..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Politika > cetinbayatli




23 Kasým 2007
Irak'ýn Ekonomik Yapýsý  
Petrol, Tarým ve diðer sektörler...

cetinbayatli


Irak'ýn ekonomik yapýsýný oluþturan sektörlere deðinen bir yazý.


:ECBJ:

. Irak Ekonomisinin Temel Yapýsý:

Irak’taki ekonomik geliþmeler, dönemsel olarak (1921-1958), (1958-1968), (1968-2003) ve (2003-2007) þekilde sýralayabiliriz. Ancak dönem yerine, sektörel bazda incelemeyi tercih ettim. Buna göre, (Enerji Sektörü) Petrol, Tarým sektörler þeklinde incelemeye çalýþacaðým.
Genel olarak, “Irak Ekonomisini ham petrol ihracatýna dayalýdýr, ithalatý ise gýda maddeleri, týp malzemeleri ve imalat malzemeleridir.” .

. Petrol:

Irak OPEC’in (Petrol Ýhraç Eden Ülkeler Örgütü) kurucu üyelerindendir. 1991 yýlýnda dahi müzakerelerinde hazýr bulunmuþtu. 9-14 Eylül 1960 tarihinde Baðdat’ta toplanan bir konferans sonucunda resmen kurulan OPEC’in diðer kurucu üyeleri; Suudi Arabistan, Ýran, Kuveyt, Irak ve Venezuela’dýr. Kuruluþa, sonradan Katar (1961), Libya (1962), Endonezya (1962), Ekvador (1963-1993), Birleþik Arap Emirlikleri (1967), Cezayir (1969), Nijerya (1971), Gabon (1975-1995) ve Angola (2007). OPEC, bir kartel deðil, baðýmsýz petrol üreten ülkeler arasýnda iþbirliðini geliþtirmeyi amaçlayan bir kuruluþtur. Öte yandan petrol fiyatlarýný ve üretim miktarlarýný belirlemesi açýsýndan kartel özelliði göstermektedir. Ancak uygulamada Örgüt'ün aldýðý kararlara uyulmasýný fiilen saðlayacak bir mekanizma yoktur. Bu sebeple örgüt üyelerinin çoðu kez örgütün aldýðý kararlara uymadýklarý gözlemlenmiþtir.
OPEC, dünya petrol piyasasýnda ciddi bir role sahiptir. Þuan ki tahmini hesaplara göre, mevcut petrol rezervlerinin üçte ikisinin OPEC ülkelerinde olduðu görülmektedir. (Bkz. Þekil 5) Bu rezervlerin %56’lýk gibi büyük bir parçasý Suudi Arabistan, Ýran ve Irak gibi Ortadoðu ülkelerinde yer almaktadýr. Kesin verilere göre, OPEC’in kanýtlanmýþ petrol rezervleri 900 milyar varili aþmaktadýr.
10 yýlý aþkýn süren ambargolar ve iki Körfez Savaþlarý neticesinde, Irak Petrol altyapýlarý artýk modernizasyon ve yatýrýmlara ihtiyaç duymaktadýr. Yeniden yapýlanmaya harcanan onca çabalara raðmen (ki bunlara Irak Yeniden Yapýlandýrma ve Yardým Fonu’nun (IRRF) 1,72 milyar dolarlýk desteði de dâhildir), endüstri 2004’ten beri hedeflenen hidrokarbon üretimini ve ihracatý karþýlayamamýþtýr. Bilinen hidrokarbon kaynaklarýnýn büyük bir kýsmý güneydeki Þii ve kuzeydeki etnik olarak Kürt olan bölgelerde yoðunlaþmýþtýr. Sunni azýnlýðýn kontrolünde ise az sayýda kaynak bulunmaktadýr.
Petrol ve Gaz Dergisi’ne (Oil and Gas Journal) göre, Irak’ýn kanýtlanmýþ petrol rezervleri -2001’den beri bu istatistikler tekrar gözden geçirilip düzeltilmemesine raðmen- 115 milyar varili bulmaktadýr.
Irak’ýn petrol ve gaz rezervlerinin çoðunluðu, ülkenin doðu kenarýnda bir kuþak boyunca yer almaktadýr. (Bkz. Harita 1) Irak yönetimine göre, Irak “süper dev” (5 milyon varil üzeri rezerv) olarak düþünülen 9 sahaya, “dev” (1 milyon varil üzeri rezerv) olarak bilinen 22 sahaya sahiptir. Baðýmsýz uzmanlara göre, Irak’ýn güneydoðusunda yer alan ve ülkenin kanýtlanmýþ petrol rezervlerinin %70 ila 80’ini oluþturan “süper dev” sahalar, ayný zamanda dünyada bilinen benzeri sahalara göre en büyük olanýdýr. Irak’ýn kuzeyinde Kerkük, Musul ve Hanekin’in yakýnlarýnda yer alan petrol rezervleri, yaklaþýk olarak ülkenin toplam rezervlerinin %20’sini oluþturmaktadýr. Bu bölge, kaynak kontrolü bakýmdan Kürtler ve diðer etnik gruplar (Türkmenler baþta olmak üzere) arasýnda çekiþmelidir.
2006 yýlýnda, bölgesel petrol þirketlerinin ham petrol üretimi ortalama olarak günlük 2 milyar varili bulmaktaydý. Bu üretim geçmiþ senelere nazaran çok aþaðýlardadýr. (Bkz. Þekil 1 ve þekil4). Aslýna bakýlýrsa, tarihsel olarak Irak kendi üretiminin üçte ikisini güneyden, kalanýný da Kerkük’e yakýn kuzey merkezli sahalardan saðlamaktaydý. Oysa þimdi, Irak’ýn petrol üretiminin büyük kýsmý sadece þu üç dev sahadan elde edilmektedir: Kuzey ve Güney Rumaila ile Kerkük. Rumaila sahasý ve çevresinde yer alan Subha, Luhais, Batý Kurna ve Zubair’in de dahil olduðu bir düzine küçük saha, sermayesinin yüzde elliden fazlasýnýn devletin denetiminde olan Güney Petrol Þirketi (South Oil Company) tarafýndan iþletilmektedir. Bu bölgelerde savaþ öncesi döneme yakýn seviyede, günlük 1,5 ila 1,9 milyon varil üretim yapýlmaktadýr. Bunun tersine, ihracat yollarýnýn kapanmasý ve rezervlerde gaz/su enjeksiyonuna baðlý hasarlar nedeniyle, Kerkük ve Kuzey sahalardaki üretim savaþ öncesi döneminde günlük 680.000 varilken þimdi ancak 200.000 varile ulaþabilmektedir. Mayýs 2007’de, Irak Petrol Bakanlýðý’nýn açýkladýðý rapora göre, Kuzey bölgelerinde toplam üretim günlük 206.000 olmuþ ve bunlar iç tüketim için kullanýlmýþtýr. (Bkz. Þekil 2)
Irak’ýn petrol ihraç ettiði kýtalara bakýldýðýnda (Bkz. Þekil 3) petrol kesintisinin kimleri ve ne biçimde etkileyeceðini görebiliriz. Þekilde ihracatýn büyük oranýnýn Asya’ya gerçekleþtiði görülür. Asya’da özellikle Çin ve Hindistan’a ham petrol ihracatý yapýlmaktadýr. Amerikan’ýn Irak’ý iþgalinin bir baþka nedeni de bu hayati öneme sahip olan petrol kanallarýný kontrol altýna almaktýr.

. Tarým:

I. Körfez Savaþý’ndan önce Irak’ýn tarýmsal ihtiyaçlarýnýn önemli bir kýsmýný Amerika karþýlýyordu. Ýklimdeki kuraklýk ve tarýmda ilkel metotlarýn kullanýlmasýndan dolayý, ülke kendi ihtiyaçlarýný giderebilecek bir kapasiteye sahip deðildi. 1991’den sonraki dönemde sulama tesislerinin bakýmsýzlýðý sýkýntýya neden olmuþtur. Bu arýtma tesislerindeki hasar, özellikle Irak’ýn güneyindeki tarým faaliyetini, oluþan tuz bataklarýndan dolayý, büyük sekteye uðratmýþtýr. Geçen süre zarfýnda, Irak tarýmsal ihtiyaçlarýný ithalatla karþýlamýþtýr. Buna, köyden þehre göç olgusu ve bundan doðan sosyal sorunlarla, iþsizliði eklersek tarýmsal ekonomin durumunu anlayabiliriz. Bundan dolayý bu sektörün, Irak ekonomisindeki rolü küçüktür. Geçen iki savaþ, (1980-88 Irak-Ýran savaþý ve 1991 Körfez Savaþý) süresinde, tarým sektörü askeri çatýþmalardan dolayý büyük hasar görmüþtür. Devlet ise, fiyatlarý büyük ölçüde kontrol altýna almaya çalýþmýþtýr. 1980’lerin ortasýnda, tarým sektörü Irak’ýn GDP sinin sadece % 14’ünü teþkil ediyordu. Ancak, 1992 yýlýnana geldiðimizde farklý bir tabloyla karþý karþýya kalýyoruz. BM tarafýndan Irak’a ekonomik ambargo konulmuþtu. Irak ekonomisinin sadece bir çýkýþ yolu görünmekteydi: “Petrole karþýlýk yemek programý.” 1990’da Irak, komþu Kuveyt devletini istila edince 1990-1991’de Körfez Harekatý patlak vermiþti. Ardýndan BM Irak’a karþý ambargo kararý almýþtý. Aralýk 1996 yýlýnda ise Irak’a petrol karþýlýðý gýda programý (OFFP) uygulanmaya konulmuþtur. Buna göre petrol karþýlýðý ilaç, yemek ve temel besin maddeler ithaline izin verilecektir. Ambargo dönemindeki ekonomik durumun kötülüðü vatandaþlara, temel besin maddelerini ancak iki ya da üç iþte çalýþarak temin edebilmeleri þeklinde yansýmýþtý. Bu dönemde (1992) tarým sektörü ülkenin GDP’sinin yaklaþýk %35’ini temsil ediyordu. Nüfusun artmasýnýn ise ekonomiye kötü yansýmalarý olmuþtur. Tüm bu geliþmelere bakarak ülkenin kendi tarýmsal ihtiyaçlarýný ithalattan karþýladýðý söylenebilir. Irak’ýn sulama ve arýndýrma tesislerinin sorunlarý, özellikle savaþ döneminde ve sonrasýnda çok kötüdür. Bunun olumsuz yansýmalarý sadece bitkisel ürünlere deðil, ayný zamanda –özellikle veteriner hizmetlerinin aþaðý seviyede olduðu göz önüne alýnýrsa- kümes ve çiftlik hayvanlarýna da yansýyacaktýr. Irak’ýn geneli yaklaþýk 43.7 milyon hektardýr. Bunun yaklaþýk 34.0 hektarý (%78’i) ekmeye uygun arazi deðildir. %0.4’ü ormanlýk, geri kalan 9.5 (%22) hektarý ise ekmeye müsait arazidir.
. Endüstriyel Yapý:

Monarþi döneminden itibaren endüstriyel geliþmenin toplumu modernleþtirmede önemli bir etken olduðu görülmüþtür. 1950’lerde petrol gelirlerinin büyük çoðunluðu büyük endüstriyel altyapýlarýn kurulmasýnda kullanýlmýþtýr. Kalan endüstriyel üretimin büyük bir kýsmý da özel sektörün elindeydi. Monarþinin yýkýlmasýndan sonra, endüstri sektörü 1964’te büyük ölçüde millileþtirilmiþ, kamu sektörü ve endüstri devletin planlama ve denetimi altýnda geliþmiþtir. Fakat, endüstriyel büyüme programý þu ortak hedefleri gerçekleþtirmek için çabalamýþtýr:
1.     Petrol gelirlerine olan baðýmlýlýðý azaltma amacýyla iktisadi çeþitliliðin gerçekleþtirilmesi
2.     Ýþ fýrsatlarý yaratarak, iþgücünün arttýrýlmasý
3.      Milli servetlerin verimli kullanýlýp geliþtirilmesi
4.      Ýthal edilen mallarýn ikamelerinin bulunmasýnýn teþvik edilmesi.
Bu sektörün büyük bir bölümü 1970 ile 1980 yýllarý arasýnda devletin kontrolünde gerçekleþtirilmiþtir. Ancak bu sektör reel anlamda fayda saðlamaktan çok milli ruhu canlandýran bir propaganda aracý olarak karþýmýza çýkmakta.
1980’li yýllarda Sovyet Birliði ve Doðu Bloðu Irak’ta yatýrýmlara gitmiþtir. Elektrik, çimento, ilaç sektörlerine yönelik fabrikalar kurmuþlardýr. Ancak Irak-Ýran Savaþý’nýn yaþanmasý endüstri sektörünün ciddi darbeler almasýna neden olmuþtur. Ayný zamanda deniz ulaþýmý ve limanlarýn zarar görmesi, altyapýlarýn yedek parçalarýna ulaþýmý zorlaþtýrmýþtýr. Tüm bu etkiler, devletin 1988 tarihinde bazý endüstriyel üretimlerde özelleþtirmelere gitmesi zorunluluðu doðurmuþtur. Bu durum da yabancý yatýrýmcýlarýn ilgisini çekmiþtir.
Irak-Ýran Savaþýnda tahrip olmadan kalabilen endüstriyel yapýlar ise, 1991 Körfez Savaþý ile bombalanmýþlardýr. Özellikle bu dönemde yedek parça eksikliði, teknik bilgi sýkýntýsý ve altyapý yetersizlikleri belli baþlý sorunlarý teþkil etmiþtir. Bu sorunlar ve ambargolarýn etkisiyle 2003 ABD iþgaline kadar endüstriyel yapýlarýn büyük bir kýsmý çökmüþ ya da kapatýlmýþtý.
ABD iþgali ile baþlatýlan yeniden inþa faaliyetleri kapsamýnda bu endüstriyel yapýlarýn yeniden canlandýrýlmalarý yerine, kar amaçlý olarak gelir elde edilmesi amacýyla, devletin ilgisi petrol üretim gelirlerine kaydýrýlmýþtýr.

. Bankacýlýk ve Finansal Yapý:

1991’den önce Irak’taki bankacýlýk sistemi, Arap ülkeleri arasýndaki mevcut en iyi sistemlerden birisiydi. Büyük oranda devlet kontrolündeydi. Ýstisna olarak 1988’den sonra özel sektörlere de yer verilmiþtir. Irak bankalarýnýn saðladýðý fonlarýn büyük kýsmý, kredilerden ya da piyasadan ödünç alýnarak deðil, devlet hazinesinden karþýlanýyordu.
1991 ile 1993 yýllarý arasýnda devlet yardýmý arttýrýlmýþtýr. Nisan 1993 yýlýnda Ýngiliz likidasyon uzmanlarý, Londra’daki bir toplantý sonucunda kreditörleri uyararak, Irak devlet bankasý olan Rafidain Bankasý’nýn uluslararasý operasyonlarýnýn ancak çok az bir geliþim ve kar getireceði belirtmiþlerdir. Ýlerleyen dönemde diðer sektörler gibi bankacýlýk sektörünün de atýldýðý görülür.

Yararlanan kaynaklar:

- Dursun, Davut, Ortadoðu’nun Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Yapý Özellikleri Üzerine Genel Tespitler, s. 1261. -“http://iibf.kou.edu.tr/ceko/ssk/kitap50/51.pdf .” (Son Eriþim Tarihi: 05.11.07)
- Report for congress, “Iraq’s Economy: Past, Present, Future”, jun 3 2004. Jonathan E. Sanford CoordinatorForeign Affairs, Defense, and Trade Division. Order Code RL31944, Congressional Research Service ˜ The Library of Congress.
-http://www.bookrags.com/research/iraqeconomic-system-ema-03/, Iraq—Economic System
- www.twq.com/04autumn/docs/04autumn_crocker.pdf”. Report for congress, “Iraq’s Economy: Past, Present, Future”, 3 Haziran 2003.CRS-27.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Türkmen Davasý ve Deðiþim [Deneme]
Iraklý Kadýnlar ve Pozitif Ayrýmcýlýk* [Eleþtiri]
Türkmen Kurum ve Kuruluþlarýndaki Sorunlar [Eleþtiri]
Gül"ün Irak Politikasý! [Eleþtiri]
Modern Irak Tarihi. [Bilimsel]
Türkmen Toplumu, Terör ve Dinî Akýmlar [Bilimsel]
Genel Anlamda Ýstihbarat [Bilimsel]
Türkmeneli"nde Siyasal Ýslam Tehlikesi [Bilimsel]
Türkmenlere Uygulanan Psikolojik Savaþ [Bilimsel]


cetinbayatli kimdir?

“insanlar bilmediklerine karþý düþmanlar. ” sözüne inanan biriyim :)


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © cetinbayatli, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.