Dikkatli bir okuyucu iseniz son on günde karayollarýndaki trafik kazalarýnda hergün onbeþ vatandaþýmýzýn yok yere öldüðünü gazete ya da televizyondan öðrenmiþsinizdir. Bu ne aymazlýk, bu ne vurdum duymazlýktýr demek isabetli bir taný olacaktýr. Baþka hangi ülkede olsa büyük kitlelerin oluþturacaðý yürüyüþler düzenlenir, pankartlar açýlýr, dünya televizyonlarýnda birinci haber olurdu. Belki de ilgili bakan istifa ederdi.
Ýki üç günde bir iþçi taþýyan kamyon devriliyor, on-onbeþ ölü veriyoruz. Önceki gün Adana'da bir aile yok oldu trafikte, sanýrým 6-7 ölü. Yazýk ve günah deðil mi?
Sanýrým artýk trafiði demir ve denizyollarýna kaydýrmanýn zamaný geldi. Yoksa bunun için de IMF'den onay mý bekleyeceðiz? Topraða verdiðimiz vatandaþlardan baþka bu kazalarda parça parça olan araçlarýn milli gelire verdiði zarar da mý hiç düþünülmüyor ? Yoksa " Cana gelmesin de mala gelsin ! " diyen yanlýþ atasözümüzü savunanlardan mýsýnýz ?
Eskiden þehir içi kazalarda ölen olmazdý. Bugün hiç beklenmedik kazalarda durup dururken insan kaybediyoruz. Dünkü olaya bir bakýn. Vapur iskeleye yanaþýyor, vatandaþlar inmeye baþlýyor. Vapur, nasýl oluyorsa tam yol açýlmaya baþlýyor, halatlar gerilip gerilip bir giyotin gibi rýhtýma yeni inmiþ yolcularý yaralýyor, bir vatandaþýmýz ölüyor.
Görevini yapmayan, iþini iþ deðil oyun sanan her tür þoförün (buna kaptan, pilot da dahil) sebep olduðu kazalar da giderek arttý. Bugün aramýzda daha doðrusu trafikte dolaþan yüzlerce katil þoförün olduðunu biliyor muydunuz? Bunu üzülerek söylüyorum ama maalesef var. Þimdi sanýrým trafiðe çýkýnca gözünüzü daha bir açarsýnýz, emniyet kemerinizi hemen baðlarsýnýz sonra da duanýzý ederek yola çýkarsýnýz. Baþkaca alacaðýnýz bir önlem de yok.
Bütün bu olanlardan sonra Demiryollarýnýn önemini anlatmaya, demiryollarýna aðýrlýk vermeye ne kadar ihtiyaç duyduðumuzu anlayacaksýnýz. Bir yýlda karayollarýnda verdiðimiz kayýplarýn savaþ, terör veya deprem gibi afetlerde verilmediðini biliyoruz da ne yazýk ki hiç bir Sivil Toplum Örgütü bu konuda konuþmuyor, bir toplantý veya panel düzenlemiyor.
Acýnasý bir durum !
Demiryollarýmýz sekizbin küsur km.de kalmýþ, Karayollarýmýz maþallah her geçen gün Azraile doðru uzuyor, uzanýyor. Yüzbin km.yi geçti belki de. Þimdi
Boðaza üçüncü köprüyü de yapacaðýz. Þehir içinde deli danalar gibi dolaþacak bir trafiðe tanýklýk edeceðiz.
Demiryollarýný Doðuya ve Güneydoðuya cesaretle
uzatacak, onu tertemiz iþletecek mangal gibi yürekli hükümetler istiyorum. Nasýl yaparlarsa yapsýnlar göreceklerdir ki kültür ve barýþýn da mimarý olacaklardýr. Buna kimsenin þaþmamasý gerekir.
Gelecek kuþaklarýn bunu göreceðine inanýyorum.