Sýcaklar bunalttý hepimizi.Saklanýp kaldýk çoðumuz evlerimizin bir köþesinde.

Çalýþanlarýmýzsa klimalý ya da vantilatörlü ortamlarýn serinleticiliðine attýlar kendilerini.

Limonatalar, maden sularý ve bazen gazozlar yetiþti hararetimizi teskin etmeye.Adeta yanýyorduk birkaç gündür.

Sordum kendi kendime..Ya her gün yaþasak bu cehennem sýcaklarýný hâlimiz ne olacak?

Düþünsenize 90 günlük yaz mevsiminin her günü ayný sýcaklýkta geçiyor.Bu sýcaklýklara nasýl dayanabilecektik bunca nem baskýsý altýnda?Hangi gölge bizi teskin edebilecekti?

“Bizim klimalarýmýz var, bu nedenle klimalý evimizde, iþ yerimizde otururduk” diyebilirsiniz.

Fakat klimanýn faydalarýnýn yanýnda aþýrý ve bilinçsiz kullanýmdan kaynaklanan zararlarýnýn da olduðunu unutmayalým.

Hadi diyelim serinleme iþini hallettik öyle ya da böyle..Peki nehirlerimizden, yer altý kaynaklarýmýzdan buharlaþan suyu nasýl geri getirebilecektik?

Dýþarý çýkmak zorunda olan çocuklarýmýz, hastalarýmýz, ihtiyarlarýmýz için tam bir cehenneme dönüþecekti bu hayat.

Þu son birkaç günkü sýcaklýklar en saðlýklý gençlerimizi bile bunalttý.Kediler köpekler bile serinlemek adýna akla hayale gelmez yöntemlere baþvurdular.

Erdek’te yürürken kendini denize atan sokak köpeklerini görmem hiç de þaþýrtmadý beni.

Tabii ki bu sýcaklarýn olumlu taraflarý da olmadý deðil.Az önce de söylediðim gibi meþrubat tüketimi oldukça arttý.Hele dondurmacýlar bayram etti bu günlerde.Klima satýþlarýnda da büyük bir artýþ gözlendi.Yani bazý esnaf gruplarýna oldukça olumlu katkýlarda bulundu sýcaklar.

Þu sýcaklar bana, kâinatta milyonlarca yýldýr süregelen müthiþ dengeyi bir kere daha hatýrlattý.

Bir Düzenleyici Mimar bu evren sarayýný tüm ihtiþamýyla inþa etmiþ.

Ýnsan ise bu muhteþem güzelliklere her saniye Ýntihar Saldýrýlarý düzenliyor.

Kendini yok etmek pahasýna bu muhteþem düzeni de yerle bir ediyor insan.

Küresel Isýnma denilen olayýn tamamen insanýn kendi kötülüklerinin ve yanlýþlarýnýn bir ürünü olduðunu bir kere daha gördüm.

Kiyoto sözleþmesini imzalamayan Amerika’nýn da payý var bu mevsim deðiþikliklerinde, arabalarýmýzdan çýkan egzoz gazlarýnýn da.

Yani biz birkaç gündür belki de kendi kötülüklerimizden doðan sýcaklarla boðuþtuk.

Kötülüklerimizle, günahlarýmýzla inþa edeceðimiz öte dünya Cehennemi gibi, yaptýðýmýz yanlýþlarla, kötülüklerle, zulümlerle oluþturduðumuz þu Küresel Cehennemleþmeyle boðuþtuk günlerdir.

Küresel Isýnmadan öte Küresel bir Cehennemleþme yaþýyoruz..

Sadece maddi düzeyde deðil bu Cehennemleþme..

Ýliþkilerimize bir bakýn lütfen..Ýçten içe birbirini sýrtýndan vurmak istercesine birbirlerinin yüzlerine gülen þu yýðýnlara bakýn lütfen.

Vatandaþýn sýrtýndan geçinip, kolay yollarla; çalarak, aldatarak, gençleri uyuþturuculara alýþtýrarak zengin olma hülyasý içinde olanlara bir bakýn lütfen.

Babasýna baðýran, annesini aþaðýlayan hatta bazen ebeveynini acýmasýzca döven, yumruklayan zavallýlarýn yüreðindeki o Yüreksel Isýnmaya daha doðrusu Cehennemleþmeye bir bakýn lütfen.

Askerine, polisine kurþun sýkacak kadar nefretle dolmuþ, masum insanlarý hiç acýmadan öldürecek, ülkesini bölmek isteyecek kadar gözü kararmýþ vatan hâinlerine bir bakýn lütfen!

Ayný mahallede, þehirde, ülkede, ayný bayrak altýnda birlikte yaþadýðý insanlarý farklý kökenden, inançtan, düþünceden diye, hayvan kadar deðerli görmeyen, insanýn Ýnsanlýk haklarýný hiçe sayýp, bu insanlarý aþaðýlamak adýna her gün içindeki nefreti kusan, fitne ve fesat tellallarýna bakýn lütfen!

Ýþte bütün bu kötülükler ve zulümler Küresel Isýnmaya bedel Yüreksel Isýnmayý yani Yüreksel Cehennemleþmeyi doðuruyor.

Ýliþkilerimiz her gün daha bir karanlýklaþýyor, kötülüklerimizin cehenneminde daha bir boðuluyoruz.

Kapkaç, þiddet, terör, yolsuzluklar, baskýlar insanlarý canýndan bezdiriyor.

Þu birkaç gündür süren sýcaklýklarýn yakýnda biteceðini söylüyor meteoroloji uzmanlarý.

Hatta yaðmurun yaðma ihtimali bile var.

Peki þu yüreklerimizdeki cehennemler nasýl ve ne zaman sönecek?

Bu konuda hiç konuþan yok.

Silahla, kanunlarla, hapis cezalarýyla devletimiz önleyebilir mi bu nefret cehennemini?

Tabii ki bu saydýðým yöntemleri kullanmak, sonuca ulaþmak adýna geçici bir çözüm oluþturabilir.

Sadece bu yöntemler yeterli olmamakla birlikte gerektiðinde Devlet bu yöntemleri kullanacaktýr düzeni ve asayiþi temin etmek için.

Ancak asýl yapýlmasý gereken Yüreksel Isýnmayý önlemek olmalý.

Gece gündüz yürek bacalarýndan nefret zehirini pompalayanlarýn yüreklerine Sevgi Filtreleri takýlmalý.

Ýnsanlarýn birbirlerini sadece insan olduklarý için sevmesi saðlanmalý.

Ýnancýn, dinin, geleneklerin birlik ve beraberliðimizi saðlamak adýna sunduðu sýnýrsýz imkânlardan faydalanýlmalý.

Sevgisiz ve manevi alt yapýdan yoksun her türlü giriþim nefreti perdeleyebilecektir ama ortadan kaldýrmayacaktýr.

Sevginin, merhametin ve þefkatin önemini kavramýþ, bu güzel duygularýn tadýna varmýþ yüreklerinse deðil Ýnsaný, bir karýncayý bile incitmeyecekleri malumumuz deðil mi?

Vataný sevmeyi, insanlarýmýzýn birliðini ve beraberliðini korumayý bir ibadet gibi gören yürekler ülkesine ihanet eder mi?

Her gün fiziki ya da duygusal þiddet uyguladýðýmýz çocuðumuzun, eþimizin bizden nefret etmemesini, bizi çok sevmesini beklemek ne kadar da boþ bir bekleyiþ.

Görünüþte bize itaat ediyorlar.Görünüþte bizi sevdiklerini söylüyorlar.

Fakat içten içe bizim için besledikleri o yürek sýzlatan nefreti hangimiz tahmin edebiliriz?

Halbuki biraz sevsek onlarý.Biraz güvensek yüreklerine.Biraz vazgeçsek aþaðýlamaktan.

Eðer önlemek istiyorsak bu Yüreksel Cehennemleþmeyi “Sevgi Sözleþmesini” imzalamalýyýz tüm kalbimizle.

Bu Sevgi Sözleþmesinin maddelerinin ne olduðunu merak edebilirsiniz elbette.

Çünkü eminim ki siz de bu Yüreksel Cehennemleþmeyi, baþka bir yazýmda Ruhkýrým olarak adlandýrdýðým bu dehþetli olguyu ortadan kaldýrmak istiyorsunuz.

Mevlânalar, Hacý Bektaþi Veliler, Yunus Emreler yazmýþlar bu sözleþmenin tüm maddelerini.

Merak ediyorsanýz bu büyüklerimizin eserlerine müracaat edebilirsiniz.

Sevgi Sözleþmesinin ilk maddesini hepinizin bildiðine eminim.

Yüreklerdeki Cehennemleri söndüren serin bir madde bu.

Iraktaki, Filistin’deki ve tüm dünyadaki yangýnlarý söndürebilecek bir madde.

Kiyoto sözleþmesini imzalamayan Süper Güçler bu maddeyi bir imzalasalar..

Bir anlasalar zulmün karanlýðýný, sevginin önemini..

“Yaradýlaný hoþ gör Yaradan’dan ötürü”

O kadar sihirli, o kadar mucizevi.

Güzel Ülkemiz Türkiye’den doðan bir formül.

Bu Yüreksel Cehennemde, bu muhteþem serinliðe o kadar muhtacýz ki.