Doðaüstü henüz anlayamadýðýmýz doðal þeylerin adý. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Ýçimizdeki boþluðu hüzünlerle doldurur sonbahar… Dallarýmýzdaki son diri yapraklarý da döker sert esen rüzgâr… Toprak kokar kýnalý ellerimiz… Gözlerden süzülen son damla yaþ yerçekimine direnemeyerek çatlamýþ topraða düþer upuzunca… Hayata dair gerçekler geçer gözlerimizin önünden. Ömrün de ilkbaharý, yazý, hazaný ve kýþý var elbet… Daðlarýn yamaçlarýndan esen rüzgârlar daðýnýk saçlarýmýzý okþar, adeta tarar bir anne þefkatiyle. Tozlu yollar uzar gider boylu boyunca. Umarsýzca düþeriz iri gölgelerimizin peþine. Etrafýmýzdan aðýr adýmlarla sürüklenerek gider yalýnayak çocuklar. Üzerlerindeki yýrtýk fanilalarla gülücükler daðýtmaktan geri durmazlar yine de. Bunca sýkýntýlara raðmen nefes aldýklarýndan dolayý keyiflerine diyecek yoktur. Kanaatkârlýðýn ýþýltýsý yansýr toza ve çamura batmýþ kirli yüzlerinden. Akþam karanlýk basmadan evin yolu gelmez akýllarýna. Zira onlarý eve baðlayacak, heyecanlarýný artýracak hiçbir sebep yoktur besbelli. Sarýya çalan hazan yapraklarý ölüm rengine bürünür güneþin ýþýltýlarý altýnda. Çiçekler soluverir bahçelerde, ölümün soðukluðu ve sessizliði, kurumuþ otlarýn hafif yel deðmesiyle çýkardýklarý sese karýþýr. Ruhumuzda açýlan gedikler gün batýmlarýnda daha da derinleþir. Dudaklarýn acýyla gülümsediðini görerek daha bir tutunursunuz hayata. Bir çocuk saflýðýyla bakarsýnýz ufuklarda kararan bulutlara. Umutsuzluðun çýkar yol olmadýðýný, elemlerin yüreðimizi güçlendirdiðini, adeta çelikleþtirdiðini gördükçe bakýþýnýzda köklü deðiþiklikler oluþur. Her þeye raðmen hayatta olmanýn, varlýða tutunmanýn doyumsuz hazzýný yaþarsýnýz. Gönül çýkýnýnýzda zor günler için sakladýðýnýz umutlar ve direnç dalgalarý imdadýnýza yetiþir dar vakitlerde. Nefes alýþýnýza, konuþabildiðinize, diþlerinizi toplayýp gülebildiðinize sevinirsiniz. Yaþanan bunca zorluðun gelecekteki mutluluklarýn bedeli olduðu kanaatine vararak gerçekte her þeyin bir bedeli olduðunu, hiçbir þeyin anlamsýz olmadýðýný geçirirsiniz aklýnýzdan. Bu, mutlu olmak için sebep arama safhasýdýr, hayata tutunmanýn iþaretidir. Hayattan kopmak da, hayata tutunmak da bilinçaltýnýn beyni ikna çabasýdýr aslýnda. Her þey kalple beyin arasýndaki iþaret dilinin doðru ve yerinde iþlemesiyle baðlantýlý olsa gerek. Sonbaharýn buruk resmi sözün bittiði yerde kurþundan bir çýðlýk olup düþer yürek atlasýmýza. Kýrýlmýþlýklar ve küskünlükler buz daðlarý gibi görkemli bir siluet oluþtursa da kararlý bir güneþle eriyip yok olmaya mahkûmdurlar. Teslimiyetin ve vicdanýn sesine kulak vermenin nihayetinde karanlýk ufuklarýn açýlmasý, ýþýðýn gönlümüzün kör dehlizlerini aydýnlatmasý en yüksek ihtimaldir. Sancýlarýn býçak gibi kesilmesi, kalp aðrýlarýnýn dinmesi iç huzurun tekrar geri dönüþüyle mümkündür. Ýkna olmanýn zorluðu kadar, doyumsuzluðu da meþhurdur elbet… Hayallerin, hayal kýrýklýklarýna dönüþebileceði de ihtimal dâhilindedir. Sevgilinin þefkatinden umut kesmek aþka havlu atmaktýr bir anlamda. Hiçbir aþk pehlivaný son nefesini vermeden aþk meydanýndan çekilmeyi aklýnýn ucundan bile geçirmez. Aþka havlu atmak, yaþamýn kýyýsýnda yapayalnýz kalmaktýr. Dört duvar arasýnda geçen çile nöbetleri sevda merdivenlerinden çýkýþýmýzý, yükseliþimizi, aþk narýnda yanýþýmýzý da beraberinde getirir. En tepedeki merdiven menzil olsa da tökezleyenler için en tehlikeli olanýdýr maazallah. Yalnýzca yüksekte olanlar korkar düþmekten. Aþaðýdakilerin düþme korkusu ne kadar abesse, sevdaya tutunamayanlarýn muhtemel ayrýlýklardan dertlenmeleri de o derece abestir. Zira fizik kanunlarý gereði düþmek için öncelikle yükselmek gerekir. Sonbahar, aðaçlarýn giysilerini ulu orta soyan, onlarý anadan üryan bir halde býrakan bir mevsim hýrsýzýdýr. O, hayallerimizi çalan, bize ayrýlýðý ve ölümü reva gören acýmasýz, taþ kalpli bir zaman dilimdir. Sonbahar yahut nam-ý diðer hazan, çýldýrtan sessizliklerin anasýdýr. Hayallerimizi öðüten koca aðýzlý bir deðirmendir. Ölümün yankýsýnýn hayatýn duvarlarýna çarpýp geri dönmesi, þiddetli yýldýrýmlarýn kulaklarýmýzda akis bulmasýdýr hazan… Aþk sancýlarýnýn sevda bedenini bir kurt misali yiyip bitirmesidir. Aþka tutunamayanlarýn yalnýzlýðý, hicran uçurumlarýndaki korku nöbetleri sonbaharýn mirasýdýr. Hazan yalnýzlýktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |