Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Ama, biz Ankara'ya göç edip ben orada ilkokula gidinceye deðin seni hep uzaktan, baþkalarýnýn defteri ve kitabý olarak sevdim. Çünkü sen, benim gibi yoksul aile çocuklarý için sahip olamayacaðýmýz kadar deðerli bir kumaþ gibiydin. Ne boþ bir yaprak ne defter ne de kitap olarak sana doyasýya sahip olamazdýk. Sana hep eriþilmez bir nesne gibi özlemle baktým. Elime geçirdikçe seni kokladým, okþadým, üzerine yazmýlýþ, basýlmýþ þeylerin büyüsünü anlamaya, çözmeye çalýþtým. Sana olan büyük özlemim ilkokula baþlayýnca bir ölçüde sona ermiþti. Artýk benim de kitabým, alfabem ve sarý-saman rengi yapraklardan oluþan bir defterim vardý. Defter sayfasý da olsan artýk benimdin. Seni kimse benden almaz, bana çok göremezdi. Birlikte öðrendik harfleri, rakamlarý, yazmayý ve resimler çizmeyi. Bir þeyi yanlýþ yazsam hem ben üzülürdüm hem de sen. Ama, seni yýrtýp atmak aklýmýn ucundan bile geçmezdi. Yanlýþlarý kötü lastik silgilerle silerken, seni örselememeye incitmeye çalýþýrdým. Ýkinci sýnýfta artýk yazmayý öðrenmiþtik. Bir gün öðretmenimiz yazý ödevi vermiþti. Ben seni yeni aldýðým defterimin ilk sayfasý olarak özene bezene, inci gibi bir yazýyla süslemiþtim. Öðretmen ödevlerimize bakarken yazýnýn bana ait olduðuna inanmak istemedi. Belki de annemin yazmýþ olacaðýný ima etti. Oysa annem okuma yazma bilmiyordu. Öðretmene çok kýrýlmýþ, incinmiþtim. Ama sen beni, „Ben sana tanýðým, aldýrma!“ diye teselli etmiþtin. Yine birgün, sanýrým üçüncü sýnýfta iken, sarý saman yapraklý kalýn defterimin bütün sayfalarý dolmuþtu. Ama bizim yeni defter alacak paramýz yoktu. Oya yapmam gereken yazýlý ödevler vardý. Çaresiz kalýp defterin son iki sayfasýndaki yazýlarý silip ödevimi yapmýþtým. Ertesi gün öðretmen durumu anlayýnca beni, azarlamýþ - þimdi anýmsamýyorum- belki de tokatlamýþtý. Ýþte ozaman ilk kez gözyaþlarýmý gizlice sana akýttým. Gözyaþýmýn damlalarý senin üstünde ýslak daireler oluþturdular ve sen ozaman bir ana yüreði gibi yumuþayarak beni kucakladýn. Sanýrým o günden sonra, sana sevgim, güvenim daha çok arttý. Sen benim sýrdaþým, arkadaþým oldun. Ýlk çocukluk þiirlerimi utana sýkýla sana yazdým. Yaptýðým hatalar ve acemilikler için bana hiç gülmedin, aksine hep cesaretlendirdin. Kendini yeni sayfalar olarak önüme serdin. Bir kurban gibi boynu bükük benim acemi kalemin altýna yattýn. Yazdýklarýmý beðenmeyip seni buruþturup attýðýmda hiç ses çýkarmadýn, inleyip sýzlamadýn. Ýlk aþk mektubumu yazmak için, seni mahalle bakkalýndan tek sayfa olarak beþ kuruþ verip aldýðýmý hatýrlýyorum. Daha önce yazdýðým müsvetteyi, özene bezene yanlýþsýz yazmaya çalýþýrken, dilimi ýsrýp acýtýnca keyflenip gülmüþtün. Ama gülüþün sevecen bir ablanýn gülüþüydü, ben de seninle birlikte güldüm. Sonra yazdýklarýmý sesli olarak sana okudum. „Ýlk aþk mektubu olarak hiçte fena deðil!“ demiþtin ya da bana öyle gelmiþti. Sonra seni güzelce katlayarak, yine tek olarak bakkaldan aldýðým zarfa yerleþtirmiþtim. Seni uzun süre cebimde taþýmýþ, ama bir türlü cesaret edip sevdiðim kýza verememiþtim. Böylece bir baþka ilki benimle paylaþtýn ve bu korkaklýðýmý hiç kimseye anlatmadýn. Daha sonralarý senin yardýmýnla, sevdiðim kýzlarý etkileyen içli mektuplar yazdým. Kederli günlerimde, aþýk olduðum dönemlerde baþbaþa verip geceler boyu þiirler yazdýk. Kimileri sadece aramýzda kaldý, gün ýþýðýna bile çýkmadý. Sana sahip olduktan sonra, sana büyük bir tutkuyla baðlandým, senden hiç ayrýlamadým. Sensiz bir yaþam düþünemedim. Hapiste, askerde, sürgünde hep bana yoldaþ, sýrdaþ oldun. Kimi kez mektup olup turnalarýn yapamadýðýný yaparak, sevdiklerime, dostlarýma haber uçurdun, özlem, selam götürdün. Bazen senin üzerine yazýlmýþ þiirlerimi, öykülerimi, yazýlarýmý dergilere, gazetelere taþýdýn. Sana notlarýmý, anýlarýmý, sýrlarýmý emanet ettim, bana ihanet etmeden hatta bazen benim bile bulamayacaðým yerlerde sakladýn. Ve birgün seni kendi þiir kitabýmýn kapaðý ve sayfalarý olarak elime aldým. Ýçimden çocuklar gibi sevindim, kimseye göstermeden seni öpüp göðsüme bastýrdým. Daha da arttý sana olan sevdam ve tutkum. Ama laf aramýzda kalsýn, ben seni kitaplaþmýþ halinden çok, harf yada çizgi deðmemiþ, dokunulmamýþ boþ halini seviyordum. O baþtan çýkarýcý ama munis ve sabýrlý halini. Bazen sen bana , ben sana karþýlýklý dakikalarca bakýþýp dursak da, seninle baþbaþa olmak yaþamýn en gerilimli en güzel, en keyfli anlarýdýr o dakikalar. Ey sevgili ak kaðýt, sen yazýyla birlikte, insanoðlunun en güzel en yüce buluþlarýndan birisin. Sensiz ne tarih, edebiyat ne de ben olurdum. Sen, benim ömrümün sýrdaþý, þair yanýmýn en vazgeçilmez yoldaþý ve yaþamýmýn tanýðýsýn. Ve sen tanrýlar kadar sabýrlý, melekler kadar temiz ve bakirsin. © Mevlüt Âsar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M. Asar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |