Ýnsanlarýn arasýnda yaþadýðýmýz sürece, onlarý sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Her milletin kendine mahsus bir medeniyeti mevcuttur. Bunun yanýnda medeniyetlerin beynelmilel uzantýlarý da vardýr. Bugün, medeniyet kavramý “uygarlýk” sözcüðüyle karþýlýk bulmaktadýr. Kültür ve medeniyet kavramlarýnýn içeriði ve kapsamý konusu, bugüne dek çokça tartýþýlmýþtýr. Bazýlarý kültürü millî, medeniyeti evrensel olarak nitelemiþtir. Her ikisinin de millî olduðunu söyleyenler de vardýr. Bu konulardaki kiþisel kanaatler aslýnda sorgulanmalý ve bu hususta derinleþilmelidir. Mevzumuz bu olmadýðý için bunun üzerinde durmayacaðýz. Millî Þairimiz Mehmet Akif Ersoy, ömrü boyunca kâmil bir mümin olarak yaþamýþtýr. Dünyaya bakýþ açýsý Kur’anî ölçüler dâhilindedir. Müslümanlýðýn gereði de budur zaten… Dinin bir kýsmýný kabul edip, bir kýsmýný çaðdýþý olarak görmek mümine yakýþmaz. O da Müslümanlýðý bir bütün olarak görmüþ ve öylece yaþamýþtýr. Bazý insanlar Mehmet Akif’i, yobaz ve medeniyet düþmaný olarak kabul ederler. Buna dayanak olarak da Ýslâma tavizsiz baðlanmasýný, Batýyý ölçüsüzce eleþtirmesini gösterirler. Onlara göre, dünya zamanla deðiþiyor. Deðiþen dünyaya ayak uydurmak gerekir. Oysa Akif çaðdaþ bir insandý. Yani çaðýn ilminden ve tekniðinden haberdardý. Hiçbir zaman, baþýný kuma gömerek dünyadan habersiz yaþamayý tercih etmemiþtir. Lâkin manevî deðerlerinden de asla taviz vermemiþtir. Onun için, bazýlarýnýn gözünde taassupkâr bir kiþi olarak görülmüþtür. Bilindiði gibi “medeniyet” Arapça kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin baþýndaki “mim” harfi kaldýrýldýðýnda “deniyet” olarak okunur. “Deniyet” de “hayvanlaþma” demektir. Akif, medeniyetin, deniyete dönüþmesine karþýdýr. Onun için, Batý medeniyeti hususunda ince eleyip sýk dokumuþtur. Çünkü onlarýn inançlarýyla bizimkiler hiçbir zaman birbiriyle baðdaþmaz. Osmanlý Devleti’nin yýkýlýþýna sebep olarak da, Batý’ya körü körüne baðlanýþýmýzý gösterir. Çünkü Osmanlý’nýn son dönemlerinde Batý’nýn ilim ve tekniðinden ziyade, modasý takip edilmiþtir. Avrupa’ya teknoloji transferi gayesiyle gönderdiðimiz talebeler, kimliklerini kaybederek melez bir hâl üzere geri dönmüþlerdir. Bilimden nasiplerini alamamýþlardýr. Akif bu hususta Japonlarý takdir etmektedir. Çünkü onlar yozlaþmadan Batý’nýn teknolojisini ülkelerine taþýmýþlardýr. Gelenek, görenek ve inançlarýndan asla taviz vermemiþlerdir. Ona göre Japonlar, tevhid hariç, müslümanlýðýn bütün gereklerini, farkýnda olmadan, yerine getirmektedirler. Akif, biz Müslüman- Türk milletine þu tavsiyede bulunmaktadýr: “Alýnýz ilmini Garb’ýn, alýnýz sanatýný, Veriniz mesainize hem de son süratini Sade Garb’ýn, yalnýz ilmine dönsün yüzünüz Çünkü kabil deðil artýk yaþamak bunlarsýz Çünkü milliyeti yok sanatýn, ilmin yalnýz.” Akif, ilme ve teknolojiye hayrandýr. Ýnsanlarýn yerinde saymasý, onu rahatsýz eder. Batý’dan gelen her þeye önyargýyla yaklaþan kaba softalara da kýzar. Ýfrat ve tefritten uzak durulmasýný ister. Her konuda ölçülü hareket edilmesinden yanadýr. Batý’nýn teknolojisini alýrken, onu da kendi millî rengimize boyamamýz gerektiðini ifade eder. Yani taklide þiddetle karþý çýkar. Çünkü taklit hiçbir zaman aslý kadar mükemmel olamaz. Akif’e göre Batý, geçmiþte Müslüman Türklere karþý kötü bir imtihan vermiþtir. Onun için Ýstiklâl Marþý’nda Batý medeniyetini “tek diþi kalmýþ canavar” a benzetir: “Ulusun, korkma! Nasýl böyle bir imaný boðar, Medeniyet dediðin tek diþi kalmýþ canavar?” Burada sözü edilen, yerilen kültür ve medeniyet, Batý’nýn ahlâksýzlýklarýdýr; yoksa ilim ve teknik deðildir. Sözlerimi, Akif’in, Batý’nýn ilim ve tekniðiyle alâkalý deðerlendirmesiyle bitirmek istiyorum: “Avrupalýlar’ýn ilimleri, irfanlarý inkâr olunur þey deðildir. Heriflerin ilimlerini, fenlerini almalý; fakat kendilerine asla inanmamalý, kapýlmamalý…” Akif’in ne kadar doðru söylediðini bugün yaþadýklarýmýz göstermiyor mu?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |