..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Politika > nazlý usta




26 Temmuz 2007
22 Temmuz  
nazlý usta
AKPli CHPli ve MHPli olmayan birinden tarafsýz bir seçim analizi... 22 Temmuz 2007'ye kadar kimler neler getirdi, kimler neleri götürdü?


:BDGB:
Türkiye hiç kuþkusuz tarihinin en önemli seçimlerinden birini daha geride býraktý. Sonuç kimilerimizi þaþýrttý, kimilerimizi sevindirdi, kimilerimizi aðlattý. Ama kesin olan tek þey, halkýn huzuru seçtiðiydi.
Bu yazýmda 2002 seçimlerinden bu yana, bugün itibariyle meclise giren partilerimizin tutumlarýný deðerlendireceðim. Önceliði 2002’de dýþarýda kalan Milliyetçi Hareket Partisi’ne verip ardýndan 2002’den beri muhalefet yapan Cumhuriyet Halk Partisi’ne geleceðim. Sonunda da Tayyip Erdoðan’ýn AK Partisi’ni inceleyeceðim.

Bildiðimiz gibi MHP 2002 seçimlerinde %8.3’lük oy almýþ; ülke barajýný aþamadýðý için de meclise girememiþti. MHP oylarýndaki o düþüþün temel sebebi olarak gördüðüm þey, 1999 seçimlerinden sonra girilen koalisyon hükümetinde idam cezasýyla ilgili kararlarda, verdiði sözlerin aksi davranmasý idi. Çünkü MHP, milliyetçiliðin en þiddetli savunucusu olmakla birlikte, 1999 seçimleri öncesinde de terörist baþýný asacaðýna dair sözler vermiþti. Ýdam cezasýnýn kaldýrýlmasý, bu açýdan MHP tabanýnda büyük memnuniyetsizlik yarattý. O dönemde, siyasi saygý kültürü en geliþmiþ liderlerimizden biri olan Bahçeli’nin yapmasý gereken þey, koalisyonu yýkýp, tabanýna verdiði sözleri tutmak adýna erken seçim kararý almak olmalýydý. Buradan hareketle, 2002 seçimlerinde alýnan %8.3’ün, MHP’nin kemikleþmiþ,deðiþmeyecek oylarý olduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz.
2002’den sonra köþesine çekilen MHP, seçim kararýnýn alýnmasýyla boy göstermeye baþlamýþ, yabancýlara toprak ve KÝT’ler satýmlarý konularýyla, AK Parti’nin son dönemlerde göstermeye baþladýðý antidemokratik tutumdan ve ortaya atýlan “laiklik elden gidiyor” iddialarýndan da ülkesini seven bir kesim olduklarýný belirterek pay çýkartmaya çalýþmýþtýr. Her þey iyi giderken, baþkan Bahçeli’nin Erzurum mitinginde terörist baþýnýn idamýyla ilgili olarak tepkisini ortaya koymasý ve miting alanýna “ip fýrlatmasý” oylarýný kuþkusuz ki düþüþe geçirmiþtir. Milliyetçiliðin kuvvetli olduðu Erzurum, Trabzon gibi kentlerden bile bu olayýn da etkisiyle ancak 1’er milletvekili çýkartabilmiþtir.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne geldiðimizdeyse dünya üzerinde lideri ayrýldýktan sonra oylarýný artýracak tek partinin CHP olacaðý iddialarýyla karþýlaþýyoruz. Tabanla kucaklaþamayan Deniz Baykal, elitist bir demokrasiyi ve parti içinde de bürokratik oligarþiyi sürdürmekte ýsrar etmektedir. 2002 seçimlerinde %19.4 oy oranýyla meclise giren iki partiden biri olan Deniz Baykal CHP’si, 2007de oylarýný %20.8’e çýkarmýþ olsa da milletvekili sayýsýnda, MHP’nin de meclise girmesinden etkilenerek, büyük bir düþüþ gerçekleþmiþtir. DSP ile de seçim ittifaký yapan CHP, DSPli grubun da istifasýnýn ardýndan 99 milletvekiliyle yoluna devam etmek zorunda kalacaktýr.
2002 seçimlerinin ardýndan mecliste AK Parti’ye muhalefet yapma görevini alan CHP, “siyasette muhalefet” konusunda çýðýr açan bir tutum sergilemiþtir. “Ýyiye de kötüye de karþý çýkarýz” görüþünü benimsemiþ gibi, AK Parti grubunun getirdiði hiçbir teklife sýcak bakmamýþ, cumhurbaþkanlýðý seçimi süresinde uzlaþmaya yanaþmayan AKP’ye karþý siyaseti mahkemelere taþýmýþ, kötü muhalefeti yüzünden cumhurbaþkaný Sezer’i de CHP'nin Çankaya bürosu gibi çalýþmaya mecbur býrakmýþtýr.
Hepimizin bildiði gibi, Türk halký ezilenin ve maðdur düþenin her zaman yanýnda olmuþtur. Baþýnda bardak kýran saçma sapan yarýþmalarýn kaybedenleri, cinayet iþlemiþ ve piþman olduðunu söylemiþ Pop Starlar her zaman baðra basýlmýþ, affedilmiþtir. Cumhurbaþkanlýðý seçimi döneminde yürütülen yanlýþ siyasetin, CHP’ye bedeli olarak da AKP, 2007 seçimlerinde oylarýný %11.6 artýrmýþ, son 50 yýlýn rekorunu kýrmýþtýr.
2007 seçimlerinde oyunu onca cumhuriyet mitinglerine ve yapýlan eylemlere, muhalefetlere raðmen ancak %1.4 artýran CHP’nin baþkaný Deniz Baykal, kendi memleketi ve belki de en güvendiði il olan Antalya’yý bile AK Parti’ye kaptýrmýþ, yalnýz 5 ilde birincilik yakalamýþ ve inatla þu dönem itibariyle susmayý seçmiþ, bugüne kadar istifa etmeye ise hiç yanaþmamýþtýr. Eski siyasetçilerin ve yorumcularýn görüþlerine göre de, kendisi, ileriki günlerde ortaya çýkýp “Biz oyumuzu yükselttik, herhangi bir sorun yok. Gün çalýþma, muhalefet etme günüdür.” deyip meclise doðru yol alacakmýþ.
2002 seçimlerinin bize gösterdiði, halkýn, artýk eski liderleri, kavgayý, istikrarsýzlýðý istemediði olmuþtur. CHP’yi bir dönem þaha kaldýran, ardýndan Demokratik Sol Parti’yi kurup herkesin korkulu rüyasý olan rahmetli Ecevit bile 2002’den yenilgiyle ayrýlmýþtýr. Anayasa fýrlatma krizi ve ardýndan yaþanan ekonomik buhran, uzlaþmaya yanaþmayan koalisyon kollarý yüzünden yýllarýn tecrübeli siyasetçisi Ecevit bile maðlup olmuþtur. Burada Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapmasý gereken þey, artýk daha seviyeli bir muhalefet anlayýþý izlemek ve gelecek seçimlere “iktidar olma iddiasýyla girmek” olmalýdýr. Deniz Baykal’ýn istifa etmesi, milletin bütünü ve CHP’nin de tabaný tarafýndan kabul edilen ve istenen en büyük gerçeklik olarak önümüzde dursa da bunun mümkün olmayacaðýný bildiðim için bu savým üzerinde daha fazla yorum yapmayacaðým.
Adalet ve Kalkýnma Partisi’ne geldiðimizdeyse 9 ayda kurulmuþ, yayýlmýþ, 2002 seçimlerine az bir zaman kala 41 ilde teþkilatlanmasýný tamamlayabilmiþ bir partinin aldýðý tarif edilemez oy miktarýyla karþýlaþýyoruz. 2002’nin ardýndan alýnan oyun %34 olmasý ve oylarýn çok büyük bir kýsmýnýn mecliste temsil edilmemesi birçok çevrede 4.5 yýl boyunca eleþtirilse; ülkenin dört bir yanýnda AKP iktidarýnýn köylüyü, çiftçiyi, esnafý, emekliyi, memuru, iþçiyi bitirdiði, sadece büyük sermayenin hizmetine çalýþtýðý söylense de 2007’de AK Parti, oylarýný %11.6 artýrarak rekor bir sayýyla %46.7’ye ulaþtýrmýþtýr. Bu durumda AK Parti’ye oy vermeyen herkesin aklýnda yanan “ampul”de ise beliren tek þey, “Bu milletin dertlerine ne oldu? Demek kimsenin hiçbir sýkýntýsý yokmuþ.” olmuþtur. Seçimin sadece ve sadece bir yýl öncesinde fýndýk fiyatlarýndan þikayetçi olup eylemler yapan, polisten cop yiyen, üzerine su sýkýlan Ordulu bile AK Parti'ye, 7 milletvekilinden 5’ini vermiþtir.
Geçtiðimiz 4.5 yýllýk AKP iktidarýnda birçok iyilik olduðu gibi “bence” bunlardan daha fazla da kötülük yapýlmýþtýr. Yolsuzluða,yoksulluða ve yasalara çare bulmak vaadiyle baþa gelen AKP, ne anayasayý deðiþtirmiþ, ne yoksulluða çözüm bulmuþ ( Aksine zengin-fakir dengesini daha da sarsmýþ ) ne de yolsuzluðun önüne geçebilmiþtir. ( Ki burada AKP içindeki önemli isimlerin karýþtýðý yolsuzluklar bile sayýldýðýnda eskisinden uzun bir liste oluþturulabilir. Hepimiz takdir ederiz ki Kemal Unakýtan’ýn ismi bile yeterlidir) Karadeniz Sahil Yolu Projesi’ni sonunda tamamladýklarýyla övünen ve Rize’den baðýmsýz milletvekili adayý olan Mesut Yýlmaz’a burada taþ atan Tayyip Erdoðan, halkýn gözünde bir kademe daha yükselmiþ, “icraat yaptý” görünmüþtür. ( Burada koalisyonlar döneminde halledilemeyen “tüm yolun tek müteahhide verilmesi zorunluluðu” sorununu tek baþýna iktidar olmanýn verdiði güçle çözen ve yolu parçalayýp geri kalan %65’i tamamlayan AKP iktidarýna ne söylemeye çalýþtýðým açýktýr. ) Ýstanbul için de söylenebilecek önemli bir söz vardýr. Bir gecede tüm Ýstanbul’un AK Parti bayraklarýyla donanmasý, kuþkusuz sadece partililerin yardýmýyla gerçekleþmemiþtir. Büyükþehir belediyeleri de Ýstanbul örneðinde olduðu gibi, tüm yurtta, haksýz bir rekabetle AK Parti reklamý yapmýþlardýr. Medyanýn durumundan ise bahsetmeye gerek bile yoktur.
AK Parti’nin Demokrat Parti’ye vurduðu büyük darbenin hazýrlýðý da Trabzon mitinginde yapýlmýþtýr. Tamamen bir mizansen havasýnda gerçekleþen konuþmada, kim olduðunu bilmediðimiz ( Trabzonlu olduðu AKP tarafýndan iddia edilen ) bir iþadamý, yýllar önce bir müzayededen aldýðý Adnan Menderes’in eski saatini Recep Tayyip Erdoðan’a takmýþ, AK Parti’nin, Menderes’in Demokrat Parti’sinin çizgisini yürüten tek parti olduðunu iddia etmiþ, böylece kararsýz olan ANAPlý ve eski DYPli seçmenin AK Parti’ye yönelmesi gerektiðinin sinyallerini yakmýþtýr. ( Ayrýca burada þahsi fikrim, AK Parti’nin Demokrat Parti geleneðiyle uzaktan yakýndan alakasý olmadýðý yolundadýr. Bir kere Demokrat Parti liberal demokrattýr, AK Parti ise muhafazakar demokrattýr. Ama AK Parti’nin Demokrat Parti’nin devamý olduðu ve Tayyip Erdoðan’ýn da Menderes’in, Özal’ýn takipçisi, yeni dönem temsilcisi olduðu diretilirse de soracaðým soru, “Tayyip Erdoðan eðer bu geleneði bu kadar benimsiyorduysa, o zaman neden Demokrat Parti geleneðinden deðil de Milli Nizam geleneðinden yetiþti?” olacaktýr. )
AK Parti’nin cumhurbaþkanýnýn seçilmesi döneminde takýndýðý antidemokratik tavrýna raðmen, arkadan gelen e-muhtýra ve 367 tartýþmalarý kuþkusuz ki alýnan oylarýn katlanmasýna yardýmcý olmuþtur. Þu anki durumda, genel seçimden önce uzlaþma yapýlacak denmesine raðmen, eðer AKP sözünden vazgeçerse de, seçim için aranan 367 her koþulda bulunur, AK Parti adayý da istenildiðinde seçilir. Burada Recep Tayyip Erdoðan’ýn milletvekili aday listelerinin hazýrlanmasýndan beri yürüttüðü yenilikçi tavrýný korumasý ( Bülent Arýnç hariç milli görüþlü tüm milletvekilleri tasfiye edilmiþtir. ) kabineyi yenilemesi ( öðretmenine hakaret eden bir milli eðitim bakaný, yolsuzluklarý tartýþýlan bir maliye bakaný, hýzlý tren faciasýyla hezimete uðramýþ bir ulaþtýrma bakaný ve daha sayýlabilecek bir sürü yanlýþ bakan, AKP’ye bugüne kadar, psikolojik olarak zarar getirmiþtir. ) ve seçim sonuçlarýnýn ardýndan yaptýðý konuþmada belirttiði gibi “herkesin” lideri olmaya çalýþmasý gerekmektedir.
AK Parti’nin üzerine eskisinden daha çok sorumluluk bindiði kuþkusuzdur. Fakat iddia edilebilir ki halkýn bu tercihi -AK Parti’ye duyulduðu iddia edilen sonsuz güvenin ötesinde- iyisiyle kötüsüyle yaratýlan istikrar ortamýna alýþýlmasýndan, kavgacý liderlerden artýk haz edilmemesinden, koalisyonlardan yaka silkinmesinden, ezilenin arkasýnda þartlý þartsýz durulmasýndan, Türkiye’nin saða çeken bir ülke olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Bu durumda CHP’nin de MHP’nin de büyük bir hezimet yaþadýðý net bir þekilde ifade edilebilir. Unutulmamasý gereken tek þey ise; bir zamanlar %47 ile iktidara gelen ANAP’ý da “bu halk”ýn %’5lere düþürmüþ olduðudur. Saygýlarýmla...
   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politika kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cumhurbaþkanýný Neden Halk Seçmemeli?
Türk Siyasal Hayatýnda Bir Lider: Bülent Ecevit
Disk, Tip ve Sosyal Politika Ýliþkisi
Ermeni Tehciri Meselesi
Türkiye"de Demokrasi

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Klasik Türk Müziði'nin Osmanlý'dan Cumhuriyete Geçiþteki Deðiþimi ve Milliyetçiliðe Etkisi
"Benden Selam Söyle Anadolu'ya"
Demokrat Parti
12 Eylül
Türkiye - Ortadoðu Ýliþkileri
Körfez Savaþý ve Türkiye
Osmanlý - Türk Belgelerine Göre Ýttihat ve Terakki'nin 1915'te Ermenilere Yönelik Politikalarý*
Türkiye Cumhuriyeti'nde Resmî Yurttaþ Profilinin Evrimi*
Erken Cumhuriyet Dönemi"nde Emek Tarihçiliði ve Türkiye"de Sendikacýlýk
Türk - Kürt Sorunu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Doðru Nerede [Þiir]
Sorgu [Þiir]
Tek Sen [Þiir]
Zordu [Þiir]
Ýstanbul'da [Þiir]
Ne Deseydim? [Þiir]
Bilirim [Þiir]
Dilsiz Uþak ve Yaratýlan Simetriler [Öykü]
Akýllýlýk ve Delilik Üzerine... [Öykü]
Ýki Bardak Çay [Öykü]


nazlý usta kimdir?

Deðiþken ruh hali deðiþik yazýlar. Bazen iç yakan bir acý, bazen siyasi bir eleþtiri. Günlük hayat gibi. Dünya gibi. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Görünür görünmez her þey... Yaþadýðýmýz, yaþamayý istediðimiz, bir gün yaþamayý hayal ettiðimiz her þey... Bütün ihtimallerden ve çevremde olan, gözüme batan, ayrýntýda kalan herkesten...Her þeyden...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © nazlý usta, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.