..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Gelecek > Oðuz Düzgün




25 Aðustos 2007
Evliya Menkýbelerinden Türk Fantastik Edebiyatýna  
Oðuz Düzgün
Bugün batý Fantastik Edebiyatýnda kullanýlan pek çok Fantastik Motifin aslýnda bizim fantastik dünyamýzdan alýntý olduðu yönünde ciddi þüphelerim var...


:EACH:
EVLÝYA KERAMETLERÝNDEN TÜRK FANTASTÝK EDEBÝYATINA

Bildiðimiz gibi Evliya Menkýbeleri insanlara, ders ve öðüt vermek için anlatýlan ya da yazýlan içeriðinde kerametler gibi fantastik olaylara da yer verilen didaktik metinlerdir.Bu gibi metinleri okuyan insanlarýn en birinci amacý kendilerini manevi olgunluða eriþtirebilmektir.Yani menkýbeler birer numune kitaplar olarak iyi iþler yapanlarýn sonuçta elde edeceði güzelliklere de yaþanmýþ hikayeler yoluyla deðinir.

Evliya Menkýbelerinin meselemiz açýsýndan bizi ilgilendiren yönü, onlarýn birer fantastik dünya kaynaðý olmalarýdýr.Evliyalarýn gösterdikleri kerametler günümüz fantastik edebiyatýna kaynaklýk edebilecek hayal zenginliðine sahiptir.Batý Fantastik Edebiyatý, yüzlerce yýldýr kendi öz kaynaklarý olan Yunan Mitolojisinden, Hýristiyanlýk kaynaklý hayal öðelerinden olabildiðince istifade etmektedir.Elbette Haçlý seferleri yoluyla ya da Endülüs kanalýyla edebiyatlarýna ilham kaynaðý olan doðunun fantastik unsurlarýnýn da tesiri görülür bazý batýnýn fantastik eserlerinde.Ancak felsefeden dile, kýyafetten mimariye, mitolojiden diðer bütün kültürel öðelere kadar Batý Tarzý Fantastik Edebiyat adý üstünde tamamen batýnýn izlerini taþýr.Bu da onlar için oldukça doðaldýr.

Türk Fantastik Edebiyatý elbette batýnýn dünya edebiyatýna kazandýrdýðý faydalý yöntemlerden, biçimsel kaidelerden istifade edecektir. Ve yine elbette batý edebiyatýnýn ürünlerinden dersler almaya devam edeceðiz.Fakat bu edebiyatýn devamý ya da aynýsý kesinlikle olmayacaðýz.Kendi özgün Fantastik ya da Hayali Kurgu Edebiyatýmýzý inþa edeceðiz.

Þu da bir gerçek ki edebiyatta kaynak olanaklarýný sýnýrlandýrmak hayal dünyamýzý kýsýrlaþtýrmak noktasýnda olumsuz bir özelliði de içinde barýndýrabilir.Yani Yunan Mitolojisi okumayacaðýz, ya da batýnýn fantastik ürünlerinden feyz almayacaðýz demek asla mümkün deðildir.Fakat belki de içten içe küçümsenen, Batý Tarzý Fantastik edebiyatla iyiden iyiye yoðrulmuþ beyinlerimize ilkel gözüken, kendi Fantastik Dünyamýzýn kaynaklarýna da yöneleceðiz.Bu yöneliþin sonunda, tarihin altýn sayfalarýnda gizlenmiþ bizim olan bambaþka bir Fantastik Dünyanýn tüm renkleriyle, estetiðiyle ve hayal zenginliðiyle zihinlerimizi kuþattýðýný müþahede edeceðiz.

Batý Fantastik Edebiyatýnda Batýlý motiflerin bulunmasý ne kadar doðalsa genelde doðu ve özelde Türk Fantastik Edebiyatýnda da kendi özgün motiflerimizin bulunmasý oldukça doðal bir hale dönüþecektir nazarlarýmýzda.Balýklamasýna içine daldýðýmýz Batý Fantastik Edebiyatýndan baþka bir Fantastik Dünya olamayacaðýný düþünmemiz, aslýnda yýllardýr tesirinde kaldýðýmýz o Fantastik Dünyadan baþýmýzý kaldýrýp da kendi hayal dünyamýzýn göklerindeki rengarenk hayal gezegenlerini görmemizden kaynaklanýyor.Þimdi ise baþýmýzý kaldýrýp o kendi dünyamýzýn güzelliklerini seyretme zamaný gelmiþtir.

Peki kendi edebiyatýmýzý oluþturduðumuzda ortaya koyduðumuz Fantastik Ürünler Batý edebiyatýndan hangi yönlerle ayrýlacaktýr? Ýsterseniz asýl meseleye geçmeden bu soruyu da kýsaca cevaplayalým:

1-     Batý Fantastik Edebiyatýnýn etkisiyle oluþmuþ Fantastik Eserlerimizin pek çoðunda kahraman isimleri Türkçe deðildir.Bu isimler ya Latince ya da Yunanca kökenli isimlerdir.Fantastik ürünlerimizde kendi kahraman isimlerimizi kullanmanýn zamaný geldi de geçiyor.


2-     Batý fantastik Edebiyatý Yunan Mitolojisinden ve Hýristiyanlýk kaynaklýk bazý motiflerden esinleniyor demiþtik.Biz de eserlerimizi oluþtururken, tüm kültür ürünlerimizden; mitlerimizden, masallarýmýzdan, destanlarýmýzdan, efsanelerimizden, halk hikayelerimizden, evliya menkýbelerinden ve diðer dini kaynaklarýmýzdan istifade etmeliyiz.


3-      Batý Fantastik dünyasý ürünlerinin pek çoðunda tesadüflerle oluþan kahramanlar ve tüm kutsal deðerleri yadsýyan felsefelere rastlanýr.Bu romanlardaki kahramanlar hiç kimseye karþý sorumluluðu olmayan adeta gücü kendinden olan yarý Tanrý kahramanlardýr.Gezegen yaratan Transformer’lardan tutun da hayatýnda bir kez dua etmemiþ sadece büyüden medet uman iyiliksever büyücü kahramanlara kadar bizim manevi kabullerimizle çeliþen bir Tanrýlar dünyasýna açýlan bir kapýdýr Batý Fantastik dünyasý.Bu yönüyle batý elbette kendi düþün ve hayal geçmiþiyle oldukça tutarlýdýr.Sanki Yunan mitolojisindeki Tanrýlar savaþý fantastik edebiyat düzleminde devam ettirilmektedir.Fakat böyle bir dünya farkýna varmadan bizi deðiþtirmekten, bizi bize yabancýlaþtýrmaktan baþka bir fonksiyon icra etmez.Elbette zihinleri iptal ederek sadece bu dünyanýn hayali öðelerinden de istifade ediyoruz diyebiliriz ama o dünya hayallerimizde yer ettikçe düþün dünyamýz da kirlenmeye devam edecektir.Bu nedenle biz hem yüreklerimizi hem de zihinlerimizi doyuracak bize has bir fantastik dünya inþa edeceðiz.


4-     Oluþturduðumuz fantastik dünyanýn dilinden tutun da mimarisine kadar tüm cephelerine Türkçe bayraðý dikeceðiz. Batý, edebi eserleri yoluyla o tarihi mimari yapýsýný yaþatmaya devam etmeseydi, bugün Fransa, Ýngiltere, Ýskoçya gibi ülkeler bizim ülkemizde sýklýkla gördüðümüz biçimsiz, estetiksiz beton bina yýðýnlarýndan oluþacaktý.Onlar bu tarihi mimarilerini bugün de tüm canlýlýðýyla yaþatýyorlarsa bunda, ortaya koyduklarý edebi eserlerde resmettikleri mimari tasvirlerin müthiþ bir etkisi vardýr. Biz de oluþturduðumuz eserlerde Selçuklu, Osmanlý mimarilerinden esinlemeler alacaðýz.Yapacaðýmýz mimari tasvirler geleceðin Türkiye’sinin mimari yapýsýný da olumlu yönde etkileyecek.Dilimiz ise Türkçe olacaktýr.Türkçe’nin tüm devirlerindeki renklerinden Selçuklu ya da Osmanlý Türkçesinden yeri geldiðince istifade edeceðiz.


5-     Bizim oluþturacaðýmýz eserler ahlaki normlardan özgürleþmiþ eserler asla olmayacaktýr. Bu konuda rehberimiz binlerce yýllýk gelenek ve göreneklerimiz olacaktýr.


6-     Türk Fantastik Dünyasýný oluþturacak eserlerin kendilerini diðer örneklerden farklýlaþtýran belirgin özellikleri de olacaktýr. Bu eserlerde gençlerimize kin ve nefret duygularý aþýlanmayacaktýr.Çünkü bu dünyanýn mimarlarý dünyanýn içinde bulunduðu hususi durumun farkýndadýr.Bu nedenle onlar dünyada sevgi ve barýþýn yayýlmasýndan yanadýrlar.


7-     Kendi gerçekliklerimizden yola çýkarak Türk Fantastik Dünyasýný inþa faaliyetine giriþenler artýk kendilerini kutlu bir davanýn fertleri olarak görecektir.Bu dava için adým atmýþ herkes, hayali deðil ama gerçek kahramanlar olarak tarihimizde yerlerini alacaktýr.Bu dünyanýn mimarlarý çaðýmýzýn Dede Korkutlarý, Alperenleri olduklarýný asla unutmadan sorumluluklarýný yerine getireceklerdir.Onlar sadece edebi bir dünya inþa etmekle kalmayacak, geleceðin sevgi dolu dünyasýný da inþa edeceklerdir.Bu yönüyle onlarýn vazifeleri kutsal bir vazifedir.


8-     Kendi Fantastik Edebiyatýmýzýn ürünleri arttýkça, toplumumuz batý karþýsýnda duyduðu tüm komplekslerden sýyrýlacaktýr.Günümüzün Battalnameleri, Hamzanameleri, Hz.Ali Destanlarý ve Fütüvvetnâmeleri olacak olan Fantastik Edebiyatýmýzýn ürünleri oluþturuldukça, gençlerimiz kendi öz kültürleriyle ayakta dimdik kalabileceklerinin farkýna vararak öz güvenlerini pekiþtireceklerdir.Dikkat edersek bugün Avrupa ve ABD, oluþturduklarý Fantastik Kahramanlarýn kendi insanlarýna psikolojik bir moral kaynaðý olduðunun farkýndadýrlar. Belki de bunun için sinema sektörüne milyarlarca dolar aktarmaktadýrlar. Dünya gündemini epeyce meþgul eden þu 300 Spartalý filmini bir hatýrlarsak ne demek istediðimiz anlaþýlacaktýr.

EVLÝYA KERAMETLERÝNDEKÝ FANTASTÝK MOTÝFLER

Bugün batý Fantastik Edebiyatýnda kullanýlan pek çok Fantastik Motifin aslýnda bizim fantastik dünyamýzdan alýntý olduðu yönünde ciddi þüphelerim vardý.Mesela Frank HERBET’in Dune Mesihi’sinde geçen “Ayný anda çok yerde olan” “Kuisatz Haderah” Evliya Menkýbelerinde “Tayy-ý Mekan” olarak geçiyordu.Bu kitap yazýlmadan binlerce yýl önce Ýslam topraklarýnda binlerce gerçek “Kuisatz Haderah” “Gavs Hazretleri” yetiþmiþti.Üstelik bu veliler “Tayy-ý Zaman” yani “Ayný anda farklý zamanlarda olma” gücüne de sahipti ki pek çok batý bilim kurgu ve fantastik kurgu ürünlerinde kullanýlan “zamanda yolculuk” motifinin binlerce yýl önce yazýlmýþ menkýbe kitaplarýnda var oluþu þüphelerimi daha da arttýrdý.

Binbir Gece Masallarý yoluyla bazý edebi etkilerin Batýya çok önceleri geçtiði bilinen bir gerçekti.Fakat belki de pek önemsenmeyen ya da bize unutturulan bir kalemiz vardý bizim.Bu kale, binlerce yýl boyunca, hayal midemizi gýdasýz býrakan materyalizm dünyasýna karþý direndi.Alevi’sinden Sünni’sine insanlarýmýz en sýkýldýklarý anlarda bu sýrlý dünyanýn kapýlarýndan medet umdular.Hýzýrlar, Dedeler, Ak Sakallý Pirler, Abdulkadir Geylaniler, Hacý Bektaþ-ý Veliler maddeci zihniyetlerin telkiniyle çoraklaþmaya yüz tutan hayal dünyamýzý türlü türlü ýrmaklarla, derelerle, sýzýntýlarla beslediler.

Bu gerçekleri fark ettikten sonra Alevi’siyle Sünni’siyle Anadolu insaný için oldukça önemli olan Evliya Menkýbelerini incelemeye karar verdim.Bu inceleme sonucunda bu menkýbelerde geçen kerametlerin Batý Fantastik Edebiyatýný etkilemesinin yanýnda hiç de fark edilmemiþ zengin fantastik motiflere sahip olduðunu gördüm.Evet bizim Fantastik Edebiyatýmýzý besleyecek berrak bir kaynak daha bulmuþtuk sonunda.O Ak Sakallý Pirlerden, Dedelerden destur alarak, o dünyanýn rengarenk keramet çiçeklerinden derlemeye baþladým.Þimdi burada okuyacaðýnýz birkaç motif Kerametler dünyasýnýn göz alýcý o rengarenk dünyasýný bütünüyle yansýtmaktan uzak da olsa, sizi kendi fantastik dünyamýza davet edecek renkli davetiyeler olarak ruhlarýnýza postalanacaktýr.Araþtýrmalarýmýz elbette devam edecek ama bu dünyadaki güzellikleri keþfedenlerden birisi de neden siz olmayasanýz?Bu aðýr iþi benim aciz omuzlarýma býrakmayacaðýnýzý biliyor, sizlerin de kendi dünyamýzýn kaynaklarýný araþtýrmak adýna çalýþmalar yapacaðýnýzý umuyorum.

Derlediðimiz motifleri sizlerle paylaþmadan önce birkaç önemli hususu açýklayalým.Evliya Kerametleri mucizeler gibi gerçekten yaþanmýþ olaðan üstü olaylar olarak kabul edilir inananlarca.Bu nedenle bu kerametlere “hayal ürünü” dememiz asla mümkün deðildir.Yine yaptýðýmýz araþtýrma dini deðil de edebi bir araþtýrma olduðu için bu kerametlerin doðruluðunu ya da yanlýþlýðýný bu çalýþmamýzda asla sorgulayamayýz.Biz þu adna meselenin sadece bize yakan yönüyle ilgileniyoruz.

Buradaki çalýþmamýz, bizim oluþturacaðýmýz “hayal ürünlerine” kaynaklýk edecek Evliya Kerametlerindeki bazý unsurlara dikkat çekmeyi amaçlamaktadýr.Bir de yaptýðýmýz çalýþma, kerametleriyle meþhur Abdulkadir Geylani’nin menkýbelerinden istifade edilerek hazýrlanmýþtýr bunu da söyleyelim.Araþtýrmalarýmýz sonucunda, Evliyalar arasýnda ayrý bir yüksek mevkiye sahip olduðu belli olan Abdulkadir Geylani’nin kerametlerinin diðer velilerinkinden daha fazla örneklere sahip olduðunu gördük.Bu nedenle bu önemli þahsiyetin menkýbelerinden yola çýkarak yaptýk araþtýrmamýzý.


HIZIRLA KARÞILAÞMA :

Abdulkadir Geylani anlatýyor:

“Ara sýra gâipten yanýma bazý kimseler ve ciniler gelir, gerçek yolu sorarlardý.Ben de onlara Hakk’a giden yolu tarif ederdim.Irak’a ilk girdiðimde Hazret-i Hýzýr (A.S) ile karþýlaþtým.”


CÝNLERÝN ÝTAATÝ :

Cinnilerin Meliki:

-Evet, dedi.Sultan Þeyh Abdulkadir evinin penceresinde oturur, yeryüzündeki kovulmuþ cinlere bakar.Onlar onun bakýþýnýn heybetinden kaçacak delik ararlar.Hem Cenab-ý Hak bir kulunu KUTUB etti mi insan ve cinler hakkýnda ona bir çok imkanlar verir”

(Ariflerin Menkýbeleri, sh:27)


RÜZGÂRA SÖZ GEÇÝRME :

“Abdulkadir Geylani yüzünü göðe doðru kaldýrdý.

-Ey rüzgâr, dedi. Kýrlangýç kuþlarýnýn baþlarýný bedenlerinden ayýr.

Bu emir üzerine hemen kuþlarýn kafalarý bedenlerinden ayrýldý.Her birisi bir tarafa düþtü. Abdulkadir Geylani Hazretleri sessiz ve sakince vaaz kürsüsünden indi.Kuþlarýn bedenleriyle baþlarýný toplayýp bir araya getirdi.Sonra elini üzerlerine koyarak:

-Bismillahirrahmanirrahim, dedi.

Kuþlar Allah’ýn izniyle dirilip kalktýlar ve havada bir müddet uçtuktan sonra kaybolup gittiler.” (a.e sh:28)

Görüldüðü gibi bu örnekte “ölümden dirilme” motifi de bulunmaktadýr.


ÖLEN BÝR HAYVANIN DÝRÝLMESÝ:

“Abdulkadir Geylani kadýna bir cevap vermeyip tavuðun kemiklerini bir yere topladý ve:

-Kum bi iznillahil ýzami vehiye ramin

Diye ferman buyurmasýný müteakip Cenab-ý Hakkýn izni keremiyle bol tüylü bir tavuk olarak kemikler dirilip kalktý.

(a.e, sh:30)



AYNI ANDA FARKLI MEKANLARDA BULUNMA (TAYY-Ý MEKAN)

“Sultan Þeyh Abdulkadir þu anda “Benim þu ayaðým bütün velilerin boynu üzerindedir” dedi.Ben de boynumu uzattým.
……………………………………..
Diðer þehirlerde bulunan bütün velilerde bu sesi duydular ve boyunlarýný uzattýlar.”

(Ariflerin Menkýbeleri, sh: 31)


HAYVANLARLA KONUÞMA :

“Yýlan Abdulkadir Geylani’nin eteðinden girdi, yakasýndan çýktý ve boynuna sarýldý.Bu esnada Gavs-ul Azam hazretleri hiç istifini bozmadan ve konuþmasýný kesmeden vaazýna devam etti.

Sonunda yýlan çekilip Seyyid Abdulkadir Hazretlerinin huzurunda durdu.Ve Gavs-ul Azam’dan baþka kimsenin anlamayacaðý bir lisanla O’na hitap eder gibi bir þeyler konuþtu.Ve ayrýlýp gitti.

Yýlanýn neler konuþtuðunu merak edenler Abdulkadir Geylani’den sual ettiler.O da þöyle cevap verdi:

-Yýlan bana bir çok velileri denediðini, fakat benim gibi cesur ve sebatlý birini görmediðini söyledi.

Ben de ona:

-Sen ancak bir hayvansýn.Seni harekete geçiren ancak kaza ve kaderdir, dedim.Dedi

(Yüce Veliler Anadolu Evliyalarý sh:122)


ÞEKÝL DEÐÝÞTÝRME VE UÇABÝLME:

Abdulkadir Geylâni’nin annesi anlatýyor:

“ Karþýma siyah bir bedevi çýktý, üzerime saldýrdý.O zaman ben feryad-u figan etmeye baþladým.Birdenbire gökyüzünde beyaz bir doðan peyda oldu ve bedevinin tepesine çullandý, baþýna vurmaya baþladý.Nihayet bedevi çaresiz kalýp kaçtý.Doðan da benim baþýmdaki örtüyü alýp semaya gitti.O kuþa þimdi dahi hala hayret ediyorum.

