..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ýnci Fügen Yýlmaz




24 Ekim 2007
Hayalde Aþk  
Ýnci Fügen Yýlmaz
Alelacele teþekkür eden adam, öne doðru bir adým atarken. “Hemen döneceðim” dedi. Bunu söyleyiþinde sanki “Beni bekleyin!” der gibi bir ifade, baþýný yana eðerek kadýný selamlayýþýnda belli belirsiz bir utangaçlýk… Arkasýndan baka kaldý kadýn. Hoþtu gerçekten. Böylesine kuyruklarda rastlanmayacak kadar zarif ve hoþtu…


:BHAE:
Ýri bir tokayla saçlarýný topladý kadýn. Serbest kalan bukleleri parmak uçlarýyla düzelterek son þeklini verdi. Gündüz kremini sürmek için aynaya yaklaþýnca “ dudak kenarlarýmda yeni birkaç çizgi daha...” diye söylendi. Keyifsiz olduðu zamanlarda sinsice oluþan bu deðiþim yüzünden bedenine yabancýlaþtýðýný düþünerek hüzünlenirdi ama neyseki bugün, o karamsar günlerden biri deðildi. Yýllar çok hýzlý geçmiþ, saymasý ve uluorta söylemesi bile oldukça güç olan bir yaþa gelmiþti. Onun da çocukluðu, gençliði, eðitim hayatý, uzun seneler sonra hüsranla biten bir evliliði, büyüyüp yuvadan uçan kocaman çocuklarý, neredeyse yarým asýrdýr biriktirdiði acý tatlý anýlarý vardý. "Suçlu yalnýzca seneler deðil. Hayat sonu belli olmayan bir serüven” diye düþündü. Acýlar ve sýkýntýlar da yýpratýyordu insaný, keyifler ve sefahat de. Yaþamýn bugünden sonra neler sunacaðý ise sondaki nokta konana kadar kývrýla kývrýla inen kocaman bir soru iþareti...
“ Hala güzel sayýlýrým” diyen bir teselli rüzgarý esti ruhunda. Bir gün sona ereceðine dair umutlarýný henüz yitirmemiþ olsa da uzunca bir süredir taþýdýðý yalnýzlýða, sorunlarý tek baþýna yaþamaya ve artýk orta yaþlý biri olma gerçeðine henüz alýþamamýþtý. Bu güzel, sýcak yaz gününde olumsuz düþüncelerin içini karartmasýna izin vermeyecekti. Giysi dolabýný açtý, þýk terliklerini giyip, çantasýný omzuna astýktan sonra aynada kendini süzdü. Yazlýk beyaz kýyafetin içinde hiç de fena sayýlmazdý caným ... Marka gözlüklerini takarak kapýdan çýktýðýnda sonradan olma kýrýþýklýklarý, hýzla geçen yýllarý ve kör olasý yalnýzlýðý unuttu…

Bugün ödeme günüydü kadýnýn. Elektrik, su, telefon ve kablolu televizyon faturalarý yatýrýlacak sonra vapurla karþýya geçilecek, kocasýndan yeni ayrýlmýþ bir arkadaþla buluþulup þýk bir mekanda çay içilecekti. Evliliklerin neden eskisi gibi yürümediðini çözemediði gibi, otomatik ödeme talimatý diye adlandýrýlan þu yeni moda teknolojik geliþmeleri de bir türlü benimseyememiþti. Eliyle, hem de hepsini kendi servislerine yatýrmak en doðrusuydu.
Ýlk durak Eshot sokaðýydý. Elektrik ve Su idarelerinin burada olmasý yüzünden isim alan sokakta mesai günleri ve saatlerinde uzun kuyruklarýn oluþmasý insanlara hiç þaþýrtýcý gelmez, iki binadaki vezneler gün boyunca arý kovaný gibi çalýþýrdý. Bu gün de sokaðýn neredeyse Karþýyaka Çarþý’sýnýn ana caddesiyle birleþtiði köþesine kadar dizilen kadýnlý erkekli insan kalabalýðý, giþelerin fazlalýðý sayesinde fazla beklemeden sýranýn kendilerine geleceðini bildiklerinden kuyrukta sessiz sakin dikiliyorlardý. Bu kadar banka, özel ödeme veznesi, internetten ya da kredi kartýyla ödeme gibi imkanlar yaygýnlaþmýþ olsa da onun gibi düþünenlerin çokluðundan gizli bir memnuniyet duyarak sýranýn sonuna yanaþtý ve adým adým ilerlediði sýradan etraftaki dükkanlarý seyre daldý. Saðda Buldan kumaþlarýnýn sergilendiði maðaza, yanýnda elektrik malzemeleri satan büyükçe bir dükkan, solda market, yine saðda, ilk para arttýrdýðýnda satýn almayý düþündüðü ahþap askýlýklarý ve dilsiz uþaklarý satan mobilyacý. Sýk sýk ziyaret ettiði eski kitapevi… Çelik kapý satan maðazanýn indirim ilanýný okurken sýrtýna bir elin dokunduðunu hissetti, hemen arkasýný döndüðünde o ana kadar ilk defa fark ettiði uzun boylu adamý gördü...
“Birkaç dakikalýðýna sýradan çýkacaðým, geri döndüðümde bana kefil olursunuz deðil mi? Sýrada ve tam arkanýzdayým.”
Kuyrukta beklerken alýþýlagelmiþ hareketlerden biriydi bu ancak alýþkýn olunmayan, adamýn; hafifçe kýrlaþmýþ saçlarý, aydýnlýk geniþ yüzü, tiril tiril giysileri ile oldukça yakýþýklý ve en az kendi kadar þýk ve bakýmlý olmasýydý. Elinde olmadan gülümseyerek “Tabii buyurun” dedi. Kalýn dudaklarýn aralanýp beyaz, muntazam diþlerin sergilendiði sýcak bir gülümsemeyle karþýlýk verdi adam. Kýsacýk bir an göz göze kaldýlar. Kadýn onun kaç yaþýnda olduðunu tahmin etmeye çalýþtý. “Pek göstermese de elli vardýr…”diye geçirdi içinden.

Alelacele teþekkür eden adam, öne doðru bir adým atarken. “Hemen döneceðim” dedi. Bunu söyleyiþinde sanki “Beni bekleyin!” der gibi bir ifade, baþýný yana eðerek kadýný selamlayýþýnda belli belirsiz bir utangaçlýk… Arkasýndan baka kaldý kadýn. Hoþtu gerçekten. Böylesine kuyruklarda rastlanmayacak kadar zarif ve hoþtu… O andan itibaren sanki tanýdýðý birini bekler gibi yolun sonundan gelenleri gözledi kadýn. Binanýn içine girmek üzereyken onun telaþlý adýmlarla ve sýradaki insanlara bakýnarak geldiðini gördü ama tanýmadýðý bir adama seslenecek cesareti bulamadý kendinde ve tek katlý binaya girerek bu sefer veznelerin önünde dizilenlere katýldý.
Nihayet sýra kendisine gelmiþti. Faturayý uzattýðý; saatlerce ayný iþi yapmaktan býkkýn, suratsýz veznedar kýz önündeki bilgisayarýn tuþlarýný týkýrdattý. Kadýn da para çýkarmak için elini bir kez daha çantasýnda daldýrdý. Karýþtýrdý… Gereksiz her þey geldi parmaklarýnýn ucuna… Cep telefonu, mavi boncuk püsküllü anahtar demeti, sigara paketi, çakmak, kaðýt mendil … O da bütün kadýnlar gibi çantasýnda aradýðýný bir seferde bulamazdý ama cüzdan gerçekten yoktu. Aniden bir ateþ bastý her yanýný. Biraz daha karýþtýrdý… Yok…Yok. Beyaz deri çantayý önüne boþalttý. Birkaç metal para ve küçük bir el aynasý ince uzun bankonun üzerinde týngýrdayarak yuvarlandý. Veznedar kýz donuk gözlerini kadýna dikti. Arkalardan “Hadi haným hadi!” sözleri yükseldi. Saç diplerinden terlemeye baþladý ve döktüðü her þeyi gerisin geriye çantanýn içine týkýþtýrýp binadan çýktý.

Cüzdanýný evde mi unuttuðu yoksa bir yerlerde mi düþürdüðü sorularý kafasýný kurcalar, biraz önce aheste aheste kat ettiði sokaðý panik içersindeki adýmlarla geri dönerken, her an yeni insanlarýn eklendiði kuyruðun sonlarýna doðru yer tutmuþ olan deminki adam “Hanýmefendi sizi göremedim” diye seslendi ancak kadýnýn durup da ona laf yetiþtirecek hali yoktu. Sokaktan caddeye çýktýðý anda adamý da yakýþýklýlýðýný da unuttu…

Televizyon kanallarýndaki haber programlarýnda her gün bir yenisini seyrettiði kapkaç olayý sonunda onun da baþýna gelmiþti. Ancak ne kapaný ne kaçaný görmemiþ, hiç fark etmeden soyulmuþtu. Koþtura koþtura döndüðü evinde cüzdaný bulamayýnca, yeniden elektrik idaresine gidip oralarda düþürüp düþürmediðini araþtýrmýþ, Eshot sokaðýna kadar yürüdüðü yollara bakýnmýþ, bulamayýnca da çarþýnýn içindeki karakola koþup þikayette bulunmuþtu. Kimliði, emekli maaþ kartý, parasý, cüzdanýn bir köþesinde kötü günler için sakladýðý yüz Euro’su hepsi gitmiþti. Çok üzüldü, baþýna gelenleri herkese anlattý, günlerce aðladý. Ne hale gelmiþti güzelim memleketi! Kartlarýný iptal etmek, her þeyi yeniden çýkarttýrmak, bütçede oluþan deliði yamamak gibi zor günler yaþadý.

Hayat serüveninde bir deneyim daha edinilmiþ, bir ilk daha, yaþanarak öðrenilmiþ, bu eðitim için gereken bedel ödenmiþti. Geçirdiði sýkýntýlý günlerde yalnýzlýk duygusu kendine acýma duygusuyla birleþip onu daha da diplere çeken bir ruhsal fýrtýnanýn eþiðine kadar getirmiþ ve o sýralarda aklýnýn bir köþesine “ Acaba cüzdaný mý o yakýþýklý adam mý çaldý?” diye yapýþan düþünce ise birkaç ay sonra ona her zaman alýþveriþ yaptýðý süper markette rastlayana dek sürmüþtü, Adama görünmeden yaptýðý gizli takipten, hatta duyduðu þüpheyi market müdürüne yansýtýp sonra da hiçbir hýrsýzlýk olayý meydana gelmeyince paranoyak biri sanýlmaktan çok utanmýþtý. Günler aylarý, aylar mevsimleri kovaladý ve kadýn kaybettiði cüzdanýný ve çektiði sýkýntýlarý unuttu…

Yaþam alýþýlagelmiþ döngüsüne erdiðinde; yeni icat kimlik numarasý ve yeni çekilmiþ bir fotoðrafla süslenen nüfus kaðýdý, kredi ve maaþ kartlarý yenilendiðinde, biraz huzura kavuþmuþtu. Artýk eskisinden daha dikkatli olacak, kartlarla paralarý birbirinden ayrý tutacak ve bundan sonra çantasýna daha sýký sarýlacaktý. Hatta hayata da!… Evet daha sýký sarýlacaktý hayata. Nasýl da bir anlýktý her þeyin altüst olmasý. Varla yok gibi, mutlulukla mutsuzluk gibi, yaþamla ölüm gibi. Her þey bir anlýktý. Üniversitenin son dönemindeyken sonradan kocasý olacak asistana aþýk olmasý da kantinde rastlaþtýklarýnda gözlerin buluþtuðu o andý, yýllar sonra ihaneti öðrendiðinde senelerce inþa ettiði ve o güne kadar saðlam sandýðý kalesinin yerle bir olmasý da bir an…Her þey bir anlýktý…
Boþandýktan sonraki birkaç sene; dalgalý denizde seyreden Karþýyaka-Alsancak vapurunda adým atmakta zorlanmak gibi yalpalayarak geçmiþti. Sonradan yaþanan birkaç iliþki ise o güne kadar bilmediði heyecanlarýn, romantizmin, çýlgýnlýklarýn yaný sýra hiç yaþamadýðý kadar üzüntü ve hayal kýrýklýðýný tattýrmýþtý. Gerekli bedeller ödene ödene daha dingin ve ne istediðini bilir hale gelmesi zorlu geçen birkaç seneden sonra iþte tam bugünlere rastlýyordu.

Kendini yeni ve saðlýklý bir iliþkiye hazýr hissediyordu kadýn.Yaþ ve statü farklýlýðýna raðmen yaþanan gizli saklý maceralar geride kalmýþ, her konuda sohbeti, kültürel faaliyeti, sosyal yaþamý paylaþacaðý kendi fikir ve zevklerine uygun bir erkeði özler olmuþtu. Bunlarý düþünürken kalýn dudaklarýn aralanarak beyaz diþlerin ortaya serildiði sýcacýk gülümseme zihninde canlanýyor, uzun boylu hafif kýr saçlý erkek güzelliðinin üzerine, aradýðý diðer özellikleri bindirdiði hayaller kuruyordu. Günler günleri kovaladý, kadýn geçmiþteki maceralarý, kurduðu hayalleri ve adamý unuttu.

Bir yaz daha sonra ermiþ, havalar serinlemeye baþlamýþ, Bodrum’da arkadaþlarla yaþanan iki aylýk tatilin tadý damaklarda kalmýþtý. Ozon tabakasýnýn delinmesi, küresel ýsýnma gibi gençliðinde hiç sözü edilmeyen yeni moda sorunlar ve korkular yüzünden eskisi kadar güneþ altýnda kalmasa da hafif bronzlaþmýþ teniyle denizde açýlmýþ saçlarýyla ve yüzmekten forma giren bedeniyle oldukça havalý dönmüþtü Ýzmir’e. Tatilin yarattýðý rehavetten sonra, evi kýþa hazýrlamak, genel temizlik, yazlýklarýn kaldýrýlmasý gibi sevimsiz iþler zor gelmiþ bulduðu ilk fýrsatta kendini sokaklara atmak isteði duyar olmuþtu. Spor salonuna baþlamak, dengeli beslenmek, geçen sene çok istediði halde bir türlü baþlayamadýðý ahþap boyama kurslarýna katýlmak gibi planlar yaptý. Üç ayda bir aldýðý birinci dereceden emekli maaþý için kendine bütçe hazýrladý…

Kadýn, yakýþýklý adama hiç beklemediði bir anda ve maaþýný çekeceði bankanýn, Bankamatik makinelerinin önünde rastladý. Lacivert bol cepli son moda kesimli bir pantolon üzerine beyaz uzun kollu keten bir gömlek giymiþ, lacivert beyaz çizgili ince bir kazaðý, kollarý geniþ omuzlarýndan aþaðý sarkar biçimde sýrtýna býrakmýþtý. Hafif kýrlaþmýþ saçlarý ilk gördüðüne göre biraz daha uzamýþtý. Onun da yüzünde güneþin yarattýðý hafif bir renk dönüþü vardý ve yine moda dergilerinden fýrlamýþ kadar þýktý… Adamý görür görmez elinde olmayan bir refleksle bankamatik sýrasýndaki insanlarýn arkasýna saklanmýþ sanki karþýlaþýrlarsa onun hakkýnda geçmiþte duyduðu þüpheyi anlayacak diye utanmýþ bir taraftan da içinden “ Keþke daha özenli giyinseydim.” diye geçirmiþti.

Kendi iþini bitirdikten sonra büyük bir nezaketle arkasýndaki hanýma yardýmcý olan adamý gözetledi kadýn. Sonra yandaki bankamatik boþalýnca oraya geçti ve birkaç seferlik iþlemle tüm maaþýný çekti. Parayý çantasýna koyup, baþýný kaldýrdýðý anda göz göze geldiler…

“ Sizi yeniden görmek için aylardýr buralarda dolaþýyorum” dedi adam. Gülümsedi kadýn. “ Ýki aydýr Ýzmir’de deðildim.” dedi. “Ben rastlantýlarýn büyüsüne inanýrým” dedi adam.” Sizi ilk gördüðümde de hissettim bunu. O gün arkanýzdan koþmak istedim ama….”
“Evet o gün bazý aksilikler oldu ben de size cevap veremedim” dedi kadýn. Bunu söyler söylemez de sanki etrafta kimse yokmuþ da, bu dünyada yalnýzca ikisi kalmýþ gibi sohbete daldýklarýný fark edip huzursuzca kýpýrdandý.
Adam hafifçe koluna dokunarak onu gelip geçen insanlardan sakýnýr bir tavýrla kendine çekti, sonra yine o sihirli gülümsemeyle elini uzatarak “Adým Güven” dedi. “Sizi tanýmak isterim.
Hiç tereddüt etmeden “Memnun oldum ben Asya” diye cevapladý kadýn.
Elini sýkýca kavrayýp uzunca süre avucunda tuttu Güven. “Sizi bir daha kaybetmek istemiyorum.” Dedi. Bir yerlerde oturup kahve içme teklifinden sonra onun yüzündeki kaygýyý görünce adeta yalvarýr gibi bakýþla öyle bir “Lütfen beni bir kez daha duymazdan gelmeyin Asya!.” Dedi ki. Adýný bu güzel aðýzdan duymak kadýnýn tüm direncini kýrýp periþan etti.

Hemen yakýnlardaki bir cafeye girdiler. Kapýnýn üzerinde ve masadaki menüde Hayal Kahvesi yazýyordu. Oturdular.

Yaklaþýk yarým saat sonra uzun zamandýr bu kadar keyifli sohbet etmediðini düþündü kadýn. Oldukça güzel konuþan biriydi Güven. Asya’nýn adýný aldýðý kýt’adan ilginç örnekler vererek o anakarada yer alan ülkelerin özelliklerine göre karþýlaþtýrmalar yapmýþ, onu güzel, gizemli ve asil bulduðuna dair sözleri derin coðrafya bilgisindeki kelimelerin altýna gizleyerek zekice iltifatlar yaðdýrmýþtý. Orada ve onunla daha uzun süre kalmak için can atarken yetiþtirmesi gereken ödemeleri hatýrladý kalkmasý gerektiðini söyleyerek kýpýrdandý. Uzanýp hafifçe eline dokundu adam. Benim çocukluðum zeytin bahçelerinde geçti Asya dedi. Oldukça uzun zamandýr hissetmediði bir kýpýrtý oluþtu karnýnda bir yerlerde ve elini çekip çekmemekte kararsýz kaldý kadýn. “Sabah çiði aðaçlarýn dibinde küçük su derecikleri oluþturur ben de onlarý incelemekten büyük keyif alýrdým.” Diye sözlerine devam etti Güven. Eli hala Asya’nýn üzerindeydi. ‘ O küçük yaþýmdaki en büyük keþfim ise o ince zarif zeytin yapraðýnýn üzerine düþtüðü dereceðin akýþ yönünü deðiþtirmesiydi” Sözlerin devamýnda nelerin geleceðini az çok tahmin etse de nefesini tuttu Asya ve gözlerini adamýn güzel gözlerine dikti.
Sen de benim hayatýmdaki o zeytin yapraðýsýn. Telefon numaraný alabilir miyim? Seni aramak isterim.”
Hiç nazlanmadan verdi telefon numarasýný Asya ve kalktýlar, tekrar görüþme dilekleriyle birbirilerinden ayrýldýlar.

Hayal Cafe’ den çýkýp ilk ödemeyi yapacaðý Eshot sokaðýna gidene kadar sanki ayaklarý yere hiç deðmedi kadýnýn. Yeni bir keþfe çýkacak kaþif kadar meraklý, yeni bir icat yapan mucit kadar heyecanlýydý. Ýþte hayat böyle bir þeydi. Nerede ne zaman ve kimi karþýnýza çýkaracaðý belli olmayan sürprizler yumaðý. Mutluluða açýlan yeni bir kapý aralanmýþ gibiydi.
Mesai sonuna yaklaþýldýðýndan kuyrukta da kimsecikler yoktu. Veznedeki suratsýz kýz bile sevimli geldi gözüne. Onu neþeyle selamlayýp çantasýný açtý…

Elini cüzdanýna attýðýna üç aylýk maaþýnýn yerinde yeller estiðini görünce beyninden vurulmuþa döndü kadýn. Yardým istemek için bilinçsiz hareketlerle cep telefonunu aradý. Henüz birkaç taksitini ödediði son model telefon da yoktu çantada.
Asya kendinin bile tanýmadýðý bir sesle öyle bir “Hayýrrrrrrr” diye haykýrdý ki veznedeki memurlar, sokaktaki esnaf ve etraftaki insanlar ödenecek faturalarý, okula baþlayacak çocuklarýn masraflarýný ve kendi dertlerini unuttular…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dört Erkek Bir Böcek

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýlk Kitabým Tüm Kitapçýlarda
Babadan Oðula Atatürk Sevdasý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Masal [Þiir]
Hergele Meydaný [Deneme]
Ýki Sevgili [Deneme]
Ýyiliðim Kötülüðüme Denk Mi? [Deneme]
Kendimi Oldukça Güzel Buluyorum [Deneme]
Anýlara Uçmak [Deneme]
Yalnýzlýk [Deneme]
Hayallerinizin Resmini Çizin... [Deneme]
Mutlulukla Ýlintili Þeyler [Deneme]
Öðrencinin Kulaðý Kapalý Olamaz [Deneme]


Ýnci Fügen Yýlmaz kimdir?

Araþtýrarak, gözlemleyerek ve deneyimleyerek yaþadýklarýmý, düþünce duygu ve anýlarýmý yazýp biriktirmeyi seviyorum. Birike birike bir gün taþacaklarý günü hayal ediyorum. Umarým olur.

Etkilendiði Yazarlar:
Türk edebiyatýndan etkileniyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýnci Fügen Yýlmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.