..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlarýn arasýnda yaþadýðýmýz sürece, onlarý sevelim. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Soyut > Mehmet Cem UYSAL




14 Temmuz 2007
Aþk Ýnsaný Üþütür Mü?  
Mehmet Cem UYSAL
Ýkinci Genç Sait Faik Öykü Yarýþmasý'na katýlmýþ bir öyküdür. Yazarýnýn ilk öykü denemelerinden olmasýna raðmen sýradýþýlýðýyla ve saðlam cümleleriyle okuyucusunu derinden etkilemektedir.


:BCCB:
Teker teker bastýðý tuþlar kendisinde basma arzusunu arttýrdýkça arttýracak seslerin yanký bulmasýna sebebiyet veriyordu. Kapkaranlýk odanýn en orta yerinde yýllarýn birikintisine parlaklýðýyla karþý koyamasa da yaratabildiði ahenkle fazlasýyla dayanabilmiþti.
Ufak bir mum yaktý. Neden yaktýðýný bilmiyordu. Baktý buðulanmýþ gözleriyle. Onda bir ayakkabý boyacýsýnýn dram dolu hayatýný anýmsatan duygular uyandýrýyordu. Anlam verememesine þaþýrmadý. Sadece iki kadehti ona eþlik eden. Büyülü iki kadeh… Ayaða kalktýðýný anýmsamasý uzun sürmedi. Bir iki adým ilerledikten sonra vazgeçti. Yetmemiþti. Yetmeyen neydi? Döndü sendeleyerek. Düþünmeyi sevmezdi. Soðutmuþtu bir þeyler onu düþünmeye karþý. Ýþte bu yüzden uzatmadý onun için anlamsýzlaþmýþ eylemini…
Deri bir sandalyesi vardý. Yýllar önce aldýðýnda dört tane ayaðý ve kusursuz bir görünümü olan sandalye þimdilerde bir mumun yanmaya küsüþü gibi yüz çevirmiþti hayata. Parlak cildinden geriye kalan sadece matlaþmasý deðil, sayýsýzca derdin esiri olan birçok sigaranýn açtýðý delikler de olmuþtu. Bir ayaðý pasa mahkûm olup çoktan unutulmuþ sandalyesine gýcýrdama sesleri eþliðinde usulca oturdu. Yeni bir oturuþ demek farklý bir baþlangýç demek deðildi artýk onun için. Yine de üçüncü kadehini aldý. Aldý ve dokundu. Dokundukça sabah oldu. Her sabah bir hüzünle uyandý ve her sabah ona dokundu. Ona dokunmak isteyiþi nedendi düþünmek istemezdi. Aslýnda vardý her þeyin bir sebebi. Olmaz mýydý? Aþk… Derinden, yapayalnýz bir aþk…
Fakat mahzun yaþamýþ duygularýna inat, kendine inat bir dürtü vardý içinde bu ara! Konuþmak istiyordu! Teker teker anlatmak… Yavaþça kapýyý araladý ve anahtarý yýpranmýþ kumaþ pantolonunun cebine koydu. Aklýnda o vardý. Sakince ve yavaþça yürüyordu mümkün olduðunca. Amacý yüzleþmekti… Cebine baktý. Birkaç aydýr haftada bir þarap, günde bir ekmek ve ayda aldýðý bir kilogram peynirin sonucu olarak cebinde birikmiþ otuz lira buldu. Bu parayla tozlu bir aynaya bakabilirdi. Haklý buldu kendini. Haklýydý çünkü o büyüleyici oldu hep onun için. Eskiyi görmek için bir bilet almasý yetti. Buna mý mahkûmdu aþkýnýn sonu? Kýnýyordu hayatý her bulduðu fýrsatta. Onu sevmek deðerliydi. Peki ya neden, neden böyle olmuþtu? Ýç geçirdi. Herkesin sevme yetisine sahip olmadýðý bir þeyi sevmek hayatýn acý bir yönünü ortaya çýkarmamalýydý.
Verdiði deðer, dokunuþlarýnda hissettiði deðerden öte karþýlýk bulmamýþtý çok uzun zamandýr. O sevmiþti, çok sevmiþti… Akþam olmak üzereydi. Beþ parasýz Ýstanbul’un o eþsiz boðazýna ulaþtý. Bulduðu ilk banka yüz çevirdi, istemedi oturmak. Martýlar akþam yemeðine, insanlar birilerine, bir yerlere kavuþma telaþýna mensuptu. Komikti, gülümsedi. Etti yine alayýný o meþhur “Vay be!” deyiþiyle. Alayý güzelliðindendi, özentisindendi, aðýrýna gidiþindendi… Bu gülümseyiþi, gördüðü manzaraya kendini dahil edemeyiþindendi. Sevmiþti o, çok sevmiþti… Çok yakýnýndan geçen bir martýya sevgiyle baktý. Elini uzatsa dokunacaktý. Bir buruklukla çýrpmýþtý kanatlarýný sanki martý. Ya da ona öyle gelmiþti. Düþünemedi daha fazla karþýlýk bulmanýn anlamýný… Düþünmek istemedi. Sevemedi düþünmeyi…
Ýlerliyordu. Biletini yokladý ve sýkça tekrarladýðý o iç geçiriþlerine bir yenisini daha eklemiþ bulundu, isteksiz ama içten bir þekilde. Zamanýnda o biletler çok farklýydý onun için. Sevdi o, gerçekten çok sevdi… Üþüyordu. Ama bunu bile düþünmeyecek kadar nefret etmiþti artýk düþünmekten, düþünüp acýlarýna vurmaktan kendini!
Hayat çok anlamsýz diyemedi, asla. Dokunuþlarý vardý anlamlý olan, sevgisi vardý! O yüzdendi içinde piyanosu olan belki de tek gecekonduya sahip oluþu, o yüzdendi bu çizgiler ve ansýzýn gelen bastýrýlmýþ haykýrýþý! O yüzdendi… Sevmiþti o, deðer vermiþti, çok sevmiþti… Ama ne vardý bilir misiniz? Beþ parasýzlýðý yakmasa da canýný beþ parasýz býrakýlýþýna yanardý. Bir zamanlar çaldýðý sahnede tanýnmayan bir konuk olmaya gidiyordu yavaþ adýmlarýyla ve cebindeki son parasýna talip olmaktan öteye geçmiþ biletiyle.
Tozlu aynasýna bu denli yaklaþmýþ olmak canýný mý yakmýþtý yoksa yüzündeki gülümseyiþi mi galipti ruhu üzerindeki bu adi hâkimiyet savaþýnda bilemedi. Düþünmek de istemedi zaten. Bilirsiniz, sevemedi düþünmeyi… Düþünmek ona acý verirdi.
Oldukça az kalmýþken önceden tadýna pek de bakma ihtiyacý oluþmamýþ geçici koltuðuna, tozlu aynasýna baktý. Aniden aklýna iþte bu koskoca hayatý bütünüyle geldi. Nelerdi yaþadýklarý, gördükleri neler nelerdi… Ýnanmasýný hata olarak yorumladý zamanýnda yaþadýðý geçici deðere, sevmesiniyse hayatý bildi!
Gerçek aþktý bu gözlerinden dökülmek için üzerinde bulunduðu gözlere bile saygý göstermeyip, izin almadan yol bulmaya çabalayan yaþlar… Ama yetemezdi güçleri bu kendisiyle meydan okuyan üstada! Ve iþte tam da o sýrada patladý bir flaþ. Ona deðildi, fark etmek güç olmadý bu ansýz þaþkýnlýðýn ardýndan. Olmasaydý da artýk zaten. Çünkü bir fotoðraf makinesi olsa o da az sonra sahnede olacak olaný çekerdi…
Ýç geçirdi. Geçirilmeyecek gibi de deðildi zaten. Hem Leyla’yý da aynen böyle yaþamýþtý… Geçti alayýný yine o gülümseyiþi ve içinden istemsizce çýkan “Vay be!” deyiþiyle. Attý ilk adýmýný. Verdi biletini ve girdi içeri.

Mehmet Cem UYSAL

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: tebrikler!
Gönderen: Kerem Renda / Ýstanbul/Türkiye
26 Aðustos 2007
tebrik ederim cem. çok güzel bir hikaye. ;)

:: güzel
Gönderen: deniz özlem / Ýstanbul/Türkiye
8 Aðustos 2007
güzel bir hikaye sevgili okul arkadaþým.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn soyut kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaprak

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Son Kadeh
Bir Anýmý Aradým Sensiz Geçen

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Hayal Zaten Silivri [Deneme]
Biz... [Deneme]


Mehmet Cem UYSAL kimdir?

Mehmet Cem UYSAL: Bilkent Üniversitesi Küresel Ve Uluslararasý Ýliþkiler bölümü öðrencisi. 26. 06. 1990 doðumlu.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Cem UYSAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.