Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Oysaki ne umutlarla baþlamýþtým yazmaya… Melalimi paylaþmaya paký lisan ile hemhal olamaya… Yýllarca sinemde sakladýðým serencamýmýn hazanýnda kalanlardý. Hakikatte bir bir sýrlarýmdý, yýllarca kimselere anlatmadýðým, paylaþmadýðým. Bir gülistan diyarýnda halimi gözleyen bir gül misali, bir þairin aþký mýsrasý gibi. Bir yapraðýn damarlarýnda ki esrarýn arý gibi, edebin sessizliðinde nefeslenmek hali… Biliyordum ki yazmak fiili tefekkür ehli, Ufki derinliði ummanlar misali seyreden, Ýdrakin hakikatlerinde serpilen, Mazinin sayfalarýnda ömür tüketen, Atinin haþyetiyle hukukun ne olduðunu bilen, Hak ve hakikat için tükenen nefesler olarak zannederdim. Yýllarca aldýðým teþvikler metanetimi bozdurmamýþtý, özellerim sinemde saklý kalmýþlardý. Bir sirtonun sesinde, bir kara trenin sireninde… Bir çýnarýn akalam melalinde… Dalý býrakmak zorunda kalan yapraðýn halinde… Bir nisanýn gözyaþlarýnda… Bir yiðidin ahýnda hatta bir sigaranýn dumanýnda… Sazendenin vurduðu mýzrabýn feryadýyla sabrederdim… Onlarla dertlenir, halime þükrederdim, bir hederdim… Kime ne diye bilirdim ki, her gönül zaten bir ayrý âlemin serencamýnda yaþayandý. Nasýl olsa bir þekliyle acýnýn, hicranýn, elemin, girdabýn safhalarýnda an be an çaresiz soluklanacaktý. Zira hayatýn bir ayrý letafeti, güzelliði ve zenginliði idi… Sabýr hasleti ne kadar güzel ve fevkalade hoþ bir mürebbi idi… Ýnsan olmamýz nedeni ile yetiþtiðimiz sosyal ortamlar halin kývamýnda bir dem için oldukça yetersizdi. Bu bakýmdan haliyle her bir tarafý hýrçýnlýk ve hiddet kuþatmýþtý çünkü hayat asla bir boþluðu affetmezdi. Sünnetullah bunun için en elzem bir hakikatti lakin kimler bunu bilirdi ki! Bir yaratan olarak mutlak olan en yüce varlýða saygý ve teslimiyetimizi bir gözden geçirelim ne çýkacak önümüze yaptýðýmýz mukayeselerle… Güç ve takati varlýk olduktan sonra neden gerek duyalým ki deðil mi, ancak bu kadar açýk ve alenen itiraf ederiz her boþluðumuzda. Allaha iman eden her insan, hayat desturunu bu öðretilere göre tanzim eder ve etmek zorundadýr. Hangi vakte kadar? Dini öðretileri sadece kültürel bir deðer olarak görene kadar! Ne kadar hazindir ki! Bir hayatýn felsefi ve sosyal açýlýmlarýnýn evrensel boyutunu kýyamete kadar geçerli olduðunu bildirmesine raðmen! Aldatýlan sadakatli masum insanlar, farklý tercihlere itibar etmeleri saðlanmýþtýr. Bir tahakkümle, bir gecelik faili meçhul cinayetlerle… Ne yapýlsaydý ki, bir çaresizliðin her safhasýna mahkûm edilince… Günümüzde ki iþgaller misali… Talan edilen diyarlar gibi… Öksüz býrakýlan sabilerin hali… Gözlerin gördüðü her yerde katledilenler gibi… Namuslarýna el uzatýlan analar, bacýlar misali… Emaneti kirletilen yiðitlerin acý talihleri nasýl unutulur ki! Ýþte tüm açýklýðýyla tuðyan edenlerin býraktýklarý izlerin ta kendileri gibi… Akýl ve zanlarýndan ihdas ettikleri hükümleri Rabbani olanla mukayese etmek zilletine düþüldüðü gerçeði misali! Bir sine Hakk derken, bir diðeri bak olarak anlaya biliyor! Anladýðý ölçüde bir yarýþa meyletme gerçeði ve bir alay içinde serilmek gibi. Ne diyelim ki hayrýn sahibi sabrý tavsiye ediyor, iyilik içinde nefeslenmemizi emrediyor, þiddet ve avdetin neticesini hikâye ediyor. Karþýsýnda kölelimi beyan ettiðim Rab, rahmetin sebebi olan efendimi örnek almamý, mutlak uymamý, nefsimden daha öte sevmemi söylüyor. Boynum Hak karþýsýnda kýldan ince, þer karþýsýnda kýlýçtan keskin diyebiliyorum. Böyle iman ediyorum, mutlak bir cennet için nefeslenmiyorum. Bir kul olduðumu, Allah celle ve celali hunun rýzasýyla konuþlanmamý bu uðurda tüm melalimi vermek gerektiðine tüm kalbimle iman ediyorum. Nihayetinde bir aciz olduðumu da biliyorum… Hatalardan beri olmadýðýmý bütün açýklýðýyla itiraf ediyorum… Nefsimin ne kadar eðitime muhtaç bulunduðunu pekâlâ biliyorum. Onun için her bir candan bir öðrenci kimliðinde istifade ediyorum. Nihayetinde maarifi tedrisatýn malum hali ortada iken! Ezbercilik bir zevalde yetersizliðini haykýrýrken kime ne demeli ki! Bir hakikati diniye yi öðretmek dahi problem olarak telakki edilirken ne diyelim ki! Her türlü asim ilenin ve yozlaþtýrmanýn revaçta olduðu gerçeði bilinirken! Meramý hali anlamak için okurken dahi seviyesizlikten sýkýldýðýmý itiraf etmeliyim. Bilen vakarý ölçüsünde kýymeti hak edendir. Sanki bir insaný keþfetmek gibi… Onun zatýna haiz deðerlerden istifade etmek isteði… Kýrýp dökmeden bir nizam vermek gibi… Nezaket içinde bir ikramý lütfetmek zenginliði… Bir Osmanlý ki cihana neler bahþetmiþ… Ýnsan olmayý öðretmiþ… Kulluk bilincini geliþtirmiþ… Mazluma himmet etmiþ… Zalime hiddetini göstermiþ… Müstemlekeliðe hiçbir vaki dönüp bakmamýþ, celali þan ile þahlanmýþ nam salmýþ. Kime ne diyelim ki bir tarih bilinci oluþmadan, akýbet için korkulmadan… Ýþte böyle bircan olarak sinemden süzülenler… Sizler ki yine de hadsizliðimi baðýþlayýn… Bilgisizlikle suçlayýn… Asla bir payeye layýk görmeyin bir zavallý deyin… Bir yaratýlan olarak sevgimizi hasretmek… Hak rýzasýyla serinliðe ermek… Fazilet budur diyebilmek… Lütfen baðýþlayýn lafazanlýðýma sayýnýz… Yalnýzca kalbinizin sahibinde hazzý dem alýnýz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa CÝLASUN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |