Dünyayý isteyen bilime sarýlsýn, ahireti isteyen bilime sarýlsýn; hem dünyayý hem ahireti isteyen yine bilime sarýlsýn" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Bir süreliðine bu kentten, bu sokaklardan kaçmayý istiyordum. Yýllýk iznimin bir kýsmýný kullanarak kýþ ortasýnda tenha bir sahil kasabasýna gitmeyi, evdeki gergin havadan kurtulmayý planlýyordum. Patronum hiç sorun çýkarmadan yýllýk iznimin bir kýsmýný kullanmama izin verdi. Niyetimi o güzel kadýna anlatýnca “Ýstersen ben de seninle gelirim.” dedi. Onunla bir sabah gün ýþýrken garajdan otobüse binip herkesten uzaða kaçtýk. Nereye gideceðimizi daha önce kararlaþtýrmamýþtýk. Öylesine binip önce Ýzmir’e oradan da Fethiye yakýnlarýnda küçük bir köye gittik. Kendimize portakal ve limon aðaçlarýnýn arasýnda pansiyon ile otel arasý bir yer bulduk. Kapýsýndan girdiðimizde n elim ayaðým zangýr zangýr titriyordu. Evlilik cüzdaný sorarlar, “Bayan neyiniz oluyor?” derler diye iyice gerilmiþtim. Ayrý odalar tutmak, çalýþanlardan gizli bir araya gelmeye çalýþmak rezilce bir þey olabilir ve iþin bütün tadýný kaçýrabilirdi. Neyse ki düþündüðüm gibi olmadý. Sadece kimlik bilgilerimizi otel defterine iþleyip bize güzel bir oda verdiler. Kaldýðýmýz yerde harika bir sabah kahvaltýsý veriyorlardý. Mevsim gereði hiç tatilci yoktu, balýk boldu ve ucuzdu. Þansýmýza yazdan kalma güneþli güzel günler denk gelmiþti. Balýk, þarap ve uzun yürüyüþler yaparak tatilin tadýný çýkarýyorduk. O zamanlar cep telefonlarý daha yeni çýkmýþtý. Þimdiki kadar yaygýn deðildi. Sevgilimin cep telefonu vardý ama ben henüz almamýþtým. Zaten neredeyse telefonun çektiði yeri bulmak da imkânsýz gibi bir þeydi. Keyiften ikimizi de geberten þiirlerden, þarkýlardan güzel, baldan tatlý o kaçamak sevgilimin çalan telefonuyla bölünüverdi. “Kalýn sesli bir adam azarlar gibi “Kýzýn ateþler içinde yanýyor. Sen nerelerdesin?”diyordu. Durum çok ciddi görünüyordu. Eþyalarýmýzý apar topar çantalarýmýza doldurup bulduðumuz ilk arabaya atladýk. Dönmek zorunda kalmamýz benim canýmý sýkmýþtý ama baþka yapýlacak da bir þey yoktu. Ben o güne kadar sevgilimin zaten küçük bir kýzý olduðunu bile bilmiyordum. Yolculuk boyunca ona hiçbir þey söylemedim. Hattý ona kýzýný bile sormadým. Sus pus oturarak dargýn iki sevgili gibi geri döndük. Benimle geldiði, kýzýný ihmal ettiði için suçluluk hissettiðini düþünüyordum. Yaþadýðýmýz kente geldiðimizde gece yarýsý olmuþtu. “Ben Balýkesir’e gitmek zorundayým.” dedi. Baþka hiçbir þey söylemedi. Beraber garajýn karþýsýndaki Ýstanbul karayoluna çýktýk. Aramýzda nedensiz, hiç anlamadýðým karanlýk kadar zifiri siyah bir gerginlik vardý. Aðzýmý açsam yaþadýðýmýz her þey yanmýþ gazete kâðýdý külleri gibi havaya savrulacaktý. Susmak beni delirtiyordu. Yarým saat kadar sonra onu bir otobüse bindirdim. Eve gidip, annemle karþýlaþmak istemiyordum. Bir otele gidip yattým. Yaþadýðým kentte bir otele gidip kalacaðýmý bana bir baþkasý söylese gülerdim. Sevdiðim o güzel kadýn tam bir