Bunun üzerine Abdulkadir tebessüm edip annesinin yanýndan ayrýlmýþ, bir müddet sonra da elinde bir baþörtüsü ile gelerek þöyle demiþti:

-Anneciðim!Ýþte bu senin baþörtün, o gördüðün kuþ da (Doðan da) bendim.”

(Ariflerin Menkýbeleri sh: 8, 9)

Bu olaydan sonra Abdulkadir Geylani “Baz’ul Eþheb” yani “Beyaz Doðan” olarak da anýlmýþtýr.Görüldüðü gibi batýnýn Süpermenlerinden binlerce yýl önce doðunun gerçekten de uçabilen, þekil deðiþtiren ve insanlara yardým eden gerçek kahramanlarý vardý.

ÖLÜ ÝNSANLARI DÝRÝLTME

“Hýristiyan:

-Peygamberimiz Ýsa (A.S) ölüleri diriltirdi, dedi.

Bunun üzerine Gavs-ul Azam þöyle buyurdu:

-Nasrani!ben nebi ve peygamber deðilim.Sadece ümmet-i Muhammed’den bir ferdim.Ancak tamamen mahvolmuþ bir ölüye “KUM” (Kalk) desem o anda dirilerek mezarý baþýndan çýkar.

Daha sonra bir mezarýn baþýna giderler Hýristiyanla birlikte.Abdulkadir Geylani:

-Kum bi iznillah (Allah’ýn izniyle kalk) der.

Tamamen çürümüþ olan ölü mutluluk içersinde mezarýndan dýþarý çýkýp Abdulkadir Geylani’nin karþýsýnda dikilir.”

(Ariflerin Menkýbeler, sh: 42, 43)

Görüldüðü gibi Yüzüklerin Efendisindeki ve diðer bazý fantastik eserlerdeki yaratýk ya da insan diriltme sahnelerinin asýllarý, binlerce yýl önce Evliya Menkýbelerinde gerçekten yaþanmýþ öyküler olarak nakledilmiþ..


GÖZDEN KAYBOLMA, GÖRÜNMEZLÝK :

“Bir kimse Abdulkadir Geylani’ye sordu:

-Aþk nedir?

O da bu zatý Basra’daki Ahmed Rufai’ye yolladý.Adam ayný soruyu Ahmed Rufai’ye de sordu.

Bu soru üzerine Ahmed Rufai yerinden kalkarak:

-Ennâru Aþkun, Ennaru Aþkun (Aþk Ateþtir) diye diye dönmeye baþladý ve döne döne gözden kayboldu.

Adam hayret ve þaþkýnlýk içinde iken o sýrada Gavs-ul Azam Abdulkadir’in ruhaniyeti tecelli edip:

-Ya falan oðlu falan, kardeþim Ahmed Rufainin etrafýný çiz ve oraya misk-u anber dök.

Diye ferman buyurdu.Gavs-ul Azam’ýn dedikleri yapýldý.Biraz sonra Seyyid Ahmed Rufai yine döne döne göründü ve soruyu soran zata:

-Gördüklerini Gavs-ul Azama bildirirsin, dedi. O zat Baðdat’a döndü ve baþýndan geçenleri Gavs-ý Azamâ anlattý.Gavsul Azam:
-Gördün mü aþk neymiþ? Dedi..”

(Ariflerin Menkýbeleri, sh:61)

Bu örnekte de görüldüðü Abdulkadir Geylani “Gavs-ý Azam” sýfatýyla bir anda pek çok yerlerde olabiliyor.Ahmed Rufai döne döne gözden kayboluyor.Verdiðimiz bütün bu örnekler yüz yýllardýr görmezden geldiðimiz kendi Fantastik Edebiyatýmýzý oluþturmak için istifade edebileceðimiz o zengin kaynaklarý, okyanuslarý iþaret ediyor.

Evliya Menkýbeleri diðer Fantastik kaynaklarýmýzdan “gerçekten olmuþ harikulade olaylar” olmalarý yönüyle ayrýlýyor.Yani bu kerametlere inananlar böyle inanýyor.Ancak herkes Yunan Mitolojilerindeki Tanrýlarýn inanýlmaz hikayelerin kesinlikle gerçeðe dayanmayan birer kurgu olduklarýný kabul ediyor.Bu yönüyle Tasavvufi Biyografiler olarak adlandýrabileceðimiz Menkýbelerden ilham alýnarak oluþturulacak Fantastik Kurgular, toplumumuzun büyük bir çoðunluðu tarafýndan daha ciddi ve inandýrýcý bulunabilir.Hatta birer tarihi gerçekliði olan Evliyalarýn bu olaðanüstü özellikleri tüm dünya insanlarýný da etkileyecek yeni ürünlere ilham kaynaðý olabilir.Yani insanlara Süpermen filmleri ne kadar yapma ve uydurma geliyorsa, Beyaz Doðan Abdulkadir Geylani’nin olaðan üstü olaylarla süslü maceralarý da o kadar doðal ve gerçek olarak algýlanacaktýr.Ayný durum Nasreddin Hoca, Battal Gazi gibi kahramanlarýmýzýn hikayelerinden ilham alýnarak oluþturulacak tüm Fantastik Kurgu ürünleri için de geçerlidir.Oluþturacaðýmýz Fantastik Edebiyatýn bu yönlerine baktýðýmýzda bu edebiyatýn evrenselleþme potansiyeline sahip olduðunu da anlarýz.

Kendi Fantastik Dünyamýzýn mimarý olacak Dede Korkut Yürekliler, hiçbir gelecek kaygýsý taþýmadan edebiyatýmýzýn özgün ürünlerini verdiklerinde, etrafýmýzý kuþatan þu þekilsiz; güzellikten yoksun beton yýðýnlarý, konuþmalarýmýzý; yazýlarýmýzý yabancýlaþtýran þu Latin- Anglo-Sakson telaffuzlar, bizim ruh dünyamýzla hiçbir ilgisi olmayan Batý ve Yunan mitolojisinden ithal hayaller; felsefeler bütün bunlarýn hepsinin yerlerini kendi mimarimizin þaheserlerine, Türkçemizin güzelliklerine ve Hayal kaynaklarýmýzýn safiliðine býrakýp geldikleri gibi çekip gideceklerdir.Bizim biz olarak yaþayabilmemizin baþka hiçbir yolu yoktur.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gelecek kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýnsaný Gelecek Zamanda Çekimlemek
Bir Hayâliniz Var mý?
Türkçeleþmek Zamaný
Mevlanalar'ý Beklerken
Almanya'daki Yangýn ve Nefretlerimiz

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fâtih Ýstanbul'u Kaç Yaþýnda Fethetti?
Mevlid Kardeþliði
Kâfiyelerin Birliði
Kemençe Kimin?
Baklava'nýn Kökeni
Kurân'ýn Kökeni Sümerde mi?
Þiir Düþünceleri
Amerika Osmanlý Tarafýndan Keþfedilseydi?
Medeniyet Bestemizin Notalarý
Omoto Dini ve Ýslamiyet

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sen Var Ya Sen! [Þiir]
Çakkýdý Çakkýdý [Þiir]
Bâlibilen Dilinde Þiir [Þiir]
Üç Boyutlu Þiir [Þiir]
Miraciye [Þiir]
Saðanak Sen Yaðýyor [Þiir]
Bülbüller Þehri Ýstanbul [Þiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Þiir]
Burasý Sessiz Biraz [Þiir]
New Orleans'lý Siyahi Kirpiklerin [Þiir]


Oðuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatýn her alanýnda çalýþmalar yapýyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoðlunun özelliði deðil midir iletiþimde bulunduðu varlýklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.