Akýl uçmak için, hedeflere ulaþmak için bir pisttir. Akýlsýz olmaz. Lakin akýlla da yetinilmez. Yani yetinenler de hayatlarýný pekala idame ettirirler. Onlara da hayat sergüzeþtlerinde baþarý ve mutluluklar dilerim. Fakat kanatimce akýl boþuna yaratýlmadýðýmýz bu dünya hayatýnda güzelliklere ulaþmak, nice sadak-i cariye*lerin altýna imzalarýmýzý atmak için bir pist olarak kullanýlmalýdýr. Eðer pistten kalkmazsanýz uçak dahi olasanýz kar etmez. Lütfen kalkýp da þimdi sen bizi meczupluða mý özendiriyorsun gibi yorumlar yapmayýn:) Böyle desem de siz bana bu konuda pek bakmayýn. Klavye elinizin altýnda, istediðinize yorma hakkýnýz kamusal alanda bilmem ama bu "empatik tek kiþilik gizli örgüt" adlý çatý altýnda serbetsiyetini devam ettirmektedir. "Konuþun ki sizi görebileyim."

Ruhun veyahut gönlün aþýlanmasý, meyvaya durmasý dudaktan kulaða doðru uzanan bir yolladýr. Bu olur veyahut olmaz ama acizane kanatimce yol budur. Dikkatinizi hiç cezbetmiþ midir bilmiyorum; âmâ peygamber vardýr fakat dilsiz perygamber yoktur. Derseniz ki "-ee dilsiz mütercim adýna sahip biri mi bunlarý bize söylüyor?" Evet biraz öyle oluyor. Söylemek isterim ki; bunlarý diyebildiðinize göre benim dilsizliðimin konuþtuðunu da ispatlamýþ olursunuz. Þimdi siz dilsizliðimi fazla yormadan ben diyeceklerimin sadedine doðru ilerlemeye çalýþayým müsadenizle.

Mimar Sinan'ýn mührünü taþýyan eserlerin isimleri dahi sayfalarý doldurmaktadýr. O da yüzyýllardýr geçtiðimiz her beldede eserlerinin diliyle bizlere neler anlatýr da þehrin gürültüsüne ayarlý kulaklarýmýz çoðu kez duyamaz zatýnýn anlatýklarýný. Bazýlarýmýz da duyduklarýndan zuhur edecek sorumlulýuðun aðýrlýðý nedeniyle belki de kuklarýný týkamaktadýr. Muhtemelen Mimar Sinan'ýn sahip olduðu akýl bizlere de ikram edilmiþtir. Keza yazdýklarý eserler hesaba vurulduðunda doðumlarýndan ölümlerine hergün asgari yüz küsür sayfa eser yazmaya tekabul eden alimlerimizi de unutmamak gerekir. Elbette ki istidatlarýmýz farklýlýk arzedebilir. Fakat bu bizi bir düþünürün söylediði gibi, aklýmýzýn takriben en fazla yüzde beþini kullanan bir insanlýk olarak verilen emanete hýyanetten hesaba çekilme realitesinden muaf tutamaz. Öyleyse benzer bir akla sahip olduðumuz, daha ileri bir teknoloji çaðýnda yaþadýðýmýzý iddia ettiðimiz halde; neden eskilerin eserlerinden daha latifini veyahut benzerlerini ortaya çýkartamýyoruz? Tonlarca para döktüðümüz projeler kibrit kutusu kývamýndan öteye geçemiyor. Demek ki aklýmýzý pistte dolaþtýrýp duruyoruz. Fakat iþ emeðimizin mayasýna yüreðimizi, ruhumuza katmaya gelince Muhyiddin Ýbn-i Arabi'nin "Yüz fikirlerin fihristidir." sözüne benzer bir gerçeklik çýkýyor ortaya. Ýcra ettiðimiz iþlerimiz de ruhumuzun aynasý oluyor. Ancak tek kanadýný takabildiðimiz ruhumuz, faydasýz bilgilerle, öncelik sýralamsýný unuttuðumuz ilimlerle; beyin isaline maruz kalan aklýmýz dünyamýza ve dahi yaþanýlan aþklara yanýsýyýnca farký farketmemek imkansýza göz kýrpýyor. Ýnsanda bir organ vardýr. Eðer o saðlýklý ise bütün vücut saðlýklý olur eðer o bozulursa bütün vücud bozulur. Dikkat edin o kalptir. (Hadis: Buhari iman 39, Müslim müsakat,10)

Koca Sinan sadece tefekkürümüze girizgah olacak nefis bir örnek. Aslolan onun gibilerin beslendiði kaynaklara hala bilinçli veyahut bilinçsiz bir direnç göstermemize bir son vermede. Allah da ne varsa, dünyada ve insanda da aynýsý vardýr. Rab'da Rab kadar, kul da kul kadar. Öyleyse insan sahip olduðu Esma yanýsmasýný kainata ve diðer insanlara hakkýyla yansýtmanýn yollarýný zorlamalýdýr. Ýnþeallah hepimiz sözlerin en güzellerini dinleyip, amel edenlerden oluruz. Zira iþitmek dinlemenin evvelidir. Fakat tekrar etmek istiyorum; konuþun ki sizi duyabileyim. Kýymetli fikirlerinizden ben de istifade etmek istiyorum.

Yüce Rabbimiz;“Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakýn bir zamana kadar ertelesen de, sadaka verip iyilerden olsam! demeden önce, size verdiðimiz rýzýktan harcayýn.” Münafikun 63/10

*1- Sadaka-i Cariye, (hayrý devam eden iyilikler). 2- Yararlanýlan ilim/eserleri. 3- Kendisine fiili/kavli dua eden hayýrlý evlat.

...dilsizmutercim...MeryemRabia...