hafta sonra geri döndü. Haberini alýnca akþamý bile beklemeden evine koþtum. Bana çok soðuk ve sanki suçluymuþum gibi davranýyordu. Onu otobüse bindirdiðim gece davrandýðým kadar sabýrlý olamadým. “Neden bana karþý bu kadar soðuksun?” deyiverdim. “Ne olur bana hiçbir þey sorma. Þu anda sorularýna katlanamam. Biraz zaman ver. Aklýmý toplamam lazým. Sonra ne istersen oturup uzun uzun konuþuruz .” dedi. Eskisi kadar sýk görüþemiyorduk. Onun nedense artýk bana ayýracak zamaný iyice azalmýþtý. Her gece olmasa bile yine birlikte sokaða çýkýyor, istasyona gidiyor, deðirmende suyun ve cümbüþün naðmeleri eþliðinde çayýmýzý yudumluyorduk. Geceleri beni eskisi kadar evinde görmek ve seviþmek istemiyordu. Bunun geçici bir þey olduðunu, her þeyin düzeleceðini inatla ümit etmek istiyordum. Kafasýný topladýðý, her þeyi rahat rahat konuþabileceðimiz o zaman sabýrla beklememe raðmen hiç gelmiyordu. Kýzýný ve telefon eden adamýn kim olduðunu hiç konuþamadýk. Fakat zamanla yeniden yakýnlaþmayý da epey baþarmýþtýk. O güzel kadýný öylesine çok seviyordum ki birçok þeyi duymazdan, görmezden, bilmezden gelmeye razýydým. Bahanelerine gözümü bile kýrpmadan inanabilir, baþka zaman sorun edebileceðim ayrýntýlara gülüp geçebilirdim. Kýzý hastalandýðý için alel acele bitirip geri döndüðümüz tatilin üzerinden iki ay geçmiþti. Bir hafta sonu birlikte Ýzmir’e gittik. Ýrciraltý’ndaki uçaklý parkýn çimenlerinde keyif çatýyorduk. Birlikte güzel bir yemek yemiþtik. Mevsim kýþý biraz geride býrakmýþ, bahara dönmeye çabalýyordu. Havada, suda, iliþkimizde deðil ama onun cep telefonunda yine bir tuhaflýk vardý. Ýzmir garajýna indiðimizden beri zýrt pýr çalýp duruyordu. Bir ara “Þunu kapatsan ne güzel olacak.” dedim. Telefon her çaldýðýnda tedirgin oluyordum. “Benim içimden de þunu kýrýp atmak geliyor zaten.” diye cevaplamýþtý. Ama telefonunu kapatmamýþtý. Birkaç kez benim yanýmdan uzaklaþarak uzun uzun konuþmuþtu. Her konuþmanýn ardýndan yüzü deðiþiyor, o güzel günün keyfi yavaþ yavaþ azalýyordu. Konuþmanýn bir tanesindeki; - Neredesin kýzým sen? - Ýzmir’deyim. - Unuttun beni valla, unuttun. - Unutur muyum, caným aaa, - Ben de akþamüzeri Ýzmir’e geleceðim. Nerede olduðunu söyle. Alayým ordan seni… - Gelemem, zaten akþama kalmadan dönerim. - Dönme, bu gece Ýzmir’de kalýrýz hem. - Kalamam, sonra konuþuruz. Ben sana anlatýrým,” þeklindeki diyaloglarýný istemeden de olsa duymuþtum. Konuþma bitince yanýma geldi. Gözlerinin içine bakarak - Bana anlatmak istediðin bir þeyler var mý?, diye sordum. Sorum onu çileden çýkardý; - Sana hesap vermek zorunda deðilim” dedi. - Elbette bana hesap vermek zorunda deðilsin. Ama unutma ki ben seni seviyorum. Bu bizim her þeyi konuþabileceðimiz anlamýna gelmez mi? - Hayýr, efendim gelmez. Beni sevmen için sana yalvardým mý? Tanýþmak için ölüp geberen sendin unuttun mu? - Hayýr, unutmadým, bu sence benim hatalý davrandýðým anlamýna mý geliyor? Seyfullah Aralýk 2006
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |