eskiden aþýktým, bulutlarýn üzerinde bir masal ülkesinde yaþardým
sonra o gidince omurgamý da söküp götürdü
ve topraða düþtüm gökyüzünden
þimdi bir sürüngenim, böcekler sindirip yaþayan
sineklerin efendisiyim artýk
o kadýnýn deðil..

artýk bu boktan hayatta yaþadýðým bataklýkta saçmalayýp sýçýyorum þehrin ortasýna
ve sinekler bu boka üþüþüyor
ve bende onlarla besleniyorum
yaþamýmý deiþtirip baharý müjdeleyecek
kelebekler gelene kadar..

sende baharý görüyorum
aþk, neþe, güzellik..
kanatlarýný görüyorum
bir adamý bulutlara taþýyabilirsin

tutku ve þehvet
insanýn iki yaþam kaynaðý
iki ateþ
iki cinsin birbirine sürtünerek çýkardýklarý ýsý
bilmiyorum
ikisinede uzaksýn sen
belki ben kozalarým seni
bende deðiþirsin

kadýnlar...
çok þeye benzetilip uyarýldý toplumlar ta kutsal kitaplardan baþlayýp
ben örümcekle imgeledim hep
organlarý ilham oldu bana; kýrmýzý karýnlý siyah tüylü tarantulalar
estetik becerileriyle çekici aðlarýný örüp;
karmaþýk, tutarsýz iç dünyalarýyla
sizi pupa hale getirip sindirirler...

günah þehrinin peygamberiyim ben
cüzzamlý bi mesih ya da bataklýk filozofu
kadýndan da hastalýktan da iyi anlarým
sen teslim ol sadece yanýma uzan
bi sapkýn mý
yoksa devrim mi
ya da sana gönderilen bir milat mý
gözlerimden okuyup al vahyini
sonra kutsa ya da lanetle...

artýk sineklerin efendisiyim
sinekler; haz için uçsun boka
kelebekler, aþk için doðaya
yusufçuklar intikam için yeni iliþkilere
ben hepsinden anlarým artýk
ölüler diyarýndan geliyorum
hadesin kalbi atýyor ellerimde...