..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Demirhan Ocak




7 Kasým 2007
Hindi Cumhuriyeti Antalyaski  
Demirhan Ocak
12 parmak baðýrsaklarýnýz ile karaciðerinizin birbirine girmesini saðlayan kemerlerden kurtulmanýn iþareti olan kemer motifli ýþýðýn sönmesinden bir iki saniye sonra,..........


:BCFJ:
Bu yýlýn haziranýnda tatil için ailece plan yapýldý...

Hedef ülke Türkiye; hedef bölge Antalya...

Aðustos baþýnda; bir battal boy çuval dolusu (!) “avro”yu tatilimizi organize eden kuruluþa aðlamaklý ve bol salya sümüklü bir yüz ifadesi ile teslim ederek, uçuþ ve tatil baþlangýç tarihi olan 11 Eylül beklenmeye baþladýk...

Eylül baþýnda uçak biletlerimizle ve nihayet 11 eylülde uçaðýmýzla þahsen tanýþmamýz; uçaðýn kýç tarafýnda bulunan yerlerimiz almamýz ile “kabuski tatilski” kodlu tatilimiz resmen ve geri dönüþümü olmaksýzýn baþlamýþ oldu.

Stuttgart havalimanýný, yaðmurumsu bulutlarý arkamýzda býrakýp, 12 parmak baðýrsaklarýnýz ile karaciðerinizin birbirine girmesini saðlayan kemerlerden kurtulmanýn iþareti olan kemer motifli ýþýðýn sönmesinden bir iki saniye sonra, iki sýra arkamýzda bulunan tuvaletler tarafýndan “Açýlsana lannn!.... Çaturtt!” diye bir ses geldi.

Malum, uçuþ tarihi haddinden fazla sakat bir tarih olmasýndan, son bir aydýr Arapça alt yazýlý, kokpitli, boing boing diye düþen, uçaklý kabuslar görmekten sinirleri harap olmuþ olan bendenizin, böyle yüksek perdeden “çaturt” gibi sesler karþýsýnda “Abov kardaþ ahanda ölüyozzz galiba!” diye Adanaca tepki vermeme alýþkýn olan eþimin; beni sakinleþtirmesi ve kabin memuru kýlýklý hostes hanýmýn “Bir þey yok beyefendi!” diyerek, sadece bir adet yurdum insanýmýzýn ‘deneme, yanýlma, küfretme’ medotu sonunda kapý ile grekoromen stilde güreþ tutmasý, kapýnýn metal olan açma / kapama organýnýn ‘çaturt!’ diye ruhunu teslim ettiðini açýklamasýyla beraber; yaþadýðým aþýrý stresten dolayý ön koltuðun deri aksamlarýný kemirmekten vazgeçtim.

Uçuþ boyunca, arkamdaki koltukta gecekonduvari bir þekilde yerleþmiþ olan þahsýn, aramýzdaki koltuðun kalýnlýðýna aldýrmadan dizlerini kullanmak suretiyle böbreklerim üzerinde sürdürdüðü masaj çalýþmalarýný ve ayak parmaklarýnýn arasýnda bulduðu bir takým maddeler üzerinde bazý bilimsel (!) araþtýrmalar yapmasý sonucunda, ortaya çýkan kokudan dolayý oksijen maskelerinin “þýrakk” diye aþaðý düþmesinin, bende oluþturduðu panik sonucu, ‘ön koltuðun derisi’ diye önümde oturan vatandaþýn kolunu kemirmemi; kolu kemirilen vatandaþýn beni boðazlama giriþimlerini saymazsak... önemli bir olay olmadan, Antalya havalimanýna (AYT’ye) kavuþtuk.

En son 11 yýl önce geldiðimde, orta halli bir halkpazarý havasýnda olan AYT’nin, bu sefer çok acayip fiyakalý bir havalimaný olarak bizi karþýlamasý karþýsýnda, ailece oldukça duygulandýk. Sonunda bu betona karþý gereðinden fazla gösterdiðimiz duygusallýktan kurtulup, ayný anda inmiþ bulanan Rus turist grubuyla beraber kardeþ kardeþ bavularýmýzý bekleyip kavuþmamýz, ‘valla gümrükçü abi, ekmek musaf çarpsýnki Gümrük Müdürlüðü’nü ilgilendiren bir þeyimiz yoktur’ kapýsýndan çýkmamýz ve bizi otelimize götürecek otobüs ile minibüs karýþýmý mitobüsü bulmamýz sonucunda, uçuþ süresinden daha uzun bir sürenin ardýndan hotelimize kavuþmuþ bulunduk.

Sadece “bell” olan, boy’luk ile artýk bir alakasý kalmamýþ, “belluncel” ile beraber odaya çýkýþ, soyunma, duþ, giyinme ve giyinik bir halde kuyruk sokumuna kadar þakýr þakýr terleme vaziyeti içerisinde Restorant’a inilmesi ve sýcaklarýn olduðu açýk büfenin önünde sýraya durulmasýna ve en son asker ocaðýnda görüþtüðüm, bir daha görüþmemek üzere ayrýldýðým kapuska yemeðini görünceye kadar her þey yolundaydý. Bu yemeði Antalya sýnýrlarý dahilinde böyle bir turistik iþletmede göreceðim aklýma bile gelmezdi, fakat iþte karþýmda duruyordu... ‘Bir tatil böyle baþlamamalýydý’ diye kendi kendime söylenerek yemeðimi yedim...

Aslýnda önümüzdeki iki hafta içerisinde, o güzelim kapuskaya haksýzlýk ettiðimi anlayacaktým. Çünkü iki hafta boyunca öðle, akþam hindi etinin hep ayný lezzetsizlikle taçlandýrýlmýþ piþirme usulü ana sýcaklarda baþrol oynayacaðýndan ve her iki güne bir sýcak garnitür olarak tomates salçalý arpa þehriyenin yardýmcý baþrollerde olacaðýndan; herþey dahil olarak ödediðimiz tatilimiz boyunca 7 akþam yemeðini, 4 öðlen yemeðini dýþarýda yiyeceðimizden habersizdim... Kapuska hazretleri (!) iþte bunca okurun karþýsýnda sizden özür diliyorum.

Ve bir de bunlarýn üstüne soðuk büfesinden patlýcan salatasýyla tatlý büfesinden þekerpare tatlýsýný ayný tabaða alýp, o tabakta ikisini bir güzel karýþtýrýp yiyen, havuz kenarýndaki þezlonglarýn üstüne serdiðimiz havlularýmýzýn üstüne babalarýnýn malý gibi uzanan, saat 17 olmadan aþýrý alkol tüketimi sonucunda anadan üryan havuza girmeye baþlayan, adeta çekirge sürüsü gibi doðal afet þeklinde dolaþan Rus turistleri tanýmamýzla beraber, o caným güzelim Antalyamýzýn artýk eskisi gibi olmadýðýný algýlamamýzdan itibaren, Antalyayý ‘Hindi Cumhuriyeti Antalyaski’ olarak anmaya baþladýk.

Biz ailece bölgedeki turizm çalýþanlarýna önümüzdeki 10 yýl sonrasýnda büyük bir ihtimalle ölecek olan sektörlerinden dolayý, baþsaðlýðý mesajý göndermek için þimdiden hazýrlýklara baþladýk!

Ailecek sizlere de tavsiyemiz; Antalya ölmeden gidin vedalaþýn, imkanlarýn el verdiði kadarýyla tadýný çýkartýn

Mýsmýl olunuz!..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sex Sex Sex
"Köþeci" Geldiiiii Hanýýmmm!

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çotadanak Pide Salonu ve Mustafa Kemal Katilleri
Tecavüzcüler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kýna Yakýn [Þiir]
Anamýn Sihirli Adana Þalvarý [Þiir]
Bize Edebiyat Yapma Lan! [Þiir]
Okyanus [Þiir]
Caným Ýstiyooo... [Þiir]
Ben Namuslu Bir Erkek Deðilim! [Öykü]
Bir kadýnýn el çantasýnýn anatomisi [Öykü]
Bak Postacý Geliyor Selam Veriyor... [Öykü]
Dandini dandini dastana [Öykü]
Tü Rtük Ýye [Öykü]


Demirhan Ocak kimdir?

Almanya'lý bir Asabi Veled

Etkilendiði Yazarlar:
Hangi birini anlatsam ki?


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Demirhan Ocak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.