Eðer bir kelebeði sevebiliyorsak, týrtýllara da deðer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
Ýslamda Kadýnýn Rolü -3 '' Esaretle yoðrulmuþ atalarýmýn et ve kemiðinden irsi olarak devraldým utanç mirasýmý. Sürekli olan bir olgunun içinden süresiz olaný anlamak o kadar zor ki, anlamaya çalýþmakla tükenecek ömrümün bir dað gibi olan ebedi utançtan ne farký var ki?'' ...Ýthaf olunur ki, Fatýma-tuz Zehra gibi bir þahsiyet Ýslam ümmetinin iftihari ise: nice binlerce kadýnlarýmýz (tarihte olduðu gibi) Fatýma'nýn yaþantýsýný kendisine rehber edinerek kamalet seyrini devam ettirecek örnek Ýslam kadýný olmaya adaydýr. Fatýma (s.a)'nýn kucaðýnda yetiþen evlatlarýn deðil sadece Ýslam tarihinde belki insanlýk tarihinde eþi benzeri görülmemiþ þahsiyetler olarak tarihe damgasýný vurmuþlar. (Gerçi bu konuda Ýmamet yýldýzlarý apaydýn birer nurdan çýra olarak Ýslam ümmetine yol göstermeleri bile bir olgu olarak Ýslam ümmetine gerekenleri açýklamýþtýr.) Deðilmi ki; yeryüzünü Adalete boðacak olan hakikat güneþi Hz.Bakiyetullah (a.f) O'nun pakize vucudunun pak evladýdýr. Deðilmi ki; Ýslam mektebinin hükümlerini yayan nice tanýnmýþ Ýslam düþünürleri ve mütefekkürleri yitiþtiren O Hazretin pak bahçesinin çiçeklerinden olan Hz. Ýmam Cafer-i Sadýk (a.s)'dýr. Deðilmi ki; bugün yeryüzünde Kerbela'da düþtüðü sanýlan < Hakeza: Ýslam ümmetinin geçmiþte Hazreti Fatýma'ya (bir grubun yapýðý adaletsizlikler hariç) duyduðu sevgi ve ondan aldýðý ilhamla nasýl en aþýlmaz badireleri devirebiliyorduysa, bu günde nezih evlatlarýndan aldýðý ilhamlarla yeryüzü bozguncularýnýn burunlarýný (bir kýsmýný sürttüðü gibi) yere sürtmeye çeyrek kalmýþ seviyededir. Deðilmi ki; bugün ''siyonizm''e dünyayý dar eden Ýslam ümmetinin kahraman evlatlarýnýn önderliðini ve öncülüðünü yapanlar yine onun evlatlarýndandýr. Yeryüzünün en doðusundan en batýsýna kadar bütün Ýslami mukavemetlerin hemen hepsinin önderliðini yapan yada yapttýran, Deðilmi ki; yine Zehra'nýn bitmez tükenmez bilmeyen gül bahçesinde yetiþen ve sadece bu bahçeye has olan nadide güllerdir. Deðilmi idi ki; yeryüzünü, Doðu ve Batý Kutup ve Kulüpleri kendi aralarýnda paylaþýr ve paslaþýrlarken ve Ýslam ümmetini yeryüzünde fazlalýk olarak gören bu ideolojilerin yerinin tarihin müzeleri olduðunu söyleyip, söylediðini ýspatlayan, ha keza; diðer kalýntýlara ise ecel sürelerinin yaklaþtýðýný haber vererek, fazlalýk olarak görülen Ýslam ümmetine yeniden ''diriliþ muþtusu'' ve ''öze dönüþ'' metodunu sunan, ümmetin ciddi manada baþkalaþma hastalýðýna yakalandýðý bir dönemde, gidiþata dur diyebilmeyi baþaran Ýmam-ý ümmet Hz. Ruhullah-il Musevi (k.s) yine bu bahçenin ender yetiþir güllerindendi! O gül ki, çaðýnýn Ýbrahim'i rolünü üstlenmiþti adeta. Ve Nemrut'larýn sonunun geliþini cihan penceresinden gösteriyordu dünyalýlara! Evet bir sembol olan fedek bugün bir realite (gerçek) olarak hakký gaspedilen Hz. Fatýma (s.a)'nýn varisleri olan evlatlarýna geri döndü, dönecektir. Bir sembol olan fedek dünya var oldukça davasýný sarsýlmaz bir irade ve azimle yürüten evlatlarýna ve onlarýn takipçilerine ilham kaynaðý olarak kadýnlarýnýn efendisi olan Fatýma (s.a)'dan miras kaldý! Hutbeden: 3- <<... Acaba Resulullah (s.a.a) "Kiþinin ihtiramý, evlatlarýna iyi davranmakla korunur" diye buyurmuyor muydu? Ne çabuk da verdiðiniz ahdi bozdunuz? Sizlerin benim talebimi yerine getirmeye gücünüz var ...>> Cümleye yanaþtýrýlýp satýr aralarýna sýðdýrýlabilecek hiçbir kelime bulunamaz. Þu kadar ki, þanlý Ýslam tarihinde ve günümüzde tecelli eden bazý olgularý hatýrlatmaktan baþka bir malzemeye sahip deðiliz. Biz Resulullah (s.a.a)ýn ümmeti olarak Resulümüze gereði gibi ahdi vefa göstermedik mi? Kutlu þahsýn ihtiramýna; Kah ben-i ......sinde, Cemel ve siffin'de. Kah Nehrivan, yevm-us sabat ve Kerbela'da, ve de Þam saraylarý Baðdat ve Tus zýndanlarýnda! Peygamber'in evlad u-eyali köle kabul edildi peygamber dini adýna! Peygamber dininin koruyuculuðunu üstlenip ihtiramýna gölge düþürdük ihtiram adýna! Peygamber kýzlarýný kendi kýzlarýmýzla eþit bile tutmadýk. Bugün Ya?! Farklý bir konumda olduðumuzu ýspatlayabilir miyiz? Ümmeti kýlýçtan geçiriyoruz, ümmet adýna ve Peygamber evlatlarý yine yalnýz yine mazlum ve suçsuz muhasara edilmiþ(Lübnan ve Irak bunun örneði). Kerbela'lar yaþatýlýyor yeniden peygamber evlatlarýna ve yarenlerine. Peygamberin dininin varislerine aklýn alamayacaðý iþkence ve zülümler sahnede tekrar canlanmýþ. Sahi ne zaman ölmüþtü ki bu sahne yeniden dirilsin?! Hutbeden: 4-<<... Öyleyse neden hak aþikar olduktan sonra þaþkýnlýða düþtünüz ve gerçekler ilan olduktan sonra onu tekrar gizlemeye ve hakka yöneldikten sonra geriye döndünüz ve iman ettikten sonra þirke düþtünüz ...>> Nice yüzyýllar boyunca Fatýma ve Ali evlatlarýnýn dökülen al kanlarýyla kýzýl lale bahçesine dönüþen Fedek (Ýslam coðrafyalarý)'den Fatýma'ya cennetten getirilerek babasý tarafýndan sunulan ýtýr kokusunu yaymaya baþladý. Yere gömülen her bir kýrmýzý kan damlasý binler olup göðe doðru boy atmaya baþladý (Hz. Huseyn'in kaný), Ve kanla, cesetle üstü örtülmek istenen hakkýn has bahçesinin gülleri aþikar oldu. Bu hakkýn taa kendisiydi. Hak aþikar oldu aniden. Sonra? Sonrasý malum; Þaþkýnlýk, sarsýntý, ne olduðunu anlayamama. Öyle bir þaþkýnlýk ki, bu þaþkýnlýðýn verdiði sarhoþluktan baþlar dönmeye baþladý. Kulaklardaki çýnlama ve uðultular beyinlerin taa derinliklerine kadar iniyor, yetinmiyor bununla, var olan ruhlarý ve vicdanlarý týrmalayýp içine sýzasý geliyordu adeta. Sendeleyip yere düþmemek için tutunacak birþeyler aradýlar! Kimlerdi bunlar? Kimler yoktu ki, bu sahnede; Alimler, aydýnlar, entellektüeller, politikacýlar, siyasetçiler, iþçi, emekçi her kesimden ve her takýmdan kimleri ararsan, kimleri sorarsan bulabilirdin bu sahnede. Hatta Feodaller ve Kapitalisler bile vardý bu sahnede! Hattanýn ötesinde asýl baþý çekenler bunlardý. Zira bunlara ait olan bir dünya var ve ellerinden alýnýrsa sahip olabilecekleri baþka bir þeylerinin kalamayacaðýný kenileri daha iyi bilirler! Hakkýn taa kendisi olan bu sesin çaðrýsýna koþmaktan baþka bir þey düþünemedi, ihtiyari, gayri-ihtiyari. Her kesim sesin geldiði yöne doðru (hareket) yürümeye baþladýlar. Ne olduysa birden oldu! Ýçlerindeki var olan yaban yýlanýný öldüremeden harekete geçen bu bileþke toplumun böðrü, acý, sýzý ve tarifi imkansýz sayýlabilecek sancýlar kapladý! Ve tedavi teþhisine koyulmaya baþladýlar! Tedavi; Sen ki; Bilmem kaç yüzyýllar boyu Cihangir Sultan devrinin varisi! Senki, petrol ve dolar Þeyhi, sen ki, ... ecdadýnýn soyu, sen ki, sen ki, diye baðrýný deliyordu yaban yýlanýnýn oklarý! Bir anda Timur'lar, Cengiz'ler, Tarýk'lar ve daha kimler, kimler hayat bulmadý ki yaban yýlanýnýn oklarýyla! Öyle ki, bu sahneye Babil'den, Asur'dan, Ninova'dan gelenler bile vardý. Hammurabi ve Asurpanibal bile gelmiþti. Diðer bir kýsým ise sendelemeye devam ediyordu...? Hutbeden: 5-<<... O, sizlere sürekli utanç kaynaðý olacak, üzerinizde de Allah'ýn gazabý ve ebedi bir utanç daðý olarak; sizi, yürekleri kapsayan Allah'ýn ebedi ateþine götürecektir. Bilinki, yaptýklarýnýz Allah'ýn gözü önündedir ...>> Esaretle yoðrulmuþ atalarýmýn et ve kemiðinden irsi olarak devraldým utanç mirasýmý. Sürekli olan bir olgunun içinden süresiz olaný anlamak o kadar zor ki, anlamaya çalýþmakla tükenecek ömrümün bir dað gibi olan ebedi utançtan ne farký var ki? Ah yüreðim bendemi ki?! Baþkalarý yaþýyor yüreðimle ateþi ise bana! Soyuma devam ettirebilmesi için miras býrakmaya ant içmiþ gibiyim! Bugünün eylemlerinden yarýnlardakilere karþýlýðý sönmeyen bir ateþ (cehennem) olan! Ama hayýr, hayýr deðiþmeye karar verdim. Bugün ve gelecekte gelecekler adýna, yazýn adýmý adsýz kahramanlar ordusuna! Yazýn adýmý atalarýndan kalma sönmeyen bir ateþin (1) mirasçýlarý ordusuna. ... Ve bu okulun öðrencileri üstadlarýndan aldýklarý mesajlarla zulüm saraylarýnýn göbeðinde dilleri boyunlarýnýn arkasýndan çýkartýlmasý pahasýna hakikatleri hep haykýrmýþlar ve haykýracaklar. Ve sevgi okulunun Üstadlarý þunu öðrettiler ki; sevginin bedeli ve karþýlýðý düþmanýn güç ve kýlýcýyla karþýlýk bulacaktýr. Ve sevgi okulunun takipçileri hürriyet ve Adalet uðruna üstadlarýnýn kendilerine aðýr, bir o kadar da kutsal miras olarak býraktýklarý þehadet çizgisini seve seve can'ý gönülden üstlendiler ve üstleneckeler. ... Ve Fatýma ana gam ve keder yüklü ana. Uðruna kendisini feda ettiði deðerlerine dönderdigi mesajlarda þunu öðretti, þehadet çizgisinin varislerine; o takipçiler ki, emanet aldýklarý ilahi mirasý canlarý pahasýna da olsa korusunlar. Belki yalnýz kendilerini deðil bütün varlýklarýný. Deðilmi ki; Mazlumiyet anasý Fatýma (s.a) kendisiyle birlikte bütün evlatlarýný feda etti. ... Ve neden sevgi okulunun kurucusu daha hayatta iken sunmuþtu emaneti, ehl-i olan sahibine? Fatýma (s.a)'nýn emanetii bir mirastan ziyade kendi hakkýdýr! Deðilmi ki; Bugün gerçek varislerin gaspedilmiþ haklarýndan bir kýsmýnýn kurtarýldýðý parçaya gasp eden zihniyetin olanca hýrçýnlýðýyla saldýrýp siz emanetin varislerinin emanette tasarruf hakkýnýz yoktur. Demeleri! Devam edecek... Dipnotlar: 1-M.Ýkbal'in: ''Ey Acem gençliði! Yanýmda atalarýnýzdan kalma sönmeyen bir ateþ var'' mealindeki þiirine atýftýr. Muhammed CAN Frankfurt 21.08.07 mcan313@yahoo.de
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |