Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapýsý deðil bu kapý. / Nasýlsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Bana göre içinde yaþadýðýmýz þu kâinat oldukça fantastik bir âlem. Bütün bu evrenin ve bilemediðimiz tüm kâinatlarýn yazarý olan sanatkârýn karþýsýnda hayran olmadan duramýyoruz. Biliyorum bu kâinatýn fantastikliði bizim hayal dünyamýzla alakalý. Bir hayal yetisine sahip olmasaydýk þu kâinatýn fantastikliðinden asla bahsedemezdik. Fakat biz ya da bizim þuurumuz dolayýsýyla þuurumuzun tüm alt dallarý da olmasaydý þu kâinatýn tüm güzelliklerinin farkýnda olacak kimdi? O halde bizim hayal dünyamýz þu kâinatý da güzelleþtiriyor.Yani bizim þuurumuz ve onun alt dallarý olan duygularýmýz olmasaydý kâinatýn güzelliklerinden de bahsedemeyecektik. Gözlerimizdeki görme kuvveti olmasaydý gökkuþaðýnýn ya da rengârenk çiçeklerin o eþsiz renk cümbüþlerini fark edemeyecektik. Fakat gözlerimizde görme kuvveti olsaydý da nesnelerde renk kâbiliyeti olmasaydý renklerin varlýðýný yine bilemeyecektik. Ya da beynimizde renkleri ayýrt eden bölgeler iþlevini yitirmiþ olsaydýlar yine kâinatýn rengârenkliðinden bihaber yaþamaya devam edecektik. Belki de bizim için tek bir renk olacaktý.Ya da tüm kâinatý bazý hayvanlar gibi siyah beyaz olarak idrak edecektik. Bu örneklerimle nereye gelmek istediðimi, ne anlatmak istediðimi þimdiden pek çoðunuzun sezinlediðini umarak, isterseniz biraz daha açayým.Þu kâinatýn fantastik cephelerinden bahsetmiþtim.Aslýnda evren içre evrenler var hem de hayal gücümüz sýnýrsýzlýðýnda evrenler var demiþtim.Bu demek istediklerimi de “þu kâinat oldukça fantastik bir âlem” sözüyle özetlemiþtim.Ardýndan da “bu kâinatýn fantastikliði bizim hayal dünyamýzla alakalý” demiþtim.Evet nasýl ki görme kuvvetimiz ya da renkleri ayýrt etme yetimiz olmasaydý þu kâinat içindeki “renk alemlerini” fark edemeyecektik.Bunun gibi “hayal kuvvetimiz” olmasaydý kâinatýn tam bir hayal deposu olduðunu fark edemeyecektik.Fantastik dünyalarýn varlýðýný keþfetmemizi saðlayan hayal kuvvetimizin varlýðý fantastik dünyalarýn varlýðýnýn da bizatihi tartýþmasýz delilidir.Bu önermeyi kýsaca özetleyeyim.Madem hayal kurabiliyoruz o halde hayal midemizi doyuracak tüm fantastik gýdalar da bu kâinatta saklý durumda.Eðer hayal kuramasaydýk elbette kâinatýn fantastik yönünden de asla bahsedemeyecektik. Aslýnda mistisizm ya da metafizik denilen bütün öðretiler de ruh ve hayal gözlerimize fantastik bir dünyanýn kapýlarýný aralýyor ardýna kadar. Ben Stephen King’i okurken ya da Frank Herbert’in Dune Mesihisinin sahifeleri arasýnda seyahat ederken þu kâinat kitabýnýn da satýrlarý arasýnda dolaþýyorum. Kuitsaz Hazerah benzeri, bir anda pek çok yerde olabilen ýþýnlar, elektrik akýmlarý, beyin sinyalleri, hayal gücü ve düþünme yetisi bana bu kâinat kitabýnýn yazarýnýn sýnýrsýz Fantastic Fiction becerisini gösteriyor. Anne karnýnda hiçbir laboratuar ortamýna gerek duyulmadan oldukça steril ve bilimsel yöntemlerle dokuz ay zarfýnda oluþturulan o Dünya Çocuk bana Bilim Kurgu yazarý Arthur C. Clarke’in Fantastik ürünü olan Yýldýz Çocuklarýndan daha çekici gelir. Çünkü tüm fantastikliðine raðmen o Dünya Çocuk gerçektir en azýndan benim yaþadýðým þu fantastik alemin bir gerçeðidir. Yine en azýndan o çocuðun rol aldýðý þu hayat kurgusunun bir kahramaný da iyi ya da kötü benimdir. Hem þu kâinat kitabýnýn herhangi bir satýrýnda rolünü bekleyen ya da uygulayan bir kahraman olduðumun farkýndayýmdýr. DNA’larýma baktýðýmda onlardaki sýnýrsýz bilgiyi ve tasarýmý da görürüm. Gözlerimdeki, kulaklarýmdaki ve parmaklarýmdaki simetrinin de farkýndayýmdýr. Garip görünümlü uzaylý yaratýklar ya da genleriyle oynanmýþ acayip mahluklar kadar etkiler beni bu farkýna vardýðým gerçekler. En az onlar kadar imkansýzdýr þu evrende gördüðüm tüm gerçeklerin varlýk sahnesine an be an çýkýþlarý. Ancak bütün bu imkansýzlýklar bizim hayal kurabilmemizin kolaylýðýnda ve hýzýnda oluþturulmaktadýrlar. Bazý canlýlarýn oluþma ve ölüm süreçleri saniyenin alt birimleri ile ifade edilirken bazý canlýlar yüzlerce yýl yaþar.Ancak o canlýlarýn hayatiyetlerini devam ettirmeleri de “her an düzen altýnda tutulan atomlarýn bu düzenlerini yine her an devam ettirmeleriyle mümkün olmaktadýr” Yani þu kâinatta düzenin var olmasý ve devam etmesi normal þartlarda imkansýzken bir kalem bütün bu imkansýzlýklarý parçalayarak baþlangýcýndan son gününe ve öteler aleminde çýkacak baskýlarýna kadar her an baskýlarý tazelenen, satýrlarýn hatta harflerinin içinde binlerce kitaplar saklý olan bir kurgular alemi oluþturuyor. Peki o kalem sahibinin bu sonsuz sanatkârlýðý karþýsýnda kýsýr fantastik dünyalarýmýzýn ne önemi kalýyor? Kaldý ki bizim oluþturduðumuz fantastik dünyalar da yine onun elinde durmakta olan beyin kalemiyle oluþturuluyor. Üstelik ne hayal edersek edelim onun öte Dünya Kitaplarýnýn hayal dünyasýnýn en alt sýnýrýný dahi hayal edemeyeceðimizi de çok iyi biliyoruz.Bu alemdeki hayal gücümüzün sýnýrsýzlýðýna bir bakýp öte alemlerdeki güzelliklerin hiç de sýkýcý olamayacaðýný, sonsuzluðun bizi asla bunaltmayacaðýný da anlayabiliriz.Çünkü Öte Dünya Kitabýnýn sahifeleri içinde dolaþacak baþ kahraman bizzat biz olacaðýz kahramanlýðýmýzýn farkýnda olarak.Bu kâinat kitabýyla imkansýzlýklarý alt ettiðini açýkça gösteren yazarýmýz o kitabýn sayfalarýnda ve satýrlarýnda da ruhumuzun tüm sonsuzluklarda özgürce dolaþmasýna izin verecek.Harry Potter için sükut eden sebepler zinciri, bizim için de ortadan kalkacak ve hayal ettiðimiz bir þeyin var olmasýný istememiz yetecek. Haydi býrakalým Öte Dünya Kitabýný ve dönelim þu dünya sahifelerine. Milyonlarca kez küçültülsek ve vücudumuzda seyru sefer etmekte olan bir akyuvarýn, alyuvarýn ya da sinir hücresinin içinde seyahat edebilsek sanýrým o zaman için bulunduðumuz alemlerin olaðan üstülüðünü daha iyi fark edeceðiz. Güneþin birbirine dönüþen helyum ve hidrojen atomlarýný yakýndan müþahede edebilsek, o fantastik büyünün izleri karþýsýnda hayranlýktan iki büklüm oluruz.O enerji kaynaðýndan milyonlarca kez düþük enerjiye sahip Pompei yanardaðýnýn dibinde hayretler içinde mest olanlara sormak lazým o dünyanýn fantastik gizemini.Ya da Fantastik dünyanýn Kaf Daðý kadar gizemli deðil midir Toroslar, Himalayalar…? Aslýnda inþa ettiðimiz o fantastik dünyalarýn þu içinde bulunduðumuz kâinat alemlerinin hayal aynamýzdaki kýrýlmalarýndan, baþkalaþmalarýndan oluþmuþ olan görüntüler olduklarýný fark ettiðimiz an þu Kâinat Fantastik Kurgusunu oluþturan sanatkârýn önünde hürmetlerle eðileceðimiz an olacaktýr. O zaman þu kurgu içersindeki rolümüzün ne olduðunu anlayacaðýmýz an olacaktýr. Ýþte bu noktada oluþturulan Fantastik eserin yazarýnýn batýlý ya da doðulu olmasý endiþesi yerini daha üst duygulara býrakýyor. Bu nedenle de bir muallim olarak gördüðüm batýlý yazarlarýn eserlerini, o eserlerin önerdiði bazý düþünceleri, motifleri kabul etmememe ve hatta eleþtirmeme raðmen okuyorum. O eserlerden eser sahiplerinin ruh dünyalarýna nüfuz edebilmek, o dünyanýn labirentleri arasýnda dolaþýp karakter haritalarý çýkarmak beni mutlu ediyor. Her okuduðum eserde içinde yaþadýðým þu kâinat eserini iþaret eden derin izler buluyorum. O eserlerin yazarlarýný merak ettiðim gibi þu kâinat eserinin yazarýný da merak ediyorum. Bu nedenle her çiçekte bal özleri arayan bir arý gibi kendi Fantastik Edebiyatýmýzý inþa etme uðruna batýlý yazarlarýn eserlerinden de istifade etmeme baðnazlýðýna asla kapýlmýyorum. Ne okursam okuyayým her okuduðumdan bir þeyler alýyorum hayal midemi doyuracak. Elbette zararlý süprüntüleri de tükürüp atýyorum. Sonuçta üretilecek olan anzer balýnýn yani oluþacak Kendi Fantastik Edebiyatýmýzýn özlemiyle tüm dünya eserlerini okuyorum ve de okumalýyým. Ancak asýl sorun bu okuma eyleminin ardýndan baþlýyor. Ya okuduklarýmýn felsefi ve kültürel dünyalarýný aynen taklit edeceðim ya da tüm okuduklarýmdan istifade ederek, kendi ruh dünyamýzýn kaynaklarýna da yönelerek yepyeni bir dünya inþa edeceðim. Okuduklarýmý aynen taklit etmeye çalýþtýðýmda gerçek güle benzer yapay, ruhsuz, cansýz plastik güller hem de sayýca çok, her mevsim yaþayabilen güller inþa edeceðim. Ancak bu güllerin ne kokularý olacak ne de canlarý.Ya da dünyanýn tüm çiçeklerinden ve de kendi hayal baðlarýmýzda yetiþmiþ olan türlü türlü lalelerden, menekþelerden hatta sarý çiçeklerden de istifade ederek tamamen kendi malýmýz olacak doðal bir bal inþa edeceðiz.Bu balýn hem tadý hem de kokusu olacak.Üstelik bu anzer balý hastalara þifa, canlýlara da hayat ve enerji kaynaðý olacak.Ýþte bizim arayýþýmýz budur.Yoksa tüm baðnazlýklara da, tüm yasakçý zihniyetlere de hele kim tarafýndan üretilmiþ olursa olsun edebiyat ürünlerini yasaklayan zihniyetlere de karþýyýz.Fakat alacaðýmýzý aldýktan sonra kendi sentezimizi, mimarimizden dilimize kadar, kahramanlarýn düþünce dünyalarýndan yaþantýlarýna kadar kendimiz olaný üretme kaygýsýný taþýyoruz ve taþýmalýyýz. Tüm kitaplarýn bize anlatacaðý bir gerçek olduðunu unutmadan, batýlý öðretmenlerimizden de istifade ederek bunu yapmalýyýz. Elbette öðretmenlerimizi de –onlara gereken saygýyý göstermeyi ihmal etmeden- beðenmediðimiz bir an gelecektir. O an kendi özgün ürünlerimizi oluþturduðumuz andýr. Ýþte o mutlu aný yakalama uðruna kutlu yürüyüþümüze durmadan, duraksamadan devam edeceðiz. Belki de o an, þu kâinat kitabýnýn büyük yazarýný da hissedeceðimiz an olacaktýr.Belki de her okuduðumuz eserde kendimizi okuyacaðýz her oluþturduðumuz eserde de yeni bir kâinat üreteceðiz.Fakat ne okuduklarýmýz ne de oluþturduklarýmýz bizim olmayacak.Onlar da þu kâinat kitabýnýn harfleri, çok þanslýysak satýrlarý olarak yerlerini alacaklar.Eksikliklerimiz, yanlýþlarýmýz ise bize ait olacak.Ne kadar uðraþýrsak uðraþalým, ne kadar üretirsek üretelim tüm ürettiklerimiz, þu gördüðümüz ya da görmediðimiz Kâinat Fantastik Dünyalarýný inþa eden sanatkârýn eserlerinin cýlýz gölgeleri olmaktan kurtulamayacaktýr.O Sonsuz Öðretmenimizin huzurunda saygýyla eðilmekten baþka da seçeneðimiz yoktur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |