Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Maia ve Sokak Sakinleri Maia... Güzel prenses... Iþýl ýþýl parlayan iri gözleri... Rus kýzlarýný kýskandýracak kadar güzel sütun bacaklarý... Ahhh... Hele o pembecik karný... Taze diþi Maia! Güzel kýzým... Prenses kýzým... Biraz daha olgunlaþtýðýnda, sokaðýn sevgilisi olmaya aday kýzým!... Bebecikken, boynumda, koynumda uyuttuðum kýzým, bir de kýzdýrmasan þu sokak sakinlerimizi kýzým, umurumda deðil yediðin terlikler, yoksa... Hani, sokak sakinleri insanlarýmýzýn, becerip de tutamadýðý çenelerine inat, sen tutabilsen havlamaný... Maia altý aylýk boxer kýzýmýz. Þu an tek istediði sevgi, yemek, su ve oynamak... Arada bir de havlamak! Ahhhh... Ýlle de bir þeyler diyen arkadaþlarýna ses verecek... Ýlk kez bir haným sakin baðýrmaya baþladý, beline kadar camdan sarkarak "Susturun þu köpeði! " Maia sus kýzým, gel kýzým, oynayalým saatlerce, sus, nolur sus kýzým... Her aklý baþýnda insanýn yapacaðý üzere, sakin hanýma gidilir, özür dilenilir, ne amaçla köpeðin alýndýðý anlatýlýr ki, ciddi bir gerekçedir, ancak þimdi onu açýklamak demek, apayrý bir konuya geçmek demektir ki, aklý baþýnda hiç kimse bunu yapmaz, ve köpeðin veterinerinin yaptýðý açýklamalar ile bilgilendirilir ki, o henüz daha bebektir, ancak bir süre sonra hepsi geçecektir. Ancak, lütfen yine de telefon numaralarýmý buyurun, en ufak rahatsýzlýðýnýzda lütfen çaldýrýn, yeter, para bile harcamayýn... Sevdiðimden deðil inanýn, ki, kayýrdýðýmdan hiç deðil, Maia aslýnda diðer arkadaþlarýna kýyasla pek de havlayan bir köpek deðildir... Ancak, gelin görün ki, algýda seçicilik baþlamýþtýr artýk! Diðer günlerde bir bey sakin yine ayný tarzda yarý beline kadar çýkarak pencereye baðýrmaktadýr, üç hav havýndan sonra Maia''nýn... Üç gün sonra bir baþka sakin haným, nedense tarz hep ayný, yarý bele kadar dýþarýda... Vurgu ve söz yine ayný... "Susturun þu hayvaný! Dizi izleyemiyorum! " Neden insanlar yarý bele kadar çýkýp, en çirkin sesleriyle bangýr bangýr baðýrýrlar? "Hayrola bir problem mi var?" diye sormak çok mu zordur? Ýlk yarý bele kadar çýkana ses çýkarýlmadýðýndan mýdýr, herkes kendinde o hakký bulur? "Ben de tartýþmalarýnýzdan tedirginim" denmediði için mi onlar bu haklarý kendilerinde bulur? Sonra o dizi izleyemeyen sakin haným, bir pazar günü ortalýðý bangýr bangýr kaldýrýr! Aile kavgasýdýr, utanýr susarsýn! Hoþ, ne kadar rahatsýz olursan ol, "Susun artýk!" diyemezsin, tarz meselesidir... Geçen akþam yine bir komþu, ki, dediðim saatler henüz akþam sekiz, bilemediniz sekiz buçuk saatleridir... Uzaktan Maia''nýn arkadaþlarý seslenmiþtir, Maia da artýk bilemem, selam mý göndermiþtir, dedikodu mu yapmýþtýr, ne desem yalan! Sakin Bay Komþu, ki, sakin olduklarý konusunda endiþelerim var, çoðu sabah tartýþmalarýyla uyanýyorum, yine ayný tonlama, yine ayný ifade "Susturun þunu!..." "Özür dilerim" çýkýyor aðzýmdan... "Özür dilemekle olmaz! Susturun þunu! Gönderin þunu!" "Pardon Beyefendi, tartýþma seslerinden rahatsýzlýk duyduðumuzda biz de mi ayný þekilde davranmalýyýz? Ýnsanlarýn beceremediði susmayý gerektiðinde, hayvandan mý bekleyeceðiz?" "Gel Maia''cýðým, arkadaþlarýnýn var da, senin havlama hakkýn yok güzelim..." Bu sakini sokaðýmýzýn, bu konuþmanýn(!) geçtiði akþamýn ertesinde, ayný saatlerde eþi hanýma bangýr bangýr baðýrýyor! Eþi Haným da ona!... Biz bu arada, Maia''yý eðitime göndermiþtik... Sýrf sokak sakinlerimiz rahatsýz olmasýn diye... Onca para karþýlýðýnda aldýðý eðitimin bir parçasý da, lütfen sakin ortamý bozmayýn... Siz sesinizi yükseltikçe, siz konuþma yerine tartýþmayý seçtikçe, Maia endiþeleniyor ve ifade tarzý elbette ki havlamak! Maia Sakin Bey ve hanýmýnýn kavgalarýna kayýtsýz kalamýyor elbet!... Hav ki ne hav! Tüm sokak sakinleri kýzmýyorlar ama o ara Maia''ya, hepsi kavgayý dinlemekle meþgul, muhtemelen... Kimse de sarkmýyor yarý beline kadar " Yeter! Susun! Dizi izleyemiyorum!" Sarkmak istiyorum, sarkýp da, lütfen yavaþ olun, hayvan rahatsýzlanýyor... Diyemiyorum... Ýnsanlarýn beceremediðini hayvandan nasýl bekliyorsunuz? Sormak istiyorum... Soramýyorum... Dayanamam kavga sesine... Tüylerim diken diken... N''olur, biraz yavaþ olun... Diyemiyorum... Demedikçe mi diyorlar? Bilmiyorum... Gülgün Karaoðlu
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Gülgün Karaoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |