Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn... |
|
||||||||||
|
Ýlk kez yedi yaþýmda öldüm. Yedinci ayýn yedisi. Saat yediye yedi kala (ya da yedi geçe, emin deðilim). Yedi kez kýrptým göz kapaklarýmý. Yedi kez nefes verdim. Tenim usulca güneþe kesti. Sýcacýk bir ölü, boy fakiri bir ara sokakta, hâllerinden utandýklarý için yana eðilen gecekondularýn buðulu bakýþlarý arasýnda, boylu boyunca? Ve baþucunda yedi adet kan damlasý. Anlatmasý güç, utandým ölmekten. Çünkü, yazdý. Çünkü, silme mavi bir gök þaha kalkmýþtý þehrin üzerinde. Çünkü, bütün çocuklar dýþarý çýkýp oyun oynayacaktý. Kuka, yakan top, saklambaç, dekman, kafa karýþ, ortada sýçan, köþe kapmaca. Ben olmayýnca bu yedi oyun da eksik kalacaktý. Kavaða sevdalý serçelerin yedisi üzerime kondu. Notasý bilinmeyen bir ezgiyi ördüler aralýksýz. Üstüm baþým cývýltý doldu. Dedim ya, ya yediye yedi vardý, ya da yedi geçiyordu. Issýz bir ada gibiydi sokak. Koþturan yedi cinden baþka kimse görünmüyordu. Of, o kadar Robinson?dum ki bu yalnýzlýkta, aklýmdaki her þey Cuma?ya dönüþüyordu. Cebime sakladýðým yýldýzlarýn yedisi soluyordu. Korkuyordum. Eksik bir mehtap olacaktý bu gece. Çünkü, her akþamüzeri uçan kayýðýma atlayýp yýldýzlarý göðe ben savuruyordum. En azýndan, düþlüyordum bunu. Düþlerimin gecesini yýldýzsýz koyacak kadar büyümediðime inanýyordum. Bir masalda mý neydim, þaþýrýyordum. Usulca siliniyordum. Saydamlaþýyordu tenim. Ýnanamýyordum. Ýlk kez ölüyordum çünkü. Ölümün bu kadar erken geleceðine ihtimal vermiyordum. ?Daha yedi bile deðil, ya da yediyi yedi geçiyor,? diye söyleniyordum. Kimseler duymuyordu sesimi. Asfalt usulca eðilip bükülüyordu bedenimin altýnda. Ruhum kök salacak bir toprak parçasý arýyordu. Saniyeler dakikaya, dakikalar saate dönüþüyordu. Zaman yerli yerinde duruyordu yine de. Aklýma saplanan kurþunkalem ömrümü alýyordu. Yedinci ve son nefesimi vermeden az önce geçti hayatým gözlerimin önünden. Kýsa film gibiydi. Sýkýcý. Antraktta dýþarý çýkýp oyun oynamayý tasarlýyordum (Kýsa filmlerde ara veriliyorsa tabi). Sadece bu ihtimal gülümsetebiliyordu beni. Sonra bir þey oldu. Yedinci nefes kurtuldu dudaklarýmdan. Göðüs kafesimde barýnan kuþ kanat vurdu. Tüyler deðdi ruhuma. Hayat bembeyaz oldu. Bir þey ayrýldý benden. Baktým: Ben. Ben havalanýp asfaltta boylu boyunca yatan bana bakarken, ben havalanan bana baktým boylu boyunca yattýðým yerden. Hay Allah, bu kadar tekken nasýl çoðaldým ve nasýl bu kadar baðýmsýz kalabildim kendimden? Nasýl oldu bilmem ama, ayaða kalktým. Havaya sýçradým. Tutmak istedim havalanan kendimi. Baþaramadým. Çünkü uzaklaþmak istiyordum yerdeki kendimden. Kaçmaya baþladým. Kendimin peþine takýlan kendimin peþine takýlan kendimin peþine takýlan kendimin peþine takýldým. Yedi kere yakaladým kendimi. Yedi kere yakalandým. ?Tabi,? dedim. ?Ne denli çabalasan da kaçamazsýn kendinden. Yüzleþ! Yaþamla yüzleþ, ölümle yüzleþ, düþünle yüzleþ? Yüzleþ ki, yedi kan damlasýna dönüþmesin yazmaktan kaçýndýðýn sen.? Yedinci ayýn yedisi. Saat yediye yedi kala (ya da yedi geçe, emin deðilim). Yedi yaþýnda öldüm ilk kez, evet, yalan deðil bu. Ya da, þairin dediði gibi, ?Beni öyle bir yalana inandýr ki, Ömrümce sürsün doðruluðu." (*) Öyküsünü yazmadýðým benlerden birince vuruldum, tam yedi yerimden. Kurþunkalemlerimi boþalttým üzerime. Ve durup þöyle dedim kendime: ?Yaþamak istersen, yaz. Yaþamak deðil de ?yazamak? deriz adýna, varsýn olsun. Bir düþlük edin kendine. Hayýr, günlük deðil, düþlük. Ýzmaritine geldiðin düþleri söndür içinde. Yani, yaþadýklarýný deðil, küçücük bir sapma nedeniyle yaþayamadýklarýný yaz. Kaderinin dýþýnda kalanlarý. Yaz ve yalanlarýna inandýr dileyenleri. Yazacak mýsýn? Ýyi düþün, yaþaman buna baðlý, ya da yazaman. Sözün söz mü?" ?Söz? O günden beri, yedi kendimi yanýma alýp yedi tepeli kentin gizlerinde geziniyorum. Rüzgâra fýsýldadýðým düþlerin güz yapraklarýnýn peþine takýlýþlarýný izliyorum sabýrsýzca. Yedi yaþýnda ölen bedenimden artan yalancýnýn verdiði sözü tutuyorum. Kendimle çeliþiyorum sýk sýk. ?Bir yalancýnýn verdiði söz neden doðru olsun ki,? diyorum. Yine de, kendimi inandýramýyorum buna. Saat yedi. Akþam. Kalemimle yaralýyorum yine kendimi. Kum saatini ters çevirince hayat geçmiþe akacak. Geriye döneceðim. Pusu kuracaðým o daracýk sokakta. Kendimi bekleyeceðim. Elimde bir kurþunkalem, omuzlarýmda öykü. (*) Özdemir Asaf
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aþkýn Güngör, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |