Susuzluktan kavruldu yüreklerimiz.Daha bir iyi anladýk mý acaba Afrikalý o küçük çocuðun yakýcý güneþ altýnda aç susuz neler çektiðini?

Klimalý dükkanlarý tercih ettik günlerdir alýþveriþ için.Arabalarýmýzda, evlerimizde var olan klimalarý sonuna kadar açtýk serinlemek pahasýna.

Çoðumuzun evinde klima yoktu ama pencereleri, balkon kapýlarýný açarak serinlemeye çalýþtýk günlerce.Ya da klasik serinleme aleti olan vantilatörleri kullandýk üfül üfül rüzgarlar estirdik evimizin içinde.

Yandýk hararetten gün boyu.Irakta bomba yangýnlarý ile boðuþan o küçük çocuðun can ve ten yanýklýðýný bir nebze hissedebildik mi?

Serin bir aðaç altý bulabilmek için koþturduk durduk.Yanýyorduk çünkü.Sýrýlsýklam ter olmuþtu fanilalarýmýz, gömleklerimiz.Serinleyecektik buz gibi meþrubatlarý yudumlayarak.Mangallarý da yakacaktýk serin ormanda açýlan iþtihamýzý tatmin etmek arzusuyla.

Piknik sonunda saatlerce gölgelendiðimiz o aðaçlarýn altýnda býraktýðýmýz cam kýrýklarýnýn, sigara izmaritlerinin ya da söndürülmemiþ mangal küllerinin, bizi serinleten ve gece rahat bir uyku çekmemize sebep olan o güzelim aðaçlarýn cayýr cayýr yanmalarýna sebep olduðunu anlayabildik mi?Acaba hangimizin harareti o yangýnlarda yanarak kül olan aðaçlarýn hararetine yetiþebildi?

Sularýn kesileceðini duyduk sonunda.Barajlardaki doluluk oraný yüzde otuzlara kadar düþmüþtü.Bütün ülkeyi bir kuraklýk sarmýþtý baþtanbaþa.Hiçbir yaðmur bulutu yoktu gökyüzünde.Aþrý aþrý nehirlerden, su kaynaklarýndan su getirmeye karar verdik susuzluktan çatlamýþ dudaklarýmýz serinletebilmek için.Ferhat’ýn Þirin için daðlarý delmesi gibi daðlarý delerek borular döþedik her tarafa.Ýnsanlarýmýza su taþýyacaktýk çünkü.

Peki ya yüreklerimizdeki kuraklýða ne demeli? Bütün dünyanýn kendisine ait olduðunu sananlarýmýzýn hayal kýrýklýklarýna ne demeli? Bazýlarýmýz bütün kâinatýn ve küçük bir kâinat olan insanýn bütün sorunlarýna çare bulmuþtu beþeri formülleriyle ama þu “su” sorununun yaðmurun yaðmasýndan baþka bir çözümü yoktu iþte.Ýnsanlar için kurtuluþ kutsal kitaplarý yazanlar þu susuzluk problemini halletmede çok da aciz kaldýlar nedense.

Suya hükmedemeyenler, H2O olarak formülize edilen ve bazý deyimlerle de oldukça küçümsenen “suyu” idare edemeyenler, o su varlýðýndan milyonlarca kat üstün özelliklere sahip insanýn bütün sorunlarýna çözüm bulduklarýný iddia etmekten ne zaman vazgeçecekler?

Peki biz ne zaman yüreklerimizdeki kuraklýðýn farkýna vararak sonsuz rahmet nehirlerinden yüreklerimize kanallar açmaya çalýþacaðýz?Bugün baþlayabiliriz o sonsuz merhametle buluþmaya.Þimdi serinletebiliriz yüreklerimizdeki yangýnlarý.

Huþu içersinde tam bir samimiyetle ellerimizi açabiliriz semaya.Hem yüreklerimize hem de ülkemizin kuraklýktan çatlamýþ topraklarýna rahmet yaðdýrmasýný isteyebiliriz Yaradan’dan.Bir çalmadýðýmýz kapý o kaldý belki de.Benim lisanýmdan þu münacat döküldü bile:

“Bizlere rahmetinle muamele et.Þu maddi ve manevi susuzluðumuzu teskin için rahmetini katre katre gönder.Ýçlerimizdeki iyiler hürmetine ülkemizi boydan boya rahmet yaðmurlarýnla boya.”

Siz de bir dua edebilirsiniz diliniz döndüðünce.Ben sizin “rahmeti” davet eden bütün dualarýnýza amin diyorum peþinen.

Çalmadýðýmýz ve belki de ilk olarak çalmamýz gereken kapý “rahmet kapýsý” Hangi ihtiyaç sahibi o kapýdan eli boþ gönderilmiþ ki?

Yüreðimdeki kuraklýðýn sonsuz rahmetle azaldýðýný hissettim bile.

Darýsý ülkemdeki kuraklýðýn baþýna…