Güzellik her yerde karþýlaþýlan bir konuktur. -Goethe |
|
||||||||||
|
Ýçimde büyüttüðüm çocuk þimdi doðdu. Adý yalnýzlýk. Yalnýzým bu yolda hiç kimsecikler yoktu ki yaný baþýmda. Yalnýzlýðýn sesleri geliyor sürekli kulaðýma. Yalnýzlýk çocuðunu uyutmak için ne kadar ninniler söylesem de boþ susmuyor, sürekli aðlýyor. Yalnýzlýk çocuðuyla göz göze geliyorum. Gözleri içime tertemiz duygu yaðmurlarýný yaðdýrýyor. Temiz duygular insaný güzelde sabit kýlmýyor. Yalnýzlýk nede olsa çocuktu. Yalnýzlýk, mecaz bataklýðýnda dipsizin sonunu bulmayý istemekti. Yalnýzlýk yaný baþýndaki soluklarý duyamamaktý. Herkes yanýndan hýzlý adýmlarla geçerken can, adýmlarýn arasýnda çehrelerin arasýnda çehresiz ve yalnýz olduðunu hissetti. Kalýbýnýn içindeki bir diðer canla yalnýzlýðýn iðrenç bataklýðýndan kurtulmak istiyordu. Ýstek dilek kuþuna can verdi. Dilek kuþu uçup gitti gidilecek yere. Bunlarý düþünürken can, bir taþa ayaðý çarptý. Ayaðýnýn acýsýný en derinden hissetti. Yürüyemiyordu çünkü her þeyi incitiyordu. Ýncinmek istemeyen her þeyi incitiyordu. Ona tüm âlem çocuklar gibi dargýndý. Her gördüðünün gönlünü almak istiyordu. Her gönlün ona kollarýný açmasýný istiyordu ama olmuyordu. Gözleri ile yuvarlanan taþa baktý. Bu sözleri içinden geçirirken… Taþ dillenmiþti. — Dýþý içine perde olan! Benden ne istersin. Nedir derdin neden adýmýný attýðýn yeri görmezsin, bastýðýn incittiðin gönülleri bilmez misin? Her gönül’e basýp da geçersin, taþ da olsam sertte olsam kýrmak deðil, vurmak deðil, sevmek gerekmez mi? Her gelen bakýþlarýmda ki sertliðe dýþýma baktý içime bakan olmadý. Ýçimin yangýný gören göz olmadý. Sen gören göz olda incitme gönülleri. Dýþa bakýp içi suçlama. Kabuðu yüzünden içindekini yok sanma. Ýç içeride olan ateþi. Ýç içerde zehirde olsa içindeki petek de bal olur. Bal þifadýr hasta gönüllere. —Yüreðindeki taþý kýrmak isteyen! Ýnan sana basmak deðildi dileðim. Gözüm kör, gönlüm kör, aklým kör. Diledim dilenci gibi. Dilek kuþum gitti bilmiyorum nereye gitti. —Dilek kuþunu meleklerin nefesiyle uçuran! Dilemek sahip olandansa deðerlidir. Ýçinde büyüttüðün her istek yeni vesveseler doðuruyorsa yüreðinde. Ýsteklerden arýnmak gerek. Ýsteksizlik iksirini içmek gerek. —Dilek kuþunu kötü zanla vuran! Bu nasýl bir yalnýzlýk ki sorulara verilen cevap yine soru. Oyun içinde oyun vardý. Bu oyunlara oyuncak oldum. Oyuncaklarý yapan beni sorulara mý oyuncak yaptý. Senin gibi bir taþ beni nerden anlasýn. Karanlýk karanlýða aydýnlýk verir mi? Tabip yoksa iki hasta birbirine derman olur mu? Sen burada yanýndaki taþlarla, aðaçlarla, toprakla sýrt sýrta vermiþken. Yalnýzlýðýn baðrýndaki iniltimi nerden bileceksin. —Yüreði sonsuzun iki parmaðý arasýnda yumuþayan! Sorularýn cevabý sorularýn tam yaný baþýndadýr görebilene. Unutma! Öyle kayalar var ki içinden nehirler fýþkýrýr ve öylesi de var ki yarýldýðýnda içinden su çýkar; bazýsý da varlýk sebebinin korkusuyla yerinden kopup aþaðý yuvarlanýr. —Yüreði kararsýzlýk bataklýðýnda çýrpýnan! Boynunu büktü yüreði bu taþtan daha sertti. Yüreðinin bir demircide kor ateþle yanmasý gerekti. Nerden bilebilirdi demirciyi. Demirin demirliðini yitirdiði isimlerin sýfatlarýndan kurtulduðu yerdi bu ateþ. Sordu can taþa. Ey yüreðini sonsuzun ellerinde yumuþatan! Söyle kor ateþi nerde bulurum. —Yüreði sonsuzun sevgisiyle yanan! Tebessüm ederek dumanýn tüttüðü yerde bulursun dedi. Aþk ateþinin dumaný insanýn aklýný baþýndan alýr. Aklýný zehirler öldürür. Akýlsýz eder. Canana akýlla da varýlmaz. Canýn içindeki zifiri karanlýða neden olan bu yalnýzlýk hissiydi. Yalnýzlýk onun sorgulamalarýný daha da perçinlemiþti. Yalnýzlýk içinde ki acýydý sevinçti her þeydi. Hisler birbiri ile bazen kucak kucaða oturup sohbet ederlerdi. Bu samimiyetin içindeki samimiyetsizliði dýþtan bakan hiçbir göz görmez. Her bakan göz onlarýn tatlýlýðýna cilvelerine tav olurdu. Onlarýn hayalleri ile ömrünü geçirip dururlardý. Acýsýný bile tatlý iki sözle unutur giderdi. Bazen de hisler birbirleri için ölüm tuzaklarý kurarlardý. Bir his insaný ele geçirdi mi diðer hissin o insan üzerinde hiçbir etkisi olmamasý için acýmazsýzca ve haince planlar yapardý. Bu nedenle hisler danýþýlacak kadar güvenli deðillerdi. Sürekli deðiþen hisler, sabitlik yolunda ben yoruldum der sonra oturup kararsýzlýk suyunu kana kana içer ve karýnlarý da tok olmazdý. Bu þekilde ona uyanlarýn ömrü de biterdi. Uður Bozkurt
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © UÐUR BOZKURT, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |