Muhafazakâr Kanat söz aldý ve toplantý dalgakýranýndaki en yüksek noktaya tüneyip, adýný aldýðý muhafazakar kanat üyesi diðer kanat-daþlarýna hitabetmeye baþladý. Konu uzun süredir tartýþýlýyordu ve sert önlemler alýnmasý gerektiði sonucuna varýlmasýna fazla biþey kalmamýþtý.

- Görünen o ki sert önlemler alma vakti gelmiþtir! Kendilerine; “insan” denen yer yaratýklarýnýn çöplerini layýk gören, benliklerini kaybetmiþ, pis kokan, hastalýk taþýyan, iðrenç ÇÖPLÜK MARTILARI’na hadlerini bildirmek zamanýdýr bugün! O çöpler ki biz asil DENÝZ MARTILARI’nýn tek yiyecek kaynaðý olan denizlerimizi kirletmektedirler. Rahatýmýzý bozan kalleþ KARGALAR da yine buralardan beslenmektedirler. Ama þimdi özümüze dönme zamanýdýr. BÝG-WAVE’in köpüklerinden doðan ilk martý-atalarýmýz kadar saf ve güçlü bir nesle sahibiz. Asla insan denen yaratýklarýn attýðý yemlere muhtaç GÜVERCÝNLER gibi olmayacaðýz! NE MUTLU TÜY’KÜM DÝYENE!

Konuþmalarýný bitirirken kullandýðý bu sloganla birlikte dalgakýrandaki tüm martýlar baþlarýný yukarý kaldýrýp yüksek sesle zafer çýðlýðý attýlar. Eskiden olsa hepsinin aðzýnda bir tüy olurdu. Zaten kolonilerinin TÜY adýný almasýnýn altýnda bu kutlama ritüeli yatýyordu. Fakat tüy yolmanýn uçma kabiliyetlerinde yarattýðý azalmanýn ardýndan bu davranýþtan vazgeçilmiþti. Gerçii “Ne mutlu TÜY’küm diyene!” sloganýnýn çalýntý olduðu yönündeki muhalefet dedikodusu hala devam ediyordu ama milli birlik duygularýnýn bu denli had safhada olduðu þu günlerde açýkçasý kimse bunu umursamýyordu.


Umursamazlýðý yaþam felsefesi edinmiþ ve bunun sonucu veya nedeni olan zekâlarýyla þehirdeki diðer kuþlardan ayrýlan KARGA kolonisi, kahvaltýlarýný yapýyordu. Zira kahvaltýlarýný yiyebilmeleri için önce yapmalarý bir diðer deðiþle “kahvaltý etmeleri” gerekiyordu. Çevreci literatürüyle söylersek bir “geri dönüþüm mucizesi” ile karþýlaþmýþtý diplomatik giriþimde bulunan Çöplük Martýlarý’nýn heyeti...

Çoðu kiþinin (aslýna bakarsanýz onlar hariç herkesin) “ÇÖP” olarak nitelendirdiði þeyleri yemelerine ve bu konuda fazla seçici olmamalarýna raðmen, önlerindeki manzara en basit anlatýmla; diplomat olarak karþý tarafýn aðýz kokusunu çekebilme yeteneklerini sýnayacak cinstendi.

Durumu eþitlemek için olsa gerek heyetteki en kirli martý olan Harry öne çýktý. Üstüne her türden organik atýðýn ve yanmýþ plastiðin kokusu sinmiþti. Grileþmiþ, leþ gibi tüylerini kabartarak, umumi tuvalatten farksýz aðacýn dibine doðru, bir kuþ için paytak ama martlýk için sýradan adýmlarla ilerledi.

Konu kargalar olunca iletiþimde bazý zorluklar yaþanýyordu. Çünkü diðer kanatlýlarýn aksine bir liderleri yoktu. Kimi muhatap alacaklarýný bilmediðiniz için ortaya konuþmak zorunda kalýyordunuz ve fakat her zeki yaratýk gibi onlar da ortaya söylenenleri üstlerine alýnmýyorlardý. Belki de konuþma konusundaki isteksizliklerini kamufle etmek için böyle davranýyorlardý. Çünkü hepsine daha küçükken anlatýlan bir hikâye vardý çok konuþan karga ve kaybettiði peynir hakkýnda...


Çöplük Martýsý Harry’nin; Deniz Martýlarý’nýn saldýrý planlarýndan, tehlike karþýsýnda birlikte hareket etme gereðinden bahseden konuþmasý, kargalarýn hepbir aðýzdan gülmesine yol açmýþtý. Zaten birlikte yaptýklarý tek þey buydu. Bu tavýr karþýsýnda kirli Harry ve diplomatik hüsrana uðrayan arkadaþlarý geldikleri çöplüðe geri döndüler.


Ayný esnada Deniz Martýlarý’nýn lideri Muhafazakâr Kanat, koloni içindeki muhalefeti yok etmeden herhangi bir savaþa girmemesi gerektiðine karar vermiþti. Bu nedenle kendisine en çok karþý gelen birkaç martýyý, vapurlardan insanlarýn attýðý simitleri yemekle suçlamýþtý. Böyle bir davranýþ ancak yalaka güvercinlere yakýþýrdý. Çatlak seslerin sürgün edilmesiyle birlikte artýk herþey hazýrdý. Önce þehir meydanýný kendilerine mesken tutan güvercinlerin hakkýndan geleceklerdi. Önceliði onlara vermesinin asýl nedeni kolay lokma olmalarýydý. Savaþa bir zaferle baþlamak kolonideki gücünü ve askerlerinin cesaretini arttýracaktý.


Sabaha karþý 4:30 sýralarýnda þehir meydanýndaki tüneklerinde pinekleyen ve mesainin baþlamasýný bekleyen güvercinler göðü kaplayan ve çýðlýklar atarak ilerleyen martý sürüsünün sesine uyandýlar. Tepki veren olmadý ilk baþta... Çünkü bu hayvanlar nedendir bilinmez arada bir büyük sürüler halinde bir yerlere uçup sonra geri dönerlerdi. Bu sefer birþeylerin farklý olduðunu tepelerinde dönmeye baþladýklarýnda anladýlar. Sayýlarý gitgide artan dev sürü bir kasýrga gibi daireler çiziyor ve çýkardýklarý dehþet verici seslerle, arada bir meydanda baðýþ toplamak için müzik yapan körlere rahmet okutuyorlardý.

Güvercinler gayrý ihtiyari bir araya toplanma güdüsüyle meydandaki büyük fýskiyenin oraya doðru uçuþtular. Martýlar da sessizleþmiþti artýk... Sadece süzülüyorlardý. Deniz Martýlarýnýn lideri Muhafazakar Kanat kalabalýktan ayrýldý ve sýrtýný az sonra doðacak güneþin istikametine verecek þekilde ilerdeki heykele kondu. Böylece az sonra baþlayacak ve muhtemelen baþladýktan az sonra bitecek savaþýn ardýndan, arkasýnda doðan güneþle birlikte güzel bir kolaj oluþturacaktý.


Güvercinler olup biteni anlayamýyorlardý. Anlayamadýlar... anlayamadýlar.... Anlamýný bilmedikleri tuhaf bir ses çýkartan Muhafazakar Kanat saldýrý emrini verdi. Sayýlarý birkaç bin olan denizciler birkaç yüz güvercinin üstüne kahramanca(!) çullandýlar. Olup biteni görecek kadar uyanýk olan insanlar manzara karþýsýnda hemen Alfred Hitchcock’un KUÞLAR filmini hatýrladýlar.

Güneþ yüzünü göstermiþti. Hayatta kalan birkaç güvercin direnmeye çabalasa da içten içe pes ettikleri belli oluyordu. Muhafazakâr Kanat güneþi tam arkasýna almak ve gölgesinin savaþ alanýndaki ölülerin üstüne vurmasýný saðlamak için son birkaç ayarlama yapýyordu ki aniden güneþ ýþýnlarý kesildi. Bu bir bulut muydu? Yoksa umut mu?

Ýkisi de... Gri tüyleri nedeniyle fýrtýna bulutundan farký olmayan Çöplük Martýlarý’ydý gelenler. Tüm güçleriyle çýrptýklarý kanatlarýndan gelen ses meydandaki tüm gözlerin onlara çevrilmesini saðlamýþtý.

Muhafazakar, bu beklenmedik karþý saldýrýnýn yarattýðý þaþkýnlýktan hemen kurtuldu ve yeni bir komutla, güvercin kanýna ve tüyüne bulanmýþ ordusuna havalanmalarýný emretti. Sayýca üstündüler ama çöplükten gelenlerin çok daha iyi dövüþtüðünü biliyorlardý. Muhtemelen insan artýklarýyla beslenmelerinin bir sonucuydu.
Ýlk darbe çok sert oldu her iki taraf için de... Gökten sersemlemiþ, yaralý hatta cansýz martý bedenleri yaðmýþtý. Hayatta kalan 30 kadar güvercin hemen kendilerini az ilerdeki yýkýk binaya attýlar.

Dakikalar ilerledikçe yorulan kanatlar nedeniyle savaþ gökten yere inmiþti. Savaþýn baþýnda her bir Çöplük Martýsýna altý Deniz Martýsý düþüyordu güç daðýlýmý olarak. Sýký dövüþen çöpçü martýlar durumu 5’e 1’lere kadar getirdilerse de yorulmuþlardý ve güçleri tükenmek üzereydi. Kirli Harry ordusunu kaybetmemek için geri çekilmeye karar vermiþti ki sýrtýnda hissettiði keskin acýyla yere serildi. Muhafazakar Kanat sonunda Çöpçüler Kralý’ný bulmuþtu. Onu safdýþý edince moralleri iyice bozulan gri tüylülerin iþi bitecekti. Ayný anda iki düþmaný safdýþý etmiþti. Artýk karþýsýna kim çýkabilirdi ki?


Sorusunun cevabýný kafasýna düþen karga dýþkýsý verdi. Daðýnýk halde yaþadýklarý için sayýlarý pek bilinmeyen kargalar, tarihlerinde ilk kez bir araya gelmiþ ve oluþturduklarý güce kendileri bile þaþýrmýþlardý. Kargalar açýsýndan bakýlýnca bir tür yemek savaþý sayýlabilinecek bokbardýmanýn ardýndan yükselen dev sürü yeterli ivmeyi saðlayacaklarýný hesapladýklarý bir noktada durdu ve kendilerini yerçekiminin kollarýna býrakarak ölümcül sortilerine baþladý. Deniz martýlarý ilk sorti ardýndan büyük kayýplar verdilerse de hala zafere yakýndýlar.

Muhafazakar, kendisini muhafaza etme ihtiyacý içinde meydandaki fýskiyenin kenarýna sýðýnmýþ ve nispeten küçük bedenlerindeki enerji bitince kaçacaklarýný umduðu kargalara karþý kendini korumaya almýþtý.

Bu sýrada az önceki darbenin ardýndan bayýlan kirli Harry gözlerini açabilmiþti. Kargalarýn da iþe karýþtýðýný görünce son bir saldýrý yapabileceklerine karar verdi. Çöp-daþlarýna saldýrmalarý için haykýrdý. Bu emre hayatta kalan bir avuç güvercin de uydu ve artýk o kadar da beyaz olmayan deniz martýlarýnýn kalbine doðru saldýrdýlar. Bunu tam zamanýnda yapmýþlardý çünkü kargalar geri çekilmek üzereydi.
Kirli Harry’nin yaþadýðýný farkeden Muhafazakar Kanat kazanamayacaksa bile en azýndan düþmanýný da yanýnda götürme düþüncesiyle saldýrdý. Harry yarasýna raðmen kendini kenara atmayý baþarmýþtý. Rakibini ýskaladýðý için dengesi bozulan Muhafazakar ikinci kez saldýrmak için yükseldi. Kirli Harry’nin gözüne yerdeki dondurma çubuðu iliþti. Farketirmeden onu gagasýna aldý. Ve düþmanýný karþýlamak için fýskiye havuzunun kenarýna tünedi.

Muhafazakar Kanat yitip giden ordusuna baktý. Kanýnda dolaþan nefretin en üst seviyeye çýkmasý için birkaç saniye bekledi. Ardýndan bir kamikaze gibi aþaðýdaki hedefine yöneldi. Ona saldýrmaya çalýþan birkaç kargayý bowling topu gibi daðýttý. Rüzgarý öyle güçlüydü ki kendi tüyleri kopmaya baþlamýþtý...


Çarpýþtýlar.... Birlikte havuza yuvarlandýlar. Kirli Harry son anda onu ýsýrmak için açýlan Muhafazakar’ýn gagasýnýn arasýna o Magnum dondurmasýnýn çubuðunu yerleþtirmeyi baþarmýþtý. Gagasýný kapatamayan Muhafazakar’ýn su dolan ciðerleri iflas etmiþ ve çýrpýnan bedeni birkaç saniye sonra durmuþtu...

Kirli Harry sudan tertemiz çýktý. Hayatýnda hiç bu kadar temiz hissetmemiþti. Karþýsýnda yorgun, yaralý ama muzaffer ordusunu görünce ve zaferden emin olunca kendini koyverdi.
Çarpýþma sýrasýnda göðüs kafesi parçalanmýþ ve kefesinden kurtulan ruhu uçup gitmiþti.



Yaralar sarýldý. Deniz Martýlarý þehirden kovuldu. Kargalar, Güvercinler ve Çöplük Martýlarý barýþ içinde yaþadýlar. Tabii sonsuza kadar deðil. Zira Kirli Harry’nin, gagasýnda parlak bir dondurma çubuðu taþýdýðý heykeli yapýlmýþtý savaþýn anýsýna... Parlak þeylere duyulan hisler ve heykellere karþý yapýlan terbiyesizlik barýþýn katili olacaktý. Prens Barýþ Güvercin’in öldürülmesi ise sadace bir kývýlcýmdý.

Ama bu baþka bir hikaye....